22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Lübnanlı Dürziler, geçmişte bu ülkede önemli rol oynadıklarmı belirterek Hıristiyan ve Müslüman topluluklarla eşit haklara sahip olmak istivorlar. Sahibi. Cumhurivel Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonım Şırken adına Nadiı Nadi, # Genel Va>ın Muduru Hasan Cemal, Mue^sesc Muduru: Emine Lşaklıgil. Yazı hlerı Muduru: Oka> Gonensin, • Haber \1erkezı Muduru Yalçın Ba>er, Sa\fa Duzeni Yoneımenı: Ali Acar. TAKVİM 28 Ağustos 1984 İmsak: 4.47 Güneş: 6.19 TeınsılcHer ANKARA: Yalçın Doğan, İZMIR: Hikmel Çetinkaya. ADANA. Mehmel Mercan, 0 Ser\ıs Şeflerf hıanbul Haberlen. Reha Öz, Dı> Haberler hrgıın Balcı. Ekonomı: Osman Llaga), Kultur \>dın Emeç, Magazın: Yalçın Pek^en, Spor Danışmanı Abdulkadir Vucelman. DuzeltmeRefik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpa>, IşSendıka !?ukran Kelenci. Ikindı: 16.53 Akşam: 19 51 Yatsı: 21 P Burolur % Ankara: Zı\a Gokalp BuKarı Inkılap Sokak No: 19/4 ~le\: 3311414"', « İzmin Halıl Zıya BuKarı No: 65/3. Tel: 254"'O9I3123O • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan \e Ya\an: Cumhuri>el Matbaacıhk \e Gazetecilik TA.Ş. Turk Ocaeı Cad 39/41. Cağaloğlu, Ist PK: 246lst. Tel. 5209703 Tele\ 22246 " Öğle: 13.10 Haksızlığa uğrayan bir topluluk: Dürzîler Dürzi dininin birçok yönünün İslam diniyle bir ilgisi yoktur. Dürziler için ne Muhammed asıl peygamber, ne de Kuranı Kerim bağlayıcı bir kitaptır. Dürziler, haccı ve orucu reddediyorlar. Dış Haberier Servisi LübIslam Ansiklopedisi'ne baktıTehlike halinde Şiiliğin bazı nanlı Dürziler, kendilerine hak ğımızda, Durzilerle ilgili şu satırprensiplerini yerine getirmekten sızlık yapıldığma inanarak, ulke lara rastlanıyor: "Dürziler sade kaçınmıyorlar. de Hıristiyan ve Müslüman top vaşçı, çalışkan ve cesur bir halkDürzi ınancının doğuşu, bin luluklarla eşit haklara sahip ol tır. Eğer bağımsızlık duygulanyıl oncesine Mısır'daki Fatimimak istiyorlar. Geçmişte Dürzi nın sonucu eşkiya olmasalardı, lere dayanıyor. Fatimiler 969'da toplumunun Lubnan'da sahip çok iyi askerler yetiştirebilirlerTunus'tan hareket ederek Mısır'ı olduğu önemli rolü bilirsek, di. Harp yetenekİerinin >anında, ele geçirmiş ve iktidarlarını kurDürzilerin eşit hak isteklerini an tanmda da başanlı olmuşlardır. muşlar. O gune kadar Mısır'da lamamız kolaylaşır. Bağcılık yapraış, dut ve zeytin egemen durumda olan Sunnilerin gozünde, Fatimiler aşın dinci bir gruptu. Dürziliğin kurucusu 9%'dan 1021'e kadar Mısır'ı yönetmiş olan Fatimi Halifesi Hâkim Emrullah'dır. Emrullah, başlangıçta sadece birtakım dinsel spekülasyon ve tartışmalara katılmakla yetinirken, daha sonra kendi Müslüman halkına eziyet eden aşın dinci ve bağnaz bir yönetici oldu. Emnıllah'ın baskıcı rejiminden en çok etkilenenler, Yahudi ve Hıristiyan azınlıkları oldu. Emnıllah'ın hâkimiyeti 1021'de öldürülmesiyle son buldu. 4 ÜLKEDE YAŞIYORLAR Bugün Dürziler YakınDoğu'da bulunan 4 ulkede Israil, Suriye, Ürdün ve Lubnan'da yaşıyorlar. lsrail'deki merkezleri Hayfa yakınlarındaki Karmel dağı ve Golan tepeleri. Dürziler, İsrail'de oturan diğer Araplardan iki noktada ayrılıyor, İsrail'in mevcudıyetini kabul ettikleri gibi İsrail orduşunda görev alıyorlar. Denilebilir ki, Durziler, bir Yahudi devletinde azınlık olarak yaşamayı, Filistinlilerin egemenliğindeki bir Filistin'de yaşamaya tercih ediyorlar. Ancak lsrail'e sadakatlarmın belli sınırları var. lsrail'deki Dürzilerin lideri, Şuf dağlanndaki Dürzi kardeşlerinin Hıristiyan milisler tarafından sürülmesine tahammül edemeyeceklerini ifade ettiğinde, bu sınırlar bir kez daha açıkhğa kavuştu. Dürzilerin Suriye'deki yerleşim merkezi ülkenin guneyinde bulunan Hauran dağları. Bunun dışında Şam'da ve Golan tepelerinde yaşıyorlar. Suriye Devlet Başkanı Esad'ın başı.zaman zaman Durzi azınlıkla derde giriyor. îsrail, yıllar önce Golan'daSAİAŞÇI BİR TOPLL \f Bağımsızlığma duşkıin ve savaşçı bir toplum olan Dürziler, Lubnan'da ki Dürzilere İsrail hüviyet vesidiğer toplumlarla eşiı haklara sahip olmak için mucadele ediyorlar. En büyük düşmanlan olarak da kası vermeyi denediğinde, Şam'ın bunu engelleyebilmek için çok Hıristiyan Marunileri göruyorlar. çaba sarfetmesi gerekti. Dürzilerin guçlerini en çok yoğunlaştırdıklan ülke geçmişte Lubnan'dı. Ama şimdi o parlak gunlerden geriye pek bir şey kalmadı. Geçmişte yuzyıllar boyunca dostça yaşamış olan iki toplumun, Dürzi ve Marunilerin savaşının giderek uzlaşmaz bir hal la Suriye tarafından desteklenen alması ise tarihin acı yanlanndan Lübnan Başbakanı Kerami, Trablusşam'da biri. Geçen yüzyılın ortalarında bir barış planının onayîandığını Müslüman gruplar arasındaki çatışmalara son açıkladı. Kerami, Trablusşam'ı Maruniler, Müslümanlar ve Hıvermek amacıyla Suriye îarafından desteklenen ziyaret ettikten sonra yaptığı ristiyanlar, Lubnan'da iktidar açıklamada, Suriye karşıtı ve Su için kapışıyor, yabancı devletler bir barış plamnın onayîandığını açıkladı. riye yanlısı gerilla gruplarının de bu kavgaya katılıyorlardı. malarda otomatik tabancalarla ateşkesi kabul ettiklerini bildir Kanşıklıklar 1861'de dini grupBEYRUT, (AP) Beyrut'un merkezinde önceki gün ordu bir el bombalarının kullanıldığı bil di. Trablusşam'da geçtiğimiz lann politik durumlannı duzenhafta çıkan şiddetli çatışmalar leyen anlaşmanın imzalanmasıylikleriyle Müslüman ve Hıristi diriliyor. Beynıt polisi, bir açıklama ya da en az 120 kişi ölmüş, 350 kişi la son buldu. Böylece Maruniler yan milisler arasında meydana ve Sunniler, birlikte çalışmaya gelen şiddetli çatışmalarda bir parak, "Yeşil Hat'taki üç geçi de yaralanmıştı. Lubnan'a ilişkin diğer bir ge başladılar. Dürziler ise her geçen askerle bir sivilin yaralandığı, din güvenlik açısından ulaşıma lişmede Birleşmiş Milletler Gü gün daha fazla geri plana itildiYeşil Hat'taki üç geçidin de ula kapatıldığını" duyurdu. ler. Bugün Lubnan'da bulunan venlik Konseyi dün toplanarak şıma kapatıldığı bildiriliyor. Bu çatışma, Yeşil Hat'ta Gü Lübnan hükumetinin Israil'i iliş Dürziler, ulusal birliği ortadan venlik Planı'nın uygulamaya ko kin şikâyetini ele aldı. Beynıt hu kaldıran bu anlaşmanın değiştiKentin Müslüman kesimindeki askerlerin yaptığı açıklamaya yulmasından beri çıkan ilk bü kümeti İsrail'in Güney Lubnan' rilmesini hatta feshedilmesini isyük çatışma oluyor. Sekiz hafta da insanlık dışı uygulamalarda tiyorlar. Bu konuda Velid Cunbgöre, çatışma, Hıristiyanların çoğunlukta olduğu altıncı birlik önce yürürluğe giren Güvenlik bulunduğunu belirterek, bu ül lat yönetimindeki "tlerici Sosyaten bir askerin, dur emrine uy Planı'yla birlikte Yeşil Hat'taki keyi BM'ye şikâyet etmişti. Lüb list Parti"yi kullamyorlar. Dürnan Başbakanı Raşit Kerami bu ziler, bugün iç politikada, mayan motosikletli bir sivile ateş tum geçitler ulaşıma açılmıştı. 1943'te imzalanan anlaşmada açmasıyla başladı. Bunun üzeriBu arada, Lübnan Başbakanı konuda yaptığı açıklamada, ne bölgeye gelen Müslüman ve Raşit Kerami, Trablusşam'da "Nazilerin Yahudilere yaptıkla yer alan diğer buyuk topluluklar Hıristiyan milisler, çatışmayı Müslüman gruplar arasındaki rını, İsrail Lübnan halkına kadar, yonetimde temsil hakkı istiyorlar. başlattılar. Bir saat süren çatış çatışmalara son vermek amacıy yapıyor" demişti. ağaçlan yetiştirmişlerdir. Dürzi kadınlan, güzel kumaşlar dokumuşlardır." Dürzi halkının kaynağı hakkında İslam Ansiklopedisi şu açıklamayı yapıyor: "Dürzilerin kaynağı karaıılıktır. Duşman istilasına uğrayıp, savunulması daha kola\ olan dağlara kaçmış ve daha sonra bağımsızlığını koruyabilmiş, halklardan arta kalanlar olmalan muhtemeldir". Batılı kaynaklar, Lubnan'daki olaylar hakkında bilgi verirken, genellikle "Müslüman Dürziler" deyimini kullanır. Oysa DIKIZ AYNASINDAN AVRUPA AHMET TAS "KERVASS4RA Y" AvusturyaMacaristan sımnnda kt.y.,.\ ^uba. Viyana'ya varmadan once yeniçeriler son kah\e molasını bıırada verdikleri için mi ne. ka/ediskoteğin adını "Kervansaray" koymuşlar. Avusturya vize yerine şişkin cüzdan, düzgün giysi istiyor 6 "Eslergon Kalesi"ni kederler içinde terkettik. Açık bir deniz gibi uzayıp giden ovaya doğru sürduk " O 6 " plakalı arabamızı... Yollarda rastladığımız yön gösteren tabelalar, kent isimleri, sanki bir şey soylemek istiyorlar da anlatamıyor gibi idiler: "Szkesfehervar, nemetker, Türkeve, hadjuhadfaaz, kapuvar.." Osmanhların dortnalaat sürdüğü bu uçsuz bucaksız ovada dördüncü vitesle araba sürerken, düşünüyoruz: Atalanmız için Balkanlara çıkmca, orta Avrupa'ya doğru açılmak kaçınılmaz bir iş olmuş, Alpler bir yana, Orta Avrupa dağlık değil. Ortalık göz alabildiğine düzlüklerle kaph. Ovanın bir ucundaki bir kenti, bir kaleyi ele geçiren Osmanlılar, "ovanın olellerinde acaba ne var?" sorusuna ve kaygısına kaptırmış olmalılar kendilerini. Bu otellerde bu merak ve endişedir ki, bu uçsuz bucaksız ovanın sonundaki Viyana'nın kapılarına itmiş atalarımızı. Devleti doğal bir sınıra ulaştırmak istemiş olmalılar. Yoksa, Osmanlılardaki "Vi\ana tutkusu"nun nedeni Viyana sanat ve kültür birikimini ustlerine tapulamak veya, VV'olfgang Amadeus Mozart'ı Osmanlı vatandaşı yapıp, ona, acemaşıran konçertolar" besteleterek, "Türklerin dünya kUltUrüne bir katkılan yoktur" diyenlerin ağızlarını tıkamak falan değildi. VtZE YERİNE, ŞİŞKİN CÜZDAN Avusturya Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Ama kıhk kıyafet, şişkin cüzdan istiyor. Bir de "turistik niyetler" dışında başka niyetler taşımadığına ilişkin kanaat uyandırmayı istiyor. Turk plakalı bir arabada iki Türk. Ucuz kaliteden plastik kaph ayyıldızı silik pasaportlarında kargacık burgacık bir yazı ile gazetecı olduklan yazıyor. "Ne münasebetle geldiniz?" diyorlar. Ama sesleri, "Çıkann bakalım esrartan, eroinleri, si Beyrutfta şiddetli çatışma: 3 geçit ulaşıma kapandı Avusturya 8 milyonun altında nüfusu ve bizim Trakya'dan yarım misli büyük toprakları ile Birinci Dünya Savaşı'nm erken emekliye ayırdığı imparatorluklardan. Bağımsız, bağlantısız olmaya çalışıyor. Konumu bizim "jeopolitik" vaziyetimiz ile benzerlik gösteriyor. Batı Avrupa ile sosyalist blok arasında bir köprü gibi. Avusturya, Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Ama kılık, kıyafet, şişkin cüzdan istiyor. Bir de "turistik niyetler" dışında başka niyetler taşımadığına ilişkin kanaat uyandırmayı istiyor. lahlan" tonunda... Avusturyalı gümriikçüler, "bit muayenesi yapar gibi" öte berimizi karıştınrken, Julia Pardeo adlı bir lngiliz hanım yazarın 1836 yılında Avrupa gümrükleri hakkında yazdıklarını duşünüyorsunuz. Pardeo, The Beauties Of Bosphorus (Boğaziçi'nin Güzellikleri) adlı kitabında "gümriik" konusunda şunlan yazıyor: "İstanbul'da gümriik memnrlanndan hiçbir zoriuk görmedik. Bize tek bir soru sonıldu. (Yanınızda satılık mal var mı?) Turist olduğumuzu, bagajımızda sadece kişisel eşyalanmız olduğunu söylevince. nezaketle geçmemize izin verdiler. Doğu'daki bu hareketi Avrupa gümrukkrinde gördügümüz zorluklarla karşılaştırdığımızda, hayranlık duyduk. Çünkü oralarda birtakım terbiyesiz ve kafasız kişilerin üstünüzü başınm bile aramasından, ancak ruşvetle kurtulabilirsiniz" demek Miss Pardeo'dan bu yana geçen 150 yılda Avrupa gümrüklerinde değişen bir şey yok. Belki rüşvet kalmamıştı, ama kabalık, küstahlık, terbiyesizlik bütün küfü ile karşınızda duruyordu. Pasaportları alıp kaybolan memurlar. Döndüklerinde, "Cennete kabul edildiniz. Hadi işiniz iş" gibi tavır ile pasaportlan iade ettiler. YOCURTLU PARFÜM Avusturya'ya girdiğinizde kitaplardaki, fılmlerdeki, "Baü1'nın başladığını hemen hissediyorsunuz. Renk renk mağazalar, ışıltıh vitrinler.. Bir küçük kasaba bir süpermarket raflarda cicili bicili ambalajlar içinde bir yığın yiyecek içecek.. Bunlar gıda maddesi değil de keyif verici ilaç gibi sunuluyor. Bulgaristan'daki 5 çeşit bisfcv.vi, Yugoslavya'da 12 çeşit, Macaristan'da 15 çeşit, Avusturya'da ise 75 çeşide fırhyor. Batıda refah ve bolluk bisküvi ve çikolata çeşidine bağlanmış görünüyor. Daha orijinal daha değişik bir şeyler bulup, piyasaya sürmek, insanların kafalarını, midelerini bunlarla doldurmak tek amaç gibi... Örneğin, bir yoğurt modasıdır almış yurümüş... Yoğurt dünya milletlerine Türklerin bir armağanı. "Gavurca sözlükler" yoğurt sözcüğünün de kendisinin de Türk icadı olduğunu yazıyor.. Ama Avrupalılar, yoğurdu sözlüklerden değil de, süpermarket raflarında tanıdıklan için bağını sormadan kaşıklıyorlar. Yoğurtlu dondurma ve yoğurtlu çikolata satılıyor. Kjsa bir süre sonra, "yoğurtlu parfüm, "yoğurtlu deodorant" çıkarsa, Turk milleti olarak şaşırmamalıyız. Nedemeli... "Gormemişin yoğurdu olmuş, almış dondurmanın içine koymuş." Avusturya, 8 milyonun altında nüfusu ve bizim Trakya'dan yanm misli daha büyük topraklan ile Birinci Dünya Savaşı'nm erken emekliye ayırdığı imparatorluklardan. Bağımsız, bağlantısız olmaya çalışıyor. Konumu bizim "jeopolitik" vaziyetimiz ile benzerlik gösteriyor. Batı Avrupa ile sosyalist blok arasında bir köprü gibi... Çekoslovakya, Macaristan ve Yugoslavya ile komşu olması öteki yanında Almanya ve İtalya, İsviçre'nin yer alması, bağımsız kalmaya itiyor. Hem NATO, hem AET dışında kalmaya gayreti, bu konumunun bir uzantısı. Aynca, "ikinci bir İsviçre' olma özlemi içinde olduğu göze çarpıyor. Çeşitli uluslararası kuruluşlann merkez örgütlerinin, petrol üreten örgütü OPEC'in Birleşmiş Milletler Sanayii Kalkınma Örgütü UNIDO'nun Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın merkezlerinin Viyana'da bulunması, bu gayretin öğeleri... Öte yandan Avusturya demokratik sol, siyasal iktidarların, dunyadaki başanlı bir örneği olarak gösterilebilir. Bankacılık sektörünün ytizde 70'i devletleştirilmiş. Genel istihdamın üçte birinden fazlası iktisadi devlet kuruluşlarının eli ile sağlanıyor. Viyana'ya yaklaşırken, ilk "autobahn"a giriyoruz. Yanımızdan geçip giden Mercedeslerin, Fordların kornaları ile irkiliyoruz. Bunlar, selam veren gurbetçilerimiz... Y ARI^İ; V i y a n » "Gemiyi buldum" diyen ABD'li, kayıp IS'uh'unGemisi'ne aiî parçalar bulduğunu açıkladıktan sonra ortadan kaybolan Amerikalı Marwin Steffins'in yakalanması için sınır kapılarına emir verildi. Amerikalı araştırmacıları evinde konuk eden Kasım Gülek, ailesi ile birlikte Amerika'ya gitti. ANKARA (UBA) YıUardır çeşitli uluslardan araştırma ekiplerinin, özellikle Amerikahlann Ağrı Dağı'nda Nuh'un Gemisi'ni bulmak için yaptıklan aramalar, gemiye ait parçalann bulunduğu yolundaki açıklamadan sonra esrarengiz bir havaya buründü. Ağrı Dağı'nda bulduğu ve Nuh'un Gemisi'ne ait olduğunu ileri sürdüğü parçalan Kültür ve Turizm Bakanlığı'na teslim etmesi gereken Amerikalı araştına Manvin Steffins, parcalarla birlikte ortadan kayboldu. Stefinnsin yakalanması ve hakkında Tarini ve Eski Eserler Yasası'na muhalefetten koğuşturma açılması konusunda sınır kapılarına emir verildi. Amerikalı araştırıcı Manvin Steffins başkanlığındaki ekibi evinde konuk eden, araştırmanın son gunüne katılan Kasım Gülek'in ailesi ile birlikte Birleşik Amerika'ya gittiği öğrenildi. Steffins'in, Gülek ile birlikte Birleşik Amerika'ya gidip gitmediğinin saptanması için araştırmalar sürduriılüyor. Öte yandan Ağrı Dağı'ndaki araştırmaya katılan Amerikan heyetini oluşturanlar arasında, Marwin Steffins'in Nuh'un Gemisi'ne ait parça bulduğunu açıklamasından sonra anlaşmazlık çıktı. Heyet üyelerinden Dr. John Morris, bulunan parçalann fosilleşmiş tahta değil yumuşamış kaya olduğunu ileri sürdu. Ağn Dağı'nda 3200 metreye kadar çıktıktan sonra araştırmayı yarıda bırakıp Ağn'dan Ankara'ya dönmek için yola çıkan astronot James Irwin, Ağn Dağı'na 20 kilometre uzaklıkta ortaya çıkarılan gemi benzeri kalıntı için, dedektörle araştırma yaptıklarını. aldıkları sinyallerin kaburgada metal olduğunu gösterdiğini de söyledi. Nuh'un Gemisi olayındaki kanşıklığı, İngiliz doktoru olduğu ileri sürülen 35 yaşındaki Barry Burbertt'in tufeİcle vurulmuş yaralı olarak bulunması biraz daha arttırdı. Kimlikleri saptanamayan kişiler tarafından vurulan ve bir koylu tarafından hastaneye götürülen Ingilizin fotoğraf çektirmekten kaçınması ve Ağrı Dağı'na bugune kadar 67 kez neden çıktığını izah edememesi, olaya polisiye bir hava verdi. Ağrı Dağı'nın 1925 metre yüksekliğindeki Kup Golu kıyısında vurulmuş olarak bulunan İngiliz, polis tarafından ifadesi alınmadan, İngiltere'den gelen özel bir ambulans uçağı ile apartopar Londra'ya götürüldü. Ingilizin kendisini vuranlann resimlerini çektiği ve filmleri polise verdiği yolundaki haberler ise Ağn Emniyet Müdürlüğü'nce doğrulanmadı. Öte yandan Ağrı Dağı üzerinde Nuh'un Gemısı'nı arayan ikinci Amerikalı araştırma ekibi de dağdan indi. Ekibin lideri ABD'li astronot James Invin, daha önceki ekibin "Gemiyi bulduk" iddiası üzerine, "buna inanmıyorum" dedi. Turkiye Speleoloji Derneği Başkanı Dr. Timuçin Aygen, Ağrı Dağı'nda (Arkası 8. Sayfada) Ağrı rehberi: Buzullarda her şey görülür ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kiminin "Buldum" kiminin "Bulacağım" dediği Nuh'un gemisini doruklarında barındıran Ağrı Dağı'ndan son inen ünlu dağcılarımızdan Ağn Dağı kılavuzu Sönmez Targan, "Ağn'da Nuh'un Gemisi var mı?" sorusunu güleç bir yuzle karşılıyor, "Belki vardır. Aramaya devam ettiklerine göre elbette vardır" diye yanıtlıyor. Sönmez Targan Cumhuriyet muhabirinin sorularını şoyle yanıtladı: Manvin Steffins, Nuh'un Gemisi'ni bulduk, anlamında bir açıklama yaptı. Son gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? TARGAN Bana garip gelmedi. Çunku yıllardır konunun içindeyim. Gördum, dıvenlere bile rastladım. Eşitsız buzullar ısı ve mevsim değişikliklerinden uzama, daralma, kasılma gibi tepkiler gosterirler. Ancak bu devingenlik buzulun tüm katmanlannda eşit ve surekli olmaz. Kimi bolgeler gevşeyip sarkarken kimi bolgeler de daralıp daha sık dokular oluştunır. Bunun sonucu olarak buz kristallerinin sıkıştığı bölgelerde buzul yeşile ya da mavıye çalan bir ton alırken, çözülen ya da gevşeyen bölgeier de taze yağmış Kar gıbı beyaza çalar. Bu iki oluşum buzulların derinliklerinde öyle ilginç motifler oluşturur ki, buzullann bu ozelliğini bilmeyenler bu goruntülerden insan, 'hayvan ya da başka cisimler varmış sonucunu çıkarırlar. (Arkası 8. Sayfada) Astronot lrwin Ağn'da günah çıkanyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle