18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\feni f aizler mevduatı kamçılamadı tjç ve altı ayhk vadeli mevduatlarda faiz oranlarınm yükselmesinin bankalara yeni para girişini sağlayamadığı gözleniyor. Banka yetkilileri, önceki dönemlerde bankalara mevduat akışınm doyum noktasma ulaşmış olduğunu belirtiyortar. Cç ay vadeli hesaplar hâlâ gözde hesap türü. Altı ay vadeli hesaplara ise kısmen ilgi gösterilmeye başlandı. Ticari merkezlerde vadesi dolmuş hesaplann büyük ölçüde Hazine bonolarma kanalize olduğu belirtiliyor. CENGtZ TURHAN Üç ve altı ayhk vadeli mevduatlarda faiz oranlarının yükselmesinin bankalara kayda değer oranda yeni para girişı sağlamadığı gözleniyor. Altı ay vadeli hesaplarda eskiye oranla bir kıpırdanma göriilürken, üç ayhk hesaplar, tasarruf sahibi için çekiciliğini hâlâ koruyor. Özellikle büyük iş merkezlerinde vadesi dolmuş hesaplardaki tasarruflann hazine bonolanna kaydınldığı belirtiliyor. İstanbul'da değişik semtlerdeki farklı banka şubelerinden derlenen izlenimlere göre; üç ay ihbarlı vadeli mevduatta faiz oranlannı yüzde 52'den 53'e, altı ay vadelilerde yüzde 48'den 52'ye ve altı a> vadeli üç ayhk ödemeli hesaplarda yüzde 43'den 47'ye çıkartan karardan bu yana geçen 15 gün içinde, yeni faiz oranlarına önemli bir ilgi gösterilmedi. İş merkezlerinde bulunan buyük şubelerde yeni faizlerin mevduat üzerinde olumlu etkisi hemen hiç hissedilmezken, tasarruf mevduatının yoğunlaştığı semtlerde kısmi yeni para girişleri sağlandığı belirtiliyor. Beşiktaş'ta gerek ticaret çevrelerinden, gerekse tasarruf sahibi yurttaşlardan oluşan geniş bir müşteri kesimine hitap eden bir banka şubesinin müdürü. "faizlerin önceki yiikselme konusunda şubemizde hemen hemen doyum noktasma ulaşılmtştı. Bundan önceki donemde ticari müşterimiz de vadeli hesaplara ilgi gostermişii. Faizlerdeki yeni duzenlemenin mevduatları geliştirid etkisi bu kez çok kısıtlı kaldı" diyerek mevcut durumu tanımlıyor. Bir başka bankanın Bahariye Şubesi Müdürü ise, daha çok "vadesi gelen hesaplann. üzerine küçük eklemeler yapılarak yenilendiğini" belirtiyor. Tasatruf mevduatı müşterisi için halen en cazip hesap turünün 3 ay vadeli mevduat hesabı olduğu belirtiliyor. Büyük bankalardan birinin Aşirefendi şubesinden bir yetkilinin ifadesiyle, "üç aylık hesaplar hâlâ revaçta. Eylül sonunda faiz oranlan düşürülür diye bir endişe yok." Ancak iş çevrelerindeki şubelerde uzun vadeli hesaplara zaten fazla rağbet edilmediği de biliniyor. Buna karşılık, 6 ay vadeli hesaplann faizlerinin 4 puan birden arttırılarak, üç ay vadelilere yaklaştırılmasının "anlamı", şubelerin yetkililerinin deyimiyle "kısmen kavrandı." Yaşam standartlan yüksek bazı semtlerde, 6 aylık hesaplara ilgi gösterilmeye başlandığı belirtiliyor. "Yeni faiz oranlarına 30 eylüle kadar geçerli olduğunun ilan edilmesinin, eylül avı sonunda faizlerin aşağı çekileceği şeklinde yorumlanmasına yol açtığı" belirtilirken, bunun genelde henüz yaygın olarak anlaşılmamış olduğu da ekleniyor. Öte yandan, büyük ticari merkezlerde, vadesi dolmuş hesaplardaki paraların çekildiği ve hazine bonosuna yatırıldığı belirtiliyor. Tan\nmış bir bankanın Sirkeci Şubesi Vlüdür Muavini "Yüzde 54 net faiz dururken, briit yüzde 53 faiz için kimse parasını bankada tutmaz" diyerek göruşünu belirtirken, bir başka bankanın Kadıkoy Şubesi'nden bir yetkili gelişmeyi şöyle aktarıyor: "Vadesi dolduğu halde çekilmeyen paralar, vatandaşın banka personeli ile kişisel ilişkileri yüzünden, bizleri kırmamak için kapamadıgı hesaplardan ibaret. Vadesi dolan hesaplardaki paralar büyük ölçüde hazine bonolanna ka>dı. Paraları bu bonolara yetmeyen tasarruf sahiplerinin talepleri süruyor tabii." 28 AĞUSTOS 1984 EKONOMİ YORUM YALÇIN DOGAN CUMHURİYET/9 Demokrasi Varsa, Alternatif de Vardır... 199O'da 1980'e gelmiş olacağız. İzlenen iktisat politikasının çarpıcı bir sonucu var. Türkiye, ulaşmayı amaçladığı hedefler açısından, 1990 yılına gelindiğinde. aslında 1980 yılının ekonomik büyüklüklerine yeniden dönmüş olacak. Kişi başına düşen gelir, kişi başına tüketilen et, üretilen yıllık enerji miktan, kullanılan telefon sayısı, kişi başına düşen doktor sayısı ve buna benzer herhangi bir iktisadi buyüklüğü ölçü aldığınızda ve o günkü nüfusla bu değerleri karşılaştırdığınızda, Türkiye 1990 yılına geldiğinde 1980 yılının ekonomik düzeyine gelmiş olacak. Yani, ekonomik refah açısından "yerinde saymış " olacak. Yani, 1990 yılına geldiğimizde, elektrikler yine zaman zaman arıza yapıcak, yine zaman zaman sular akmayacak, trafik sorununu yine tartışacağız, hastane kapısında yine bekleyeceğız, üniversiteye giriş ile Anadolu liselerine giriş sınavları çocuklann ve gençlerin yarısından çoğunu yine dışarda bırakacak. Yine... Yine... Yine... 1990da 1980'e gelmiş olacağız. Yapılan hesaplar eğer bu gerçeği insanın gözüne sokuyorsa, o zaman insanın gözüne bir başka gerçeğin daha sokulması gerek. Neden 1990'da 1980'e dönmüş olacağız?.. Bunun tek bir karşılığı var: İzlenen iktisat politikasının yanhş olması. İzlenen iktisat politikası ile "refahın sağlanamayacağıntn" bilinmesi. Bir ülkede tam dört yıldır "enflasyon tartışması" süremez. Dört yıldır enflasyonu dizginleyemeyen bir iktisat politikasının "doğruluğundan" artık söz edilemez. Dört yıldır yatırım yapmayan bir ekonomik politikanın geçerliği artık söz konusu olamaz. Buna rağmen, bugün en sık duyduğumuz söz nedir?.. "A/tematif yoktur." İzlenen iktisat politikalarının Türkive'nin bugünkü siyasal ve ekonomik yapısı içinde "altematifi vardır, yoktur" tartışması tam dört yıldır sürüyor. Kimıleri "Vardır" derken, siyasal parti liderlerinin bazıları bile, "Hayır, yoktur" diyebiliyorlar. Yukarıdaki rakamları ve gerçekleri bir yana bırakın, başlı başına "Alternatif yoktur" demek, kendiliğinden, "Bugün yapılan iyi değildir" demek anlamını taşıyor. Ama, bugün yapılanlar iyi değildir, derken, bunun "Altematifi yoktur" diye vurgulamak, bugünkü kötüyü kabullenmek anlamma geliyor. "Bu, kötüdür, ama başkası yoktur" demektir. Oysa, "Alternatif yok" demek, siyasi açıdan, demokrasiye inanmamak demektir. Alternatif yok, diyen, demokrasiye ınanmıyor demektir. Siyasetin bir tanımı da "siyasetin özqur ve uygar bir insanın işi olduğu" noktasında billurlaşıyor. Özgürlük varsa, siyaset vardır. Siyaset varsa, demokrasi vardır. Demokrasi varsa, alternatif vardır. Aynı mantığı ve kavramları tersinden okuyalım: Alternatif yoksa. demokrasi yoktur. Demokrasi yoksa, özgürlük yoktur. Özgürlük yoksa. siyaset yoktur. Siyaset yoksa, alternatif yoktur. O halde, "Alternatif yoktur" diyen, demokrasiye inanmıyor demektir. "Alternatif yoktur" diyen, 1990 yılında Türkiye'nin 1980 yılına yeniden gelmesinı kabullenıyor demektir. İktisadi açıdan kabulleniyor demektir. Bugünkü "iyi gitmeyen işleri" bir anlamda onaylıyor demektir. Ama. aynı zamanda siyasi açıdan da, demokrasiye inanmıyor demektir. Alternatif tek bir biçimde yoktur: Demokrasi yoksa, alternatif de yoktur. Ama eğer demokrasi varsa. alternatif vardır. Demokrasi içinde her zaman ve her koşulda alternatif vardır. Altematifi aramak ve oluşturmak, demokrasiye inanmakla eş anlamlıdır Günün aynası Akmermer: Kredi faizi düşecek ANKARA, (THA) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcıhğına getirilen İmdat Akmermer, işadarnlanna çağrıda bulunarak, "enflasyonla mttcadelede başan sağlanıyor. Buna paralel olarak kredi faizleri de düşecek. İşadamlan olarak yatırım yapmaktan korkmayuı" dedi. önümüzdeki dönemde özellikle özel sektör yatırunlarında büyük artışlar beklediklerini belirten Akmermer şunlan söyledi: "Türkiye'de en önemli problem olan enflasyonla mücadelede getirilen çeşitli ledbirler, yatınmlan olumsuz yönde etkilemiş olabilir. Ancak enflasyon, alınan tedbirlerle aşağı çekilmeye başlandı. Bu çok önemli bir hadisedir. Bundan sonra, faizlerde de enflasyon nispetinde diişüş olacaktır. Tabii bu arada, yatırımcılanmızın eleştirdikleri kredi faizleri de aşagı düşecektir. Artık yatınmcılanmız yatınm yapmaktan korkmasınlar. Senet protestoları, yedi ayda 200 milynr lira sımrını aştı ANKARA, (ANKA) Senet protestolannın temmuz ayında yeniden hızlandığı belirlendi. Edinilen bilgiye göre, ocak temmuz döneminde toplam değeri 209 milyar 820 milyon liıaya ulaşan 1 milyon 158 bin 72 adet senet protestoya ugradı. 1983'ün eş döneminde 173 milyar 156 milyon lira değerinde 1 milyon 37 bin 341 adet senet protesto edilmişti. Böylece, senet protestoları geçen yıla göre sayı olarak yüzde 11.6, değer olarak da yüzde 17.8 oranında hızlanmış bulunuyor. Yılın ilk 7 aylık dönemi içinde, protesto edilen senetler en yüksek noktaya mayıs ayında ulaştı. Mayıs ayında 36.5 milyar lira değerinde 209 bin 254 adet senet protesto edilmişti. Haziran ayında piyasaya sürülen paranın tekrar artış kaydetmesinin de etkisiyle senet protestoları geriledikten sonra temmuz ayında tekrar hızlanmaya başladı. Temmuzda bir önceki aya göre senet protestolannda sayı olarak yüzde 22.8, değerde ise yüzde 31.2'ük çoğalma olduğu belirlendi. Ağustos ayında piyasaya sürülen 100 milyar liranın üzerindeki paranın yüksek faizli Hazine bonolan ve tahvil aracılığıyla geri çekilmesi de amaçlanıyor. Bu durumda senet protestolarının bu ay içinde de büyük artışlar göstermesi bekleniyor. Fahrettin Konak. Teşvik Uygulama Dairesi Başkanı oldu ANKARA (ANKA) Devlet Planlama Teşkilatı üst yönetiminde atamalar başladı. Edinilen bilgiye göre, Teşvik Uygulama Başkanlığı'nı yürütürken görevden alınacağı öne sürülen Dr. tmdat Akmermer, Müsteşar Yardımcılığı'na atandıktan sonra müsteşar Yusuf Bozkurt özal'tn yurt içi ve yurt dışı gezileri sırasında kendisine vekalet etrne görevini de üstlendi. Buna ilişkin genelge cuma günü yayınlandı. Akmermer, bunun yanı sıra, Koordinasyon Başkanlığı görevini de yürütecek. Bu çerçevede, yetkileri daha da genişleyen Akmermer, yıllık programa giren yatırımların yıl içinde uygulan ması sırasında takibi, revizyonu, gerekirse yönlendirilmesi konularıyla uğraşacak. AkmermeT, aynca sağlanan dış kredilerle yürütülen büyük projelerin takibini yapacak ve ahnacak önlemleri saptayacak. AET ile uisküeri düzenleyecek ve kalkvnma plan ve programlanyla ilgili mali ve hukuki düzenlemeleri yapacak, diğer konularda görüş bildirebilecek. Öte yandan, Akmermer'den boşalan Teşvik Uygulama BaşkanlığYna Yabancı Sermaye Şube Müdürü Fahrettin Konak, Temel tskit'ten boşalan Serbest Bölgeler Başkanlığı'na ise yine DPT bünyesinde Yalçın Alaybeyoğlu "tedviren" atandı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Egebank'ın yeni Genel Müdürltik binasının açılışına katılan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirii ile TÜSİAD Başkanı Ali Koçman, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ersin Faralyalı, Özakat Grubu Başkanı Melih Özakat ve bazı işadamlan yanm saati aşkm bir sohbet toplantısı yaptılar. Toplantı sırasında para azlığından yakınan işadamlanna Pakdemirii, "Paranın nerede olduğu belli. Herkesin cebinde" dedi. İşadamlan ise, toplantı sırasında kredi faizlerine uygulanan yüksek faizden yakınarak çözüm istediklerini söylediler. Egebank'ın yeni yaptırdığı 7 katlı Genel Müdürlük binasının açılışında Özakat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Melih Özakat, bankanın gün geçtikçe büyüdüğüne işaret eden bir konuşma yaptı. Daha sonra açıhşı yapan Ekrem Pakdemirii, "Bu bankanın daha da büyüyecefine inanıyorum. Teknoloji bilgî birikimi f azla olan bankanın daha sonra önemli roller oynayacağına inanıyorum" biçiminde konuştu. Pakdemirii, daha sonra binanın servislerini gezerken gazetecilerin ayaküstü sorulannı yanıtladı. Pakdemirli'ye yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle: Bankalann devlet desteği ile ayakta kalabildiği öne sürülüyor. Bu konuda herhangi bir destek söz konusu mu? PAKDEMIRL1 Hayır. Herkes kendi yağı ile kavruluyor. Bankalara devlet desteği yok. Hatta şirketler bile kendi ayaklan üzerinde duruyor. Pakdemirti: Para herkesin cebinde Egebanh'm yeni Genel Müdürlük binasını açan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirii, TÜSİAD Başkanı Ali Koçman'ı soluna ve EBSO Başkanı Ersin Faralyalı'yı sağına alarak resim çektirdi ve "Deyletin 2 müşavirini yanıma ahyorum. Biz deyletin üçüncü müşaviriyiz" dedi. Piyasadaki emisyon hacmini geriletmek amacıyla çıkartılan 80 milyar liralık Hazine bonolannın etkili olmadıgı iddia ediliyor. PAKDEMİRLt Bonolar satumasaydı, emisyon hacmi 980 milyar olurdu. Ayrıca ağustos, eylül ayları hasat mevsimi ve pamuk mevsimidir. Bu yüzden piyasaya para verilir. Ama Hazine bonolan hedefine varmıştır. Şimdi emisyon hacmi 853 milyar liradır. O bonolar olmasaydı 953 milyar lira olacaktı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın bir raporunda yüksek faiz uygulamasından vazgeçilmesi isteniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? PAKDEMİRLİ Bana böyle bir şey iletilmedi. Fiyat artışlan konusunda Sayın Kaya Erdem, düşüşler eylül ayından itibaren olacakür di yor. Siz daha önce düşecegini söylemiştiniz.. PAKDEMtRLİ Sayın Kaya Erdem tedbirli konuşmuş. Ben temmuzdan itibaren düşecek demiştim. DİE'nin rakamlarına göre bildiğiniz gibi gerileme binde 7 olmuştur. Ağustosta da fiyatlann yüzde 2'nin üzerinde olacağını sanmıyorum. Eylülden itibaren de gerileme sürecektir. Ekrem Pakdemirii, daha sonra bankanın 6. katında dinlenmek üzere çıktığı bir odada TÜSİAD Genel Başkanı Ali Koçman, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Odalar Birliği Başkan Vekili Ersin Faralyalı ve diğer işadamlan piyasadaki para darlığından yakınırlarken Ekrem Pakdemirii, "Paranın nerede olduğu belli. Herkesin cebinde" dedi. İşadamlannın sohbet sırasında sık sıkrkredilerde uygulanan yüksek faizden yakındıkları öğrenildi. Toplantı sonrasında TÜSİAD Genel Başkanı Ali Koçman'ı soluna, Ersin Faralyalı'yı sağına alan Pakdemirii, "Devletin 2 müşavirini yanıma alıyonım. Biz devletin üçüncü müşaviriyiz" diyerek birlikte resim çektirdi. İşadamlanna para konusunda ve emisyon hacmi konusunda bir seyler söylediğinizi duyduk. Sizce paralar nerede? PAKDEMİRLt Paranın çoğu ceplerde dolaşıyor. Vadesiz tasarruf mevduatlarının faizi yüzde 5 cepteki parayı bankaya koymaya değmiyor. Oysa cebinde 40 bin liradan 100 bin laraya kadar para tutan işadamlarımız var. Bu durumda 853 milyarlık emisyon hacmininde hesabı çıkıyor. Cebinde biner lira olan 50 milyon kişi düşünsek 50 milyar lira yapar. Bankaya yatırılmayan para serseri oluyor. Çözüm bu vadesiz tasarruf faizlerinin yükseltilmesi bence yüzde 15'in üzerinde olması tazım. Ancak Merkez Bankası ve bankalar bunun hesabını yapmalıdır. Bankalann bu parayı nasıl alırız nasıl toplarız diye düşünmesi lazım. Ancak vadeli mevduatlan da düşürmelidir. Siz para taşıyor musunuz? PAKDEMİRLt Hiç param yok. Ben çek taşıyorum. Ortak Pazar'a girme konusunda ne düşünüyorsunuz? PAKDEMIRLl Ortak Pazar'a oyle bir zamanda müracaat etmek lazım ki reddedilmesin bunun içinde öncelikle Türkiye'nin güçlü olması lazım. Bu da dış ödemeler dengesindeki sorunlann halledilmesiyle olur. ! Fuat Süren'le ticari ilişki kurmayız MERAL TAMER Transtürk Holding'in Asil Nadir ve sahibi bulunduğu Polly Peck Fırması aleyhine 500 milyon liralık tazminat davası açtığı yolundaki haberimiz üzerine görüş belirten Asil Nadir, Olmuk'un hisselerini satın almak üzere girişimlerde bulunduklan sırada ortaya çıkan bazı konular nedeniyle kendisinin Fuat Süren'le ticari bir ilişki içine girmesinin mümkün olamayacağının anlaşıldığını söyledi. Polly Peck Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Asil Nadir, Transtürk Holding'in iştiraklerinden Olmuk'un hisselerinin Polly Peck'e satılması konusunda taraflar arasındaki yazışmalar ve sonunda Londra'da mahkemeye kadar uzanan anlaşmazlıkla ilgili olarak bilgi verirken, "Transtürk Holding iştiraklerinden Olmuk Şirketi'nin yüzde 53 hissesinin Polly Peck adına satın alınması konusunda Fuat Süren'le iki görüşmem olmuş ve bu hususta tarafları bağlayıcı sözleşme imzalanıncaya kadar geçerli olmak şartıyla 11.8.1983 günü bir 'niyet mektubu' imzalanmıştır. Ancak satın alma işleminin gerçekleştirilebilmesi için Olmuk'un ana sözleşme, bilanço ve ilgili hesaplarının avukatlanm ve mali danışmanlanm tarafından incelenmesi saf hasında bazı unsurlar ortaya çıktığı için Sayın Fuat Süren'le ticari bir ilişki içine girmenin mümkün olamayacağı anlaşümış ve bu durum avukatlanm ve mali danışmanlanm tarafından 9 Eylül 1983 günü Transtürk Holding'e bildirilmiştir" dedi. Asil Nadir, Fuat Süren'in 11.8.1983 tarihli niyet mektubunda hisse senetlerinin gerçek durumlarıyla ilgili bazı önemli bilgilere yer verilmediğini belirterek bu konuda şu açıklamayı yaptı: 1) Hisse senetlerinin (b) grubu hisse senetleri olduğu yazılı değildir. Olmuk ana sözleşmesine göre (b) grubu hisse senetleri çoğunluğu temsil etmesine rağmen hiçbir suretle şirket idaresine hâkim değildir ve olmayacaktır. Çünkü, ana sözleşmeye göre, şirket idare meclisinin 5 üyesinin 3'ü (a) grubunun, ikisi de Transtürk'ün Polly Peck aleyhine açtığı dava konusunda görüş belirten Asil Nadir: TOFAŞ ürünlerinin fiyatları ne oldu? j Şahin (Serçe Model Doğan ; . Kartal Eski Fiyat 2 milyon 220 1 milyon 950 1 milyon 820 1 milyon 365 bin bin bin bin Yeni Fiyat 2 milyon 340 bin 2 milyon 55 bin 1 milyon 920 bin 1 milyon 440 bin Düzenli: Gıda sanayiinde yeni yatırım kaynak ısrafıdır Ekonomi Servisi Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Düzenli, "Gıda sanayiinde mevcut fabrikalar, yüzde 50 kapasiteyle bile çalışraazken yeni yatırımlara gitmek kaynak israfıdır" dedi. Gıda İşvercn Dergisi'nin son sayısında yayınlanan bir yazısında gıda sanayiinde atıl kapasite oranının her geçen gün arttığını, tasfiye ve iflaslann birbirini izlediğini savunan Düzenli, "Ülkenin her yönüne dağılmış ufak müesseselerin organize bir çatı altında toplanması gereklidir. Tek elden pazarlama bilhassa ihracatta fevkalade olumlu neticeler alınmasını sağlayacaktır " görüşünü savundu. (b) grubunun göstereceği adaylar tarafından seçilir ve bu seçimde (a) grubuna mensup her hisse 2 ova sahip iken (b) grubuna mensup her hisse sadece 1 oya sahiptir. Dolayısıyla yönetim kayıtsız ve şartsız olarak azınlıkta bulunan ve sayın Fuat Süren'in sahip bulunmadığı (a) hisselerine aittir. 2) (b) grubu hisse senetlerinin bankalara rehinli olduğu bildirilmemiştir. 3) Hisse senetlerinin nominal değeri ana sozleşmede 500 TL olduğu halde 1000 TL olarak gösterilmiştir 4) Hisse senetlerinin niyet mektubundaki sartlarla alınması (o gün uygulamada bulunan) TUrk kambiyo mevzuatına aykırıdır. Margarin ve otomobile zanı İSTANBUL, (THA) Petrol ürünlerinin fiyatlarında yapılan son ayarlamadan sonra "zam kervanı" yürüyor. Sana, Rama ve Alba yağlarına ortalama yüzde 18 oranında zam yapılırken, TOFAŞ da ürettiği otomobillerin fiyatını 75120 bin lira arttırdı. Ünileverİş Ticaret ve Sanayii Türk Ltd. Şti. yetkilileri, zammın enerji, işçilik ve ulaştırma girdilerindeki yükseklikten kaynaklandığını belirttiler. Dünden itibaren geçerli olmak üzere yapılan zam sonucu perakende satış fiyatları şöyle belirlendi: Cinsi Gram Eski Fivat (TL.)Yeni Fivat (TL.) 250 110 130 Sana 500 220 260 Sana 120 145 250 Rama 4.020 4.755 Alba (Toptan) 10.000 TOFAŞ yetkililerinden alınan bilgiye gore zammın enflasyon oranının çok altında olduğu belirtildi ve "Biz aslında enflasyon oranı göz önüne alındıgında fiyatları arttırmadık, ucuzlattık. Çünkü enflasyon nedeniyle paranın değer kajbı bizim yaptıgımız zammın çok üstünde" denildi. Türk tekstil lobisinL Amerikan AMC fırması görevlisi olıışturaeak DOVIZ KURLARI Merkez Bankası doların esas kurunu lirledi. Dövizin Döviz Cinsi Ahş 1 ABD Dolan 385.40 1 Avustralya Dolan 328.17 1 Avusturya Şilini 19.1! 1 Batı Alman Markı 134.25 1 Belçika Frangı 6.65 1 Danimarka Kronu 36.88 1 Fransız Frangı 43.72 1 Hollanda Florini 119.03 1 İsveç Kronu 46.38 1 İsviçre Frangı 161.36 100 İtalyan Lireti 21.67 lOOJapon Yeni 159.92 1 Kanada Dolan 296.80 1 Kuveyt Dinarı 1304.66 1 Norveç Kronu 46.60 1 Sterlin 503.45 1 S.Arabistan Riyali 109.17 367 lira 20 kuruş olarak beDöviz Efektif Efektif Satış Ahş Satış 389.25 385.40 393.11 331.45 311.76 334.73 19.30 19.11 19.49 135.59 134.25 136.49 6.72 6.32 6.78 37.25 36.88 37.62 44.16 43.72 44.59 120.22 119.03 121.41 46.84 46.38 47.31 162.97 161.36 164.59 21.89 20.59 22.10 161.52 151.92 163.12 299.77 281.96 302.74 1317.71 1239.43 1330.75 47.07 44.27 47.53 508.48 503.45 513.52 110.26 103.71 111.35 Lobıci bayan Hughes: Stratejik konumıınuzu kııllanın MEHMET AKtF Giyim Sanayicileri Derneği'nin düzenlediği İstanbul Moda Gösterisi çerçevesinde, Türk konfeksiyon ürünlerine dış pazarlarda getirilen kısıtlamalar da ele alındı. Düzenlenen konferanslarda görev alanlar arasında American Merchandise Corp'tan Julia Hughes da bulunuyordu. Hughes'un görevi, Amerika'ya döndükten sonra, konfeksiyon ürünleri için Türk lobisini oluşturmak. Lobiciliğe yeni başlayan bir ülkenin vatandaşı olarak Hughes ile görüştük. American Merchandise Corp'un ne tür bir kuruluş olduğunu, bu aşamada görevinin ne olduğunu öğrenebilir miyiz? HUGHESKuruluş bir tür ithalat birliği olarak nitelendirilebilir. İthalatçı firmalann oluşturduğu, onların üstünde bir kuruluş. Bir tür komisyoncu firma gibi çahşıyoruz. Ancak komisyon almıyoruz. Hizmetimiz, zaten bize bağlı firmalar için olduğundan, ücretsiz. Alıcıyı satıcıyla lanıştırıyoruz, taşıma işini de biz u^tleniyoruz. Daha önce aynı yapı çerçevesinde, başka Ulkeler için lobi çalışması yaptınız mı? Bunlann durumlan nedir? HUGHESBiz düşünce satmıyoruz, kuruluş ya da devletler bizden ne tür yardım istediklerini beliniyorlar. En son Hong Kong'a yardım ettik. Onlar bu işle ilgili bir uzmanı Amerika'ya yolladılar, biz ona yardım ettik. Bizler hükümeUeri hükümetlc, avukaıian avukatlarla, kuru İthal otomobillerin Almanya'dan geliyor ANKARA, (THA) Yılın ilk altı ayında çeşitli ülkelerden ithal edilen toplam 2493 otomobilden 1992 adedi Federal Almanya'dan geldi. DİE verilerinden derlenen bilgiye göre, bu yılın ilk 6 ayında çeşitli ülkelerden toplam 2493 binek otomobili ithal edilerek, 11 milyon 942 bin dolar ödendi. American Merchandise Corp. görevlisi Julia Hughes: Sizlere, sahip olduklarınızı anlatacak değilim. Yapmış olduğunuz birçok savunma anlaşması var. Stratejik konumunuz meydanda. Bunlardan hangisini kullanacağınıza da siz karar verin. luşlan kuruluşlarla görüştürürüz. Biz onlara fıkir vermeyiz aracılık yapanz. Bu lobi sisteminizin, Türk tekstil ürünlerine karşı ABD'nin uygulamakta olduğu sınırlamalan ortadan kaldıracağına inanı>or musunuz? HUGHESAmacımız iki aşamalı. Birincisi kısa vadede, bu iş için hızlı karar verilmesini sağlamak ve Amerikalı yetkililer üstünde etkili olmak. Uzun vadede ise, Amerikan ithalat istemindeki kısıtlamaların kaldırılmasını sağlamak. Türkiye için ana sorun 338. kategoriyle ilgilidir. Yani tişörtlerin bulunduğu kategori. Bu arada lobi, ABD'nin getirmesi olası bulunan kısıtlamalara da karşı çıkmaya çalışacaktır. Şu anda ihraç ettiğimiz birçok mal 338. kategoriye giriyor. Ana sorun, ABD'nin toplam üretimin %1'ini aşan ithalat karşısında önlemler alma yoluna gitmesinden doğmaktadır. Herhalde başka bir pazannıza girmek isteseydik, aynı şeyler onlar için de söylenecekti. HUGHESAncak bu sektördeki durum çok önemli. 20 yılı aşkm süredir kısıtlamalar var. Reagan'ın pek çok senatör arkadaşı da tekstil sanayicisidir. Reagan ilk başkan değil tabii ki... Cumhuriyetçiler'in liberal ekonomi uyguluyor olması, seçimlerin yaklaştığı bir dönemde tekstil sektörunun eleştirilerini goğüslemeye yetecek bir neden de değildir. Clkenin guneyi, eko nomısıni bu işe bağlamış durumdadır. Tek istihdam kaynağı tekstil üretimidir. Bizim bildiğimiz lobi çalısmalannda bazı ödünler sunulur. Oy, para, yardım gibi... Biz neler sunacağız?.. HUGHESSizlere sahip olduklarınızı anlatacak değilim. Yaptıgınız birçok savunma anlaşması var stratejik konumunuz meydanda. Eh bunlardan hangisini kullanacağınıza da siz karar verin. ijî \P 28 AĞUSTOS 1984 TARİHİNDEKİ DÛVİZ KUHLARI T.C. ZİRAAT BANKASI DÖVİZ 385.45 328.17 19.13 134.30 6.66 36.90 4373 119.05 46 39 161.38 21.68 159.93 296.81 1304.70 46.61 503 47 109 20 389 25 331 40 19.31 135.62 6.72 37 26 44.16 120.22 46 84 162.97 21.89 161.50 299.74 1317.57 47.06 508 43 110 27 52 %$ DÖVİZİN CİNSİ ABODOLARI AVUSTRALYA DOLARI AVUSTURYA ŞİLİNİ BATI ALMAN MARKI KLÇİKA FRANGI DANİMARKA KRONU 1 FRANSIZ FRANGI N0UAN0A FLORİNİ İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE ffiANGI 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANAOA DOLAffl 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STERLİN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ EFEKTİF 385 45 396.59 311 76J337.65 19.13 19.68 134.30 138.18 6.32 6.85 36.90 37.96 43.73 44 99 119.05 122.49 46.39 47 73 161.38 166.04 20 59 ^22.30 151.93 164.55 281.97 305.39 1239.47 1342 41 44.27 47 95 503 47 S 518.02 103 74 112 35 ALIŞTL. SATtSTL.AUŞTL. SATIŞ TL ÇAPRAZ KURLAR 1 ABD DOLAR1 20.1674 Avusturya Şilini 2.8707 57.9548 Belçika Frangı 10.4501 8.8151 Fransız Frangı 3.2378 8.3096 İsveç Kronu 2.3884 1.778.49 italyan Lireti 240.99 8.2703 Korveç Kronu 3.5302 S.Arabistan Riyali 1 Avustralya Dolan: 0.8515 1 Kuveyt Dinarı: 3.3852 1 Sterlin: 1.3063 B. Alman Markı Danimarka Kronu Hollanda Florini îsviç'e Frangı Japon Yeni ABD DOLAR1 ABD DOLAR1 ABD DOLAR1 Amerika'ya ihracatta Noel satışlarmdan yararlanacağız Ekonomi Servisi Amerika, teksıil ithalatına koyduğu katı sınırlamaları erteleme yoluna gidince, Türk ihracatçılarına "Noel döneminde de Amerikan pazannda mal satma imkânı" doğdu İthalatçılardan ve tekstil ihraç eden ülkelerden gelen baskılar ve yoğun lobi çalışmaları sonunda, Amerikan Maliye Bakanı Donald I. Rex»n, tekstil ııhalatına koydukları sınırlamaları yedi hafta ertelediklerini açıklamış bulunuyor. International Herald Tribune" gazetesinin verdiği habere göre, Amerikan Gümrük Idaresi, ithalata gelen kısıtlamalann 7 eylül yerine, 31 ekimden itibaren işleyeceğini duyurdu. Şöyle ki, 3 ağustos tarihinden önce ısmarlanmış olmak koşuluyla, nıallar en geç 31 ekimde yüklenmiş olacak. Böyle bir değişiklik de her şeyde önce, Amerika'ya mal satanlar için Noel satışlarmdan yararlanabilmek demek. Gerek Amerika'daki buyük mağazalar gerekse ihracatçı az gelişmiş ülkelerde söz konusu karar, Noel için bir kolaylık olarak nitelendi. Ne var ki, Amerikan ithalatçıları bunu da. "Doğru yolda atılmıy küçük bir adım" diye değerlendiriyorlar. ALTTN GÜMÜŞ FtYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar Külçe 22 Ayar Bilezik 900 Ayar Gümüş AL1Ş 30.070 30.000 4.550 4.130 87.00 SATIŞ 30.150 30.500 4.555 4.400 89.00 T.C. ZİRAAT BANKASI " G ü c ü n e erişilemez"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle