Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 10 EKİM 1985 GOZLEM UGURMUMCU OUTU ögretim görevlisi Özkara ölü bulundu (Baftarafi 1. Sayfada) ği basın toplantısında, Mısırlı Tunus'taki FKÖ karargâhımn (Baftarafi 1. Sayfada) "Amerikaiı yolcu, korsanlar tayetkililerin, İtalya'dan korsanla İsrail uçaklan tarafından bomerimekte olduğunu göstermişti. HP parlamento içindeki etrafından denize atıldı ve öldü" nn Mısır'dan aynlmasını onaybalanmasına Italya'nın tepki kinlikleri ile bir süre kamuoyunun ilgisini çekmiş; sayın Gürlayıp onaylamadığını sordukladedi. göstermesine atıfta bulunan İskan'ın genel başkanlığa seçilmesi ile biriikte parti birölçürail Savunma Bakanı tzak RaBettino Craxi, daha sonra söz rını bildirdi. Bu soruya de cantanmıştı. bin, Achille Lauro olayının "balerini "Amerikaiı bir yolcu "onaylıyoruz" diye cevapladıkHP, parlamento içinde gövdesi bulunan, ancak seçmen larını kaydeden Craxi, "Ancak zı ülkelere ders olması gerektiğikayıp" şeklinde değiştirdi. tabanı yok olmakta olan bir partiydi. Bu yüzden, bugün birni" söyledi. İtalya Başbakanı, "Gemi kap bu onayı bir Amerikaiı yolcunun leşmeye karşı çıkanlann bir daha milletvekili seçilmeleri hetanından aldığım bilgiye göre, öldüriiidüğü haberi gelmeden men hemen oianaksız gibidir. Birleşmeye karşı olan milbir yolcu öMiiriildü. Kaptan, vermiştik" diye konuştu. letvekillerinin peşlerinde seçmen kitlesi sürükleyecekleri hiç yolcunun gemi seyir haiindeyken Craxi, olayla ilgili aynntüı desanılmasın.. Bu nedenle birleşmeye karşı olanlar umutsuz denize atüdıgı kanısında" diye ğerlendirmenin yann yapılacağıbir kavgaya girmiş bulunuyoriar. konuştu. nı sözlerine ekledi. İtalya BaşbaHP "oksijen çad/n"ndaydı. Öte yandan, korsanlann elin kanı, daha sonra, bir Amerikan Partiye nefes aldıran "soldaki birlik" düşüncesidir. Solden kurtulan yolcular Leon TV'sine verdiği demecte, "Yoldaki seçmen, 6 Kasım'da HP'den oylannı geri almıştır. Bir Klingofel'in felçli olduğunu, te cunun öldüriiidüğü kesinleşirse, kısım sol oylar, 6 Kasım günü "Tak tak tak" formülü ile bokerlekli sandalyede dolaştığını ve Mısır'dan 4 korsanı bize vermeşa atılmış; bir kısım sol oylar da alaturka kapttalist ANAP eşi ile biriikte yolculuk yaptığısini isteyecegiz" dedi. için kullanılmıştır. nı bildirdiler. tTALYA İLE tSRAİL HP'ye bugün bir kamuoyu desteği varsa ve HP'ye hiç Bu arada Italyan Televizyon Filistinli korsanlar, teslim olKurumu ile bir telefon göriişmesi oy vermemiş ya da 6 Kasım'da verip de yerel seçimlerde yapan gemi kaptanı, bir yolcu duktan sonra İtalya ve İsrail hüoyunu geri almış olanlar HP'yi alkışlıyorlarsa, bunun nenun "eksik olduğunu" doğrula kümetleri arasında "üstü deni, doğrudandoğruya, "soldakibirliğın sağlanması" düörtülü" bir söz duellosu başgösdı. şüncesidir. terdi. Kaptan, hiç kimsenin bu yolCRAXI İtalya Başbakanı Hiç kimse HP'nin tek başına genel seçimlere girip, socunun öldürüldüğünü görmediBettino Craxi kaçınlan gemide nuç almasını beklemiyor. ğini, şimdilik elindeki kayıilara bulunan yolculardan bir ABD'HP, Sayın Gürkan'ın genel başkanlığa gelmesi ile birlikgöre bir erkek yolcunun kayıp linin kayıp olduğunu söyledi. te bir canlılık gösterdi. Parti bir yol ağzındaydı. Kurultay, (Baftarafi 1. Sayfada) olduğunu belirtti. solda birlik sağlanması için yeni yöneticilere yetki vermişKaptan Gerardo di Raosa, te lik imparatorlarıyla rekabet edeİtalya Başbakanı Craxi de, bati. Gürkan, önce, kuruluş çalışmalan süren DSP'nin kapılefon görüşmesi sırasında gemi bilecek durumdaydı. Ancak sın toplantısında, geminin kaçısını çaldı. Ancak çaldığı bu kapıda gereken ilgiyi görmedi. de 31 yolcu ile 364 kişilik müret1982'de 95 yaşında öldüğünde rılma olayı sırasında bazı ülkeSayın Rahşan Ecevit, Gürkan'ın SODEP ile de temas tebat bulunduğunu bildirdi. Lauro'nun ticaret donanmasm lerin dost olmayan, hatta düşedeceği yolundaki açıklamasından hiç de hoşnut kalmaBilgisine başvurulan Amerika dan sadece 18 gemi artmıştı. manca tutum izlediklerinden yamıştı. Kurulması beklenen DSP ile HP'nin bütünleşmesi yob yetkililer, ise, Klingofel'in öl1983'te Lauro'nun imparatorlu kınarak, hükümetinin olayın tu daha ilk adımda böylece kapanmıştı. dürüldüğünü doğrulayacak ğundan geriye kalanlar açık ar hem iç, hem de "uluslararası siHP kurultayının "solda birleşme" karan, SODEP'i de hadurumda olmadıklarını, ilk elyasi boyutlarını" inceleyeceğini tırmaya çıkanldı. tmparatorlurekete geçirmekte gecikmedi. SODEP, böyle bir çağrıya den haber beklediklerini açıkla ğun bir kısmına da devletçe el bildirdi. kulağını tıkayamazdı. HP'nin çağrısı SODEP tarafından yadılar. kondu. Lauro gemisi devletin ABD'de yayımlanan Los Annıtlandı ve birleşme için gereken adımlar atılmaya başlandı. Yolcu listesinde yapılan inceelînde kaldı. Ama adı değişme geles Times Gazetesi, İsrail'in altı SODEP, birleşme girişimlerini sancısız atlatmasını bildi. lemede, Leon Klinghoffer'in eşi du İtalyan devlet kuruluşlan, 950 ay önce teröristlerin bir gemiyi Gerektiği yerde geri adım attı. Esneklik gösterdi; birteşmek Marilyn ile biriikte seyahat et . yolcuya her türlu tüksü sağlayan kaçırmak için eğitim çalışmalaiçin ne gerekiyorsa onu yaptı. mekte olduğu anlaşıldı. 386 kamaralı, 250 mürettebatlı n yaptıklan konusunda Italya'HP içinde kopanlan fırtına, birleşme için iki partinin de Mısır Dışişleri Bakanının ko«gemiyi baştan aşağı toplattı. Ge yı uyardığını bildirdi. kasım ayı başında yapacakları toplantıdan önce estirilmesanlann koşulsuz teslim olduğumiye rağbeti artırmak için milye başlandı. nu söylemesine rağmen, AP yonları reklama harcadu Ancak ARAFAT: TERORİZME Evet, "solda birleşme" kararını HP kurultayı almıştır. SOajansı, gerillaların Mısır'dan ay kampanya fazla başanlı olmadı, KARŞIYIZ DEP ile aynı çatı altında toplanma kararını yine HP kurulnlmak için güvence almadan teseleştirmenler, bu gemiyle yolcu FKÖ lideri Yaser Arafat, tayı alacaktır. lim olmalarının düşünülemeyeluğu "eziyet örneği" olarak ka Fransız televizyonuna verdiği deBu seçim sistemi ile soldaki partilerin ayrı ayrı seçimleceğini belirtti. raladı. Gemiyle Cenova'dan baş meçte, korsanlann FKÖ üyesi re girmeleri sol için çok acı sonuçlar doğurur. HP, belki baFilistin Kunuluş Orgütü'nün, layan Doğu Akdeniz turununfi olmadıklannı yineleyerek, "Terajı aşamaz. SODEP de bölünen oylar nedeniyle parlamenAchille Lauro adındaki ttalyan yatlan dört kişilik kamarada 1.2 rorizmin her çeşidini kınıyonız" toya, soksa soksa ancak 2025 milletvekili sokar. DSP de gemisini kaçırdıktan sonra tesmilyon liret (400 bin lira) ile iki dedi. gelecek seçimlere kadar ya kuruluş çalışmalarını tamamlim olan 4 Filistinli komandonun kişilik lidoda 3.1 milyon liret (1 Kaçırma olayından FKÖ'nün layıp, partiden çok, seçkin aydınlarca yönetilen "popülist" kendilerine verilmesi için Mısırmilyon lira) arasında değişiyor. sorumlu olmadıgını belirten nitelikte saygın bir "fikir kulübü" olarak düşünce üretir ya h yetkililere başvuracağı açıklanArafat, "Bu tür eylemlere karda kuruluş çalışmalarını o aşamaya kadar yine böyle dı. şıyu. Çünkü tsrail'in devlet tesürdürür. FKÖ'nün Güvenlik Servisleri röriin mağdunıyuz. Her türlü tePeki o zaman ne olacaktır? Başkanı Ebu lyad, 4 Filistinli' (Baftarafi 1. Sayfada) rörist eyleme, her durumda Türkiye'de siyasete soyunmuş herkese büyük bir sorumnin koşulsuz olarak teslim oldudan kuruldu. luluk düşüyor. Bu sorumluluk, soldaki benzer düşünceleri ğunu hatırlatarak, Mısırlı yetkiAbbas veyandaşlarının ayrılliler le temasların sürdüğünü bir araya getirip gelecekseçimler için "iktidar seçeneği'ni masının nedeni, Halk Cephesi'bildirdi. oluşturmaktır. nin, Suriye Ordusu 'nun Lübnan Korsanlann Tunus'a getirildiMerak ediyoruz. Birçok kimseye siyaset yasağı getiren içsavaşına, FKÖ'ye ve solcu güç (Baftarafi 1. Sayfada) ği yolundaki haberleri yalanlabir askeri yönetime "benim milletvekHi olmama izin verin" konuşmasında ısimlerinin değişler aleyhinde müdahalesi oldu. yan Ebu lyad, henüz bir yer bediye başvurmak mı güçtür, yoksa solda birlik sağlamak için örgütün adım duyuran ilk ey tirilmesini istemeyen Türklerin lirlenemediğini söyledi. özgürce adımlar atmak mı? lem 7 Mart 1981 'de motorlu bir "yüzlercesi"nin öldürüldükleritTALYA ONAYLAMIŞ planörle Hayfa yakınlarındakı ni ya da "yaralandıklannı" da Kamuoyu, askeri yönetimden izin alarak "sol" bir parti kurmayı içlerine sindirenlerden, bu aşamada, daha başka öte yandan, İtalya Başbaka bir petrol rafinerisini bombala belirtti. Halefoğlu'nun, dünkü konuşözveriler de bekler! nı Bettino Craxi, dün düzenledi mak amacıyla yola çıkan birgerillanın Kuzey İsrail'de masıyla ilk kez Bulgar makamdüşürülüp yakalanması oldu. larının uygulamaları konusunda löNisan 1981'de örgüte bağ Türk makamlarına ulaşan bilgilı gerillalar, Güney Lübnan 'dan ler bu kadar ayrıntılı bir şekilde kalkan bir balonla İsrail"e hava ve bir hükümet üyesinin ağzınsaldınsma giriştiler, ancak diişüdan açıklandı. Örneğin Türk bazı Filistinli korsanlar, bir İtalyan yolcu va(Baftarafi 1. Sayfada) rüldüler. Balondaki dört gerilla azınlığa mensup bazı kişilerin purunu kaçırarak bir başka terorizm örneğidülerinin tutsağı olan kişi ve kurumların, indan ikisi düşmeyle öldü, ikisi toplama kamplarına götürülni sahneye koydular. Acaba bu terör eylemi sanlığın vicdanında mahkum edilmeleri geİsrail askerleriyle çatışmada öl dükleri yolunda daha önceden mi Filistinlilerin yeniden yurtlanna dönmelerekmektedir. dürüldü. basında bazı haberlerin yer alrini sağlayacaktır? Kesinlilde hayır. Böyle bir Şiddetin şiddeti körüklediği bir sürecin git1983'te FKÖ içindeki bölün masına, karşılık Türk yetkililer terör eylemi Filistin davasına sadece zarar tikçe daha hızlı işlediği görülüyor. Amerika me sırasında FKC lideri Abul bu konuda konuşmamayı yeğleverir. Başkanı Reagan'ın "meşru" bulduğu israil Abbas isyanalara karşı Arafat' mişlerdi. Ancak dün bu yoldaki saldırısı, bölgede barış ve istikrara mı katkıNitekim Tunus'ta bazı FKÖ yetkilileri Cenlan yana tavır aldı. Bu sırada ör haberler ilk kez Dışişleri Bakada bulunmuştur veya son tahlılde bulunacakgiz Çandar'a dün "5u eylem, uluslararası kagütten bazı kopmalar oldu. FKC nı tarafından 40'a yakın lslam tır? Kesinlikle hayır. Lübnan'dan sökülüp muoyunda Filistin terohzmi imajınm liderlerinden Talat Yakup, is ülkesinin Dışişleri Bakanı ya da atılırken FKÖ'nün Tunus'ta üslenmesi için beslenmesinden, FKÖ'nün İtalya ve öteki Batı yancı Suriye yanlılarından yana daimi delege düzeyindeki temsilHabib Burgiba'ya ricacı olanlar arasında ülkeleriyle ilişkilerinin zedelenmesinden başçıktı ve 200 yandaşıyla biriikte cisinin önünde Türk tarafırun Başkan Reagan'ın kendisi de bulunuyordu. ka hiçbir amaca yaramaz" demişlerdir. örgütten ayrıldı. Ayrıca Libya elindeki resmi bilgilere dayanılaÜstelik Burgiba, israil'in varlığının tanınmayanlısı Abul Fattah Ganem de rak doğrulanmış oldu. Doğrudur. sını Arap dünyasında baştan beri savunan Trablus'ta ayrı bir örgüt oluştur Halefoğlu, konuşmasında, • ender liderlerden biriydi. Sonuç, Reagan'ın muş durumda. İki aynlıkçı grup Türk asıllı Bulgar vatandaşlarıYeryüzü yuvartağının bu yöresi tam bir çeonayıyla FKÖ'nün kendi ülkesinin toprakları da Filistin Kurtuluş Cephesi adı nın daha önceden Türkiye'ye lişkiler yumağıdır. Oyunu bol ve oynak bir bölna sahip çıkmaya devam ediyor. göç etmiş akrabalanyla mektupüstünde vurulması oldu. Ve yine sonuç, bölgedir. Zemini son derece kaygandır. gede karmaşa ve radikalleşmenin yeni boLütfen, ayağımızı yere sağlam basıp her an yutlar kazanması oldu. uyanık olalım. Aradan daha birkaç gün geçmeden bu kez (Baftarafi 1. Sayfada) nen Saygun, "Bizim kültüriimüduruşuyla başladı. Istanbul De\'ze 1923'ten 1985'e degin hizmet let Opera ve Balesi Müdürü Müetmiş bir insanın cenazesi için kerrem Berk'in yaptığı toplanılan şu saiona bakın. Onu mek için Hüseyin Avni Güler (Istanbul), Mehmet konuşmanın ardından sahneye (Baftarafi 1. Sayfada) dinleyenlerin, onu tanıyanların Kara (Trabzon) ve Sabri Irmak (Konya) da bulu gelen Kültür ve Turizm Bakanı ret Ertan (Izmir) ve Şehmuz Bahçeci (Diyarbakır) bu salonu doldurması gerekirdi" nuyor. ile HP'den bir süre önce istifa eden Turgut SöMükerrem Taşçıoğlu, "Yurt dı dedi. zer(Sakarya), DSP kuruluş hazırlıklannı yürüten VEJHRAÇ İSTEMİ şındaydım, dün geldim. GazeteSaygun'un ardından mikrofoRahşan Ecevit'le iki saat süren bir toplantı yaptıBeş milletvekilinin Rahşan Ecevit'le görüşme leri karıştırırken gördüm. na arkadaşlanndan Cevat Memleri, toplantı halinde olan MKYK'da belirli ölçü Üzüldüm. Sonra gazetelerden lar. duh Altar geldi; de sürprizle karşılandı. Toplanü sürerken, TV'nin birinde 10. Yıl Marşı'nı da onun ORAN'DA TOPLANTI Altar, konuşmasında "tnanır haberlerini izlemek üzere toplantıdan çıkan Ge yazdığını gördum. Bu çok büyük OrAn'daki Ecevit'lerin evinde yapılan görüşnel Başkan Gürkan, toplantıda Disiplin Kurulu' eser olmayabilir. Ama bizim ne mısınız, nutkum tutuldu. Rahmeden sonra Rahşan Ecevit, UBA muhabirinin sometli Mesut Cemil, ben ve Cena sevkedilecek milletvekillerinin durumunun gö silde milli marştan sonra en çok rulannı yanıtlarken, "Kapınuz bizle göhişmek isrüşüldüğünü, Ecevit'i ziyaret edenlerin durumu çalınan marş budur. Şu anda bi mal bir sacayağı gibiydik. Radteyen herkese açıktır. Sadece HP milletvekillerinun da gündeme geldiğini belirtti. MKYK toplan le söyle deseler 10. Yıl Marşı'n yoda başlayan dostluğumuzda ne degil, görüşmek isteyen diger partililere de tısına Ecevit'i ziyaret edenJerden Koyuncugil ile dan başka söyleyecek marş bil senelerce beraber çalıştık. tstan•çjk" deidi. Rahşan Ecevit, Nuri Korkmaz ve armazereti olan üç üye katılmadı. kadaşlanyla yaptığı görüşmede, HPSODEP birmem. Cemal Reşit Rey çok bul Devlet Senfoni Orkestrası onun eseridir. Orkestra kurulaleşmesinin yanı sıra DSP'nin kuruluşu ile ilgili koMKYK'nın toplantısı tam altı saat sürdü. Top büyük bir değerdi, muhterem bir na kadar yaptığı çalışmalan biz nulann da ele alındığnı söyledi. Ecevit, görüşme lantıda oybirliğiyle alınan karara göre, Yılmaz zat ve tstanbul efendisiydi" debiliriz" dedi. yi değerlendirdikten sonra bir acıklama yapacaHastttrk, Gunseli Özkaya, Şükrü Babacan, "Bü di. Son olarak Mimar Sinan Üniğuıı, aynı şekilde Nuri Korkmaz ve arkadaşlantünleşmeye karşı çıkışlan, parti program ve ilke SAYGUN'UN KONUŞMASI versitesi Devlet Konservatuvan'nın da aynı gün acıklama yapacağını belirtti. lerine aykın davranışİan, hakaret ve sövgüye daTaşçıoğlu'nun ardından devnda gorev yapan Cemal Reşit "Çekirdek ekip" adına ANKA muhabirine bügi yanan beyanlan" nedeniyle, Nuri Korkmaz da let sanatçısı, besteci Ahmet AdRey için son konuşmayı Üniververen Nuri Korkmaz, demokraük sol görüş kogrup odasını "domuz ağıh"na benzetmesi ve ay nan Saygun bir konuşma yaptı. site Rektörü Mubteşem Giray nusunda Rahşan Ecevit'le tam bir mutabakata nca "SODEPHP bütünleşmesi, Amerikan Büyü Rey'in Türk Müziği açısından yaptı. vardıklarını söyledi, şunları ekledi: kelçisini de memnun etmiştir" şeklindeki sözü ne taşıdığı büyük önemi vurgulayan Cemal Reşit Rey'in cenazesi, "Çok büyük alaka gördük. Bizim oolardan kedeniyle partiyi küçük düşUrdüğü gerekçesiyle ke Saygun şunlan söyledi: Şişli Camii'nde kılınan öğle nasinlikk herhangi bir talebimiz olmadı. Sayın Ecesin ihraç istemiyle tedbirli olarak Disiplin Kuru"Bazı insanlar vardır ki Allah mazının ardından, Edirnekapı vlt'in de bize telkini olmadı. tki üç gün içinde isluna sevkedildi. onlan önemli bir vazifeyi ifa etMezarlığı'nda toprağa verildi. tifalanmızla biriikte bir deklarasyon yayımlayaKarann öğrenilmesinden sonra Nuri Korkmaz, sinler diye dünyaya getirmiştir. Torene çok sayıda sanatçı ve cagız. Asiında biz, beş kişilik grubuz. HP'de de"Olay patlayalı kaç saat olmuş, bunlar şimdi bizi tşte Cemal Reşit Rey de bunlarRey'in dostları katıldı. mokratik sola inanmış daha çok kişi var, ama ilk partiden atmaya çalışıyorlar. Bunlar hikâye. Ol dan biriydi. Onun vazifesi neyaşamada istifa kararını biz verdik. Onlar ne yamayan bir şeyin itaracı olmaz. Onlar başkalarını di?.. Yüzyıllar boyu kendi musiEVREN'İN MESAJI par bilemiyonım." ihraç etsinler. Bizim yolumuz bellidir" dedi. Yıl kisinde çok buyük eserler veren Cumhurbaşkanı Kenan Ev"Muvazaa görüntüsüne karşı çıkan DSP, sizi maz Hastürk de, ANKA'ya şunlan söyledi: "Ko Türk milletinin durgunlaştığı, ren, devlet sanatçısı, besteci Cekabul etmekle yara almaz mı?" şeklindeki sorunuşan Türkiye isteyenlerin konuşan milletvekilleri yolunu aramaya başladığı devirmal Reşit Rey'in vefatı ya Korkmaz, "Biz artık HP'li degiliz. DSP'nin için bu uyguiamalannı tarih yorumlayacaktır. Sa de dünyaya gelmiş ve Cumburidolayısıyla ailesine bir mesaj programını benimsedik. Meseia ANAP'a, DSP'ye vunmam istendiginde bazı açıklamalar y apacagım yet'le beraber bu yolda eserler gondererek, başsağlığı dileğinde iıandım derse o da girer. Eski DP'li bir bakanın ki, yer yerinden oynayacak." vermişlir. bulundu. Cumhurbaşkanlığı Baoglu şimdi DSP'de, muvazaa diye aunmasın mı?" Şükrü Babacan olayın, "ibret verici" olduğusın ve Halkla İlişkiler MüşavirBir taraftan hocalıgını sürdüşeklinde yanıtladı. Korkmaz, "DSP start durunu, belirterek, "lstifayı düşünmüyorum" dedi. riirken, bir taraftan orkestra kur liği'nden verilen bilgiye göre, munda, çok yakın bir zamanda kurulacak" diye Genel Başkan Gürkan. MKYK kararlarıyla il ma çalışması yapıyordu. Bir taCumhurbaşkanı Kenan Evren'yaıut verdi. ANKA'ya göre, DSP kanadına geçgili olarak bugün bir acıklama yapacak. in mesajı şöyle: raftan da çok sayıda eserler verirdi. Allah tarafından verilmiş "Degeıii devlet sanatçısı ve misyonla gelmiş insanların bir besteci Cemal Reşit Rey'in vefakaderi vbrdır. Kendi âlemlerinde tını teessürle öğrenmiş bulunuANKARA, (Çumhnriyet Bü polisler tarafından 03.30 sıralayorum. Kendisinin öğretmen, oglu a.a. muhabirine Necati Öz yaşaıiar. kendi zamanlannda könnda ağır yaralı olarak bulunan rosu) ODTÜ Fizik bölümü piyanist, besteci ve orkestra yökara vücudunun sol tarafında tülenirier, gelecek le anlaşılıriar. ögretim görevlilerinden Dr. Ne özkara hemen Numune Hastameydana gelen kırık ve yaralar tşte Cemal Reşit Rey'in (Çelebi) neticısi olarak müzik alanına cati Özkara dün sabaha karşı evi nesi'ne kaldınldı, ancak müdasonucu hayatını kaybetmiş, olay operası çıkmadı, çalınamıyor. Bu katlvilan inanıyorum ki, degernin önunde ağır yaralı olarak bu haleye karşın kurtarılamayan trafik kazası olabilecegi gibi, ci eserler bizim kültüriimüzü ilgibilir milletimiz tarafından daima lundu, kaldırıldığı hastanede özkara'nın ölümü otopsi sonunnayet ihtimali üzerinde de duru lendirmiyor mu? Bilmediğimiz takdirle anılacaktır. Merhuma da şüphesi bulundu. öldü. yoruz" dedi. Banoğlu olayla il bir şeyin ilgilendirmedigini de biTann'dan rahmet diler, size ve gili soruşturmanın devam ettiği lemeyiz." Balgat 100. Yıl Işçi Sitesi 240 Olayın soruşturmasım yürüten yakınlarına taziyetlerimi sunanumaralı apartmaaın önünde Cumhuriyet Savcısı Turgut Ban ni de bildirdi. Salonun boş oluşuna da değirım." Korsanlar teslinı oldu Lauro bir Başarısız karşıyu" şeklinde konuştu. tSRAİL'tN İDDtASI a.a.'nın haberine göre, lsrail'deki siyasi çevreler, korsanlann asıl hedefinin Tel Aviv'in güneyindeki Aşdod Limanı olduğunu öne sürüyorlar. Geminin salı günü Aşdod Limanı'na gelmesi gerektiğini hatırlatan lsrailli politikacılar, korsanlann bağlı olduğunu öne sürdükleri Arafat yanlısı Ebul Abbas komutasındaki, "Filistin Kurtuluş Cepbesi"nin burada geniş çaplı bir saldın planladığını, ancak bazı lojistik nedenlerle korsanlann daha önce harekete geçmek zorunda kaldıklannı iddia ediyorlar. İsrail Dışişleri Bakanhğına yakın kaynaklar ise, Filistin Kurtuluş Cephesi lideri Ebul Abbas'ın Port Said Limanı'na geldiğini ve korsanlann başkanı "ömer"le radyo teması kurduğunu öne sürüvorlar. HEDEF REAGAN'IN KIZI MIYDI? a.a.'nın Tel Aviv kaynakh haberine göre, İsrail gazeteleri, Filistinli eylemcilerin, asiında Başkan Reagan'ın kızı Maureen Reagan'ı hedef aldıklarını ileri sürdüler. Maureen Reagan, bilindiği gibi gecen hafta bir günlüğüne Kusadası'na uğramıştı. İsrail basını, Maureen Reagan'ın İtalyan gemisinin kaçınlmasından iki gün önce Norveç gemisi ile Iskenderiye'ye gelmiş olduğunu, her iki geminin de izledikleri güzergâhın aynı olduğunu yazdı.. Gazetelerin varsayımına göre eylemciler, ya lskenderiye'ye gelmekte geciktiler, ya da Başkamn kızının bulunduğu gemiye sıkı güvenlik nedeni ile binemediler ve kendilerine başka bir hedef seçtiler. Maureen Reagan'ın sözcüsü ise İsrail basınında yef~alan iddialar üzerine yaptığı açıklamada, Bayan Maureen'in Achille Lauro, ele geçirildiği sırada Akdeniz'de bir gezi yaptığının doğnı olduğunu, ancak bu gezinin sona erdiğini ve Maureen Reagan'ın adı belirtilmeyen bir yörede emniyette olduğunu söyledi. MEHMED KEMAL POL1TIKA VE OTESI İğneden Çuvaldıza... Edebiyatçılar, dergide yazmayla gazetede yazmayı nasıl birbirinden ayırırlarsa; gazeteciler de gazetede yazmayla dergide yazmayı birbirinden öyle ayırırlar. Hem gazeteci, hem de edebiyatçı olduğumdan bu ayrım türlü örnekleri ile başımdan geçmistir. Çoğunu anlatmışımdır. Saklayacak bir şey yok, sırası geldiğinde geri kalanını da anlatırım... "Nuh Peygamber'in Seyir Defteri' adlı kitabı yeni çıkan Yalçın Pekşen, "ilk kitabım yayımlandıktan sonra ben de zorunlu olarak edebiyat dünyasına girmiş oldum. Kitabım, kitabevlerinin raflannı süslediği için kendimi 'yazar" saymamdan daha doğal bir şey olabilır miydi?" diyor. Bir yazarın ancak ilk kitabı çıkınca kendini edebiyat dünyasına girmiş ve yazar sayması ince bir duygudur. Demek gazetede Yalçın Pekşen, neler neler yazıyordu ve kendini edebiyat dünyasına girmiş bir yazar saymıyordu. Ancak kitabı çıkınca böyle bir duyguya kapılıyor. Elbette bu duygu yapılan ise gereken saygıyı gösterir. Gazetede yazılanlar nedense biraz sereserpe, özensiz olarak tanımlanır. Oysa hiç de öyle değildir. Nice edebiyatçımız gazetelerde türlü yazılar döktürürler, gazetede yazdılar diye sereserpe, özensiz mi sayılır? Gazetede yazdıkları gazete yazısı oluyor da, sonra bunu kitap yaptıklarında edebiyat yazısı na mı dönüşüyor? Hiç sanmıyorum. Böyle sanılması, edebiyatçıların gazete yazarlarına karşı bir tafrasıdır. Gazeteciler de, gazetede yazdıkları için 'beni şu kadar kişi okuyor her gün' diye tafralanmazlar mı? Ümit Deniz rahmetli gazetelerde çokça yazar, röportajlar yapar, polisiye romanlar kaleme alır, gene de, "beni edebiyatçı da, yazar da saymazlar" diye içlenirdi. Yakup Kadri, makale yazarak gazeteciliğe girmiş, roman, hikâye, anı vb. yazıları ile mesleğinin doruğuna erışmisti. Bir gün üstada bu yazı türlerinden hangisi sevdiğini sormuştum; "Vallahi", demışti. "Makale yazdım, edebiyat yazıları yazdım, milletvekili oldum, diplomat oldum, siyasetle uğraştım, dergi çıkardım, sonunda romancılığım ağır bastı, zorunlu olarak romanctlığımı seviyorum." Yalçın Pekşen, çalıştığı gazete ve dergilerde her türden yazılar kaleme almıştır. Habercilikten tutun da, söyleşilere değin uzanan bir yazılar çizelgesi vardır. Yalnız 'Nuh Peygamber'in Seyir Deft&ri'nde topladığı yazılar gülmece (mizah) türüne girenleridir. Bizim gazetenin 'Ciddiyef diye bir eki vardı, hepimiz yazardık orda... Yalçın Pekşen güldürü ve gülmece türüne girebilecek yazılarından beğendiklerini, seçtiklerini, genişjettiklerini, hfç bir yerde yayımlamadıklarını bir araya toplamıştır İnce, alaycı bir dille her türlü konuda iğnesini batırmaktadır. Örneğin mesleğimiz olan gazetecilikte, gazetecilerin içki içmelerinden, bir büyük ve bir ufağı devirmelerinden, ortalarda sarhpş görünmelerine; türlü haberler 'imal' etmelerine; gazeteciler arasında gazeteciye benzeyenlerle benzemeyenlerine iğnesini acımasızca batırmaktadır. Meslektaşlarını sergilerken kimsenin göz yaşına bakmıyor, kendini kasan gazetecilerin tuvalete giderken bile, "biz gazeteciler arada sırada tuvalete gideriz" dediklerini bile gözardı etmıyor. Çuvaldızı kendine iğneyi de okurlanna batırmış gibi oluyor. Olayları acı değil de tatlı yanından alarak yazmak, biraz eğlendirmek, güldürmek beceri ister. Yalçın Pekşen her yazısında bu beceriyi gösteren yazarlardandır. Yıllardır gülmeceyi sulanmaktan kurtarmıştır. Bu yetenekleri yıllarca en ince yanından alarak sürdürmek kolay değildir. Yalçın Pekşen bundan ötürü okunuyor, okunduğu da kulaktan kulağa söyleniyor "Nuh Peygamber'in Seyir Defteri" söylediklerimizi basarıyla kanıtlar niteliktedir. Bulgaristarfda 5 bin Türk laşmalannın da yasaklandığını açıkladı. Dışişleri Bakanı, "Yasaklamayla da yetinmemekte ve bu kişilere mektup yazma hakkından vazgeçtiklerine dair zorla bir kfigıt da imzalatmaktadırlar" diye ekledi. tSLAM KONFERANSI GÜNDEMİNE GETtRtLtYOR Vahit Halefoğlu, konuşmasında Bulgaristan'daki Müslüman Türklerin hedef oldukları uygulamalann lslam dünyasını da yakından ilgilendirdiğini kaydetti, bu kişilerin hacca gitmelerinin de yasaklandığına dikkat çekerek, "lslam dünyası, Bulgaristan'ın uluslararası hukuk, insani ilkeler ve İslamın dini degerlerinin açık bir ihlalini oluşturan bu uygulamalar karşısında sessiz kalamaz" şeklinde konuştu. Halefoğlu, aynca ilk kez Türkiye'nin "Bulgaristan'daki Müslüman Türk azınlığın" durumunun lslam Konferansı Dışişleri Bakanlarının önümüzdeki ocak ayında Fas'ta yapacakları toplantıda gündeme alınmasını isteyeceğini de açıkladı ve Türkiye'nin bu konudaki destek beklentisini ifade etti. GÜNEY YEMEN KARŞI ÇIKTI Halefoğlu'nun konuşmasını tamamlamasından sonra söz alan Güney Yemen'in BM'deki daimi delegesi Astal, Halefoğlu'nun Bulgaristan'daki Türk azınlığın durumunu açmasını eleştirdi. "Bu konunun göruşülecegi yer tslam Konferansı değildir" dedi. lslam dünyası içinde Doğu Bloku ile en yakın ilişkiler içinde bulunan Güney Yemen'in temsilcisi konuşmasında Türkiye'nin İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmemesine de çattı ve "lslam Konferansı'nda bu durumda bulunan tek ülke Türkiye'dir" şeklinde konuştu. Güney Yemen daimi delegesinin bu eleştirisine karşılık söz alan Pakistan, Bangladeş, Malezya ve Endonezya Dışişleri Bakanları Türkiye'nin Bulgaristan'daki Türk azınlığı karşısında izlediği tutumu desteklediklerini belirttiler ve konunun İslam Konferansı gündemine sokulmasından yana olduklannı açıkladılar. Bu arada İran'ın BM nezdindeki daimi delegesi Said Recai Horasani toplantıdan sonra Halefoğlu'nun yanına gelerek kendisini kutladı ve desteklerini belirtti. KATILIM DÜZEYt DÜŞÜK OLDU İslarn ülkeleri Dışişleri Bakanlan'nın dünkü danışma toplantısına katılım büıün beklentilere rağmen düşük bir düzeyde oldu. Toplantıya ancak 10 kadar bakan katıbrken, bakanların büyük bir bölümü konuşmalarını yapıp ülkelerine döndüklerinden bu ülkeleri BM nezdindeki daimi delegeleri temsil etti. Bu arada Körfez ülkeleri dışişleri bakanlarının Reagan yönetimiyle görüşmek üzere topluca New York'tan NVashington'a geçmeleri de katılım duzeyinin düşük olmasında rol oynadı. Kaygan Zemin SORULARI/SORU1VLARI YILMAZ ŞIPAL ÇALIŞANLAREV "Kendimi Sigortalı Göstermekteyim'' Soru: 1964 yılı eylül ayında sigortalı işçi olarak kısa bir süre bir kamu kuruluşunda çalıştım. Gün sayısı önemli değil. Sonra okul yıllan ve 1967 yılında egitim enstitüsünü bitirerek temmuz ayı sonunda ortaogretimde öğretmenliğe başladım. Kesintisiz devam ettim. 1982 yılı ekim ayında da oğretmenlikten ayrıldım. Şimdi ise eşimin uzerine açtığımız bir işyerinde nisan 1983'ten beri a\da asgari ucret üzerinden 5 günluk prim ödeyerek kendimi sij^ortalı göstermekteyim. Buna gore, ayda 5 günluk prim ve öğretmen olarak çahştığım günleri de gözönüne alarak: a) Nereden (hangi kurumdan) \e kaç yılında emekli olmaya hak kazanıyorum? b) Emekli olraaya hak kazandığımda, emekli ücretim ne olacaktır? c) Bu çalışma ile SSK hastanesine başvurduğurada (rahatsızlığım nedeniyle) ilaç, araç ve gereç alabilir miyiırT M.E. AYDIN Cemal Reşit Rey toprağa 5 HPTî parlamenter DSP'ye geçiyor YANIT: a) Bu sorunuzu Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 3141 sayılı genelgesi şöyle yanıtlamaktadır: "2829^sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 1.6.1983 tarihine kadar uygulanmış bulunan (son defa tabi olunan kurumca) ayhk bağlanması esası, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden (son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde en fazla hizmetin geçtiği kurumca) ayhk bağlanması şekline dönüşmüştür. Buna gore: a) Birleştirilen hizmet sürelerinden fazla olanının tespitinde takvim yılı hesabı yapılmayacak, ilgilinin işten ayrıldığı tarihten geriye doğru (360x7: 2520 gün) prim veya kesenek ödenen süre içinde en fazla hizmetin geçtiği kurumca ve kendi mevzuatına göre ayhk hakkı doğuyorsa ayhk bağlanacaktır." Yaptığınız hesaba göre, ayda 5 ve yılda 60 gün SSK'ya prim ödemeniz durumunda, bu kurumdan 1261 prim gününü dolduracağınız 2004 yılında emekli olabileceğiniz görüşündeyiz. Emekli Sandığı Yasası uyannca, "Fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla bulunanlann ayrılışlarında kesenekleri geri verilmemiş olanlara. (60) yaşını doldurmalannda istekleri üzerine" emekli aylığı bağlanmaktadır. b) Emekli olmaya hak kazandığınızda, alacağınız emekli aylığını bugunden saptamak, göstergeler ile katsayının değişken olması nedeniyle olanaksızdır. c) Sosyal Sigortalar Yasası uyannca "Çalıştınlanlar, işe alınmalanyla (sigortalı)" olmakta \e yasanın öngordüğü "sağlanan yardımlar"ın, geçici işgörmezlik ödeneği dışmda tümünden yararlanabilmektedir.