Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 AĞUSTOS 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Beyazıt Devlet Kütüphanesi bir tbni Sina Sergisi açtı. Sergide çeşitli kitapların yanı sıra, Latinceye çevrilerek 17. yüzyıla kadar A vrupa 'nın birçok ülkesinde ders kitabı olarak okutulan büyük bilginin yapıtlan yer ahyor. Öte yandan, Erzurum Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen tbni Sina üzerine yazılmış kitaplardan oluşan sergi de büyük ügi gördü. (THA) İstanbuVda tbni Sina Sergisi Bursa Devlet Tiyatrosu mevsimi "\aprak DöKümü" ile açıyor BURSA (a.a.) Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu, 9 ekim akşamı Reşat Nuri Güntekin'in "Yaprak Dökümii" adlı oyunuyla perdelerini açacak. 198485 donemini 9 ekimde "Yaprak Dökiimö"yle açacaklannı belirten Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu Müdürü Yalın Tolga, bu oyunun yanı sıra hazırlıklan sürdüriilen gençlik ve çocuk oyunlannm da sahneye konulacağını açıkladı. Yalın Tolga, "Yaprak Dökiimü"nden sonra Plautus'un "tkizler" adlı oyununun sergileneceğini belirtti. Yeni dönemin ilk iki oyunundan "Yaprak Dökümii"nu Yalın Tolga, "Ikizk r " i ise Feyha Çelenk sahneye koyuyorlar. Bu sezon Oda Tiyatrosu' nun da açılacağını söyleyen Yalın Tolga, yetmiş kişilik Oda Tiyatrosu'nda her gün saat 18.00'de oyun sahneleneceğini belirtt:. Duyduk Gördük Ekonomik yıkıntı tabloları Ordu'nun yakın köylerinden birinde yetişen ve öğretmenlik yapan bir okurumuz, yörenin dertlerini dile getiren ilginç bir mektup yollamış bize. Mektup ülkenin birçok kesiminin ortak dertlerini yansıtması açısından ilginç. Biz de sütunlanmızda bazı bölümlerine yer vermeyi uygun gördük: "... Köyümüz genelde aydın bir köydür. Ama ülkeyi saran ekonomik yıkıntı, burasmı da ıskalamadu Halkımızın geçimi fındıktandır. Ama uygulanan ekonomik politika gereği taban fiyatlann frenlenmesi, bizde de hayatı yaşanmaz hale getirdi. £» Q'i tvet, burası Side. Hem de Side'nı, HllTTlSl o l ö f tiyatrosu. Gunun her saati yerli ve yabancı tuYine fmdık mevsimi ristlerle dolup rasan mekânlardan biri. Bu antik tiyatronun bir de geldi ve fakirler gündeliklerini simitçisi var. İşte bu simitçi biraz garip, hatta gorunüşunde musteh doğrultmak için hem ağalara cen bir yan bile var, değil mi? Se denir, turistik yerin simitçisi de fmdık topluyor, geri kalan böyle oluyor anlaşılan. (Fotoğraf: RIZA EZER) zamanda ise kendi fmdığına bakıyor. ABD'nin Kansas Eyaleti'nde yaşayan Mildred Graves, izienimci ressamlann yapıtlanndan oluşan koleksiyonunu VHchita Sanat Müzesine bağışladı. Koleksiyonda 19. ve 20. yüzyıl izlenimci ressamlannın 60 tablosunun yanı sıra, Childe Hassam, Edwa Potthast, William Merritt Chase, Theodore Robinson ve William Glackens'in resimleri yer ahyor. (THA) Izlenimci koleksiyon İlhami Atalay Galerisi FRANSIZ AKADEMtSl'NDEKtKADIN Marguerıie ) ounenar, yüzyıllardan beriyatmzca erkeklerin temsil edildiği Fransız Akademisi'ne seçilen tek kadın. Yourcenar'm Akademi'ye seçilmesi büyük tepkilerle karşılanmıştı. Saray ve Lüks sinemalarmın geleceği Kültür Servisi Marguerite Yourcenar edebiyat dünyasının en ilginç kişilerinden biri. Kuzey Amerika'nın yalunlarındaki bir adada yaşayan bu 80 yaşındaki kadının, genellikle edebiyat çevresiyle yakın bir ilişkisi yok. Beyoğlu'nda Saray ve Lüks sine Fransız uyruklu olduğu halde malannın bulunduğu blok, geABD topraklannda yaşıyor. Ançen yıl işadamı Erdoğan Demi cak Amerikalılarla da pek yakınrören tarafından satın ahnmıştı. lık kurmamış. Üstelik, dünyaca Demırören 'in uzun vadede bu si ünlü, ta 17. yüzyıl başlarında nemalan, herbiri birkaç salon Kardinal Richelieu tarafından içeren ve Avrupa'da benzerlerikurulan Fransu Akademisi'nin ne çok raslanan 'sinema kompilk ve tek kadın üyesi. lekslen 'ne dönüştürmeyi tasarlaYourcenar, büyük ününe kardığı ve olasılıkla gelecek yıl bu şın ulkemizde tanınmayan bir dönüşüm çalışmalanna girişileyazar. En önemli kitabı olan ceği belirtiliyor. "Hadrianus'un Anılan" da kısa süre önce Nili Bilkur çevirisiyle yayımlandı. Konulannı genellikle tarihten alan bu ilginç yazar, yıllar önce kendisiyle yapılan bir konuşmada, kitaplannda daha çok geçmişi ele almasını çağıyla büyük ölçüde anlaşamamasında buluyor ve şöyle diyordu: "Yüzyılımın büyük bolümüyle bağdaşamadığımı söyleyebilirim. Yüzyılın bir bölümü reddedilebiür mi, diye sorarsanız karşıhğım hazır. Bir sofraya gelen yemeklerden bazılarını nasıl geri çevirebilirseniz, yüzyılıntzın ban bölümlerini de reddedebilirsiniz." Hangi böramleri kabul, hangilerini reddediyorsunuz? M.Y. Yüzyılımızın ateşliliğini, reform tasanlannı, umudunu, coşkusunu kabul ediyorum. Sinema dünyasmm yaşayan en Hareketsizliği, daha da beteri, eski oyuncuİaruıaan, Fransız ak bel bağladığımız ne varsa ona tör Charles Vanel, 92. doğum karşı çıkanlan kabul etmiyorum. gününü Saint Tropez'de kutladı. Ünlü kadın yazar Colette'in Yetenek, edinilen ve evi olan "La Treille Muscate"ı yitirüen bir şeydir satın alan ve Saint Tropez 'in bu güzel köşesinde on yıl kadar ya Bu tavır kitaplannızda naşayan Vanel, helikopterle ünlü sıl ortaya çıkıyor? kıyı kasabasına indi ve dostlan M.Y. Yazılan, öncelikle Michele Morgan, Gerard Oury, yazan ilgilendiren sorunların ele yontucu Cesar ve plakçı Eddıe alınmasıyla. Sonra da, bireysel Barclay tarafından ağtrlandı. olarak ban şeyleri reddetmekle. Vanelyönetmenlerden son bir Bizlere budalaca gelen şeylere ne füm önerisi daha beklediğini giz denli sık hayır dersek bu o kalemiyor, ancak rolünün yatakta dar önemli bir aşamadır. ya da rahat bir koltukta geçme Kişinin, yetenegi ve parası si gerektiğini de beUrtiyor. varsa, hayır demesi daha kolay olmaz mı sizce? M.Y. Yetenek mi? Bilmiyorum. Yetenek, edinilen ve yitirüen bir şeydir. tnsan isterse yeSovyet kökenli ünlü balet Mihail teneği olur, yeteneğini yitirdiğiBarişnikov, bu kez dans pabuçne de rastlanır, çeşitli nedenlerlarım yamna abnadan Londra'le. ya uçtu. Barişnikov tngiliz baş Yani sizce yetenek, geliştikentinde "White NightsBeyaz rilebilen ve yok olabilen bir şey Geceler" adlı bir serüven filmi çevirecek ve başrolü, şimdiye ka mi? M.Y. Sanınm evet. Gökyüdar daha çok adını manken olarak duyuran İngrıdBergman'ın zünden inen özel bir ayncalık olmadığına inanıyorum yani. BeRoberto Rosselini'den olma kıZi Isabella Rosselıni'yle paylaşa nim durumumda ise, parasal olanaklar çok değişkenlik göscak. terdi. Durumum bazen çok çok kötü oldu, hiçbir zaman çok çok iyi olmadı. Yani çoğunlukla alçaklarda dolaştı. Hem sonra insan yalnız değildir. Bir sürü kiRönesans A.Ş. 'nin yayımladığı uzmanhk dergilerinin en yenisi, şiyi sırtınızda taşırsınız. tıp dunyası ile ilgili yazı ve ha Yine de, dünyanın epey dıberlere yönelik "Medica" dergi şında, Atlantik Okyanusu'ndasinin ilk saytsı çıktı. tki ayda bir ki bir adada yaşadmız. Ya çoçıkacak olan ve abone sistemiy cuklannız olsaydı? le çalışan "Medica" ve RöneM.Y. Çocuklanm olsaydı sans A.Ş. yetkilileri, tıp sektö ya da evlat edinseydim. Bu son ründe önemli bir eksikliği bu ya yıllarda kendi kendime çok sorymla giderdiklerine inandıklanru duğum bir soruydu. Sanınm dubelirttiler. rum pek fazla değişmezdi. An Sanatçı tlhami Atalay, Gülhane Parkı'nm karşısvtda bir sanat galerisi açtı. Galeride Atalay'm 150'ye yakın yapıtı sergileniyor. Devamlı açık kalacak olan galeride, sanatçmın yağhboya, suuıboya, kolaj, pastel ve çini mürekkebi çalışmalannın yanı sıra hah desenleri de yer alacak. Atalay, en kısa zamanda galeriye bir de dokuma tezgâht kuracağtnı beUrtiyor. (THA) "Hadrianus'un Anıları" ile tanıdığımız Yourcenar: ÂKfflyi pireler bastı Biçim ayağını sürtiyorsa yazar saçmalamış demektir KİM KİMDİR? Marguerite Yourcenar, 1904 yılmda doğdu. 2. Dünya Savaşı başlamadan önce, bir konferans dizisi vermek tizere gittiği ABD'ye yerleşti. ilk ününü Roma tmparatoru Hadrianus'un yaşamından esinlenerek yazdığı, "Hadrianus'un Anüan"yla yaptı. tkinci önemli yapıtı, "L'Oeuvreau Noir"la 1969 yılmda Femina ödülü'nü aldı, kitap 26 hafta süreyle en çok satan kitaplar listesinin başmda yer aldı. ABD'nin doğu kıyısına yakın bir adada yaşayan Yourcenar, ünlü tngiliz ve ABD'li ozanlardan çeviriler de yaptı. Yazann yaşaraı çok özel bir şey degil mi? M.Y. Sanmam. Yazar da herkes gibi yaşar: Ya kendi köşesinde çahşmalanm ve edebiyat araştırmalanru sürdürmesine yetecek kadar parası vardır. Ya da parası yoktur, bulduğu bir işe girer. Ama şöyle ya da böyle, yazar da toplumun çarklarına kapıhr ve herkes gibi bir yasam sürer. Başka türlüsü de olamayacağına göre bence en iyisi budur. Zaten, aksi halde insan yaşadığı dünyanın farkında olmaz. nn istediniz mi? Neyle açıklıyorsunuz? M.Y. 1930'lardan önce, daha çok Yunanistan'da ve Fransa'da genç yazarlarla, ressamlarla grup halinde yaşardık. Herkes aynı görüşteydi, aşağı yukarı aynı şeyi yapıyordu. ilk kez 1937'de kısa bir süre kaldığım ABD'ye, 1939'un son aylannda gittim. Hiç düşünmediğim halde yıllanm orada geçti. Savaş çıkınca bir öğretmenlik buldum. "Hadrianus'un Andan"nı yazmayı tasarladığınızda, çok geniş bir okur yığını için yazdıgınızın bilincinde miydiniz? M.Y. Önce konu bana çekici geldi. Evrensel ölçüde nitelikleri olan bir adam söz konusuydu. Dünyayı örgütlemeye çalışan bir adamı tanıtacaktım. Daha yirmi yaşındayken Hadriana Villası'nı gezip sutunları, gölleri, havuzlan görünce, "tşte eşsiz bir konu, eşsiz bir kişi" diye düşünmüştüm: Kültürlü, Yunanistan'da sanat yapıtlan toplayan koleksiyoncu bir Roma Imparatoru. O yıllarda yazsaydım, kitabım çok özel, eski edebiyat tutkunlan çerçevesinde kalan bir kitap olurdu. Araya 2. Dünya Savaşı girdi. O zaman yeryüzünü dengeye oturtmaya çalışan bir adam çıktı karşıma. Bu da konuyu çok daha fazla insanı ilgilendirir bir duruma getirdi. Kitabınızı Fransızlar için mi yazdınız, Amerikalıtar için mi? M.Y. Fransızlar için. Öyleyse niçin Amerikalılarla yaşıyorsunuz? M.Y. Çok basit ve pratik nedenlerle. Çünkü 1945 yılmda ABD'nin doğu kıyılanna yakın bir adada kuçük bir ev buldum. Ada o yıllarda nefis ormanlarla kaplıydı. Ender Amerikalı dostlarımdan biri götürmuştü beni oraya. Bir hektarlık ormanı ve çayınyla bir köy evi satın aldım. Artık büyuk kentlere pek az gidiyorum. New York'a da, Avrupa'ya hareket eden uçağa binmek amacıyla gidiyorum bir tek. Roman FromrrCdan "însandaki Yıkıcihğin Kökenleri" ya^ınüandı Kültür Servisi Erich Fromm'un temel yapıtlarından "Insandaki Yıkıcılığın Kökeni" (The Anatomy of Human Destructiveness) Türkçeye çevrildi. Son yıllarda dünyayı saran yıkma, yok etme, öldurme ve saldırganlık gibi eylemlerin insanda ortaya çıkış nedenlerini, ta ilkel toplumlardan günümüze dek uzanan bir gelişme süreci içinde ele alarak inceleyen kitabı dilirnize Şükrii Alpagut çevirdi. Kitabı yayımlayan Payel Yayınevi, daha önce de aynı yazarın "Sevme Sanatı", "Sevginin ve Şiddetin Kaynağı" ve "Saglıklı Toplum" adlı kitaplarını çıkarmıştı. Ulkemizde sanat ve spor tesislerinin ne kadar az ve yetersiz olduğunu hep biliriz. Bir de bunlann bakımına gösterilen savurganhk, savsaklama katlanıhr gibi değildir. Bu konudaki vurdumduymazlığın en çarpıcı örnekleri ise, Ankara'daki Kapalı Spor Salonu'nun kubbe tavanınm, yıllar önce, neyse ki salon boşken çöküşü ve tstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nin cayır cayır yanışıdır. j Peki, bu olaylardan ders aldık mı ı dersiniz? Nerdeee! önlem almakla zart zurt etmeyi birbirine kanştıran yöneticiler, bu tür kurutuşlarda sanat çalışmalannı engellerler, gençlerin spor yapmalarını önlerler, zaten sayısı az olan böylesi tesislerden yararlanma olanağını en aza indirirler. Şimdi de karşımızda Türk Haberler Ajansı'nın bir haberi güi lerek göz kırpıyor. Se mi diyor | başhğv "Atatürk Kültür Merkezı'ni pireler bastı." Ve ardmdan haber sürüyor. "Atatürk Kültür Merkezi'nin bazı bölümlerinde pire ve böcek görüldü. THA muhabirinin edindiği bilgiye göre, geçtiğimiz hafta prova yapmak için gelen bir grup bale sanatçısı, bale çaüşma sâlonunda ve so Yevmiye ise 750 lira. Yani ikisi yunma odalannda pire bulundu neredeyse birbirine denk... ğu için çalışamadan geri döndü. Konuyla ilgili görüşlerini açıkla Bu ekonomik yıkıntı gereği Karadenizlilik de artık tarihe yan Atatürk Kültür Merkezi üst kansıyor. Düğünlerden düzey yöneticileri, bina içinde yemekler kalktı, baslık parası tahta dekor ambarlan ve kostüm depoları bulunduğunu ve bu yok oldu. tşsiz gençlerle ana yüzden karsüaşılan durumun do babalar arasındaki kavgalar ğal olduğunu söylediler. Yetkili aldı başını gidiyor, ler, söz konusu olaylardan dola boşanmalar artıyor. Şimdi bir de Arabistan sevdast başladu yı Atatürk Kültür Merkezi'nin her yıl sezon açılmadan temizle Bu işi de Suudi Arabistana nerek ilaçlandığım belirttiler." hacca giden hacılar Gördünuz mü? Tahta dekor am tezgâhhyor ve 200 bin, 300 ban ve kostüm deposu yüzunden bin lira karşüığmda vize bu durum normalmis. Dünyanın sağlıyorlar. Doğrusu, dış dört köşesindeki tiyatro binalakökenli mali kuruluşlann n sanki pire yuvasıymış gibi. reçetelerini ülkemize Efendiler, açık konussanıza, "Bız uygulamaktan başka şey temizlikten yana pek nasibimizi düşunmeyen iktidarm, almamışız," desenize. Lafı ufala yaramıza merhem olacağım yacak yerde ne geveleyip duruhiç sanmıyoruz. Umudumuz yorsunuz? Allah'a kaldı, diyoruz." Yani günde sekiz saat amelelik, 4 saat çoğunüık pek ufak olan kendi bahçesinde toplayıcıuk yapıyor. 12 saat ayakta. Buradan kent merkezine gidis gelis 500 lira. HAYVANLAR JSMAIL GÜLGEÇ Charles VaneVin özlemi Kişinin kendi kendini dtizeltmesi Tarihsel romanlar yazıyorsnnuz. Çağımızdan geçmişe bir kaçış mı bu? M.Y. Bana tarihsel romanla çağdaş roman aynmından söz ettiklerinde hep gülümserim. Çok değişkendir bu ayrım. Tarihsel diye nitelenen bir roman 1500 yıl, 500 yıl önce geçer. Ama yirmi yıl, ya da beş yıl önce geçen bir roman da tarihseldir. Çünkti geriye gider, o sıra ne düşünüyordum, dostlanm ne düşünüyordu, neler oluyordu, diye sorarsınız kendi kendinize. Sizce roman hep anakronik midir? M.Y. Evet, anıdır. Olaylara anılar aracılığıyla bakmaktır. Bu anılar kişisel de olsa, tarihsel de olsa, bir geriye dönüş vardır. Hele bu geçmiş 1500 yü, 500 yıl eski olur, o günleri danışacak bir arkadaşınız bulunmazsa, kendi deneyinizi değişmeyen insan yaşamının çeşitli yönleriyle beslersiniz. Birçok romanınızı yirmi yıl sonra tamamladınız. Neden? M.Y. Kendi kendime hep, geride fazla saçmalık, kötü yazjlmış, yanm bırakılmış şey kalmamalı, derim. Irlandalı ozan Yeats şöyle derdi: "Kitaplanmı düzeltirken kendi kendimi de düzeltirim." Çok akıllıca bir söz. Çünkü kişi yazdıklanm düzeltirken, yalmz kötü yanlarını görmekle kalmaz, benimsediği tutumun saçmaüğını da görebilir. Bir sanat yapıtının tamamlandığına nasıl karar verirsiniz? M.Y. Çok karmaşıktır bu. Bir tur içgüdü vardır kişide; omletin kıvamında piştiğine karar veren aşçınınki gibi; bazı kitaplar ise düzeltilmez bile, yalnızca arada sırada bir virgülü değiştirilir. Biçim ayağını başlarsa sürtimeye KIM KIME DUM DUMA BEHÎÇ AK Barişnikov ve Bergman kahramanlarımla birlikte y a ş a r ı m Maddi şeylerle baglantınız var mı? M.Y. Yaşamayı çok severim, ama pek çok konuda özel zevklerim vardır. örneğin, kendi yaptığım yemekleri severim. Çok basit, çok yalın şeyleri sevdiğim için. Aynı şeyleri de Hadrianus'a söylettim. Nasıl çalışırsınız? M.Y. Hep çalışırım. Yani, romanlarımın kahramanlarını bahçede gezdiririm, bahçemde çalışırken onlan bir banka oturturum. Ata bindiğim yıllarda onlar da binerdi. Belli bir saatte masa başına oturan yazarlardan hiç değilim. Çünkü kahramanlanm benden hiç ayrılmazlar. Gelecek konusunda ne dttşünüyorsunuz? M.Y. Umut bağlanan tüm azınlık hareketlerinin saptığı ya da ilk hızını yitirdiği dikkate abnırsa, kaygıhyım. Tannsız bir din olan Budizm, Buda'yı tannlaştırdı. Roma'nın maddeciliğine ve mutlak egemenliğine tepki olan Hıristiyanlık, İmparator Konstantin'le birlikte yerleşik bir kurum oldu. Fransız devrimi oyle... Bilimsel tekniklerin gelişimi de bazı noktalarda bilimi geriletecek gibi... Tarihin bir anlamı olduğuna inanıyor musunuz? M.Y. Bilmiyorum, duşünuyorum, çevreme bakıyorum. Bir anlamı olmasını istiyorum, ama yanılgıya duşmekten korkuyorum. Peki, larih ikincil önemi olan bir şey mi, yoksa gerekli mi? M.Y. Once kendi yaşamımızın gerekli olup olmadığını düşünelim. TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 28 Ağustos Tıp dergisi Medica Spielberg Tintin'e hazine harcadı ABD'lifîlm yapımcısı veyönetmen Steven Spielberg'in çizgiroman türüne yatkm konularda ne kadar başanlı olduğu, önce ' 'Kutsal Hazine A vcıları,'' sonra da 1984 yazında tüm seyirci ve hasılat rekorlan kıran "tndıan Jones" adlı fılmlerden biliniyor. Spielberg şimdi geçtiğimiz yılölen Belçikalı çizer Herge'nin ünlü kahramanı Tintin 'in birkaç serüveninin sinema hakkını satın aldı. Spielberg'in Tintin uğruna bir hazine harcadığı söyleniyor. cak biraz daha ağır sonınlar çıkardı. Tabii, çocuğu olsa da olmasa da, insanın yaşayabilmesi gerekiyor. Ama kendi kendimize, benimsediğimiz tavra çocuklarımızı ne ölçüde sokmamız gerektiğini sonnalıyız. Onları yüzyılın akışı içine sokmalı, benimsemediklerimizi onlara benimsetmeli miyiz? Birkaç örnek üzerinde düşünelim: 17. yüzyılda yaşasaydık, Fransa'da çocuklarımızı birer ıyi Katolik, Almanya'da birer iyi Protestan mı yapmabydık? Yoksa geleceğin Diderot'lan, d'Alembert'leri olarak mı yetiştirmeliydik. Ya da kendimiz için göze aldığımız tehlikeleri onlar için de göze almalı mıydık? Bu çok ağır bir sorun. 19i4'TB BUGÜU, ALMAHYA ftUSYA ARAStHMKİ TAHNEUgBBG SAVHŞi'MN KAP&Zİ gEÜgLENPİ. r. bÛNYA SAVAÇİNfN BAŞLAKlHOA PRUSYA 7OPKAKLARINA £AU>lRAU RUSLAH, KU2£YD£U GENEZAL /t&JNENKAMPP, SÜUP/DEN OE GEAI6Rfii. SMISOHOV KDA4U7MSMM İLSIZLİYEfiEK ALMAM oeDUSUAJU Ç£M8E££ ALMAK fS7EMÇLBBOt. 3£A/£/SAl HIND€MBue£ K£ 6EU6RAL LUP&JDORf KOAAU7A£/HPıO SAVAÇAA] ALMAH LAR İCIN DORUM ENPİŞE VEJÜCİYKEH, ANIDEM Heeşey oeĞiçri. ALMAAI SSMBEALI FMNÇOİS, LUODENDORF'UN EMİ&UERJHE KARÇt Ç/KARAK, SAMSÖNOV KUVVerLE&NİN yoLUUü K££Tİ, y£Mil6İl£fiİNİ HAZIRUYARAK SAVAŞiH KAOeZlUİ DEĞiŞTieP! TANNENBERG ZAFERI.. "Hadrianus'un AnılarT'nı yirmi yıl sonra yeniden yazabilir misiniz? M.Y. Kesinlikle hayır. Çünku bu kttapta söylenmesi gerekeni değil belki, ama söyleyebüeceğimin tümünu söyledim. Bu bir biçim sorunu değil. Hem anlamdan kopuk bir biçime inanmam da. Biçim ayağını süriimeye başlarsa, yazar farkına varmadan bir saçmalık yapmış demektir. "Hadrianus'un Anılan" sizi bir çırpıda iine ulaştırdı. Bu tzmir 27 (sureti mahsusada giden muharrimizden) Başyekil tsmet Pş. Hz., refikalan Hammefendi, Hariciye ve Adliye vekillerile tzmir meb'usları, ve tzmir valisi bu sabah dokuzda Gölcük yaylasına gitmek üzere Ödemişe hareket ettıler. Yolda Cellât golunun kurutulması ile kiiçuk Menderesin ıslahı ameliyesinin başlama resmini yapmak için Torbalımn merkezi tepekoyunde duruldu. 50 YIL ONCE Cumhuriyet Başvekilimiz büyük tezahürat Cellât gölünde arasmda asırlardanberi munbit bir ovayı sıtma ve ıztırap mıntakası yapan bataklıklarm kurutulması ameliyesinin ilk işe başlama mesaisini tetkik ettiler. Kurutulacak bataklık 600000 dönümdür. Küşat resmini yapan Başvekilimiz irat ettiği nutukta ezcümle dedi ki; " Şimdiye kadar ümitsizlik mıntakası olan geniş bir saha bundan sonra Türkiyenin servet ve medeniyet ıtibarile en mamur yerlerinden bir numune olacaktır. Ümit 28 Ağustos 1934 ederimki bir kaç sene zarfında saltanat felaketleri gibi buralarımn acı sıkıntı ve ıztıraplannda yalmz bir hatıraya inkılâp ettiğini zevkle dinleyeceğiz. Gazi Hz. kurutulacak ovanın sağltk ovası olarak isimlendirilmesmi irade buyurmuşlardır. Hükumet bu arzunun tahakkukunu büyük bir vazife telâkki etmektedir. Nutkun hitamında tzmirle Aydını bağlayan ve çok mühim bir yol olan şosanm ikmal edildiği Valiye telgrafla bildırildi. Bu haber Başvekilin buyük 19341984 memnuniyetini mucip oldu. Merasimden sonra tezahüratla ödemişe hareket edildi. Oradan Gölcük yaylasına çıkıldı. Başvekilimizin yann Bozdağ köylerini ziyaretleri muhtemcldir. Akşam tstanbula hareket edılecektir. DOĞAN NADİ