Katalog

10 EKÎM 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Irak yine Harg'a saldırdı FrinkingRaporu NATOAssamblesi Genel Kurulu'nda San Fransisco kentinde bugün toplanacak olan NATO Genel Kurulu'na sunulmak üzere hazırlanan raporda, Suriye'de 4 bin Sovyet tankının bulunduğu ve Türk sımnndan 60 km. uzağa Sovyet füzelerinin yerleştirildiği öne sürüldü. Raporda ayrıca bazı teröristlerin Suriye'de eğitildikten sonra Türkiye'ye gönderildiği belirtildi. BRÜKSEL (Cumhuriyet) NATO ülkelerinin parlamenterlerinden oluşan ve yarın ABDnin San Fransisco kentinde çalışmalarına başlayacak olan Kuzey Atlantik Assamblesinde, NATO'yu ilgilendiren çeşitli raporlar tartışılacak ve bu arada Türkiye'yi konu alan metinler de gündeme gelecek. Hollandalı parlamenter Ton Frinking'in raporunda Sovyetler'in yanı sıra, Suriye'nin de Turkiye için bir tehdit oluşturduğu belirtildi. Suriye'de halen 4 bin Sovyet tankı ile Türk sınırından 60 km. uzağa yerleştirilmiş füzelerin bulunduğu bildirilen raporda bazı teröristlerin Suriye'de eğitildikten sonra Turk topraklarına gönderildiği kaydedildi. NATO güney kanadmdaki durumu irdeleyen raporda, özellikle Yunanistan ve Türkiyenin durumu üzerinde durularak bu iki ülke arasındaki anlaşmazlığın ittifakın bütünlüğünü tehlikeye düşürdüğü vurgulanıyor. "Seçimlerden sonra da Atinanın dış politikasında ve Türkiye2ye karşı olan tutumunda bir değişiklik beklenmiyor" denilen raporda, Papandreu tarafından izlenen dış siyasetin berrak olmadığı ve "Yunanistan'ın bir ayağının NATO'nun içinde. diğer ayağının ise dışında" olduğu ifade ediliyor. Hollandalı parlamenter, raporun Türkiye ve Yunanistan'a ilişkin bölümlerinde. P a p a n d r e u ' n u n Türkiye'nin dostluk çağnsı için yaptığı bütün girişimleri reddettiğini kaydederek, özal'ın da "Son zamanlarda Atina'nın bu tutumundan artık bıktıgım" duyuruyor. Ton Frinking, Yunanistan'ın asıl tehlikenin Türkiye'den geldiği yolundaki iddialanm ise aynen şu sözlerle geçersiz kılıyor: "Yunanistan'ın dışında, bu ülkenin sözde Türk tehdidi altında olduğu görüşunün hiç kimse tarafından paylaşılraadığını özellikle belirtmek isterim. Yine benim kanıma göre, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı izlediği siyaset, hiç bir şekilde bu iki ülke arasındaki Uişkilerin düzeltilmesine hizmet edecek biçimde olmamıştır." Irak, Iranhn petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg adasmt dün yeniden bombaladığıru açıkladu Irak askeri sözcüsü, hava kuvvetlerine bağlı uçaklann önceki gün Körfez'de iki "büyük deniz hedefîni" bombaladığıru büdirdi. Irak, bu deyimi petrol tankerleri ve öteki ticari gemiler için kullanıyor. Londra 'daki Lloyds Denizcilik Şirketi, Federal Almanya bandıraü bir konteynerin Basra körfezinde bir füze isabetiyle yanmaya basladığım doğruladu (a.a.) Suriye, Türkiye için tehdit Yine aynı raporun Türkiye'ye ilişkin bölümünde ise, ülkedeki son siyasi ve ekonomik durumun değerlendirilmesi yapılarak, demokrasiye geçiş sürecinin hızlı bir şekilde sürdüğü, ancak insan haklarına ilişkin kaygılann da devam ettiği belirtiliyor. "Türkiye'nin dostlan olan bizler, işkence ve kötü muamele iddialarının baş hedefi durumundaki polis kuvvvetlerinin Türk hükümeti tarafından nasıl daha iyi kontrol edüebileceği sorusunu sormaktayız. Sorduğumuz diğer bir soru da bugün hâlâ sıkıyönetim ve olaganüstü durumun hüküm sürdüğu illerde, bu uygulamalara ne zaman son verilecegidir" denilen raporun bu bölümünde NATO üyelerinin Türkiye'ye karşı "Şimdiye kadar oldugu gibi, bundan sonra da aynı eleştiri ve dayanışma nıhu içinde" bir siyaset sürdürmesi talep ediliyor. Assamblenin San Fransisco'da oylanacak diğer bir raporunda ise Belçikalı parlamenter Frans Yangronsveld Bulgaristan'ın bu ülkede yaşayan Türk azınlığa karşı baskılar uygulayarak Helsinki anlaşmasını çiğnediği belirtiliyor. Bu raporda, sorunun sürekli güncel kalması ve Bulgaristan üzerinde baskı uygulanması için, dünya basınının konuya daha fazla eğilmesi isteniyor POIJTIKADA SORUNLAR Manzara ERGUN BALCI Ortadoğu'nun son zamanlarda hızlı bir tırmanma sürecine girdiği görülüyor. İtalyan yolcu gemisi "Achille Lauro"ya Filistinli gerıllalar tarafından el konması bu tehlikeli tırmanmantn yeni bir aşamasını oluşturdu. Türkiye ise tüm dünyanm dikkatini çeken olayların tam ortasında bulunuyor. Bu bakımdan son haftalarda meydana gelen iç kapayıcı gelişmelerin bir derlemesini yapmak yararlı olabilir. Önce Körfez Savaşı hızla tırmanmaktadır. Irak 8 hafta içinde Harg Adası'nı 23 kez bombalamıştır. Yani ortalama iki günde bir bombalanmıştır Harg. Son bir hafta içinde ise Harg'a şaldırılar her gün, hatta bazen günde iki kez düzenlenmiştir. İran'ın petrol ihracatının günde 1.5 milyon varilden, 500 bin variie düştüğü bildirilmektedir. Şaldırılar devam ettiği takdirde bu miktar daha da düşecektir. İran bu durumda ya masaya oturmak zorunda kalacak, ya da misillemeye geçecektir. Misilleme, Hürmüz'ü kapatmaya çalışmak ya da Kuveyt ve Suudi Arabistan'ın petrol kuyulanna saldırı düzenlemek şeklinde olacaktır. Her iki halde de bölgede büyük bir yangının çıkması kaçınılmazdır. Lübnan'da hükümet ve devlet otoritesi diye bir şey kalmamıştır. Bu kaosta Suriye'nin duruma hâkim olmakta giderek güçlük çektiği gözleniyor. Suriye gerçi, Lübnan'da tarafları birbirine karşı kullanarak nüfuzunu sürdürmektedir, ama oluşmasına katkıda bulunduğu kargaşanın bir noktadan sonra denetimden çıkması olasılığını gözden uzak tutmamalı. Sünni İslamı Kurtuluş Partisi ise, üç Sovyet diplomatının Lübnan iç savaşı sona erdirilinceye dek serbest bırakılmayacağını açıklamıştı. Diğer bir deyişle, Sovyet dıplomatlarının bir an önce serbest bırakılmasını isteyen Suriye'ye açıkça meydan okumuştur. İsrail'in Tunus'a yaptığı saldırı, Kral Hüseyin'in barış planına çok ağır bir darbe indirmiştir. İsraillı şahinlerin önderi general Ariel Şaron'un gerekirse Urdün'deki FKÖ kampını da bombalayabileceklerini söylemesine rağmen, Amerikan basınında çıkan haberlerden VVashington'un, Tel Aviv'ı bu konuda uyardığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan şimdilik İsrail'in Ürdün'e saldırması beklenemez. Ancak Ürdün, ABD'den önemli miktarda uçak ve füze almak istemektedir. Ürdün'ün talebi Kongre'de görüşülecektir. Kongre'dekı havanın ise olumsuz olduğu görülüyor. Kongre, Ürdün'e silah satışını reddederse Kral Hüseyin, Sovyetler Birliği'ne ve bir ölçüde Suriye'ye yaklaşabilir. Bu takdirde israil, Ürdün'deki FKÖ merkezine saldırmakta kendini daha serbest hissedebılir. Tunus'a yapılan saldırının ardından, Sina'da cinnet getiren bir Mısırlı polisin 7 İsrailliyi öldürmesi, Mısır İsrail ilışkilerinin iyice gerginleşmesine yol açmıştır. Tel Aviv, vurulan İsraillilere ilk yardım yapılmasının Mısırlı yetkililerce engellendığini öne sürmektedir. Türkiye'nin güneyi ile güneydoğusunda yangın büyürken, batıda Yunanistan'la ilişkiler de Papandreu'nun Bern Anlaşması'nı tanımadığını açıklaması ile yine gerginleşmiştir. Yunanistan'ın Ege'de 1976'dan bu yana durdurduğu petrol arama faaliyetlerine yine başlaması tehlikeli bir tırmanmaya yol açabilecektir. Yunanistan'la gerginliğin arttığı ortamda Bulgaristan'la olan ilişkilerimizde de bir yumuşama görülmüyor. Bu arada Suriye'de eğitilen militanların Türkiye'ye sızmaları Ankara için giderek daha ciddi bir sorun niteliğine bürünüyor. Bu karışık ortamda tabloyu tamamlamak için iki iç kapayıcı haberi eklemek gerekiyor. Bunlardan biri Amerikan AP Ajansı'nın geçen ay verdiği hfaberdi. Habere göre, Türkiye'deki Amerikan nükleer silahları bir süredir teyakkuz durumuna getirilmiştir. Son günlerde basınımızda çıkan haberlerde ise NATO Komutanı General Bernard Rogers'ın, Türkiye'ye nükleer başlıklı füzelerle donatılmış 72 F16 uçağı verilmesint önerdiği bildiriliyor. Haberler doğru ise, bu gelişmelerin Moskova'yı kuşkulandıracağı ve Sovyetler Birliği ile olan ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyeceğı açıktır. Bu gerçeğı Ankara'nın da göreceğini umut ederiz. Özetle, nereden bakarsanız bakın, Türkiye'nin tam ortasında bulunduğu bölgede manzara hiç de iç açıcı değildir. Bu manzara bize bir gerçeği anımsatmalıdır. Anadolu yarımadası gibi dünyanm stratejik bakımdan belki de en önemli toprak parçasında yaşamanın bir bedeli vardır. O da güçlü olmaktır. Portekiz'de yeni hiikümet kasımda kuruluyor Portekiz'de pazar günü yapüan stçimlerde yüzde 30 oy alarak büyük bir başarı sağlayan Portekiz Sosyal Demokrat Partisi' nin (PSD)Başkanı Anibat Cavaco Silva, hükümetini kasım başmda kuracağmı açıkladL Silva, Lizbon'da önceki akşam yaptığı açıklamada, hükümet programım 6 ekimde yapüan seçimlerden sonra oluşacak parlamentoya ay başında sunmayı düsündüğünü bildirdi. (a.a.) ABD, SSCB'nin silahsızlanma konusundaki iki önerisini cesaret verici buldu Beyuz Saray ağız değiştirdi WASHINGTON, (AP) ABD yönetiminin, SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un silahsızlanma konusundaki yeni önerileri içinde bazı olumlu unsurlar bulmakla birlikte silahsızlanma görüşmelerinde başanya ulaşılması için Yıldız Savaşları'ndan vazgeçilmesi koşulunu öne sürmemesi gerektiği 6elirtildi. ABD yönetiminin adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey yetkilisi, Beyaz Saray'da basın mensuplanna verdiği brifıng de, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un silahsızlanma konusundaki yeni önerilerini eleştirirken, yine de, bunun bir başlangıç noktası olarak olumlu olduğunu söyledi. ABD yetkilisi, SSCB tarafından Cenevre'de görüşme masasına getirilen önerilerden, nükleer silah taşıyıcıların, füze ya da bombardıman uçağı gibi karşıhklı olarak 125(Tyle sınırlanması ve nükleer başlıklann tavanının 6.000' de dondurulmasının, olumlu karşılanabileceğini belirterek, başlangıç için "cesaret verici" olduğunu söyledi. Ancak ABD yetkilisi, Sovyetler Birliği'nin, ABD'nin Yıldız Savaşlan projesinden vazgeçmesini koşul olarak öne sürmesinin, Amerika'nın Trident nükleer denizaltıları, Midgetman kıtalararası balistik füzelerinin yapımıyla ilgili programı tehlikeye soktuğunu belirtti. SSCB lideri Mihail Gorbaçov, geçen hafta Fransa'ya yaptığı ziyaret sırasında ABD'ye yeni önerilerde bulunarak, Yıldız Savaşlan projesini durdurması koşuluyla nükleer füzelerin ve nükleer başlıklann karşılıklı olarak yüzde 50 oranında indirilmesini öngörmüştü. ABD Başkanı Reagan, Gorbaçov'un yeni önerilerini, Yıldız Savaşları'nı koşul olarak öne sürdüğü için ilk başta olumsuz karşılamıştı. ABD Başkanı'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert MacFariane de, Gorbaçov'un stratejik silahlarda yüzde 50 indirim önerisini SSCB lehine bir durum olarak nitelemişti. Güney Pasifikhe^ Fransızlarla Yeşil Barışçılar sinir harbinde Fransa'nm Güney Fbsifîk'te nükleer denemeler yapmastm protesto eden "Greenpeace" adlı Çevre Koruma Örgütü gemileri mürettebatı ile Fransız donanması mensuplan arasında "sinir harbi" ve "nezaket" bir arada gözleniyor. "Henry" adlı Fransız korvetinin kaptarn, Greenpeace'a "Mururoa ve Frangataufa atoUeri çevresbıde deniz ulaştmının geçici bir süre için yasaklandığını" bildiren bir nota verdikten sonra radyoda yaptığı konuşmada, "L'manm, gelecek sefer şartlar size şampanya göndermeme olanak sağlar" dedL («a) Lübnan bunalımı İskoçyalı parlamenter KKTC'yi savundu Hollanda, Lübnan'da BM Banşgücü'nde görevli askerlerini geri çekiyor. Hizbullah, Sovyet rehınelerin bırakılınasını istedi Avrupa Parlamentosu üyesi, Avrupa Demokratik tttifakı Baskan Yardtmcm hkoçyah parlamenter bayan tVinifred Ewing, "Kıbns Türkünün davası haklı bir davadır" dedi. Bir süre önce KKTCyi ziyaret eden bayan Winifred Ewing, Eski KKTC Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanlığt özel Hukuk Darusmam Necati Münir Ertekün'e bir mesaj gön~ dererek, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne yaptığı ziyaretin çok yararlı olduğunu bildirdi. (••a.) SSCB, nükieer silah taşıyıalann 1250, nükleer başlıklann da 6000'le smırlanmasını önerdi. Ermeni lobi toplantısı söntik geçti Strasbourg'da yapüan ve Avrupa Parlamentosu üyelerini, Ermeni tezleri doğrultusunda etkilemeyi amaçlayan toplaritıda, ancak 10 AET milletvek'ui hazır bulundu. HADİ ULÜENGİN STRASBOURG Ermeni lobisinin Strasbourg toplantısı sönük geçti. Avrupa Parlamentosu üyelerini Ermeni tezleri doğrultusunda etkilemeyi amaçlayan bu toplantıda, ancak 10 AET milletvekili hazır bulundu. FransızErmeni Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen lobi toplantısı, dun Strasbourg'da yapıldı. Ortak Pazar danışma organındaki oturuma dört ülkeden altı konuşmacı katıldı ve bunların hepsi 1915 olaylannı bir "soykınm" olarak nitelediler. Oturumun başkanlığını, Avrupa Parlamentosu'nda Ermeni raporunu hazırlayan Belçikalı parlamenter Jaak Vandemeulebroucke'nın partisinden ve yine Belçikalı Flaman milliyetçisi Will> Kujpers'in yaptığı gözlendi. Jlk konuşma>ı yapan Belçikalı hukukçu Verhoeven, soykınm kavramının uluslararası plandaki "tartışılabilirliğine" dikkati çekerek, "So>kınm mevcutsa, bunu Türkiye'nin tanıması gerekir. Aksi takdirde, yani Türkiye tanımadan bir tanıma gerçekleşse bile bu hukuki planda bir anlam taşımaz. Bu, gayri meşru çocuğu olan bir annenin. çocuğunu hukuken lanımamasına, ama çocuğun bu anneden oldugunun bilinmesine benzer" şeklinde konuştu. Daha sonra söz alan ve "Ermeni Davası" adh kitabryla tanınan Fransız tarihçisi Yvls Ternon ise, Türkiye'nin soykırımı reddetmesinin abes olduğunu vurguladı ve 1915 olaylarınm Birleşmiş Milletler'in soykınm tahliline tıpatıp uyduğunu iddia etti. Bir Türk gazetecisinin, oturumu dinleyici olarak izleyen Doçent Sinan Akşin'i kastederek, "Burada yalnız Ermeni tezleri anlatıldı. Burada hazır olan bir Türk •jzman, Ankara'nın görüşlerini de aktarabilir mi?" şeklinde soru yöneltmesi üzerine ise, toplantının düzenleyicisi Stepanyan, "Bu toplantıyı biz kendi görüşlerimizi aktarmak için düzenledik. Eğer karşılıklı görüşlerin sa\unulacağı bir platform gerçekleşecekse, biz buna hazıri2. Ancak, zaman çok sınırlı" cevabını verdi. Strasbourg kulislerindeki gözlemciler, gerek Ermeni lobisi tarafından dün düzenlenen toplantıya çok az sayıda Avrupalı parlamenterin katılmasını, gerek Ermeni raporunun hazırlayıcısı Vandemeulebroucke'in çelişkili kişiliğini göstererek, 1915 olaylannı bir soykınm olarak niteleyen raporun, "Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilme şansının yavaş yavaş azalmakta olduğunu" ifade etmekteler. ABD yeraltı dünyası, mini makineli MAC'larla sarsılıyor Hergangstere bir makineli Honecker Yunanistan'da ABD Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Dairesi, yeni silahı "yan otomatik" kapsamma sokunca, her isteyen MAC10 alabilir oldu. Dış Haberler Servisi ABD'de yeraltı dunyası, standard silahı tabancayı terk ederek "minimakineli" MAC10 ile MACll'e yöneliyor. Federal Alman "Der Spiegel" dergisine göre yeni silah uç buçuk kilodan hafif, ama dakikada 1.200 mermi atıyor, üstelik namlusuna susturucu takıldığında yan odada tıkırdayıp duran bir dikiş makinesindan fazla gürültü çıkarmıyor. 1920'lerin Chicago'sunda henuz çeteler birbirleriyle sa\aşırken bugün bir gerillanın bile fazla ağır diye reddedeceği ağır makineb tufeklerle savaşmıştı. Bunlar mermi toplannın buyuklüğü nedeni>le ya bavulda, ya da kontrbas kutulannda taşınmak zorundaydı. Ancak o zamandan bu yana devletin ağırlık kazanmasıyla kınıse herkesın gözune çarpacak dev silahlar tasımayı eoze alamaz oldu. 1970'lerin sonlarında silah teknolojisinde elde edilen yepyeni gelişmelerle durum değişti. Üstelik bunda ABD devletinin de katkısı oldu. ABD "Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Dairesi" MAC10 silahını "yan otomatik" silah kâpsamına alınca bu silahı her isteyen alabilir oldu. Kararıp. gerekçesi, silahın mekanizmasının çok mermi almasına rağrnen, teüğe her basışta tek bir mermiyi ateşlemesiydi. Ancak tetik mekanizmasına küçuk bir plastik parçasının ilavesiyie silah tam otomatiğe dönüşüyordu. Topu topu 360 dolarlık (yaklaşık 200 bin lira) fiyatıyla küçük gangster için ideal bir silahtı bu. Miami polisinden Robert Davis'e göre bu küçuk değişiklikten sonra "MAC10 hortumla su fışkırtır gibi mermi saçıyordu". Yeni silahlanmanın sonuçlarından biri, Florida eyaletinde Miami kentinin bir otelinde bir Demokratik Almanya lideri Erich Honecker üç günlük resmi bir ziyaret amacıyla dün Yunanistan'a gitti. Yunanistan Devlet Başkanı Sarzetakistn daveti üzerine ülkeyi ziyaret eden Honecker, geçen nisan ayında da îtalya'yı ziyaret etmişti. Bu, Honecker'in bir NATO ülkesine yapttğı ilk geziydi. (AP) uyuşturucu kaçakçısının 4 polisi MAC10 yaylımateşiyle öldürerek kaçmasıydı. Kaliforniya'nın San Jose kentinde bir evi basan iki polis Israil yapısı bir UZt ile öldürüldu. Yine 1984temmuzunda Kaliforniya'nın SanYsidro kentindeki bir lokantada etrafa yaylım ateşi açıp 21 kişiyi öldüren ruh hastası da UZJ kullanıyordu. Sıradan, küçük gangsterin MAC10'u tercih etmesine karşılık, İsrail'den ithal edilen " y a n otomatik" L'Zİ'ler biraz daha "ortasınıf gangster" işi. Gangsterler içinde üstgelir grubuna girenler ise "makineli tüfeklerin Mercedes'i" sayılan MP5' leriyle caka satıyor. MP5'i üreten Alman Heckler und Koch şirketinin asıl müşteri çevresi Amerikan Gizli Servisi ve ABDnin antiterör birliği "Delta Force." Bu yüzden bu silah, susturucusuyla birlikte gerçekten biraz daha lüks kaçıyor ve 2 bin dolar verip bu silahı alabilen gangsterler, yeraltı sosyetesini oluşturuyor. MAC silahının tehlikesi ancak 1982'de anlaşılmış ve Amerikan makamlan MAC'ları tam otomatik silah sayıp 14 eyalette tumuyle yasakladı, diğer eyaletlerde parmak iziyle sicile kaydolma ve 200 dolar ek vergi şartına bağladı. Ancak satışların azaldığını gören MAC üreticileri, 300 dolara MAC benzeri bir silahı "kendin y a p " meraklılarına monte edilecek parçalar halinde satmaya başladı. Alıcılar da başka şirketlerin sattığı bazı parçaları ekleyerek eski MAC10 iie MAC11'in sağladığı tum inıkânlardan vararlanıyordu. Bu yılın haziran ayında bu satıs da yasaklandı, ancak alan aldı, yeraltı dunyasında benim diyenin tabancadan daha ağır çekmeyen makineli tüfeği oldu. MACII "Kuçuk gangsterin silahı" BEYRUT, (AP) Lübnandaki Iran yanlısı Şii Hizbullah örgütü, on gün önce kaçırılarak biri öldürülen 4 Sovyet dîplomatından hayatta kalan üçünün derhal serbest bırakılmasını istedi. Hizbullah örgütü sözcüsü Muhammed El Emin, Beyrut'ta çeşitli gazetelere gönderdiği açıklamada, Sovyet diplomatlarını kaçıran "şüpheli örgütlerin" lslam adını kullanarak, öteki tslami örgütlere zarar verdiklerini öne sürdü. Hizbullah sözcüsü, Trablusşam'daki çarpışmalann son bulduğunu hatırlatarak, Sovyet diplomatlarının salıverilmesi gerektiğini belirtti. Yaklaşık on gün önce, Sünni Islami Kurtuluş örgütü gerillaları, Trablusşam'da Suriye desteğindeki milislerin ve ordu birliklerinin Tevhid gerillalanna karşı sürdürdüğü saldınya son vermesini sağlamak için 10 gün önce Beyrut'taki Sovyet Büyükelçiliği'nde görevli 4 diplomatı kaçırmıştı. Jslami Kurtuluş örgütü gerillalan, daha sonra kaçırdıklan diplomatlardan Kültür Ataşesi Arkady Karpov'u öldürmüşlerdi. Bu açıklamadan sonra, Beyrut'taki Sovyet Norodnj Bankası'na bomba ihban yapıldı. Ihbar üzerine Durzi milisler, bankanın önündeki güvenlik önlemlerini arttırdılar. Polis, Beyrut'un batı kesiminde ise dün Lübnanlı 5 Hıristiyan gazetecinin kaçırıldığıru bildirdi. Beyrut'un guneyinde Burç El Barajni kampında ise, Şii milisler ve Filistinliler arasındaki çarpışmalar dün de yer yer devam etti. öte yandan, Hollanda hükümeti, Lübnan'da Birleşmiş Milletler Banşgücü UNIFIL'de görevli askerlerini geri çekmeyi kararlaştırdı. VUashington ile Havana arasındaki uçurum derinleşiyor Kübalı hükümet üyelerinin ABD'yv gitişi yasaklandı WASH1NGTON (AP) Ronald Reagan yönetimi, Kübalı hükümet görevlilerinin ABD'ye girişini yasakladı. Yasak kararının, Fidel Castro yönetiminin ABD ve Küba arasındaki göçmen anlaşmasını askıya almasına karşılık alındığı açıklandı. ABD yönetiminin uygulanmasına karar verdiği yasaklar listesine, diplomatik, resmi veya özel pasaporta sahip bulunan her türlü Küba Komünist Partisi yetkilisi giriyor. Karara göre, bundan böyle ABD'ye sadece Birleşmiş Milletler'de ve Washington'daki Küba Büyükelçiliği'nde görevli Kübalılar girebilecek. ABD'li yetkililer, Kübalı Komünist Parti yetkililerine uygulanacak ABD'ye giriş yasağının, Küba Devlet Baskaru Fidel Castro'nun bu ayıri sonunda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarına katılmak üzere New York'a yapacağı ziyarete bir engel oluşturmadığını belirtiyorlar. Küba hükümeti geçen 20 mayıs tarihinde aldığı kararla, 1984 yıhnda iki ülke arasında imzalanan göçmen anlaşmasını askıya aldığını açıklamış ve bu kararını hemen uygulamaya koymuştu. Siyasi gozlemcüer, Reagan yönetiminin bu konudaki karanrun iki ülke arasındaki Uişkilerin daha da kötüye gitmesine neden olacağını belirtiyorlar. ABD yönetimi 1960 yılmdan bu yana Kuba'ya karşı ekonomik ambargo uyguluyor. İki ülke arasındaki uişkilerin iyileşmesi için o tarihten bu yana yapılan tüm çabalar sonuçsuz kaldı. EAlmanya'da görkemU cenaze töreni Federal A hnanya 'da S'azi eğüimli Milliyetçi Demokrat Parti'nin KongresVni protesto ederken, polis tarafından öldüritlen 34 yaşındaki Günter Sare'nin dün Frankfurt'ta düzenlenen cenaze törenine 2 binden fazla kişi katüdu Sare'nin öldürülmesi, Federal Abnanya'nın 16 kentinde polise karşı protesto gösterilerine yol açmıştı. 4 günlük gösterilerde çok sayıda kişi yaralanmıs, yüzlerce kişi tutuklanmıstu (AP) Ingiltere'deki muhatabınıza ahzükabz"ı nasıl açıklarsınız? Çok iyi bir sözlük yardımıyla! A.Vahit Moran'ın, daha önce M.E.Bakanlığı tarafından iki kez yayımlanan ünlü Büyük T Ü R K Ç E İ N G İ L İ Z C E S Ö Z L Ü K ü üçte bir oranında genişletilmiş olarak A D A M Yayınlan'nda çıktı. İnceleyin, alın, yararlanın! Bugüne kadar hazırlanrnış en büyük, en geniş kapsamlı Türkçeİngilizce Sözlük'ten ADAM mahrum kalmayın! AIV\M "njRKCElNGİLlZCE SÖZUÜK Şimdi çok daha kapsamlı: • 80.000"ın ustunde Turkçe sozcuğun İngılizce'dekı tam karşılıklan. • Türkçe deyimler. halk deyişi ve atasozlennın İngılızce omek ve açıklamalan. • Osmanlıca sozcukler ve büım, teknık, sanat, ekonomi, bankacüık tenmlennın Ingilizce karşıhklan • Okumayı kolaylatjtına dizgıbaskı. yıllarca dayanacak sağlam cüt (Fiyatı:9.0(K)TL+yiJOTL KDV) Gündüz ve gece tam isabet lanklardan yapüan atıslarda, gece dahil her türlü koşullarda tam isabet sağlayan, "Gece Görüş Mekanizması içerikU Lazer Tank Atıs Kontrol Sistemii Avrupa ve Ortadoğu'da pazarlandıktan sonra simdi de G.Kore'nin XK1 tanklarına uygulanacak. "Hughes" yapımı sistem, her türlü gündüz ve gece koşuiıannda uzun mesafeli görüş sağlıyor, lazer ile hedeflerin menzüini saptıyor, sensor ve bilgisayarlar sayesinde de namluyu hedefî ilk atısta vuracak şekilde yönlendiriyor. /lll TORKCEİNGİÜ2CE SÖZLJÜK dcğerli kitaplar 'GASGSTERIN MERCEDESl" Alman GSG9 vurucu timi G E N E L D A G I T I M YADA A.Ş. Doktor Şevki Bev Sok No: 6 Divanyölu.İstanbul Tel: 520 74 72 Konur Sok. No: İ7 Kızılay, Ankara Tel: 18 90 99