Katalog

t ¬°İ.\. ' . . .ı . ,. ± . W . ( 9. Q' Iı zğ. ,, = ' Aš, ı 'Eî“: :IL sag ' 4 Å ez " š "İ ` îé î m çt . j î jıãi . ;i I Y 5 ;, . }' 1 Y? 1^ ' 'ra ` T?kiwrz MHURİYET/8 ~ . HABERLERE ' ' 15 EKİM 1985 Fíaliçîn 'in faz savcısı ' Dalan, yıkımları anlattı: ii Em bm alar |1aliç'teki yıkımları Ordinaryüs Profesör 1 Hamdi Peynircioğlu 'nun 1962 yılında hazırladığı bilimsel bir rapora dayanarak yapıyoruz. teknik T olarak ^ ok tu w'ww?”? Sofya Ha tepki İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, uzun uzun sahbet etmeyi pek seviyor. Bu hu Çamurlu zemine kazıklar çakılarak statik sisteme göre yapılmış binaları yıkmıyoruz. Mesela Istanbul Ticaret Odası. Orada bile yu nedeniyle de Özel Kalem Mudürü Reha Bey ve sekreıerleri, Dalanün randevularıíıı bir türlü kazıklar yeteri kadar dengelenmediği için, eğimi vardır, bir masanın üstüne elma koyun, HaIiç'e doğru yuvarlanır. düzene koyamıyorlar. 10 dakikada sonuçlanacağım sandıkları birgärüşme, bazen bir saat lJNESCO'nun Sofyaîiaki konferansmda konuşan Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, “ßulgaristaıfdaki Türk azınlığın eğitim, bilim, kültür ve haberleşme alanında maruz kaldığı darbelerin UNESCO . İ uzuyor ve onun ardından gelen randevusu veya Iaplaııtısı da 20 tara?ndan bilinmesi ve çareler üzerinde durulması gerekir” dedi. SOFYA, (a.a.) Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür ülkede tek bir Türk okulunun bi Haliç konusu şeref meselesi haline gelmiştir, bu konuda hiçbir şey bizi yolumuzdan döndüremez, dönmeyeceğiz. Bizi tehditlerle, maddi menfaatlerle yolumuzdan ayıramazlar. ı dakika yerine iki saat kadarsüre l Z şi biliyor. Böylece. Özel kalem oda le kalmadığırıa dikkat çekti. Emiroğlu, Türklerin ?rf ve adetlerine müdahale edildiğini de belirterek, Türk azınlığın kendi kültüründen koparılmak istendiğini bildirdi. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı, Bulgaristaıfın bu konuda 'l`ürkiye'nin görüşme istemini bugüne kadar kabul etmemesinin hem üzücü, hem de düşündürücü olduğunu belirtti. Emi Örgütü UNESCO'ı:ıun Sofya'da düzenlenen 23. Genel Konferan ğ r sında bir bekleyenler topluluğu ši oluşuyor. Bekleme odasında ah sına katılan Milli Eğitim, Genç baplıklar doğuyor, çaylar içiliyor; adeta Dalan 'sız kabul günü 1.... FÜSUN ÖZBİLGEN , VI yaşanıyor. ' Yine böyle sekreter, lerin bekleyenlerden utanarak artık bekleme odasına dahi giremedikleri bir günde, bizim randevumuz da iki saat kadar geciktikteıı sonra, Dalan ile diğer bek lek ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, önceki gün yaptığı konuşmada, Bulgaristan”daki Türkleri hedef alan baskı kampanyası üzerinde durdu. J .YL Fi ll SE Haliç'i'n güzelleşınesi, yeniden düzenlenmesi, suyunun temizlenmesi, kıyılarının bakımlı bir biçime sokulnıasına hiç kimse karşı Emiroğlu, yüzyıllar önce Bulgaristan'a yerleşmiş ve uluslararası hukuk ile anlaşmalar uyarınca azınlık hakları tanınmış olan çıkmıyor, çılıarnaz da. Ancak, Haliç konusunda çok değişik iddialar ve tanışma konulan var. Bu konuları en yetkin kişi olarak sizinle konuşmaya geldim. DALAN Tabii ki, kimse llaliç'in düzenlenmesine karşı ola Ieyeııleri iki sàat de biz bekletmek pahasına uzun bir Haliç görüşmesi yaptık. Haliç konusundaki iddiaları, görüşleri ve kav bir milyondan fazla Türkün özellikle son yıllarda baskı ve şiddet olaylarına hedef olduğunu belirtti. “Konunun siyasi bo roğlu, “Bulgaristanklaki Türk azuılığın eğitim, bilim kültür ve haberleşme alanında maruz lıaldığı darbelerin UNESCO tarafından bilinmesi ve çareler üzerinde dıırulması, örgütümiize kendi alanında düşen bir görev olmaktadır" şeklinde konuştu. Konuşmasında Türkiye'nin UNESCO hakkındaki görüşleri il ifl ii FT 15 maz. Zaten karşı olan için, bir yerde,vatanını sevmiyor denilebilir. l~laliç'in yeniden düzenlenip güzelleşmesine kimse karşı değil, ama ortaya atılan iddalar da önemli boyutlarda. Haliç yeniden düzenlenirken; hukukun çiğnendiği, tapuların delindiği önemli bir iddia. Sonra çeşitli çevrelerde dolşan rüşvet, yolsuzluk gibi iddialar var. Bir de teknik sorunlar var. Bnnlan konuşmak istiyordum. DALAN Haliç kenanndaki yerlerde yeni düzenlemelerde be gaları biz sorduk, Daları anlattı. Mini ıeybimizi masanın ne koyduk, Tümünü kaydettik. Haliçîeki tartışmanın “mülaSA V CISINA KARŞ Ek 'J IE U: T: .~¢. retıin Dalan, “llv?lletüı malını dedi. Ben de nim rüşvet olayına herhangi bir şekilde karışmam söz konusu ol telefonu aldım. Biri çok enreresandı, 'Vazgeç bu işten. Ben Maƒia'nm infaz savcısıyım * kişiye peşkeş çekmeye birkaç dedim ki, 'O halde ben de Huliçîn infaz savcısı yım. Ben iııƒazımı yapıyorum, elinden gelirse sen de maz. Kirnseyle karşı karşıya gelmiyorum. Ayrıca l~laliç'te bir belediye gelmedilı `” dedi. görevlisinin herhangi bir şekilde rüşvet alması mümkün değil; bi irrfazım yap kardeşini. ' Bizi rehdirlerle, maddi menƒaatlerle yolumuzdan ayıramazlaf' diyor. tin Dalan. “Bizi yıldırmaya tüı menfaati üe oradaki birkaç mal sahibi arasındaki menfaat SA V CIS! HaIı2:'in şeref meselesi olduğunu söyleyen Bedretçalıştılar. Belediye Başkanı olduğumdan beri en az beş yüz defa kavgası" olduğunu anlatan Bedtehdit yutlan bu örgütün çalışmalarının dışında olduğu için sorunu o açılardan Ele almak niyetinde değilim" diyen Emiroğlu, Bulgaristaıftaki Müslüman Türk azınlığın kendi dilinde eğitim yapabilme, dini görevlerini yerine getirebilme ve Türkiyedeki yakın ne de yer veren Emiroğlu, Türkiye'nin UNESCO'nun kuruluşuna temel oluşturan ideallerin, amaç ve ilkelerin halen geçerli olduğuna inandığım açıkladı. Emiroğlu, üye ülkelerin, örgütün gü Û" 5. nasını yıkıyorsunuz. Yani binasını yıktığınız adam size gül vermez. Gül vermediği gibi çiçek de vermez, rüşvet de vermez. Efendim, Ilaliç'te yerleri yıkılanların taşınacağı yerler konu ( ñf .l' z, ı göre biz meseleyi ele aldık ve düşündük, binaların yüzde doksanı Bu raponı 23 yıl sonra nereden buldunuz? eğilmiş, bükülmüş, yan yatmış. ' DALAN Haliç'1e ilgili bütün dokümanları inceledik. 23 yıl önce sunda ortaya atılıyor bu iddialar. hazırlanan ve şimdi tatbikatını yaptığımız bu rapor, bizim siyasi gö Bir yanda bu eğilmiş binalar ve bunlann sahipleri bir yanda da rüşlerimize göre değil, tamamen tarafsız biçimde ve 1962 yılı şart milletin parası var. Bir de bunların içinde yaşayan insanlar var. MeDALAN 0 iddiada SODEP'li bir Belediye Meclis üyesi arka yazıldığına göre, bugün bizimle hiçbir alakası olmayan, sela bir Bereket konşerveleri vardı. Bizde arşivde filmleri var. Üst larında daş bulundu. Kuru gıdacıların yerleri yıkıldı, başka bir yere gıdırahmetli olduğu için tesir etmemiz de mümkün olmayan bir bilim ve alt çelik pencereleri çökmüş. Onun içinde l30 kişi çalışıyor. Şimdi yorlar. Arazinin sahipleri o işe karşı çıkmışlardı ve fazla değer onun sahibi adamının görüşlerine göre hazırlanmıştır ve tatbik edilmektedir. Bu mi önemli, içinde çalışan insanlar mı önemli, Haliç mi istiyorlardı. Bir yanda bin beş yüz kişi var, bir yanda üç beş kışı raporun bilimselliği de kendinden sonra gelen bilim adamlarıönemli? ve Bovar; yani arazinin sahipleri var. Ben o zaman Belediye Meclisi'nde Bana soruyorsanıı, kuşkusuz içinde çalışan insanlar önemli laııyla haberleşme hakkından yoksun bırakıldığını kaydetti. Bulgaristan'da 1950 yılında 1199 Türkııokulu bulunduğunu hatırlatan Emiroğlu, bugün bu cünü arttırmaya yönelik faaliyetı lere ağırlık tanımalarını istedi. s ji de konuştuğumda söyledim. Siz de vardınız, yazdınız. Eğer rüşvet ğaziçi Üniversitesi tarafından kanıtlanmıştır. alacak kalitede bir insan olursa, öyle aptal adamlar rüşvet alamaz, Bu rapor nedir? Ne diyor raporun içinde sayın rahmetli prozeki insanlar rüşvet alır. Aptal adam rüşvet alırsa yüzüne gözüne bulaştırır, yakalanır... fesör? dir, derim. ` ' 18 sanıklı yeni bir TKPÆIL davası TSH' davasında 7 sanığın sorgusu tamamlandı. Ankara Dev Yol davasında »gi DALAN Diyor ki, Haliç'in kenarında asfaltla deniz arasında ie (à ıl. s adam mıydı? ' ki denizden dolgudur. *' $¢!, bu noktada sözünüzü k yorum, ama Öıdağlar aptal bir bölümlerin yüzde 90'ıüstü topraktır. BunlannDenizden doldurulmuş bu sahaların altı çamurdur, üzerine koy DALAN Gayet tabii, herşey insan için. İnsanın önce cam önemlidir. Bugün llaliç'te temizlediğimiz binalarda, inanın ne zaman yıkılacağı belli olmayan binalarda kurtardığırnız binlerce insan var. sanıklar itirafçınm açıklamalarını reddetti. Bakın ben size şöyle kabaca bir kesitini çizeyim: Bu l¬laliç'in dibi, Ankara 'da yasadışı "bir örgütün 12 militam bazı eşyalarııun kaybolduğunu 1: .1 `ı'lı 2 DALAN Herhalde pek zeki olmasa gerek ki, yakalandı yani. Bilmiyorum, yani daha mahkeme neticesine kadafherkes suçsuzdur. Herkesin pis günahı kendi üstüne. Her lıalükârda, eğer rüşvet alacak bir insan eğer deli değilse bin beş yüz kişinin içinde olduğu bir kooperatif grubundan rüşvet almaz, alsa alsa üç kişiden alır. Be de zaten bunun için söylüyorum. Sadece bir SODEP'li Belediye Meclisi üyesi değil, uygulamalara çeşitliıııeı? faatleıi etkilediği için her çevrede sözler .lıoıuşıılabillyorıBu lıonuşınalara karşı sizin diyecelılerinizi öğrenmek istedim. bu yanında toprak dolgular, bunlar da üstünde yan yatmış binalar. duğunuz binalar eninde sonunda maili inhidam olmaya mahkum Bu binalar önce böyle dikmiş tabii, sonra taşıyamadığı için yan yatdur ve bunların çoğu da maili inhidam durumuna gelmiştir ve mış. Şimdi bakın, Allah korusun, bir tektonik deprem dipten gelse bunların ne zaman ne şekilde aniden yıkılacağı belli değildir. Birbiveya birisi bilinçsiz şuradan bir kazı yapsa, bütün bu binalar gider. rine yaslanarak durmaktadırlar; içinde oturanlar için son derece büÇamur kaydı mı bunların hepsi yıkılıverir. yük hayati tehlike arzetmektedir, diyor. Şu sizin çizdiğiniz şemayı alayım da müsaade ederseniz belki bunu da yayınılanz. ' Sayın Dalan, 23 yıldır bu rapora karşın bu binalar yıkılmadıDALAN Şimdi neticede asıl problem şudur: Bu eğilmiş binağına göre, her an yıkılma tehlikesi olduğuna nasıl inanacağız? ları sağlam sayıp para verecek miyiz, yoksa zemine mi para vereceDALAN Hemen söyleyeyim; 23 yılda yıkılnıaz, 23 dakikada ğiz? Binalan çürük sayıp sadece arsa bedelini mi vereceğiz? yıkılır. Çünkü sistem iki türlüdür: Birisi statik, kı doğru olan odur, yakalandı. Haber Merkezi TKP/ ML Geçici Koordinasyon Komitesi'ni oluşturdukları savıyla 18 kişi ileri sürerek suçlamaları reddettı. hakkında lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesfnde dava açıldı. Askeri savcı yardımcılarından Abdülkadir Yavuz tarafından Sanıklardan Hasan Güzel, Ahmet Melek, Yelda Cengiz, Orhan Cengiz de işkence gördüklerini ileri sürerek suçlamaları kabul etnıediler. Turan Yıl hazırlanan 43 sayfalık iddiana maz ise mahkemeye vermek üze .. DALAN 'Şimdi ben size söyleyeyim. Gayet basit. Biz iş yapıyoruz. lş yaparken b.er insana pislik atabilirler. Ama o kadar düzgün ve dürüst iş yapıyoruz ki, bu pisliğin hiçbirisi üstümüzde durrnaz. Ne ben ne arkadaşlarım günlük maişetini temin etmekten aciz insanlar değiliz. Biz buraya parayı kazanamadığımız için gelmedik. Şerefli, haysiyetli yoldan para kazanmayı bilen insanlar, şerefsiz, haysiyetsiz yol olan, dünyanın en iğrenç kazancı olan rüşvetle para bunlar hesaba kitaba girer, bir de labil sistem vardır, sistem labıl ıNedemeklabilsistem? ı ' .. =~ . .olunca ne zaman yıkılacağı belli olmaz. . . .. . .. . âıı=:ı,ısıılı'ı~:NlN Mkıîınıixuıgşığnmışnan ' 1 j ayında' bir bildiri yayırıllayarak görevlilerince incelenmek için TKP/ML GKK*#kesimini oluşturdukları ve bildirileri doğrultusunda örgütsel faaliyetlerde bulundukları ileri şürüldü. Sanık re hazırladığı dilekçenin cezaevi mede, şaıııkların 1980 temmuz alındığını, 1'5'gundür kendisine .ş Yani tartışma para meselesinden kaynaklanıyor? ' DALAN Labil demek, matematik olarak çözümü olmayan sisDALAN Gayet tabii, asıl mesele para meselesi. Kavga oradan tem demektir. Yani çamurun üzerine bir temel oturtursanız, mateçıkıyor. Para bizim paramız olsa az veririz, çok veririz; kendi paramatik olarak, o temel yoktur. Labildir. Matematik çözümü yoktur. mızdır. Ama para milletin, İstanbul hemşehrilerininparası. Yani Yani siz demek istiyorsunuz ki, o binalar da yok sayılır o zasizin de paramz var onun içinde, benim de var, herkesin var. 6 milman. yon kişinin parası. Biz bu paraları sorumsuzca vereıneyiz. Zaten kaDALAN Gayet tabii, bravo. ' nun böyle eğilmiş binalara para vermeyi engelliyor. Kanunun Ama binası yılıılanlar diyorlar ki, 9 saat dozerler uğraştı yıka engellediği şekilde milletin parasını “biz bu binalara veremeyiz. Kakazanmazlar. Bunun için şerefli, haysiyetli insanları rüşvetle suçlabilmek için, o kadar sağlamdı, diyorlar. nun diyor ki, binaların sahipleri bu eğilmiş binalan yıktırmakla mümak, herhalde şerefli bir olay değildir. Hele hele bu insanlar kamu kellefıir, yıktırmazsa belediye yıkar. üstünden de eski kanuna göre için hayatını dahi hiçe sayacak kadar ciddi uğraşlar veriyorsa, o inDALAN Hikâye, hepsi hikâye; matematik olarak inanın ki çasanların şere? ile oynayan insanlar şerefsiz insanlardır. Açık söylümur üzerine yapılan bina yoktur. Statik sistemlerin çözümü vardır. yüzde 10, yeni kanuna göre yüzde 20 fazlasıyla tahsil eder. Yani yorum. Aksi takdirde memlekette hiç kimse kamu görevine sahip Statik hale getirmek için, teknik olarak çamurlu yerlerde. çamuru sahipleri bu eğri binaları yıkmadığı için bizim yıkım parası almamız ve çıkmaz ve işler de olduğu gibi kalır. Oturur, dizimize hep beraber geçip sağlam zemine kadar fore kazık dediğimiz kazıklar çakılır lazım. Şükretsinler onu alrnıyoruz. ~ vururuz. verilmediğini belirtti. Sanıklardan Haydar Ustün ve All Gedik'in sorgularından sonra diğer sanıkların sorgusu için duruşma 21 Ekim 1985 saat saat l3.30'a ertelendi. ların anayasayı silah wruyla yı karak yerine Marksistlıeninisı bir düzen kurmak amacıyla gasp, patlayıcı madde imal etmek, patlayıcı madde atmak, görevli memura silahla karşı koyrnak, hırsızlık, añş ve pankart as 0 Ankara Büyük DevYol davasına dün devam edildi. Sıkıyönetim 1 Numaralı Askeri Mah mak gibi eylemleri gerçekleştirdikleri belirtildi. 6'sı tutuldu 18 keınesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında itirafçı Mehmet Deuıirkoparaıı ve Hıdır Durıııaz'ıu suçlamalarda bulunduğu l4 sanığıııifadeleri alındı. Sanıklar suçlamaları reddederek iki itirafçının yalaıı söylediklerini ileri sürdüler. Sanıklardan Bizi değişik şekilde yıldıımaya çalışırlar. Şurada size ilk defa açıklıyorum, belediye başkanı olduğumdan beri, en azından bin defa, ı o kazıklar üzerine bina oturtulur. İşte o zaman statik sistemege 0 zaman niye yıkım parası almıyorsuııııı? çersiniz. Nitekim Haliç kenarında bu şekilde yapılmış binalar da var. ar. Mesela, İstanbul Ticaret Odası. Orada bile kaıuklar yeteri kadar den . koyun bir masanın üstüne yuvarlanır llaliç'e doğru. Yoksa orayı da yıkacak mısınız? DALAN Yok, o kadar dengeyi kaybetmemiş, kazıklar üzerinde I DALAN Kayboluyorlar, çıkanyoruz adreslerine, kayboluyor1 soıfou DALAN Gayet tabii yolluyoruz, ama kayboluyorlar. Yoksa sanık hakkında 20 yıla kadar değişen ağır hapis cezaları istendi. 'rsir DAVASINDA İ. bin olmasa da asgari beş yüz defa telefon tehdidi aldım. Nereye telefon edip tehdit ediyorlar; evinize mi? Yolluyorsunuı yani yıkım parası isteıninizi. gelenmediği için, gidip bakın, l~laliç`e doğru eğimi vardır. Elmayı ' İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı l Numaralı Askeri Malı Murat Cankoçak itirafçı llıdır DALAN Yok, hayır, buraya işte. Peki sekreterleriniz nasıl bağlıyor. Oyle her arayanı bağlarlaı; mı telefonla size? 5. biz hukukun ernrettiklerini yerine getiriyoruz. Neticede bu kavga bir menfaat kavgasıdır. Milletin menfaati ile oradaki birkaç kişinin menfaat kavgasıdır. Eğer hukuken bizim parasını vermemiz gereken binalar varsa, onları veriyoruz zaten. kemesi'nde görülen l6 samklı TSIP davasında 7 sanığın daha Durmazîn “nereden aldığı bel li olmayan bilgileri" suçlama aracı olarak kullandığını belirte duruyor. Bunu şunun için söylüyorum; en sağlam bina odur, orada bile deneme yapın, eğim vardır. sorgusu 13 sanığın* katıldığı dünkü oturumda sorgu rek, “32l6 sayılı Pişmanlık Kanunu bazı kişileri ahlalısızlığa sevk etmektedir" dedi. BU Masa iınıııoxııkrnt nin MASA H DALAN Bağlar, sekreter genellikle herkesi bağlar. Bu masa Şimdi siz bunu söylerken, ben gaıetedeki başlığın yıkılan bina salıiplerinde yapacağı etkiyi düşünüyorum. Başlık şöyle olabilir, Dalaıı dedi ki, o yıkılan binalar zaten yoktu. * mu? Netice olarak bu Profesör Hamdi Peynircioğlu”nun raporuna Peki nasıl iskân ruhsatı almış bu binalar? DALAN Bütün binalar ruhsat almamış, bazılan ruhsat aldıl su yapılan TSIP İstanbul ll Sonımlusu Mustafa Dunı, partinin kurulduğundan beri belirli bir yol izlerıdiğini, illegal bir parti demokratik bir masa. Vatandaşla her zaman için ben görüşürüm. diyor. Bağlaîbakalım, diyorum, bağlıyorlar. Bir kısmı direkt telefonumu öğrendi. oradan arıyor. Tehdit telefonu edenler neler söylüyorlar? 0 Ankara'da yasadışı bölücü glmış: Mesela en son yıktırdığımız Güzel lzmir lıanında olduğu gi yeniden toparlamaya örgüılerini Nf?s?l? (Yakl?lylml. diyor veya (önemli bir konuda konuşacağım) DALAN Teknolojik olarak öyledir yani. Temelsiz bina olur ye d?nüşmediğini söyledi. Duru süııueıııı emniyette işkence gördüğünü, çalışan 12 militan 5 tabanca, 84 merrni ile ele geçirildi. *Ğ DALAN Vazgeç bu işten, canına susadın gibi sözler. Bir tanesi ilk başta çok enteresan bir şey söylemişti. (Ben Mafia'nın infaz savcısıyım) dedi. (llaliç'teki yıkımları durdurmazsan kendin bilirsin) dedi. Demİ " "níden Çagflî f Haliç'te Mafia var ını? Haliç Mafiası demek bunlar. Peki siz ne cevap verdiniz? DALAN Öyle kendine göre bir korkutma yolu bulmuş işte. 'Ben de dedim ki, (o halde ben de Haliç'in infaz savcısıyım. Ben infazımı yapıyorum, elinden gelirse, sen de infazını yap kardeşim. Ne telefonla anyorsun? Ben işimi yapıyorum, sen de işini yap) dedim. Böyle komik şeyler de oluyor. Aslında tabii komik değil, gülünecek şeyler değil. Neticede şunu söylüyorum: Bizi telıditlerle, maddi menfaatlerle yolumuzdan ayıramazlar. Bugün İstanbul Belediyesi'nde en ufak bir şekilde bu konularda bir karakter zaa?yeti gösteren kişi olsa, milyarlarca lirayı toplaması işten değildir. Bunu da herkes biliyor ve onun için konuşuluyor bu konular değil mi? DALAN Onun için biz bu kadar öuernli.bir konuda meselenin üstüne üstüne gidebiliyorsak, karakterimizin ve tutumumuzun Yakıttan °10. tasarruf, Demirdöküm Baca Kapama Cihazı, sıvı yakıtlı kalorifer kazanlannda brülörle ortak doğru olmasından ileri geliyor. Tek kuruşluk alılaksızlık olsa, hiç kimsenin üstüne gidemezdik. Hâlâ daha gidiyorsak, 0 şerefli, hayY siyetli davranışlarımızdaıı gelir. Varsa böyle bir şey bende veya bir başka arkadaşımda, yakalatsınlar. Asıl şerefsizlik ve haysiyetsizlik, rüşvet almak kadar vermektir de. Onun için o şerefsiz olayı veren kumandalı çalışır. Brülör durunca kazan ' baca çıkışını kapatır, ısıyı kazanda tutar. Yakıttan kesin tasarruf sağlar. Brülörün ler, ben verdim veyayeriyorum, veriliyor diyorlarsa, onlarda alan kadar şerefsizdirler. Olümle ?lan tehdit ettiler, yıldıraınadılar, şimdi r 1 çalışma süresini azaltır, ömrünü uzatır. Enerji tasaırufunda üstünüze düşeni fazlasıyla ı yapın. Baca Kapama Cihazı takın, kazanın Ülkenize kazandırın. şeref ve haysiyetimizle oynama lıadisesine sokuyorlar işi. Ben ama şunu söyleyeyim, asıl şeref meselesi, Haliç meselesi haline gelmiştir. Neyle suçlarlarsa suçlasınlar, bu mesele bizim için en büyük şe CÅ“"ß \ ref ve haysiyet, hatta henışerilerimizin, milletimizin şeref ve haysiyeti haline gelmiştir. Haliç konusu ve bu mesele bitjrilecektir. Bu konuda hiçbir şey bizi yolumuzdan döndüremez. Dönmeyeceğiz. °;.î~*:.ı*Jîff¬~““*i ß???ı ı='*“' ~ Sayın Başkan, bu konuyu geçerek bana göre daha riddi olan hukuki konulardaki iddialan sormak istiyorum. Deniliyor ki, siz Haliç'in çevre düıenlemesiııi yaparken hukuki kararları hiçe saydınız, tapuyu deldiniz. Bu iddialara yamtııııı nedir? DALAN Bunlar, bu iddiaları yapanların iddiasıdır. Ancak karşı ve çok daha ciddi iddialar da var. Daha doğrusu gerçekler var. Bu gerçeklerin başında, Haliç planının. 1962 yılındaki Ordinaryus Profesör Hamdi Peynircioglu'nun Haliç'in zemin mekaniği üzerine yazO Ol ll dığı l2 sayfalık birbilimsel rapor gelmektedir. Biz bu raporun tatbikatını yapıyoruz. Dikkatinizi çekiyorum; bu rapor 1962 yılında hazırlanmış. Daha biz o zamanlar üniversite öğrencisiydik. Bu rapor o zaman hazırlanmış ve şimdiye kadar uygulanmaınış bir rapor mu? ' ~ ` 4 ı;±÷,,s.r¬'ıe“'1~~ BÅCÅ KÅPÅMÅ CİHAZI .<;:r.:f1= “ Ålllîıí? Fabrika: Alibeyköy voıü. No. 175 Silahlarag' Tel: 581 0560 (7 hat) Genel Bayimiz: Merkez Ticarı Karaağaç Cad. Kanlı Sok. 2/2 Süt flel: 159 60 73 (8 hat) . '4Liu . ,¬ , hazırlanmış ' ' uygulanmarrıış. Evet, ,İ,;. ,zm , f , ve . 'r ' r' L ' if' ı .' . g' , ııı , ' , , İ=1eeığğ N V ,, üFI , G ı ie.. "İ 1 ' .. :¬' \ "ı '¬ '. , ı ' ' \ ~ * ı ... H ;ı. ¬..3 . . ,~, 5 r tı~¬ lê.