18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 28 AĞUSTOS 1984* UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM getirilmiş eski bir İstanbul konağının açılış töreninde kurdeleyi zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a kestirmişlerdi. Hemen hemen bütün ülkelerde, Türkiye'den kaçırılıp götürülmüş tarihsel değerde yapıtlar sergilenmektedir. Türkiye, tarihsel eser kaçakçıları için tam bir serbest pazar olmuştur, yıllar yılı.. Şimdi Amerikalı kâşif, "Bu Nuh'un gemisinin bir parçasıdır" diye elindeki odun parçasını basına gösterip "Bunu Amerika'da tahlilettireceğini" söyleyebilmektedir. Peki, önüne gelenin Nuh'un gemisinden koparıldığı ileri sürülen bir parçayı alıp, Amerika'ya götürme hakkı var mıdır? Doğa varlıkları ve küttür değerleri. yoksa böyle mi korunuyor artık? Canım o kadar düşünmeye ne gerek var? Satarız gerekirse Ağn Dağı'nı da birilerine.. Önce Kuveytli bir işadamı alır, Toplu Konut Fonu'na yüzdesini yatırır, sonra bir Amerikalıya satar, Amerikalı da Nuh'un gemisini tabii eğer böyle bir gemi varsa bunu alıp Amerika'ya götürür, orada sergiler. Tıpkı, Bergama Müzesi'nde olduğu gibi... Asrtronot lrwin, Ağrı Dağı'naçıkınca "Kendimi şimdi Tanrı'ya daha yakın hissediyorum" da demiş. Çarpılacak gâvurcuk.. Kendisini tövbe tövbe şimdiden peygamber sanmaya başladı. bir de gemiye benzeyen tahta yığını bulursa yandrk, hemen yeni bir din yaymaya başlayıverir. Öyledir, biraz yükseklere çıkanın hemen başı döner, kendisini aşağıdakileri yönetmekle Tanrı tarafından görevlendirilmiş sayar. Görmüyor muyuz örneklerini? Bu Irvvin, Hıristiyanlık içinde yeni bir akımın sözcüsü mözcüsü olmasın sakın? Anımsayacaksınız: 1977 yılı ağustos ayının 122 günleri arasında Amerikalı gazeteci Cyrus Leo Sulzberger ile İngiltere'nin Paris eski Büyükelçisi Nicola Henderson, Van'ın Çatak ilçesi eski adıyla "Mükus"yeni adıyla "Bahçesaray" köyünde yörenin etnik özelliklerini araştırmış, daha sonra da bu çevrede yapılan araştırmalar, Ermeni savlannın kanıtları olarak Amerikan televizyon kanallarına yansılılmıştı. Sulzberger'in, zamanın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kâmran Inan'ın konuğu olarak Türkiye'ye geldiği de yine o günlerde ileri sürülmüştü. Konu, otarihte, Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal tarafından önerge ile gündeme getirilmiş, İçişleri Bakanı Korkut Özal, Amerikalı yazarın "Alabalık avlamak üzere" ülkemize geldiğini resmi bir yazı ile Senato Başkanlığı'na bildirmiş, Ünsal'ın konuya ilişkin sorularının "Enerjive Tabii Kaynaklar Bakanı'nca cevaplandırılmasının uygun olduğunu" belirtme gereğini duymuştu. Tarih ve numara mı? Verelim: içişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 2 Aralık 1977 gün ve 41282178 sayılı yazısı. Doğrusu bu ya, insan bu gibi garip ziyaretlerden ve soruşturmalardan kuşkulanmıyor değil.. Ne diyorduk? Nuh'un gemisinden söz ediyorduk. Efendim yapılacak işşu: Nuh'un gemisini halka satarız. Yurttaş, gemiden şimdilik hisse senedi alır. Gemi bulununca, yeni bir kanun kuvvetinde kararname çıkarıp, hisse senetlerini arttırırız. Sonra, gemiyi, ortadireğin ilerde hisse senedi yoluyla satın alacağı Boğaz Köprüsü'nün altından geçiririz. Nasıl olsa, o tarihe kadar, yalıların çoğu Arap zenginlerin eline geçer. Gemiyi, Yeniköy'de bir Arap yalısının önüne demirler, turizme açarız. Geminin işletme hakkını bir AmerikanArap ortak şirketine devrederek bir güzel keyfimize bakarız. Bu Amerikalı astronotun başka işi yok mu? "Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık".. Bu Ağn Dağı'na çıkıp ne yapıyor öyle Allahaşkına? Nuh diyor, peygamber demiyor. Neyin nesi, kimin fesi bu adam? Uç ya mübarek, uç! \argıtay Başkan Vekili: Rüşvet olayına ihtimal vermek istemem ANKARA (THA) Yargıtay Başkan Vekili Nihat Renda, Yargıtay'da göre\r yapan 1 tetkik hâkimi ve 8 memurun rüşvet olayına karışmaları iddiasıyla ilgili olarak böyle bir şeyin olabileceğine ihtimal vermek istemediğini söyledi. THA muhabirinin konuyla ilgili sorulanm yanıtlayan Başkan Vekili Nihat Renda, Yargıtay'ın çalışma düzeninin ve yapısıran böyle bir olaya uygun olinadığmı belirterek, "Yargıtay'da kararlan kurullar verir. Bu çalışma sistemi de, kişilerin tek tek istedikleri şeyi gerçekleştirmesine engeldir" dedi. Renda, "Bir konuda karar verecek tek bir tetkik hâkimi degildir. Bu yüzden ben, adı geçen tetkik hâkiminin rüşvet alarak bazı kişilerin istekleri doğnıltusunda davrandığına inanmıyornm. Bazı kişi veya kişiler, karariann istekleri doğrultusunda verilmesini sağlamak için rüşvet yoluna başvuracaklar ise bir kişiye rüşvet vermeleri yetmez. Çünkü karar, bir kişinin insiyatifinde verilemez" şeklinde konuştu. Marmaris'te kavga (Baştarafı 1. Sayfada) yaz arabayı takip edeceksin, çünkü belediye önünde kurban kesilecek, bizim önde olup bu merasime yetişmemiz gerekir dedi. Bu arada bir araba süratle önüraiize geçip, bizimle konıma polislerinin arabasının arasına girdi. Bunun üzerine şoför beyaz arabayı gecerek bizi geçen arabanın arkasına geçti. Böyle giderken şehir içinde bizim araba öndekine hafifçe vurdu. Arabadakiler arkaya dönünce Kaymakam ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam'nın arabada olduğunu gördiik." 25 Mart yerel seçimlerinde Marmaris'te SODEP'ten aday olan ve Belediye Başkanlığı'na seçilen Muharrem Elgin ile kaymakam Liitfi Yiğenoğlu arasında başlayan anlaşmazlık ilk kez 2. Marmaris Sanat ve Kültiir Festivali'nin açıhşında ortaya çıkü. Kaymakam Lütfi Yiğenoğlu yaptığı konuşmada, "Festival için bir vakıf kurulmalı" derken, Belediye Başkanı Muharrem Elgin buna karşı çıkarak, "Halka mal edilmesi gereken bir festival kurulacak. Vakıfla başkalarının eline geçecek festiva) balka inemez" demişti. Ka>inakam ile belediye başkanı arasındaki anlaşmazlık belediye alanı üzerine inşaat yapan "Otel 4 7 " olayında bir kez daha su üzerine çıktı. Elgin, belediye alanı üzerine yapılan otelin iskân ruhsatının Belediye Meclisi'nce oybirliği ile karar alınarak iptal edildiğini, ancak kaymakamlığın buna karşı çıkarak otelin açıimasını sağladığını öne sürmüştü. Belediye Başkanı Muharrem Elgin bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği ile Siyasi Partiler'in Genel Başkanlanna yolladığı bir dosya ile Kaymakam Lütfi Yiğenoğlu'nun belediyenin yönetim ve karar organlannın çalışmasına engel olduğunu ve yetki gaspı yaparak görevini kötüye kullandığını öne sürerek hakkında soruşturma açıimasını istedi. Bu gelişme olurken kıyıda kurulu bazı turistik tesislerin plajlarının dikenli telle çevrilmesine karşı çıkan Belediye Başkanı Muharrem Elgin'in bu çalışmalan kaymakam tarafından engellendi. Belediye tarafından kiralanan büfeler ise Kaymakam Yiğenoğlu tarafından, llçe Hükümet Tabipliği'nce verilen bir rapor üzerine kapatıldı. Ardından halk plajında belediye tarafından ihale edilen ve bir kişi tarafından işletilen şezlong, kanepe ve şemsiyeler de kaymakamlıkça toplatıldı. Anlaşmazlık bu boyutlarda sürerken belediye başkanının gözaltına alınması olayı meydana geldi. Marmaris Kaymakamı Lütfi Yiğenoglu, Belediye Başkanı Muharrem Elgin ile anlaşmazlıginin nedenini soran "Cumhuriyet" muhabirine şu açıklamayı yaptı: "Biz kaymakamlık olarak kanunlann tatbik edilmesini isüyoruz. Ancak belediye olaylara başka açıdan bakıyor. Belediye başkanı ihtilaf çıkarmak istiyor. Son olay şu an Cumhuriyet Savcılığı'na intikal etmiştir. Bir şey söylemem doğru olmaz. Büfeler konusuna gelince, kanunlanmızda açıkta gıda maddesi imal edilmesi ve satılması yasaktır. Bunu önlemek belediyenin asli görevleri arasındadır. Ancak bunlan kapatmıyordu. llçe Hükümet Tabipliği sağlığa aykın olduğunu saptadığı büfeler hakkında rapor verince kapattık. Otel 47 olayına gelince, konu mahkemeye intikal etmiştir. Halk plajındaki şezlong konusuna gelince, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan bu yer uçüncü bir şahıs tarafından işgal edilmiştir. Yasalara uyarak bunlan kapattık. Aynca bu iiçüncü kişiye daha önce de konuya ilişkin tebligat yapılmıştı." (Baştarafı 1. Sayfada) Türk işçisinin eşyalarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktığı ve kısa zamanda ahşap evi alevlerin sardığı bildirildi. Yangında, 11 yıldır Duisburg'da çalışan Adanalı Satır ailesinden anne Döndu, kızı Çiğdem (6), Şengül (5), Ümit ile evli kızı Zeliha Turan (18) ile damadı Rasim ve 1.5 ayhk torunu Tank kurtarılamayarak öldüler. Anne Döndü'nün yangın sırasında kendisini evin ikinci katından attığı ve kurtarılamadığı bildirildi. Olay sırasında Satır ailesinin 5. çocuğunun kendisini ikinci kattan aşağıya bırakarak yaralı olarak hastaneye kaldınldığı belirtildi. Duisburg'da Afyon'un kurtuluşu kutlandı AFYON, (Cumhuriyet) Afyon'un düşman işgalinden kurtuluşunun 62. yıldönümü Cumhuriyet alanında yapılan törenlerle kutlandı. Törenlere Zafer Anıtı'na saat 9.00'da çelenklerin konması ile başlandı. Hıdırlık Dağı'ndan temsili topçu atışlan ile kurtuluş ordusu öncülerinin çeşitli kesimlerden kente girişleri ve Cumhuriyet Alanı'nda hükümet konağınna Türk Bayrağı'nın öncü kuvvet komutanınca çekilmesi ile devam eden töreni konuşmalar takip etti. (Baştarafı 1. Sayfada) rilirken, bir bölümünün de 1982 yılında tahsil edildiği belirtildi. Tüm mali ve teknik verilere Bu arada alacağım kanıtlayamakarşın nükleer santralı yapacak yanlann alacaklan da reddedildi. olan firmanın belirlenmesinde Borcu 11.5 milyar liradan 3.8 "politik tercih"lerin rol oynayamilyar liraya inen Banker Kastelcağı bildiriliyor. Türkiye'nin li'nin ödemek zorunda olduğu santral yapımında tercihin Almeblağın önemli bir bölümünü manya ve Kanada ile olan ilişkiHazine'ye olan borcu oluşturulerinin politik açıdan değerlendiRenda, THA muhabirinin yor. Kastelli'nin Hazine'ye olan rilmesüıin ve santral karşılığınolaya birden fazla hâkimin ka1.4 milyar lira borcu tüm ödemeda yapılacak politik destek üzenşmış olması ihtimaline ilişkin lerin yapılmasından sonra tahsil rinde duruluyor. sorusunu ise, "Hiç zannetmiyoedilecek. rum. Bu imkânsızdır" diyerek Bu nedenle Başbakan Turgut Banker Kastelli'nin Ziraat cevapladı. Özal ile Federal Almanya BaşbaBankası'na olan 6.1 milyar lirakanı Helmut Kohl arasında yalık borcu Tasfiye Kurulu'nun pılacak ikili görüşmede ele alınkararı ile 1.6 milyar liraya indi. ması beklenilen konunun politik Resmi Gazete'de yayınlanan yönünün ağır basacağına dikkat listede Banker Kastelli'den alaçekiliyor. caklan reddedilenlerin bir bölümü şöyle: Federal Alraan ve Kanada fır"Mehmel Bilen 40 bin, Anamalarının temsilcileriyle AnkaANKARA (Cumhuriyet Büdolu Gazetecilik 2 milyon 132 ra'da yapılan görüşmelerden rosu) TRT kurumundaki bin 750, Şevket Çakır 40 bin, Lesonra, Başbakan Turgut Özal'a Toskay kadrolaşması sürüyor. vent Çizer 159 bin, Arif Keskiözel bir not hazırlanacağı ve AlBehzat Şentürk, demirbaş takip ner 3 milyon, Ser Reklantcılık manya gezisi öncesinde kendisimemurluğundan yayın planlama 607 bin 250, SSK İstanbul Hune verileceği kaydediliyor. uzmanlığına getirilirken, idari kuk İşleri Müdürlüğü 145 bin Öte yandan, gerek Alman gememur kadrosunda çalışan Ma421, Genel Sigorta Acentesi Orcit Eroglu, Van Radyo Müdür rekse Kanada firmalan Türkihan Güray 2 milyon 186 bin 547, ye'ye verecekleri yeni teklifleri lüğü'ne atandı. Engin Ülge 337 bin 294, Fahrethazırlıyorlar. Nükleer santralı tin Esen 41 bin 964, Başarır TaSon atamalarla Genel Müdür yapacak olan firmanın belirlennmsal Üriinleri İhracatİthalat İdari Yardımcılığı'na getirilen mesinden sonra, anlaşmanın 29 100 milyon, Harun Nakliyat ve Sacettin Gürbüzün 12 Eylül yöEkim 1984 tarihinde imzalanmaTicaret 100 milyon, Başarır Tanetimince kapatılmış olan örgütsı bekleniyor. nmsal Üriinleri thracatİthalat te "militan" olarak çahştığı öne 150 milyon, OrSe Ticaret 247 bin sürülüyor. Erzurum Radyosu es200, Başaran Otomotiv Ticaret 17 ki Müdürü olan Gürbüz, şu anmilyon 445 bin 500, Adnan Oner (Baştarafı I. Sayfada) da Genel Müdür İdari Yardım35 bin 390, Nizkoz Sanayi 104 sonucunda yolcu taşıma ücretlecısı olarak kurumun tüm persomilyon 352 bin 375, Cem Rekrinin düşebileceğini ileri sürdünel ve parasal sorumluluğunu lamcılık (Miktarı belirtilmemiş), ler. Yetkililere göre özel kesimin elinde bulunduruyor. Ömer Özkanat (miktarı belirtilhava taşımacılığına başlamasınmemiş), İzmir Defterdarlığı KorTrabzon Radyosu Bölge Müdan şu yararlar bekleniyor: don Vergi Dairesi Müdürlüğü 4 dürlüğü'nden, haziran ayında • Hava taşımacdığında koltuk milyon 553 bin 924, Ulusoy PetEğitim Dairesi Başkanlığı'na gesayısı artacak ve bu nedenle tarol Üriinleri 125 milyon, Konya tirilen Mustafa Bahadır, Persoşıma ücreti düşecek. Defterdarlığı Meram Vergi Dainel Dairesi Başkanlığı'nı da ve• Özel kesimin uçakları turizresi Müdürlüğü 55 bin 133, A. kaleten yürütüyor. Mustafa Bame de katkı yapabilecek. Cengiz Ergin 370 bin 462, Mushadır, Karataş döneminde ku• Ülkenin topyekun hava satafa Yıldızöl bin 493, Refaettin rum dışından getirilmiş, o dövunma kapasitesinde artış olaÜnal 122 bin 172, Şükriye Çemenemde de Personel Dairesi'nde (Baştarafı 1. Sayfada) cak. dağ 47 bin 8, Dilek Yüzek 74 bin görevlendirilerek, yüzlerce kişilık harcamalar listesine yazmala500, İstanbul Defterdarlığı Gider nin TRT'ye girmesini sağlamış• THY ile özel kesimin uçak rı gerekiyor. Bu koşullar altında Vergi Dairesi 1 milyon 396 bin tı. lan arasında rekabet sonucu hiz bu "ortadirek lüksü"nün de uy493, Ersan İş Makineleri, 150 meı kalitesi yukselebilecek. gulanması imkânsız gözüküyor. Memurluktan Van Radyosu milyon, Döner Kardeşler 150 • Uçaklann sayısının ve çeşiSağlıklı beslenebilmek için geMüdürlüğü'ne gönderilen Macit milyon, İstanbul Su ve Kanalidinin artması, ucak sanayünde rekli harcamaların 4 kişilik bir Eroglu, yine Karataş döneminzasyon tdaresi 533 bin 785, Akın gelişmeye neden olabilecek. Ar aile için ayda 60 bin lira sınınna de kuruma alınanlardan. 12 Eytan uçak talebi, uçak fabrikası doğru hızla yaklaştığı bir dö Seymen 1 milyon, Adnan Bölerlül öncesindeki sağ bir örgütün dem 50 bin, Çetin Karageyik 200 kurulmasuu zoriayabilecek. Dev nemde birçokları için sağlıklı AnkaraMamak bölgesi sorumbin, İstanbul Defterdarlığı Nakil letin bu alandaki yükü azalacak. beslenme hayal olurken, artan lusu. Eroğlu, Mamak katliamıyVergi Dairesi Müdürlüğü 22 bin • Küçük yerleşim yerleri bü fiyatlar karşısında "mideyi la ilgili olarak tutuklanmış, sa yüklerine bağlanacak. 212, İstanbul Defterdarlığı Haydoldurmak" bile " ö f ü n " sayınık olarak çıkanldığı mahkemedarpaşa Emlak Vergi Dairesi •Ulaşım daha hızlı ve güvenilir sında sınırlama yapmadan gerde delil yetersizliğinden serbest Müdüriüğü 350 bin 115, TXR Deçekleştirılemez hale geliyor. bir biçimde yapılabilecek. bırakılmıştı. niz Nakliyat 5 milyon 8 bin 395, Veb Ofset İleri Matbaacılık 19 milyon 176 bin, İstanbul Defterdariığı Göztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü 16 milyon 523 bin (Baştarafı 1. Sayfada) Hâlâ da anlatabilmiş değüiın. Maaleset sizler de 421, PeReJa İleri Kimya Sanayardımcı değilsiniz. Şimdi bir taraftan yüzde 120 yii 5 milyon 25 bin 100, SSK İsyaptı. Görülen manzara şu: Bir kısım gecekonile tefeciden para alındığı söyleniyor, diğer ta tanbul Hukuk İşleri Müdüriüğü du sahibinin müracaat etmemesi söz konusu. Saraftan biz faizleri biraz ayarlayıp, diyelim ki yüz 385 bin 55, İzmir PTT Başmünırım bu müracaat etmeyen kısım yüzde 60 dode 25'le değil de, yüzde 45'le versek hangisi da dürlüğü , 16 bin 939, Arzu Tnınslayında. Aslında bu iş vergi hikâyeîerinde olduha faydalıdır. Layıkıyla kredi verilecekse, yüz port 2 milyon, Kadıköy Vergi ğu gibi son güne bırakılıyor. Çünkü bize gelen de 45 ile vermek daha doğru değil mi? Yüzde 120 Dairesi Müdürlüğü 3 milyon 699 bilgi o ki, gecekondu sahiplerinin yüzde 80'i Plile alacağına gidip makul ölçülerde alabilmesi bin 133, BağKur Genel MüdürAR'ın araştırmasına göre 8 eylüle kadar müramüstahsilin de daha çok lehinedir. caat edecekler. Nasıl verginin son günü kuyruklüğü 33 bin 756, İstanbul Defterlar olursa, bu da öyle olacak. Bu bürolar fazla OPERASYON daıiığı Haydarpaşa Vergi Dairepara alıyorlar mı, almıyorlar mı diye sorduk. Aktur'daki yazhk evinde dün tatilinin son gü si Müdürlüğü 11 bin 626, Bursa Gördük ki, bu bürolara başvuranlardan yüzde nünü geçiren Başbakan Turgut Özal, "Irak'ta Defterdarlığı Setbaşı Vergi Dai55'i fazla para aldıklanna inanmıyor. Yüzde operasyon yok" dedi. Dün İzmir'e gelen Başba resi Müdüriüğü 3 bin 660 İstan25'lik bir bölüm ise, kendine göre yeminli bürokan Özal, geceyi burada geçirdikten sonra bu bul Defterdarlığı Karaköy Emlak ların fazla para aldığı görüşünde. Geri kalanın Vergi Dairesi 2 milyon 151 bin gün 08.00 uçağıyla Ankara'ya hareket edecek. da bu konuda bir fikri yok. Bunlar göz önüne Pendik Emlak Vergi Dairesi MüTatili süresince sık sık denize giren Başbakan alındığında mesele söylendiği gibi değil. Zaten dürlüğü 2 bin 25 lira!' Özal'ın mayolu hanımlarla fotoğraf çektirmekbiz meseleler hakkında ilmi araştırma yapmadan ten kaçındığı gözlendi. uluorta konuşmayız. Araştırmadan da fiyasko gibi lafların doğru olmadığı anlaşılıyor. Denizde bir süre gazetecilerle sohbet eden Başbakan Özal, Kıdem Tazminatı Fonu'yla ilgili son (Baştarafı 12. Sayfada) Böyle bir göriinüm oluşmasımn nedeni sizce gelişmeleri anlattı. Amaçlannın kıdem tazmina Nuhun gemisini aramanın ve nedir? tını ödeyecek duruma gelmeyen kuruluşlann iş bulduğunu iddia etmenin "jeoÖZAL Tabii şunu da ilave edeyim. Belki çilerinin ortada kalmaması olduğunu söyledi. loji bilimini inkâr" anlamına bunlar içinde bir kısmı bazı çekinmelerden doBaşbakan Özal, güneydoğudaki operasyonlardan geldiğini belirtti. layı başvurmuyordur. Iki tane gecekondusu varsonra bunun bir başka ülkeye kaymasının söz koABD'li astronot James Irwin, dır. Gelemiyor olabilir. Ama hepsini de ikaz edinusu olup olmadığı yolundaki bir soruyu, "Bi Ağn Dağı'ndaki araştırmasınj yoruz. Yani gelmeleri kendileri için faydalıdır. zim kendi sınırlanmız içinde tedbirler alınmış tamamlayıp Doğubeyazıt'a inİki gecekondusu vardır korkar adam. Onlara datır. Irak'ta operasyon yok. Terör ve bölücülük dikten sonra, dağda şiddetli tipi hi bu af kanunu çalışır. Hiç kimse endişe etmele mücadele devamlı bir mücadeledir. Bunlar ta olduğunu, buzulda yürümenin den gelsin. Çünkü af kanunu eğer süre biterse raftar bulamadıkça sinirlenip zaman zaman boy oldukça tehlikeli hale geldiğini bir daha af bahis konusu değildir. Bunun için gösleriyoriar. Sonra kaçıyoriar. Taraftar bulmaanlattı. "Dağda tann beni korukendi menfaatlerine olduğunu ifade ediyorum. dıklan da açıkça görülüyor" dedi. du, yaptığım dualar sayesinde Nükleer santral konusunda Alman ve Kana düşmeden geri döndüm, ölme Herhangi bir uzatma söz konusu olacak da firmalannın tekliflerinin incelendiğini, bu ko dim" dedi. mı? nudaki kararın bir iki aya kadar verileceğini de AP Ajansı'nın sorulanm yaÖZAL Ona Bakanlar Kurulu'nda karar veanlatan Özal, enerji sorununun çözümünün nüknıtlayan Turizm Bakanı Taşçıreceğiz. Bakanlar Kurulu'nda derinlemesine bu leer santrallann kurulmasına bağlı olduğunu söyoğlu, "Amerikalı araştırmacılakonuyu görüşeceğiz. Tabii uzatmamız gerekiyorledi. nn Ağn'dan aldıklan parçalann sa, bu konuda kararı ve tebliği de veririz. Sırf tarihi bir değeri varsa, ülke dıMAYOLU RESİM YOK bu yığılmayı önlemek içinu2atırız.Belki deuzatşına çıkarmalarına izin mayız, onu da söyleyeyim. Şu anda bizim yapDenize girdiği sıralarda çocuklarla bol bol fo verilmeyecektir" dedi. Taşçıoğtığımız araştırma büyük ekseriyetiyle gecekontoğraf çektirip yurttaşlarla sohbet etme olanağı lu, Amerikan ekibinin bulduğu du sahiplerinin müracaat edeceğini gösteriyor. bulan Başbakan Özal'ın, mayolu hanımlarla foNuh'un gemisine ait olduğunu Herhangi bir ciddi problem olmadığını biliyoruz. toğraf çektirmediği gözlendi. Başbakan Özal, de iddia ettiği parçalann incelenmeAraştırmadaki amacımız, olayın ne olduğunu nizde sohbet ederken yanına gelen mayolu ha si için bir ekip oluşturulduğunu görmekti. Hakikaten dunımun bu olduğu öğrenımlann fotoğraf çektirme isteklerini, "Böyle ol söyledi. "Bakanlığımız bu parnilince açık söylüyorum, belki süreyi uzatmayamaz, belki kalabalık bir grup çektirilebilir, ama çalann tarihi değeri olup olmabiliriz. dışanda hayhay memnuniyetle" diye yanıtladı. dığını belirleyecek ve gerekirse Daha sonra topluluğun içinde bulunan bir ha bunları korumaya alacakfır" di TanmsaJ kredilerin köylülere ulaşmasında nım da dışarı çıkarak giyindi ve Başbakan Özal'bir tıkanıklık söz konusu. Bazı yörelerde üretiyen Taşçıoğlu, "Bir Türk ekibi, ın plajdan çıkarak konutuna doğru yürüdüğü bir cilerin tefecilerin eline düştüğü, ayaklı bankalarsırada elbiseleriyle yanında durup fotoğraf cek Amerikan ekibinin parçaları bulda faiz oranlanmn yüzde 120'ye dek vardığı söytirdi. Bu arada tatil süresince Semra Özal'ın hiç duğunu iddia ettiği bölgeyi araşleniyor. tıracak ve iddialann doğru olup denize girmediği gözlendi. ÖZAL Birçok kimseye bunu anJatamadım. olmadığını görecek" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) teknik açıdan Kanada, finansman açısından Almanlar avantajlı görülüyor. Nükleer santral konusundaki karann, Başbakan Turgut Özal'ın eylülde Almanya'ya yapacağı gezi sonunda kesinleşmesi bekleniyor. Silifke yakınlannda kurulacak olan Akkuyu Nükleer Santralı için Türkiye'ye teklifte bulunan Federal Alman KWU firması ile Kanada AECL firmasının temsilcileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Büyükbaş'ın daveti üzerine önceki akşam Ankara'ya geldiler. Enerji Bakanlığı, Türkiye Elektrik Kurumu, Hazine ve DPT temsilcilerinden oluşturulan komisyonla firma temsilcileri arasında görüşmeler Ankara'da başladı. Hafta sonuna kadar sürecek olan görüşmeler sırasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Büyükbaş, AJman ve Kanada Fırması temsilcileriyle ayn ayn görüşecek. Ancak bu konudaki son söz Başbakan Turgut Özal tarafından söylenecek. Özal'ın eylül ayındaki Federal Almanya ziyaretinin sonucunda santralı yapacak firma belirlenecek. Nükleer Beş bakana sarı kart (Baştarafı 1. Sayfada) Ulaştırma Bakanı Veysd Aıasoy ile Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın, bakanlıklarında "belli bir siyasi egılimin etkinleşmesine yol acacak kadrolaşma hareketine girişmekle" eleştirilirken, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Hiisnü Doğan, bakanlık merkez ve taşra örgütlerinde yeni düzenleme getiren idari reorganizasyon çalışmalarından ötürü şimşekleri Ustüne çekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Büyükbaş, "Bakanlar Kurulu'nun hızlı çalaşmasına ayak uyduramamakla" suçlanıyor ve özellikle ANAP'lüar tarafından "isbitirki kadrosunun dışında" sayılıyor. "12 Eylül öncesi catışraa ve çekişme ortamına yeniden yol açabilecek tehliketi kadrolaşma" hareketi konusunda Başbakan Turgut Özal'ın da dıkkaıi çekilerek, bu tür uygulamalan açık şekilde sürduren bakanların değiştirilmesi istendi. Devlet Bakanı Oksay, Ulaştırma Bakanı Atasoy ve Sağhk Sosyal Yardım Bakanı Aydın'ın yapılan atamalarda "belli bir siyasi eğilimin agıriık kazanmasına yol açacak şekilde davrandıklan" üst düzey çevreler tarafından öne sürülüyor. Hüsnü Doğan ile Cemal Büyükbaş, özellikle ANAP içinde eleştiriliyor. Partide, Hüsnü Doğan'ın idari reorganizasyon çalışmaları ile ilgili tepkiler ağırlık kazanırken, Cemal Büyükbaş da partililerin atama ve iş istekleri karşısında etkin olamamakla eleştiriliyor. Eskişehir milletvekili Büyükbaş, atamalarda "kendi seçim bölgesine" ağırlık verdiği gerekçesiyle ANAP'lıların eleştirilerine hedef oluyor. Anavatan Partisi'nin bugün toplanacak Kurucular Kurulu'nda kongre hazırlıkları, il ve ilçe örgütlerinin durumunun yanı sıra, Bakanlar Kurulu üyelerinin ve hükümet çalışmalanmn da değerlendirileceği öğrenildi. Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal toplantıda, çeşitli eleştirilere hedef olan bakanlann durumunu anlatacak ve hükümet uygulamalan ile amaçlarını değerlendirecek. BİR YIL BEKLEMEK GEREK Başbakan Özal'ın bazı bakanlar hakkında kendisine iletilen eleştiri ve uyarılar karşısında, hükümetin ve bakanların politikada çok yeni olduklannı söyleyerek, Bakanlar Kurulu'nun en az bir yıl denenmesine olanak sağlanmasını önerdiği öğrenildi. Başbakan Özal'ın yoğun eleştirilere rağmen, kongrelerden önce hükümette değişiklik düşünmediği, büyük kongrenin yapılacağı önümüzdeki mart ayı sonunda konunun ele alınacağı bildiriliyor. ANAP KurucularKurulu top• •• lantısına 13'ü bakân, toplam 35 kurucu üye katılacak. ANAP dışında üst düzeylerde ve parti içinde eleştirilere hedef olan Veysel Atasoy, Mehmet Aydın, Hüsnü Dogan ve Kazım Oksay, aynı zamanda ANAP Kurucular Kurulu üyesi. ANAP Kurucular Kurulu üyeleri şunlar: Turgut Özal, Mustafa Taşar, Mehmet Keçeciler, Halil Şıvgın, Şadi Pehlivanoğlu, Güneş Taner, Doğancan Akyürek, Gürbüz Yılmaz, Erol Aksoy, Akgün Albayrak, Cahit Aral, Abdulhalim Aras, Vural Ankan, Veysel Atasoy, Mehmet Aydın, Kamil Tuğnıl Coşkunoglu, Aycan Çakıroğuilan, Feridun Berksoy, Vehbi Dinçerler, Hüsnü Doğan, Necat Eldem, Metin Emiroğlu, Ferruh tlter, Cahit Kavak, Ercüment Konukman, Leyla Yeniay Köseoğlu, Kazım Oksay, İbrahim Özdemir, Fahir Sabuniş, Ali Tannyar, Sudi Neşe Türel, Mükerrem Taşçıoğlu, Abdullah Tenekeci, Mesut Yılmaz. POUT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Yazılınca Sanat Olur... İyi bir eğitim görmüştü, hekim çıkmıştı. Hekimljğin bir dalında da kalmamış, birkaç dalını birden kavramıştı. Önernli hastanelerde servis şefliği, belki başhekimlik falan etmişti. Avrupalar'a, Amerikalar'a gittiğini, oralarda da hekimlik ettiğini duymuştum. Ünlü sanatçılarla görünür, ünsüzlere pek aldınş etmezdi. Son yıllarda Sait Faik'in yanında çok görünürdü. Sait, siroza yakalandığı için 'Saifin doktoru' derlerdi. Böyle demelerine hiç aldırmazdı. Sait Faik'e içki içirmiyordu. denetimi altında tutuyordu ama, kendi oldukça fazla kaçırıyordu. Biri 1966'da 'Van', öteki 1968'de 'Kısa bodos Hikâyeleri' adı altında iki öykü kitabı yayınlamış, kitapçı basmamış, kendi parasıyla kotarmıştı. Kitaplara bakıyorum da 1970'te ikisini de imzalayarak bana vermiş. Kitabındaki, önsözde, "Hepsi kısa hikâyelerdir" diyor. "Pul koieksiyoncusunun Saksonya vazodan içüği şekersiz vermuttur kısa hikâyeler." Van hikâyelerini bastırmtştı. Bir kadın okumuş: "Korktum" dedi. "rferkacak bir şey yok." "Ne rüya, ne uydurma. Yaşantının ta kendisi" "Van'a gittin mi?" "Hayır, ben Van'ı Haydarpaşa'daki trenciler arasında yaşadım." "Olur mu böyle şeyler?" "Adamı kapatmalı, deli mi nedir?" "Ne deli, ne bir şey." Sahici insan gerçeginin yaşantısından parçalardı kısa öyküler, onları yazıyordu. Fikret Ürgüp'e göre, olaylar yaşanırken başkadır, yazılınca sanat olur, eğer okutuluyorsa adı kısa öyküler olur. Sanat yapıtları yüz yıllarca insanfarın birbirine merhaba demesine yaradı. Bir heykeli yapan gider. Ama alanın ortasında duran heykeller insanlık mesajını iletir dururlar. Çok kısa öyküler vardır örneğin: Doğdu, gitti, askerlikti, süresini doldurdu. Eğer, herkes kendini yasasa yeryüzü insanla dolardı. Fikret Ürgüp coştuğunda kadınlarla ilişkisine değinen kısa, çok kısa öyküler de anlatır: "... En güzel kadınlann tukrukleri tükrüğume karışıyor, dişleri dişlehmi kesiyor, gözlerinin içinde kendimi görüyorum." Bir başka kısa öyküsü de şöyledir: ".. Üsküdar çarşısında dullar, emekliler, süt çocuklan, yankesiciler sarhoşlar, gözü kanlılar, bembeyaz kız çocuklan, sepet taşıyanlar. yük altında ezilmiş hamallar. Palabıyık balıkçılar, sokak köpekleri ile banşmış kediler, particiler, kumarbazlar hepsi birbirine kanşmış, sanki hayat harcanıp da tükenmez bir oyunmuş gibi..." Doktorluğu hastanelerde, oykücülüğü iki kitapta kaldı. Yıllar sonra görmüştüm, kendini resme vermişti. Koltuğunun altında tual yerine geçen kalın kâğıtlar, yaptığı resimler, hiç ayıkmamış bir sarhoş gibi, şu sokak senin, şu meyhane benim dolaşıp duruyordu. Kendini mi yitirmişti, yeniden mi bulmuştu, yorumlamak zordu. Köprü a/tında Eşref Şefik'in kurduğu Paşa Necdet'ın işlettiği altından suların aktığı, üstünden insanların geçtiği bir deniz meyhanesinde eyleşiyordu... Burayı çok sevdığı belliydi. Elindeki resimlere bir alıcı bulduğunda mutluluğu artıyordu. Kendi de içebiliyor, tanışlarına da ısmariıyordu. Onu ciddi, işine düşkün, bilgili bir hekim olarak tanıyanlar, bu durumda gördüklerinde, "Kendine çok yazık ediyor" diyorlardı. Kendine yazık mı ediyordu, kendini yeniden mi bulmuştu? Paris'in serseri ressamlanna bir özenti de değildi yaşamı. İçinde çok gizli kalmış bir şeyi açığa vuruyordu. Yadırganan buydu. Gündüzlerini resim yaparak, resim satarak, içerek geçiriyor, gecelerinde diskoteklerde, danslı kulüplerde dolaşıyordu. Pist dansedenlerle dolduğunda yerinden fırlıyor, tanıdığı, tanımadığı bir kızın karşısında oynayıp duruyordu. Kendini yitiriyor, çok mutlu oluyordu. Bu dünyadan mutlu gitti. "Olur." Kastellfnin TRTde atamalar sürüyor Hava ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Işte Ozal Emekli aylıkları ve 1985 Emekli Sandığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu emeklilerinin aylıklarındaki aynm giderek artmaktadır. 2934 sayılı Yasa ile Sosyal Sigortalar Kurumu emekli aylıklarına uygulanan "Gösterge Tablosu"nun 1984 yılı için tavan sayısı 1.000 olarak saptanmıştır. Aynı yasa 1985 yılı için tavan sayısının 1.140 olarak uygulanacağını da öngörmüştür. Gösterge tablosu ve 41 katsayı ile en yüksek aylık bağlama oranı olan "!» 85 üzerinden SSK emekli aylığı tavanı, 1 Temmuz 1984'ten geçerli olarak 34.000 TL.'den 34.850TL.'ye yükselmiştir. Artış 850 TL. artış oranı ise °?o 2,5 (yüzde ikibuçuk) olmuştur. Bunun yanı sıra Emekli Sandığı emeklilerine uygulanan gösterge tavan sayısı ise 1984 yılı 1 Temmuz 1984'ten geçerli olarak 241 sayıü Kanun Hükmündeki Kararname ile 2.090'a yükseltilmiştir. (1. derece 4. kademe ve + 1.200 ek gösterge üzerinden) 2.090 gösterge sayısı ve 41 katsayı ile en yüksek ayhk bağlama oranı ^o 95 üzerinden Emekli Sandığı emekli aylığı tavanı da 81.406 TL.'ye yükselmiştir. Emekli Sandığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu tavan emekli aylıkları arasındaki ayrım 1 Temmuz 1984'te 46.556 TL ile °7o I33'e ulaşmıştır. 1985 yılı için durum daha da değişik olacaktır. 1984 yılı temmuz ayında Emekli Sandığı tavan emekli aylığı °>b 14, Sosyal Sigortalar Kurumu tavan emekli aylıklan ise "?o 2,5 zam almıştır. 1984'te her iki kurumun tavan aylıkları arasındaki "!o 133'e gelen aynm, 1985'te % 214'e gelecektir. Sözü uzatmadan, Emekli Sandığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu emekli aylıklannın tavan karşılaştırmasını sayılara bırakalım. 1984 YILI: (41 katsasıya göre) Kurum Tavan Oran Tavan Gösterge Tavan Emekli Avlığı Gecekondu için Ozal kararsız Gemiyi Emekli Sandığı % 95 2.090 % 85 1.000 SSK 1985 YILI: (41 katsayıya göre) Kurum Emekli Sandığı Tavan Oran Tavan Gösterge TL. 81.406 34.850 Tavan Emekli Aylığı TL. <Fo 95 % 85 3.200 1.140 124.640 39.729 SSK Ağrı rehberi: Buzullarda (Baştarafı 12. Sayfada) Nuh'un gemisi var mı, yok mu, Sayın Targan? TARGAN Kılavuzluğunu yaptığım son meraklı, bir Amerikalı gazeteciydi. Ray Stephen Anderson'un elindeki fotoğrafta buzul üstünde bir haç görüntüsü vardı. Yasak bölgede olduğu için birlikte çıkamadık ama ben o bölgede öyle bir şey olmadığııu kesinlikle biliyorum. O da fotoğraf hilesi olmadtğını iddia ediyordu. Bir de şu var: Çözülen çağlayan buzullarda derin yarıklar meydana gelmektedir. Fırtınalarla gelen kaya parçaları yine fırtınalarla gelen tozlarla boyanıp renk değiştiriyorlar ve yağan karın örtmesiyle buzulun derinliklerinde kalıyorlar. Bunlar tarih öncesinden kalma parçalar olarak değerlendirilebilir. Yani Nuh'un gemisi yok mu demek istiyorsunuz? 1985 yılı Bütçe Yasası ile katsayının yükselmesi kaçınılmaz gör ü n m e k t e d i r . Katsayı artışı ise bu ayrımı d a h a d a arttıracaktır. TARGAN Bazı Inciller, Hıristiyanlığı Nuh ile başlatmışlardır. O kitaplara göre var. Bu nedenle Hıristiyanlık dünyası Ağrı Dağını kutsal saymakla kalmamış, bu dağa yaklaşmayı yarı hacılık olarak değerlendirmiştir. Bu denli kutsal olan bu dağda lncil'de sözü edilen gemiyi bularak inançlannı maddi bir güç durumuna getirme tutkusu, tüm Hıristiyanlar için sönmez bir umut ışığıdır. Yalnız bu amaçla birçok ülkede Nuh'un gemisini arama vakıf, dernek ve enstitüleri kurulduğunu biliyoruz. Bir sömüriiden mi söz ediyorsunuz? TARGAN Evet. Bu sömürünün en aşın biçimde yapıldığı ülke Amerika'dır. • Nüfus kâğıdırru kaybettim. Geçersizdir. KEMAL TAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle