23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS 1984 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Arafat: Siyonizmle savaşa devam FUistin Kurtuluş Örgütü lideri, Yaser Arafat, iki günlük resmi bir ziyaret için geldiği Tanzanya'da "Mhai zafere ulaşıncaya kadar siyonizmle savaşacaklanm" söyledi. Arafat, Tanzanya hükümet liderleri ile yaptığı bir toplantıda, FUistin Kurtuluş Örgütü 'nü bölme çabalannm Tanzanya gibi dost ülkelerin varlığı ve desteği ile başansız kaldığını belirtti. (a.a.) Ozetle Manş'ın dîbînde 450 ton nükleer artık yatıyor Batan Fransız gemisinin aranmasına bugün başîanacağı açıklandı. Nükleer artıklar, çelik kasalar içinde. Kasalann, suyun yıpratıcı etkisine bir yıl dayanabileceği belirtildi. Yetkililer, kasalardaki maddenin çok tehlikeli olduğunu açıkladılar. PARİS, (AP) Fransız hükümeti, taşıdığı nükleer artıklarla iki gün önce Manş denizinde batan Fransız gemisinin aranması için bugün çalışmalara başlanacağını açıkladı. Hükümet, nükleer artıklann çelik kasalar içinde bulunduğunu, şimdilik bir tehlike oluşturmadığını ve kasalann suyun tahrip edici etkilerine karşı bir yıl dayanabileceğini bildirdi. Batan Fransız gemisinin 450 ton "Uranyum Hexaf1orid" adlı radyoaktif gaz taşıdığı bildirildi. Fransız yetkilileri, batık gemıdeki, radyoaktif uranyumun çok zehirli ve imha giicii biiyük bir madde olduğunubelirtti. Fransız gemisinin radyoaktif maddev Kanada'dan Sovyetler Birliğı'ne götürmekte olduğu açıklandı. Radyoaktif maddenin içinde bu lunduğu çelik kasalann gemi ba tarken açılmadığı bu bakımdan korkuya gerek olmadığı belirtiliyor. Fransız hükümetinin bildirisinde radyoaktif madde sızsa bile, deniz suyunda etkisini kaybedecegi ifade edildi. Belçika hükümeti ise kaza yerinde seyreden gemilere yaptığı surekli uyanlarla, denizde görülebilecek yüklerin alınmamasını istedi. Körfez'de bir tanker daha vuruldu MANAMA (THA) Iran uçaklarının ağustos ayında 2 petrol tankerine hava saldırısı düzenlediği Katar açıklannda dün Panama bandıralı bir tankerin TSİ 10.00'da atılan bir roket sonucu hasar görduğü belirtildi. Saldırıyı gerçekleştiren uçaklann milliyeti öğrenilemedi. Manama'daki denizcilik kaynaklarına göre, tankerin kaptanı, telsizle gemide ufak bir yangın çıktığını, ama ^ngının kontrol altına ahndığını bildirdi. Ancak kaptanın, gemiye manevra vaptıramadığını ve yakıtlarının bittiğini söylediği haber veriliyor. Kaynaklar, saldırıya uğrayan "Cleo 1" tankerinin 80 kilometre yakınında ABD donanmasına ait savaş gemisi King'in seyrettiğıni ve gemiye yardım önerisinde bulunduğunu kaydettiler. Öte yandan Basra Körfezi'nin girişindeki Birleşik Arap Emirlikleri'nden Fujeira Limam'nda 45'ten fazla petrol tankerinin lran, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin peîrol almak uzere beklediği bildiriliyor. POLITIKADA SORUNLAR ERGU1V BALCI Numeyri'nin Sudaıfı "Sanığı mahkemeye getırdiler Ufak tefek bir adamdı. Suçu bir kasaptan. köşeye atılmıs et parçalannı çalmaktı. Tüm mahkemelerde olduğu gıbi burada da savcı ve avukat vardı. Ama avukatın sanığı savunma hakkı yoktu. Sadece, sanığa nasıl davranması gerektiğı konusunda tavsiyede bulunabiliyordu. Mahkeme 20 dakikada sonuçlandı. Yargıcm karan, 25 kırbaçtı. Suçlu derhal soyuldu ve herkesın önünde, sırtına 25 kırbaç vuruldu. Adam cezanın sonlanna doğru kendinden geçti. Ama şansiı sayılırdı. Çünkü 25 kırbaç, hafif ceza olarak kabul edihyordu." "Le Matin" gazetesınin muhabiri Sudan'ın başkenti Hartum1 da bizzat tanık olduğu yargılamayı böyie anlatıyor. Sudan Devlet Başkanı Cafer Numeyri, geçtiğimiz yıl eylül ayında ulkede şeriat uygularnaya başlayalı beri, yukarıdaki türden sahneler günlük olaylar arasında yer alıyor Televızyon alabilecek kadar parası olanlar akşam haberlerinden sonra, o gün şeriat mahkemelerı tarafından verilen kırbac, taşlama ya da el kesmecezalarının uygulanmasını seyrediyorlar. Cezalar. açıkta halkın gozü önünde uygulanıyor. Le Monde gazetesınin haberine göre, Numeyri'nin ülkede zorla seriatı uygulamasını eleştiren bir Sudanlı ışadamı 80 kırbaca ve iki yıl da hapse mahkum oldu. Zorla, çünkü, Sudan'ın 20 mılyonluk nüfusunun sadece %70'ı Müslüman, %30'u ise Hıristıyan ve Anımistlerden oiuşuyor. Güneyde yaşayan Hırıstiyan ve Animistler, kendi bölgelerinde şeriat uygulanmasına şiddetle karşı çıkıyor Numeyri'nin Sudan'ı bir dın devlett yapma tasarısına tepkı sadece güneyden gelmiyor. Numeyn'ye sadakatı ile tanınan Ulusal Meclis'ın temmuz ayında yaptığı toplantıda, 153 milletvekılinden 98i dınle devleti bırleştırme gıbı "hassas bir konudâ' cabucak karar vermenın sakıncalı olduğunu belirtti Oysa Numeyri'nin acelesı var Sudan Devlet Başkanı 1973 tarihli Anayasa'da bir an önce islamı yasalar doğrultusunda değışiklık yapılmasını ve kendısinin eylül ayında Imam olarak ilan edilmesini istıyor. Boyleçe Devlet Başkanlığı ile dıni hderliği kişiliğinde toplayacak. Ülkede geçtiğimiz yıl eylül ayından bu yana uygulanmakta olan, kırbaclama, el kesme ve taşlayarak öldürrne gibi çağdışı cezalar da yeni Anayasa uyarınca yasal nitelık kazanacak. Bu cezalar sadece Sudanlılara karşı değil, yabancılara karşı da acımasızca uygulanıyor. Örneğin geçtiğimiz ay bir gece kahvede üç Eritrelı kadınla oturan iki İtalyan, 50'şer kırbaç ve üçer ay hapis cezasma çarptırıldılar. Suçları, Eritrelı kadınlarla yasadışı ilışki kurmayı tasarlamaktı (!). Evet, İtalyanlar Eritrelı kadınlarla bir masada oturduklarına göre, herhalde onlarla ilışki kurmayı düşünüyorlardı. Bu düşüncelerinden ötürü de cezalanmalı idıier. Ancak Sudan'da araştırma yapan Le Matin gazetesınin muhabiri olayın başka yanlannı öğrenmişti. Eritrelı kadınların yüz vermediği iki Sudan güvenlık mensubu, kadınları bir gece Italyanlarla kahvede görünce. polisle bırlikte hepsıni tutuklamıştı. Kadmlara o gece karakolda tecavüz edilmiş, sonra mahkemeye çıkanlmışlardı. Sonunda Italyanlarla bırlikte, kadınlar da kırbaçianarak cezaevine atılmışlardı. Numeyri, kararından dönmez ve eylülde kendisini İmam ilan ederse. ülkede büyük karışıklıkların çıkacağına kesin olarak bakılıyor. Zira. güneyde yaşayan 6 milyon Anımist ve Hırıstiyan, geleneksel yasalarının yerine Islam yasalarmın uygulanmasına şiddetle karşı çıkıyorlar. Sudan din devleti olduğu takdirde, güneydeki halkın, resmi herhangı bir göreve gelme şansı kalmayacak ve ikmcı sınıf vatandaş durumuna duşecekler. Imam ise (aynı zamanda Devlet Başkanı) sadece kuzeydeki Müslümanlar arasından ve ömür boyu seçilecek. Kuzeyle güney arasında yıllardır süren çatışmaların, Numeyri'nin Sudan'ı bir din devleti yapması ile kanlı bir iç savaşa donüşmesi beklenebilir. Dış basında çıkan haberlerde, güneyde halen 45 bin dolayında gerillanın, 12 bin hükümet askerine karşı çarpıştığı bildiriliyor. Numeyri, ülkeyi bırleştirmeye çalışmak ve güneydeki halkın sorunlarına karşı daha duyarlı olmak yerine, bölünmeyı büsbütun arttıracak ve ülkeyi büyuk bir iç savaşa sürukleyecek yola yönelmiş görünuyor. Sudan, dünyanın en yoksul 25 ülkesı arasında yer alıyor Ulkede okuma yazma bılmeyenlenn oranı %90 dolayında. Numeyrinın ekonomik polıtıkasına karşı sadece güneyde değıl, kuzeyde de tepkiler yoğunlaşmakta. sık sık ayaklanmalar meydana gelmektedir. Servet ise ufak bir azınlıkta ve Numeyrinın yakınlarında toplanmıştır Sudan Devlet Başkanı. ülkesini din devleti yapıp, çağdışı cezalar uygulayaraK halkın dıkkatini temeldekı ekonomik ve sosyal sorunlardan çekebileceğini ve iktidannı güçlendırebileceğini sanıyorsa, herhalde çok geçmeden yanıldığını anlayacaktır Hafız Esad, yine Libya'yu gıtti Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, Cezayir'e yaptığı ziyareti tamamlayarak yeniden Libya'ya gitti. Hafız Fsad'ın, Libya lideri Muammer Kaddafi'yle yaptığı yenigöruşmede Arap ve Ortadoğu sorunlannın ele alatdığı belirtildi. Ancak aynntılı bilgi verilemedlEsad, geçtiğimiz perşembegtinıi Libya'ya gitmiş, cumartesi günıi de Cezayir'e gelerek, Devlet Başkanı Şadli Bincedid'le görüşmüştü. (A.NKA) Nijeryu'da 3 polis kurşuna dizildi Nijerya'nm Sokota kentinde üç polis, silahlı soygun suçundan hafta sonunda kurşuna dizildi. Nijerya'da yayınlanan National Concord Gazetesi, 3 polisin bir kişiyi soyarak yaklaşık 36 bin dolar aldıklannı, askeri mahkemede yargılandıktan sonra ve idamdan bir gün önce halka teshir edildiklerini açıkladu (UBA) Cumartesi gunu Manş Oemzı nae Dir rederaı A ıman şilebi ile çarpışan Fransız gemisi batarken 5 bin tonluk Fransız "MontLouis" gemisi cumartesi günu Manş denizinde 15 bin tonluk Federal Alman şilebi ile çarpışarak batmıştı. Fransız yetkililerinin olayı fazla büyütmekten kaçındıkları gözleniyor. Bir Fransız yetkilisi AP muhabirine "Ç«vrecil«rle Fransız Denizcilik Sendikası bu kadar güriiltu koparmasa\dı, bu kaza beyecan uyandırmazdı." dedi. Fransız yetkilileri bir tehlikenin söz konusu olmadığı görüşünde israr ediyorlar. Bu arada geminin Belçika sahilleri açıklarında batmasından sonra Paris hükümetinin derhal Belçika hükümetine geminin radyoaktif madde taşıdığını bildirdiği öğrenildi. Şaron, ölçüyü kaçırdı Geraldine Ferraro ABD'de kadmlara oy kullanma hakkı verilmesinin 64. yıldönümü kutlanırken, Demokrat Parti'nin Baskan Yardımcısı adayı Geraldine Ferraro, "1984 yılında ABD Başkanı'm kadınlar seçecek" dedi. 49. yaş günü, kadmlara oy hakkı verilmesinin 64. yüdönümüyle aynı güne rastlayan Ferraro, New York eyaletinin Fort Lee kentinde yaptığı konuşmada, seçmenler içinde kadınlann sayıca daha fazla olduğuna değinerek, "Tarihi değiştirebıimek için önümüze bir fırsat çıktı" şeklinde konuştu. (THA) KipHyanu Auna'da STELYO BERBERAKİS ATtNA Yunanistan, Kıbrıs sorununda BM Genel Sekreteri De Cuellar'ın yeni önerilerini "çok önemli" olarak nitelerken siyasi gözlemciler de bunlan (son fırsat) olarak değerlendiriyor. De Cuellar'ın ağustos ayı başında Viyana görüşmelerinde her iki toplum temsilcilerine sunduğu tasan, Yunan siyasi partilerinin hemen hepsi tarafından benimsendi. Tasarı ile ilgili dosyalar geçtiğimiz hafta içinde Yunan Parti Baskanlanna incelem e l e r i Eski Savunma Bakanu "Ürdün Ismirindir" TELAVİV, (ANKA) İsra il Savunma eski Bakanı Ariel Şaron, Ürdun topraklarında gözü olduğunu açıkça söyledi. "Maariv" gazetesine bir demec veren Şaron, "Ürdün aslında Israil'e ait bir bölgedir ve bir gün buraya da Yahudiler yerleşecektir" dedi. Israil'in Ürdun'den işgal ettiğı Batı Şeria topraklanndakı yerleşim merkezleri konusunda muhalefetteki tşçi Partisi'nin başlattığı tartışmaya "sert biçimde" katılan Şaron "Lrdün'ün Batı yakası bizim olduğu kadar, Doğusu da bize aittir. Her ne kadar bizim olan topraklar elimizde değilse de, bir gün bizim olacaklır" seklinde konuştu. "««"»isti. Kıbrıs'ta ise Komünist (AKEL) ve Kkrides Başkanlığındaki (DHSY) partileri tasarının soruna çözüm getirdiğine inanıyor. Bu arada Yunan hükümeti, De Cuellar planı konusunda çekimserliğini sürdürmekle birlikte Başbakan Andreas Papandreu, Yunanistan'ın "tek vücul" halinde davranacağını kanıtlama çabası içinde. Nitekim, Papandreu, ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başkanı Avangelos Averof ve Yu ü z e r i n e nan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Harilaos Florak ile bugün, Kıbns sorunundaki son gelişmeler hakkında görüşme yapmak için Atina'ya gelecek olan Kıbrıs Rum yönetimi Başkanı Kipriyanu'ya Yunanistan'ın görüşlerini sunabilmek için ayn ayn birer görüşme yaptı. Bugün Atina'ya gelecek olan Kipriyanu'nun çarşamba ve perşembe gunleri Yunan Başbakanı Papandreu ve Cumhurbaşkanı Karamanlis ile birer görüşme yapacağı açıklandı. SPİR OS KİPRIYA \ l Ekvator KızıldeiTİileiTiıiıı tapıı savaşı Topraklarma And Dağları'ndan gelen köyîüler ve petrol şirketleri tarafından el konulan 30 bin Jivaro Kızılderilisi, bölgedeki ormanlara sığınmak zorunda kaldılar. Şimdi bu topraklarm tapusunu almak için mücadele ediyorlar. Dış Haberkr Servisi Güney Amerika ülkelerinden Ekvator'un Peru sınırına yakın geniş bir arazısinde yaşayan 30 bin Jivaro Kızılderili'sinin topraklan, petrol şirketleri ve And dağlarından gelen köylülerce ellerinden ahnmış. Jivaro Kızılderiüleri bunun üzerine bölgedeki ormanlara sığınmak zorunda kaldılar. Topraklan ellerinde tutabümek için şımdi tapu alma mücadelesi içindeler. Kendilerine 16. yüzyılda Ispanyollar tarafından Jivaro adı verilen Şuar Kızılderililerinin, ilk olarak 1964 yılında bir federasyonun bünyesinde bir araya geldikleri, bu federasyonun, "bir grup Amerikalı Kızılderüinin yaşama arzusunu" simBakanlığı'nın da izniyle, çocuklara önce kendi anadillerini ve efsanelerini öğretmeyi amaçlıyor. İspanyolca, ikinci dil olarak öğretiliyor. Devletin federasyona çok az bir para yardımında bulunduğu bildiriliyor. Federasyon, özelü'kle yabancı insan hakları örgütleri ve UNESCO tarafından destekleniyor. Latin Amerıka'nm başka hiçbir bölgesinde eşine rastlanmayan çift dilli ve çift kükürlü eğitim sistemi, 1980'de kurulan bir hava haberleşme ağıyla daha da kolaylık kazandı. Uçaklar sayesinde, yüzden fazla yerleşim bölgesi arasında haberleşmenin sağlandığı ve böylece, sürekli değişim halindeki kabilelerin birbirinden kopmadıklan belirtiliyor. Jivaro Kızılderililerinin "radyoyla eğitim" yontemleri son derece etkili. gelediği belirtiliyor. Federasyonun ele aldığı konuolan 200 okulun her birine birer Bölgedeki Kızılderililer, "ev ların başında, eğitimin geldiği ögretmen getirebilmek için yeterlerinin bu topraklara sonradan bildiriliyor. Her türlü ulaşım li mali olanaklannın bulunmadıgelenler tarafından birçok kez olanağından yoksun bu bölgede ğını, her gün 8.00 13.30 arası yakılıp yıkıldığını, sınırları içinyaşayan çocukların tumünün, yapılan rad\o yayınlannın okul de bulunduklan Ekvator devleeğitim olanaklarından eşit ölçüyerine geçtigini" söylüyorlar. ti tarafından yasal olarak tanıde yararlanmaları amaçlanıyor. "Giinün geri kalan saatlerinde nıncaya dek kendilerinin de şidBu amacı gerçekleştirmek için de kendilerinin özel yayın dete şiddetle cevap vermek zode, radyodan yararlanılıyor. Kıyaptıgını" bildiriyorlar. runda kaldıklannı" anlatıyorlar. zılderililer, "bölgeye dağılmış Federasyon, Ekvator Eğitim Federasyonun yirmi yılda elde ettiği sonuçlar gerçekten kayda değer. Bölgedeki çocukların yuzde sekseni eğitim olanaklanna kavuşmuş durumda. Bir kısmı daha sonra başkent Quito'da yüksek öğrenim görebilecek düzeye geliyorlar. Ülkedeki diğer etnik azınhkların gozünde, Kızılderililerin Federasyonu, "eşitsizliğe karşı savaşta örnek alınacak bir kurum." Reaganhn saçlarına ak düştü ABD Başkanı Ronald Reagan 'ın en küçük oğlu Ron Reagan, babasınm saçlarmın beyazlaştığını açıkladı. Ron Reagan 'ın bu açıklamasına karşm 73 yaşındaki Ronald Reagan, geçen hafta düzenlenen Cumhuriyetçi Partî kurultayı sırastnda yayınlanan televizyon programlannda saçlannda h'ıç beyaz görünmemesiyle dikkat çekmişti. Ron, babasınm saçmm bazı nedenlerden dolayı surekli siyah göründüğünü, gerçekte ise beyazlaşmış olduğunu söyledi. Güney Afrika'da Asyalılar Meclisi seçimleri bugün yapıbyor JOHANNESBURG, (ANKA) Irkçı beyaz azınlığın yönetimindeki Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, Asya kökenliler ilk kez bugun sandık başına gidiyor. Hintliler Meclisi'nin 40 üyesinin belirleneceği seçimlerde, gerçek mücadelenin seçime katılan 5 parti arasında değil, oy kullanmaktan yana olanlarla boykot taraftarları arasında geçeceği bildiriliyor. Ülkede yeni oluşturulmakta olan üç meclisli parlamentoda beyaz azınlık, melezler ve Asya kökenliler yer alacak. Ancak, nüfusun yüzde 70'ini oluşturan zenciler ise seçme ve seçilme hakkuıa sahip bulunmuvor. Akino cinayeü soruşturması sonuçlanıyor Filipinler'de 21 ağustos 1983'te ABD'den dönüşünde Manila Havaalanı 'nda öldürülen muhalefet lideri Benigno Akino olayını soruşturan komisyon, çalışmalannı eylül ayı ortalannda tamamlayacak. Başsavcı, Bienvenido Tan, Manila'da yaptığı açtklamada komisyonun çalışmalannı sürdürdüğünü belirterek, henüz bir sonuca ulaşılmadığını söyledi. (THA) Alkollü otomobiüer Brezüyu'yı kurtaramadı "Alkol programı", ile benzin ithalatı azalan Brezilya 300 milyon dolar kazanırken, şeker ihracatı yapamadığı için 900 milyon dolar zarara girdi. Dış Haberler Servisi Güney Amerika'nın en büyük ülkesi olan Brezilya'nın, şeker kamışından alkol üreterek, petrol bağımlılığından kurtulma çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Brezilya, petrol alımı için yeterli dövize sahip olmayan Üçüncü Dünya ülkelerine bir örnek oluşturabilirdi. Ancak, şeker kamışından alkoi uretme programma tahsis edilen milyarlar birkaç kişiyi daha zengin yaparken, geniş halk kitlelerini >oksulluğa itti. "Der Spiegel"de yer alan bir haberde, Brezilya'da geniş alanlarda şeker kamışı üretimi yapıldığı belirtildi. Habere göre ürünün çok kuçük bir bölumu şeker üretimine ayrıbrken, geri kalan bölüm alkol elde etmek için kulanılmaktadır. Bugün Brezilya'da 2 milyon otomobilde söz konusu alkol kullanılmaktadır. 1983'te satın alınan arabalann yuzde 80'inin motoru değiştirilerek alkol kullanımına elverişli hale getirildi. Volkswagen şirketinin Brezilya'daki yan kuruluşu ise üretiminin yüzde 90'ını alkol motorlanna ayırdı. Brezilya hükümeti "Proalkol" olarak adlandmlan, alkolden yakıt olarak faydalanma programı çerçevesinde, bugune kadar ozel girişmelere 8 milyar dolarbk düşük faizli kredi \erdi. Kredilerin en buyük bölümunden plantasyonlannı daha da genişleten ve şeker arıtma tesisleri inşa eden girişımciler yararlandırıldı. Şeker arıtma tesislerinin, bu >ıl 9 milyar litre alkol, yani 5 milyon binek arabası için yakıt uretmesi planlanıyor. Luis Biagi "Proalkol" programı aracıhğıyla zenginliğini bir kat daha arttıran girişimcilerden biri. Biagi kendisinin ve meslektaşlarının, Brezilyalı generalleri, şeker kamışından alkol elde etme fikrine inandırdıklarını inkâr etmiyor. Biagi "alkol programı" sürecini hızlandırdıklarını, çünkü bir gun petrol rezervlerinin tukeneceğine inandıklarını iddia ediyor. Biagi, alkolun kendilerine ail olduğunu, buna karşılık petrolun Arapiara an olduğunu \e ancak do\iz aracılığıyla satın alınabildiğini savunuyor. ttalya'da mafya ıçı çatışma: 8 ölü "Nefret duyguları" Polonya Katolik Kilisesi Başpiskoposu Jozef Glemp, ilan edilen afla birükte ülkedeki nefret duygularının yok olmaya başladığım söyledi. Glemp, Varşova 'nın 200 km. güneybatısındaki CzestochoH'a'da 250 bin hacıya hitaben yaptığı konuşmada, ülkede hâlâ bazı sorunlann olduğunu ancak gerilimin giderek azalmaya başladtğını belirterek, "yetkililerin atacaklan yeni adımlarla durum tamamen düzelebilir" dedi. (THA) Kendini yaktı Hindistan 'ın Andra Pradeş eyaleti Başbakanı Rama Rao'nun görevden alınmasını protesto eden bir kişi, kendini yakarak intihar etti. Hindistan Basın Ajansı "PTI" 45 yaşındaki Tamil mezhebi üyesinin kendini yaktığt protesto gösterisinin ardından kaldmldığı Madras 'taki hastanede öldüğünü bildirdi. (THA) BREZİL YA DA BİR "1LKOLCÜ" Llkenin en huyük kenti Rio de Janeiro'da bir benzinci. Ama otomobillerin çoğu benzin değil, alkol yakıtı alıyor. •Bl İ.SR4H.\ BEDFl.lM KIM OUEYECEK?" Brezilyuda şeker kamış, hasadı. Şeker kamışmm yakıta dönuşturulmesi, Brezilya'nın ekonomik kaynaklarının israfına yol uçtı. "Proalkol Programı"ntn ba oranında bir kaybı olmuştur. ayrıhrken. halkın yüzde şansı bütün olumlu resmi istatıs Bunun dışında şeker kamışından 60'ından fazlasının beslenme yetiklere karşın şüpheli gorunu>or. elde edilen alkol sadece binek tersizliği ile karşı karşıya olduBerlin Üniversitesi Latin Ameri otomobillerinde kullanılmaktağu belirtildi. Brezilyalı araştırka Enstitüsu'nün vaptığı bir dır. Petrol ithalatının durdurulmacılar ise, son 4 vıl içinde ularaştırmaya göre, 1980 yılında ması halinde, özel otolar çalışkenin kuzey doğusunda milyonalkol programı aracılığıyla, ben maya devam edecektir, ama bularca insanın açlıktan oluğunü zin ithalatı yapılmadığı ıçın 300 nun dışındaki herşey susacaktır. belirti\orlar. Ülkenin güne>inmilyon dolarlık bir tasarrufta deki verimli araziler ise somürbulunulurken, şeker ihracatı \a"Der Spıegel" dergisinde yer gecilik yıllarından beri "Şeker pılmaması nedeniyle ise Brezil aiaıı ıiioerde Brezilya'da geniş Baronlan" olarak nitelendirilen ya ekonomisinin bunun 3 kaıı arazilerin şeker kamışı ekimine girişimcilere ait. NAPOLİ, (AP) İtalya'nın Napoli kentinde yeraltı örgüleri arasında çıkan silahlı çatışmada 8 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Olay, Napoli'nin banliyösu Torre Annunziata'nm merkezindeki kilisenin girişinde meydana geldi. Özel bir otobüsten atlayan 15 silahlı kişi kiliseye giren kalabalığın üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucunda 8 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Napoli polis mudurü Gianfranco Corrias "Camorra usulii pusuva benziyor" derken adının açıklanmasını istemeyen bir emniyet mudürlüğu yetkilisi de "cinayetlerın bir yeraltı orgütünün işi olduğunu" belirtti. Soz konusu kişi soruşturmayı yüruten dedektiflerin cinayetlerin "Nuova Camorra Organizzata"nın, yeniden orgutleıımis Camorra'nın işi olduğunu sandıklarınjDelirtti.Yetkili pusunun "Nuova bamiglia" Camorra grubuna kurulmuş olabileceğini belirtti.Bu iki ögut yeraltı dunvasının egemenliği için çatışıyorlar. Ancak polis yetkilisine göre dedektifler cinayetlerin Nuova Famiglia'mn iç çatışmasının sonucu olabileceği ihtimalıni de hesaba katıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle