23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 28 AĞUSTOS 1984 MESSTürk Metal sözleşmesi imzalandı Ozetle 9 hâkim subayın görev yerleri değiştirildi 9 hâkim subayın görev yerleri değiştirildi. Hâkim Albay Taner Candemir Askeri Yuksek tdare Mahkemesi üyeliğine atandı. Resmi Gazete 'de yaymlanan atama karanna göre görev yerleri değiştirilen hâkim subaylar şunlar: Hak. Bnb. Aydın Kalpakçı ve Hâkim Bnb. Munip Emre, tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tki Numaralı Askeri Mahkeme Hâkimliği'ne, Hava Hak. Yzb. Alı Rıza Ünlüer Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Bir Nolu Askeri Mahkeme Hâkimliği'ne, Hâkim Yzb. Hikmet Boyan Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Adli Müsavir Yardmtahğı'naHâkim Yzb., Selçuk A vunduk Malatya, İkinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Adli Müsavir YardımcıLğı'na Hâkim Kd. Albay Hayrettin Tuzcuoğlu Birinci Ordu ve tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Bir S'umarah Askeri Mahkeme Hâkimliğine, Dz. Hâkim Albay Erdoğan Engin Gölcük Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığı AdliMüşavira'ğme Dz. Hâkim Alb. Atilla Dengı, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Adli Müşavirliğine. IKINCI KUŞAK TURKIYE'DE İzmir'de bir Afrikah "ııyumcu " HIKMKT "Burada çok disiplin var, özgürlük istiyorum" "Türkiye'yi çok seviyorum, ama Afrika'yı da aramıyor değilim" diyor 12 yaşındaki Kerem Uluçaylı, "Mali'nin haşkenti Bamako'da oturuyorduk. Orada öğretmenlerle aramızda çok iyi diyalog vardı. El kaldırmadan konuşabiliyor, parmağımızı şaklatıp öğretmeni çağırabiliyor, ayaklarımızı sıranın üzerine uzatıp ders dinleyebiliyorduk." İZMİR Beş yaşındajken ailesiyle birlikte gittigi Afrika'nın Mali ülkesinden tek başına kesin dönüş yapan 12 yaşındaki "uyumcu'Mardan birisi Kerem Uluçaylı. Yedi yıl Afrika'da kalmış, Fransuca'yı Türkçe'den daha iyi konuşuyor ve yaayor. Bambaraca adli Afrika yerlilerinin konuştuğu dili ise çok az biliyor. Yedi yılını geçirdiği Afrika'nın Mali ulkesini anlatırken, "Oraları çok yoksul yerler" biçiminde konuşuyor. Sonra bilya gibi oynak mavi gözlerini üzerimizde gezdirip, "Benim orada en yakın arkadaşım köpeğhn Tanydı" diyor. Kerem ile yedi yıl kaldığı Afrika'yı konuşuyoruz. Biz ona sormadan o bize anlatıyor: "Afrika'da yani bizira bulunduğumuz Mali'de halk yoksuldu. Özellikle kunutlar tek katlıydı. Hiç arkadaşım yoktu. Babam Afrika'ya iki yıllığına gidelim demişti. Mühendisti. Annem ise ressam. Ama yedi yıl kaldık. Ben şimdi geriye döndüra. Ailem bir sttre daha orada kalacak." Kerem Uluçaylı'ya soruyoruz: Boş zamanlannı nasıl değeriendirirdin orada? Arkadaşlanm vardı. Onlarla oynardım. Ama en buyük tutkum köpeğimle dolaşmaktı. Orada canım hiç sıkılmazdı. Türkiye'de canın sıkılıyor mu? Ara sıra sıkıldığı oluyor. Orman çok tnuydu orda? Çok güzel ormanları vardı. Babamla birlikte ava gıderdik. Benim de tüfeğim vardı. Kuş filan avlardık. Ama canım ava gıtmek istemiyorsa Tazıyla oynardım. Ama burada o da yok. Onu da istemezsem arkadaşlarımla oynardım. Burada boş zamanlannda ne yapıyorsun? Bir şey yaptığım söylenemez. Pastanelere, kafeteryalara gidiyorum. Orada böyle şeyler yoktu. Sadece Babako'da kafeteryalar vardı. Afrika'da geride bıraktıklanndan en çok kimleri özlüyorson? Köpeğim Tazı'yı. Peki seni tzmir'de şaşırtan ne oldu? İzmir'in havası çok soğuk. Benim en büyuk merakım kar görmek. Hiç İcar görmedim. Kışın Uludağ'a gidip kar görmek istiyorum. Kerem, Afrika'da öğretmenlerle aran nasüdı? Bİ2 Mali'nin başşehri Bamako'da oturuyorduk. Okulda eğıtim Fransızca'ydı. Bu nedenle Fransızcam Turkçemden daha iyi. Öğretmenlerle aramızda çok iyi bir diyalog vardı. Örneğin, el kaldırmadan yerimizden kalkıp konuşabiliyorduk. öğretmenimizi çağırmak için parmaklarımızı şaklatabiliyorduk. Türkiye1 de böyle bir şey yok. Üstelik biz sınıfta ayaklarımızı masanın üzerine uzatıp dersi dinleyebiliyorduk. Beğenmedin mi Türkiye'yi? Türkiye'den hoşlanıyorum, ama Afrika'yı da ararruyor değilim. Burada çok disiplin var. Disipline gelmek istemiyorum. Çocuklar ozgür olmalı. Ozgür büyumeli Bize burada çok kanşıyorlar. Oturmamıza, kalkmamıza, davramşlanmıza engel olmak istiyorlar. MESS Başkanı: Büyük fedakârhk yaptık İşSendika Servisi Türk şahdamar ise sendikalardır. Bu İş'e bağlı Turk Metal Sendikası şahdamar zayıflarsa onun yaşatile Metal Sanayicileri Sendikası' tığı diğer unsurlar büyük ölçüde nın (MESS) taraf oldukları yeni zarar görür" şeklinde konuştu. "serbest parariık dönemi"nin TİSK Başkanı Halit Narin de, ilk büyük grup toplu sözleşmesi "Türkiye'nin geleceği uretimdedün törenle imzalandı. Yıldız dir. Türkiye'nin geleceği yatıParkı Çadır Köşkü'nde düzenle nmdadır. Türkiye'nin geleceği nen imza töreninde bir konuşma işçi ve işvereninin birbirîne desyapan Çalışma ve Sosyal Güven tek olmasındadır" dedi. lik Bakanı Mustafa Kalemli, Turk Metal Sendikası ile "İşverenler ücretler genel yapı MESS arasında yurütulen ve 16 sını bozacak, tırmanışlara yol ağustos günü anlaşmayla sonuçaçacak sözleşme şartlannı kaİ>ul lanan grup toplu iş sözleşmesi etme hakkını kendilerinde Yıldız Parkı Çakır Köşkü'nde bulmamalıdırlar" derken, Türk saat 10.00'da düzenlenen bir töİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz renle dun imzalandı. MESS uyeda, "Türk halkı demokrasiden si 20O'e yakın işyeri ve 50 bin işaynlamaz. Demokrasiyi yaşatan çiyi kapsayan sözleşmenin imza törenine Turk Metal ve MESS Baskanlan ve yöneticilerî ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, Sanayi, Teknoloji ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, TİSK Genel Başkanı Halit Narin ile öteki ilgililer katıldılar. Sözleşmede 50 bin işçi birinci yıl için yüzde 60, ikinci yıl için ise yüzde 35 zam almıştı. Törende ilk konuşmayı yapan İşSendika Servisi Tekstil MESS Başkanı Bahri Ersöz, sözişkolunda 191 işyeri ve 81 bin iş leşmenin grev ve lokavt uygulaçiyi kapsayan topiu sözleşme gömalanna başvurmadan, araburüşmelerinin ikinci turu dün baslucu veya hakeme gitmeden, çaladı. Henüz "temel maddeler" lışma barışı hedefinde gerçekleşaşamasında sürdurülen görüştirilmiş en buyuk ornek olduğumelerin olumlu gelişmediği bilnu belirtti. Sözleşmenin, "tş dediriliyor. ğerleme sistemini bağlı bir ücret TürkIş Genel Başkanı Şevket zammının iradi olarak kabul Yıiraaz'ın sendikası Teksif, muedildiği ilk grup sözleşmesi zakere masasına oturulmadan olduğunu" vurgulayan Ersöz, önce sözleşmelerin işyerlerinde "Bu sözleşme dünya ve Türk çalışma koşullanna ilişkin "temel maddeler" bölumüne ucret ekonomisinin, memleketimiz ler kadar önem ve ağırlık vere metal sanayiinin aşmaya çalıştıceklerini açıklamıştı. Tekstil Iş gı kritik bir donemde imzalanveren Sendikası'nın müzakereler mıştır. İşverenlerimiz büyük fede bu konuda çok katı davran dakârlıklara katlanarak isçileridığı ve YHK'nm belirlediği sınır mizi memnun edecek ucret zamlar üstünde bir hak vermek iste mı ve sosyal hakları kabul etmişlerdir" şeklinde konuştu. mediği belirtiliyor. Daha sonra konuşan Türk Bu arada daha önce metal ve Metal Sendikası Genel Başkanı çimento işkollarında, yine Türk Mustafa Özbek ise, geçmişte Iş uyesi sendikalann imza atmış toplu sözleşme gorüşmeleri başoldukları sözleşmelerde taraf iş ladığında tarafların sosyal bir veren sendikalanrun çizmiş oldu anlaşma değil, harp yapılacakğu sımrları aynen kabul etmiş ol mış gibi davrandıklarını belirtemalarının Teksifi güç durumda rek, "İşte biz bugün bu metodu bıraktığı vurgulanıyor. Işveren yıktık. Hakkımızı kavga ile deSendikası "temel haklar" bölu ğil, banşla aldık ve işimizi akılmünde YHK'nm çizdiği sınırlar la hallettik" dedi. Törende bir konuşma yapan içinde kalınmasında direnirken, örnek olarak imzalanan metal ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baçimento sozleşmelerinde işçi sen kanı Mustafa Kalemli de, 1970 dikalarının işçi haklarıdan taviz öncesi toplumun huzursuz olduveren bu hükümleri kabul etmiş ğunu, çalışma banşının bozulduolmalannı gerekçe gösteriyor. İş ğunu, bir patlama noktasına geçiler için ücretler kadar önem ve lindiğini hatırlatarak, "İşverenanlam taşıyan işyeri çalışma ko ler işyerlerinde bü'ünun bir parşullan, iş güvencesi, işçi sağlığı çası olduğunu unutmadan imönlemleri konulannı içeren "te kânlan olçüsünde işçinin alın temel haklar" bölumunün MESS rinin değerini haürlamalıdırlar" Turk Metal toplu iş sözleşmesi dedi. Çalışanlar arasında ucret görüşmeJerinde çok kısa bir za farklılıklarının doğmaması geman dilimi içinde kotanldığı an rektiğini belirten Kalemli, işsizlatılıyor. Örneğin iş değerlendir lerin de pastada payının bulunmesi gibi çok teknik ve MESS ta duğunun unutulmaması gerektirafından hazırlanmış metnin ın ğini vurguladı. Sanayi, Teknoloji ve Ticaret celenmesi için Türk Metal'e saCahit Aral, dece 1.5 günlük kısa bir süre ta Bakanı "muhteşem" olarak nitelendirnındığı, bu süre içinde de sendikarun bu metni incelemesine ola diği imza toreninde bulunmayan nak bulunmadığı, işin tam bir ol TRT'yi eleştirerek, "TRT'nin dubittiye getirildiği one sürulu burada olmasını gonülden arze ederdim. Muhteşem olayı kamuyor. oyuna aksettirmemesi karşısında Teksif gorüşmecileri, işveren teessürlerimi arzetmekle sendikasırun dayatmasına karşın, yetiniyorum" şeklinde konuştu. sözleşmenin "temel haklar" boTicarethane açmanın çok kolümünü oldubittiye getiremeye lay olduğunu belirten TÎSK Geceklerini, özellikle işkollarında nel Başkanı Halit Narin ise, yason yıllardaki işveren uygulama tınmcının ulke ekonomisinde lan karşısında işçilerin çok du büyük önemi olduğunu vurgulayarlı olduklarını söyluyorlar. yarak, "Türkiye'nin geleceği Fabrika kapısından giren bir iş üretimdedir. Turkiye'nin geleceçinin her yerde ve her koşulda ça ği yatırımdadır. Turkiye'nin gelıştınlmaya başlandığını belirte leceği işçi ve işverenin birbirlerirek, "temel haklar" bolümünde ne destek olmasındadır. Burada ki pazarlığın zor geçeceğini ve bakanlann da bulunması bu anuzun süre alacağmı bildiriyorlar. lasmaya hukumet tarafından verilen önemi gosterir" diye koToplu sözleşmelerin ücretler nustu. bölümünün kamuoyunda tartıNarin'in ardından konuşan şılmasına karşın müzakerelerde daha çok zaman alan ve sorun Türkİş Genel Başkanı Şevket yaratan temel haklara ilişkin bo Yılmaz da, 1444 gun once toplu lümlerin aslında bütünü ile her sözleşme göruşmelerinin akamesözleşmede yeni baştan ele alın te uğradığı ve toplu sözleşmelemaması gerekiyor. Ancak sendi rin tek kurula bırakıldığmı bekal hareketin 196380 yılları ara lirtti. Yılmaz, bu anlaşmanın kasında, 17 yıl içinde geliştirerek, muoyuna duyurulmasının önebarış konusu haline getirdiği ve mini belirterek, TRT'nin törene sözleşmelere yerleştirdiği hü ilgisizliğini eleştirdi. Sözleşmenin kumlerin tümüne yakını YHK imzalanmasının tek başına yetertarafından, YHK'nm yasal yetki li olmadığını vurgulayan Yılmaz, si aşılarak sözleşmelerden çıka "Aslolan yazılan değil, tatbik rılmıştı. Özellikle de çalışma ko edilendir" şeklinde konuştu. Törende, Sanayi ve Teknoloşulları ve iş güvencesini düzenleyen başta disiplin olmak üzere ji eski Bakanı Şahap Kocatopçu çeşitli işyeri kurullarında işçile ile TİSK eski Başkanı Ertuğrul rin ağırlıklı temsili sözleşmeler Soysal, Türkİş Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir de birer konuşden ayıklanmıştı. ma yaparak gorüşmelerin anlaşmayla sonuçlanmasından duyduklan memnuniyeti belirttiler. Konuşmalardan sonra Turk Metal Sendikası Genel Başkanı ANKARA, (Cumhuriyet Bu Mustafa Özbek ile MESS Başkarosu) "Karayolu Taşımacılı nı Bahri Ersoz sozleşmeyi imzağı" işkolunda Türkİş'e bağlı ladılar. Sözleşme ayrıca, törene TÜMTİS Sendikası'nın mahke katılan bakanlar, Türklş ve me karan ile yuzde 10'luk bara TİSK başkanları, bazı sendika jı aşması üzerine, yetki alama yöneticilerî ve uzmanlann aralayan işkolu kalmadı. Temmuz is rında bulunduğu 40'a yakın kitatistiğine göre işkolu yetkisi ala şi tarafından da imzalandı. mayan TurkIş'e bağlı BASS Sendikası'nın itirazının İş MahBAYAN AVUKATLAR kemesi'nce kabul edilmesi üzeARAN1YOR. rine bu sendika da "banka ve si359 02 67 gortacılık" işkolunda yetki aldı. "CANIM ÇOK SIKILIYOR" Onbir yaşındaki Yasemin Durusöz, Batı Almanya'nın Bielefeld kentinde doğmuş. Ailesi Almanya'dan kesin donüş yapmış Türkiye'ye. Geldiği gunden bugune değin geçen süre içinde bir türlu alışamamış çevresine. Kötü bir Türkçe'yle konuşuyor. Geldiği ülkenin özlemini çekiyor. Elinden tutup "Haydi gel seni götıirelim >eniden Almanya'ya" desek, sanırız hiç duşünmeden "evet" diyecek. Hep evde oturmaktan şikâyetçi Yasemin. Oysa doğup buyüdüğü Almanya'da zamanın nasıl geçtiğini hiç anlayamıyormuş. Bisikletiyle Bielefeld'de gezintiye çıkar, canı sıkıhrsa odasında kitap okurmuş. Burada ise bir boşlukta sallanıp durduğunu sanıyor. Büyuyünce hemşire olmak istiyor küçük Yasemin. Şimdilik yazı yazmakta oldukça güçlük çekiyor, ama bir yıl içinde bu sorununu çözümleyeceğine inanıyor. "VİYANA'YI HİÇ SEVMİYORUM" Cem İber, Avusturya'nın başkenti Viyana'da doğmuş. Türkiye'ye on üç yaşında donen "uyınncu"lardan Cem, Türkçe'yi hiç bilmiyor. Ama Türkiye'yi çok seviyor. Cem, "Hiç sevmedim Viyana'yı ben. Oysa tzmir çok güzel" diye konuşuyor gülerek. Türkçe öğrenmek için gecesini gundüzüne katarak çalışıyor. Buna karşın Türkçe konuşulanları hâiâ anlayamıyor. Sözlerini şöyle sürdürüyor onüç yaşındaki Cem îber: Kücukken bir süre Türkiye'de kalmıştım. O zaman Türkçe'yi çok iyi konuşuyormuşum. Ama Avusturya'ya dönünce unuttum. Ama ne yapıp yapıp öğreneceğim Türkçe'yi. Viyana'yı inanın hiç aramıyorum. Sade Cumhurbaşkam Kenan Evren, kasten adam öldürmek suçundan 29Aralık 1975 tarihinde 20 yıl 10 ay hapis cezasına çarptınlan Kemal Akın adli bir hükümlünün cezasou "sureklihastahk" nedeniyle affetti. Affa itişkin karar dünkü Resmi Gazete'de yayınlandı. Cumhurbaşkam affetti UYUMCULAR Türkiye'de az arkadaşları olmasından şikâyeı ediyorlar. (Fotoğraf: HAK AN KAR A) ce arkadaşlarım yok. Elbet Türçe'yi oğrenince arkadaşlanm olacak. Benim Viyana'da da Türk arkadaşlanm yoktu. Viyana'yı hiç sevmiyorum diyorsun. Sevdiğin ya da sevmeye çalışbğın şeyler yok muydu? Ben kenti sevmiyorum. Ama meselaJohannStrauss'uve valslerini seviyorum. Bir de Michael Jackson'u seviyorum. Ya Türkiye'de sevdiğin müzisyen? Hiç taıumıyorum. Bilmiyorum. Chicago'da doğan ve on üç yaşında Türkiye'ye dönen Mine Taşçıoğlu ise İngilizce'yi çok iyi konuşuyor, yazıyor, ama Türkçe'yi bilmiyor. Chicago'da Türk okullarına gittiği halde nedense Türkçe'yi öğrenememış. Şöyle konuşuyor Mine Taşçıoğlu: Şimdilik çok yabancılık çekiyorum Türkiye'de. Kısacası uyumsuzum. Ancak ahşacağım buralara. Bizim ulkemiz güzel, insanları sevecen. Çok çalışıyorum. Gezmeğe fırsat bulamıyorum. Onüç yaşındaki Serap Türkıip ise öğretmenlerin sınıfa girdiği zaman öğrencilerin ayağa kalkmalarını çok ilginç karşılıyor. Bremen'e yakın bir yer olan Oldenburg'da doğup büyüdüğünü söyleyen Serap Türküp, "Almanya'ya yeniden dönmek ister misin" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Şimdilik bilmiyorum. Belki Almanya'ya geri dönerim. Bana sorarsanız dönmek isterim. Annemle babam Almanya'da mutlu olmadılar. Acaba ben yeniden Almanya'ya dönersem mutlu olabilecek miyim?" işçilerin çalışma koşulları tartışıhyor Malazgirt Hen TRT'ye protesto Malazgirt'in kurtuluşu ve Malazgirt Zaferi'nin 913. ytldönümü kutlama törenlerine kameraman göndermeyen TRT'ye protesto telgrafı çekildi. Muş milletvekillerinden Alaatün Fırak ve A tilla Sim 'in TR T Genel Müdürii Tunca Toskay'a çektikleri protesto telgrafmda, "Kurumunuzun Malazgirt Zaferi'nin 913. yıldönümü kutlama törenlerine kameraman göndermemesine bir mana veremedik" denildi ve TRT'nin "Milli olmayan herhangi bir konuyu takip etmeye çift kamereman gönderdiği" üeri sürüldü. ILO'yu yanıta muhaiefetin tepkisi SODEP: İşçiler ve onların örgütleri olan sendikalar, uygulanan ekonomik modelin gerçek kurbanlarıdır. HP: IMF'ye derin bir teslimiyetçilik gösteren hükümetin ILO'ya karşı gösterdiği direnç çok ilgi çekicidir. ANKARA, (Ctımburiyet Bürosu) Ozal hukümetinin, Uluslararası Çalışma Örgutü'nden (ILO) gelen uyarıya verdiği yanıt, muhalefet partilerinin tepkilerıne yolaçtı. SODEP Genel Başkan Yardımcısı Muzaffer Saraç, "Hükümetin ILO'ya verdiği bilgiler gerçeğe uygun degildir" dedi. Saraç, şunları söyledi: "4 yıldır tüm işçi hakları ayaklar altındadır. Türki>e'de işçiler ve onların örgütleri olan sendikalar, uygulanan ekonomik modelin gerçek kurbanlarıdır. Kimse kimseyi kandırmasın. Ne sözleşme, ne de grev hakkı, Türkiye'de işçilerin böyle bir hakkı >oktur. Kala kala valnızca kıdem tazminatı ile emeklilik >aşı kaldı. Şimdi sıra onlardadır. Butun guçleriyle şimdi bunlara saldırılı>or. Birçok işçi ve sendikacı değişik arahklarla tutuklu kaldılar. Şu anda 2 bine \akın sendikacı >argılanıyor. Türkiye'de olanları anlatmak için darnlara çıkıp bağırmak mı gerekli? De>leün hukumeti gerçeğe aykın be>anda bulunmamalı." HP Genel Sekreteri A>dın Gürkan da, ILO'ya verilen yanıtın, Özal hukümetinin maskesini düşurdüğunü soyledi. Gurkan şöyle konuştu: "Ozal hukumeti 12 E>lül 6 Kasım döneminde oluşmuş bulunan ve yalnızca o dönem için haklı sayılabilecek tüm kurumlara, uygulamalara ve koşullara kendisi sanki bir olağ^ndışı hükümetmişçesine dört elle sarılmaktadır. Ozal unutmaınahdır, 6 Kasım seçimleri yalnızca Özal iktidara gelsin diye >apılmamıştır. ItlDP: Tepki ve fiili hareket olmamasının nedeni, hükümei icraatının memnuniyeti değil, günün şartlanndandır. DYP: Hükümet, işine gelmeyen mevzuatlarda Yüksek Hakem Kurulu'nun ve sıkıyönetimin arkasma sığınmaktadır. Tek uluslararası kunıluş olarak IMF'yi tanıyan ve ona derin bir teslimiyetçilik gösteren bu hükümetin bir diger uluslararası kunıluş olan ILO'ya karşı gosterdiği direnç çok ilgi çekicidir. Özal hukumeti, tum uluslararası kuruluşlarla utumlu değil. yalnızca uluslararası kapitalizm ile uyumlu düşmektedir." MDP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Altunakar da, hükümetin 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra ulkede oluşan emniyet ve huzur havasının şartlan içinde davrandığını belirterek, "Koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler" dedi. Altunakar, şunları sövledi: "Hükümet son suratle çıkmaza doğru gitmektedir. Partizanlık, işsizlik son dereceye gelmistir. Ulkede sıkıyönetirn mevcuttur. Mevzuat vürürlüktedir. Ortada hâlâ tepki ve bir fiili hareket yoktur. Bunun olmaması hükumet icraatının memnuniyetinden değil, giinün şartlarından dolayıdır." DYP Genel Sekreteri Refik Sunol da olayın ortada olduğunu ve bu nedenle çok kısa konuşacağını belirterek, şunları soyledi: "Kahvelerde kumartn çoğalmasını zenginlik alameti olarak gören başbakanın, başı olduğu hükümetin de çalışma yaşamında sorun olmadığını sö>lemesinde şaşılacak bir şey yoktur. Çalışma > aşamında sorunlann olup olmadığı, ilgililerin duyarlılığına bağlı bir haldir. Hükümet, işine gelmeyen mevzuatlarda Yüksek Hakem Kurulu'nun ve sıkıyönetimin arkasına sığınmaktadır." Işsiz sayısı KİRVELİK YAPT1 lzmit'teki Lassa tesislerinde çalışan işçilerin 41 çocuğunu sünnet ettirten Sabancı, düğunde kendisine sunulan "zerde")i kaşıklarken, "Özel sektor iyi yutar.." dedi. Sabancı, 41 çocıığu sünnet "Bana çıkık çene Sakıp derler" SERPİL GÜNDÜZ Lassa Fabrikası'nda çalışan işçilerin çocuklannı sünnet ettiren Sakıp Sabancı, "Özel sektor iyi yutar" diyerek sünnet düğunünde kendisine sunulan "zerde"yi kasıkladı. İzmit'teki Lassa tesislerinde çalışan işçilerin 41 çocuğunun (îzmit'in trafik numarası ve 41 kere Maşallah esprisi nedeniyle çocuklann sayısı 41 olarak belirlenmişti) Kocaeli Fuan'ndaki bir gazinoda düzenlenen sünnet düğününe katılan Sabancı, uzun yıllardan beri yanında çalışan kâhya Tuncay Güneş'in oğlu Emre ile bahçevan Neşet Karamanın oğlu Murat'a da kirvelik yaptı. Sünnet düğünündeki davetlilere, "Kayseri'nin Akçakaya Köyü'nde, eşekle gezrae uğruna çakürmadan kendisini sünnet ettirdiklerini ve çok ağladığını" anlatan Sabancı, "Ben işçi Hacı Ömer'ın oğluyum, benim babam i>çi Hacı Ömer vefat etmiştir. Fabrikaların sahibi babam, onlann 'yeddi emanetcisiydi.' Onenüi olan üretmek. Biz öteki dunyaya goçsek bile bu fabrikalar Uretmeye devam edecek" dedi ve "bu anlamlı" günde sünnet olan çocuklara birer saat hedıye ettı. En kuçuk kızı Sevil Sabancıyı da "Oğrenmesi gerek.." diye beraberinde getiren Sakıp Sabancı, "Kızım benimle beraber gezip düşüncemden ne alırsa kâr kalır. Sen öldun gittin ne olacak? Oğrenmesi gerek. Ne yapıyorlar? Ana baba dışarıda, çocuğu da eve kapatıyorlar. çocuk da fantezi oluyor" dedi ve "en büyük zevkinin yeni araba kullanmak olduğunu" soyledi. "Ben hep kendim arabamı kullanınm"diyen, bu arada da İzmit'te paralı yolda üzerinde para bulunmadığından yol parasını odeyen gazetecilere, "Benim parayı harcamak için sebebim yok. Evden büroya, bürodan eve.. Yolda sigarayı bile başkası alıyor" dedi İzmit'te Lassaspor'un "kız basketbol" takımıyla da tanışan Sabancı, takımda yer alan bir kız sporcunun "Fındık" takma adına takılarak, "Üzülme, bana da çıkık çene Sakıp derler" diyerek kız basketbolcuyu teselli etti. ettirdi ANKARA, (THA) Türkiye'de işsiz sayısının 5 milyona yaklaştığı öne sürülerek, işsizliğe neden olarak, uygulanan ekonomi politikaları gösterildi. Türkİş'e bağlı Petrollş Sendikası tarafından yapılan bir araştırmaya göre, işsizlik oranı yuzde 21 'i geçti. Gerçek işsiz sayısının saptanmasındaki zorluklara da değinilen araştırmada şu gorüşe yer verildi: "İşsizlik belirli bir yurttaş kesimi için yokluk, açlık, kısacası sefalet demektir. Ülkemizde saptanabilen ve resmi rakamlara, istatistiklere veri olabilen 4 mihonu aşkın işsiz vardır. Saptanamayanlar da goz öniine alınırsa gerçek rakamın yaklaşık 5 milyon dolayında olduğunu sö>lcmek yanılgı olmayacaktır." Petrolİş Sendikası'nın "İşsizlik Nedenleri Çözümü" konulu araştırmasında dar gelirli kesimlerin toplum içindeki yerinin belirlenmesi amacıyla saptanan rakamlara göre, nüfusun yuzde 11.8'ini kuçuk memur, yüzde 12.8'ini topraksız koylu, yuzde 12.3'ünu işçi ve memur emeklisi, yüzde 13'ünü işçi, yüzde 19.5'ini küçük esnaf ve sanatkâr oluşturuyor. İşsizler ise çalışabilir nüfusun yuzde 21.1'ini oluşturuyor. Ote yandan, DPT'nin saptamalanna göre Turkiye'de 3.5 milyon işsiz bulunuyor. Nariri'den damadına öğüt: Üretici olacaksm Turkiye Işveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Halit Sarin'in kızı tncı Sarin ile Boğaziçi L'niversitesi Muhendislik Fakultesi eski Dekanı Prof. V'edat Yerlke'nin oğlu Makine ve Endüstri Muh. Muaffak Yeriice'nin duğün törenleri dün Abdullah lx>kantası'nda yapıldu Geçtiğimiz çarşamba günu nikâhlart kıyılan çiftin düğün törenine, Tiırizm ve Tanıtma Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp, tstanbul Valisi Nevzat Ayaz, ABD Konsolosu Daniel Nobery, Ulaştırma eski Bakanlanndan Mustafa Aysan, Maliye eski Bakanlanndan Adnan Başer Kafaoğlu, işadamı Vehbi Koç, ,\uh Kuşçulu, Sejat Eczacıbaşı ve çok sayıda davetli grubu katıldı. Törenden önce Halit Narin damadına, "Oğlum daima üretici olacaksm, baban gibi. Xe alırsan çalıştıracaksın" dedi ve "Çok sayıda çocuğunuz olur" temennisinde bulundu. Fotoğrafta. >iarin, kızı ve damadı ile Türkİş Genel Başkanı Yılmaz ve eşi sörüluyor. (Fotoğraf: YALÇIN ÇAKIR) Ifetki almayan işkolu kalmadı K.B.B. BİLİM DALINDA YENİLİK 1 TIP DÜNYASI'NDA BİR YENİLİK İLK KEZ TÜRKİYE'DE Sayın K.B.B Uzmanları, Universiteler, Hastaneler. REXTONDANPLEX 92 CLİNİCAL AUDİOMETER REXTONDANPLEX86CLİNİCALİMPEDANCEMETER Teknik'inson imkanı BALKAN TIPHAFTASI süresincesunuluyor. HAFTAsonrası İSVİÇRE'yegönderılıpdünya'ya tanıtılacaktır. REXTON İŞİTMECİHAZLARI. .1435119 İST.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle