Katalog

Cumhuriye( 6 Sahıbı Cumhurijet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cem»l. Muessese Muduru Eminr Uşaklıgil.Yazı Işlerı Muduru Oka> Gonensin. • Haber Merkezı Muduru Yalçın Bajcr. Sa)fa Duzenı Y'onetmenı Ali 4car. TAKVIM 12 Aralık 1984 Imsak 5.40 Gunej 7.12 Temsılaler ANKARA Yalçın Dogan. IZMIR: Hikmet Çelınkaya, ADA NA Mehmel Mercan, • Servıs Şeflen Istanbul Haberlen Reha Oz, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ulaga), Kultur Aydın Emeç. Magazın. Valçın Pekşen. Spor Danışmanı Abdulkadir Vucelman, Duzeltme Refik Durbaş, Araşıırma Şahin Alpa), IşSendıka Şukran Kelenci. Burolar • Ankara: Zı>a Gokalp Bulvarı, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel 33114147, • Izmir: Halıt Zıya Bulvarı No 65/3, Tel 254709131230 4 \dana: Çakmak Cad No 134Kal3, Tel 1455019731 • Basan ve Yayan Cumhurijet Matbaacılık \e Gazetecıljk T A.Ş Turk Ocajı Cad. 39/41, Ca gaJoğJu, Ist PK 246Ist Tel 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 OSle: 12.02 Ikındr 14.22 Akşam: 16 43 Yaîsı 18 09 Bütçe görüşmelerinde eski defterler' açıldı Bankerlik olayı için TBMM'de söz düellosu Cafer Tayyar Sadtklar: Sayın Bakan Erdem, bankerlerin batması konusunda geçmiş hükümetleri suçluyor. Ellerinde yeterli mevzuat vardı. Ancak dönemin hükümeti faizi serbest bıraktığı için o zamana kadar yasak olan tefecilik yasallaştı. Kaya Erdem: Ben konuşmamda eğer sermaye piyasasım düzenleyen yasa beş yıl önce çıksaydı bu olaylar meydana gelmezdi dedim. Hiç kimseyi suçlamam sözkonusu değildir. Gerçekleri saptırarak demagoji yapmayahm. ABD Kongre üyelerine konusunda bilgi verildi ANAP'Iı Akarcalı, "Sıkıyönetim, emniyet teşküatı güçlendikçe kaldınlacaktır" dedi. ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) Ankara'da temaslar yapan ABD Temsilciler Meclisinden yedi kişilik bir heyete, terörist hareketler ve Turkiye'deki demokratik yaşamla ilgili bilgi verildi. TBMM Dışişleri ve Mil1 Savunma Komisyonları'ndan 1 oluşan ozel bir komisyon toplantısında konuşan ABD'Ii üyeler, Turkiye'nin yanında olduklarını ve ABD Temsilciler Meclisi'nde Tıirkiye ile ilgili konuşmalar yapacaklannı soylediler. Komisyon sozcusu ANAP'lı Bülent Akarcalı, ABD'li uyelere özellikle Ermeni sorunu uzerinde geniş bilgi venldiğını belirterek, "Bu konuda utanacağımız, saklayacağımız hiçbir şey yoktur. Biz sadece gerçeklerin bilinmesini istiyoruz" dediklerini söyledi. ABD'li iıyelerin komisyonda özellikle, "Partiler arasındaki durum nedir? Sıkıyönetim ne zaman kalkacak? Demokratik yaşamla ilgili alınan önlemler nedir?" konulan uzerinde bilgi almak istediklerinı kaydeden Akarcalı, bu konular hakkında geniş bilgi verdiklerini söyledi. Turk uyeler, ABD Kongresinin, Ermeni soykırımı ile ilgili kabul ettiği karar tasarısının son derece sakıncalı olduğunu ve bir daha yinelenmemesi için önlem alınmasını istediler. ABD'li üyeler de, "Böyle bir hataya dusmemek için gayret sarfedecekJerini" belırttiler. (Arkası Sa.ll Sü. 6'da) ANKARA, (Cumhuriyet Biırosu) TBMM'de dun de devam edilen butçe goruşmelerinde, Devlet Planlama Teşkılatı, Devlet tstatistik Enstitusu ve Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Musteşarhğı butçeleri kabul edildi. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Doğu ve Guneydoğu'ya yapılacak yatırımların 1985 butçesinde bir onceki yıla oranJa yuzde 125 oranında arttırıldığını söyledi. Erdem, 1985'te dolann 475 liraya çıkacağını tahmin ettıklerini bildirdi. Göruşmeler sırasında Kaya Erdem ile Çanakkale bağımsız milletvekih Cafer Tayj'ar Sadık lar arasında geçmişteki banker oiayları nedeniyle tartışma çıktı. HP Grubu adına konuşan Paşa Sarıoğlu, DPT'nin masabaşı alışkanhğını bırakması gerektiğini bildirerek, bazı projelerin çok geciktiğini, bazılarında ise suiıstimaller olduğunu ileri surdu. MDP Grubu adına konuşan İsmail Şengün, 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın uygulama olanağı olmadığını ve rafa kaldırılacağını savunarak, yeniden ele alınmasını önerdi. Eleştirileri yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Doğu ve Guneydoğu'da 83 pro STOCKHOLM'den YAVUZ BAYDAR İsveç'teki İstanbul Pehr VVilhelm Berggrenrın fotoğraflarını görebilmek için, önce Kralıyet Sarayı'nın karşısına düşen Skeppsbron adacığına giden yolu yürüyerek katetmeniz, Çağdaş Sanatlar Müzesi1 nin önündeki uzun kuyruğa gırmeniz ve içeri girmeyi basardıktan sonra, Matisse'ın tablolarını görebilmek için itişen kalabalığı olanca gucünuzle yararak aynı binada bulunan "Fotoğraf Müzesi" bölümüne geçmeniz gerekiyor. Artık Matisse sergısının yaratiığı "galeyandan" uzaksınız. Bu tenha salonda izleyeceğiniz sergının adı: "İstanbul ve Boğazıçi'nden Göruntuler." Fotoğrafların tümü Isveçli fotoğrafçı Pehr Wilhelm Berggren'e ait Onünüzde sıra sıra dizıli sararmış bu resimlere baktıkça, 19. yüzyıl İstanbul'u gözlerınizin önünde bin bir renkle canlanmaya başlıyor: Bugüne dek hiç görmedığinız türden, sadece doyumsuz güzellikte fotoğraflarla değil, usta bir belgesel çalışmayla da yüz yüzesiniz. Haliç'ı, Boğaz'ı, Beyoğlu'nu değışik açılardan veren resimlerin yanı sıra, yüz yıi öncesinın İstanbul'una renk katan insanların, yerli yabancı ılginç portrelerini bir arada görebıliyorsunuz. Yaprtlann yaratıcısı Pehr VVilhelm Berggren, İsveç fotoğrafçılık tarihinin 'kaybolmuş' ve 64 yıl sonra yeniden 'keşfedilen' ustalarından biri. 'İstanbul' fotoğraflanna geçen yıla dek başka adlar yakıştırılmış, asıl kimliği uzun bir araştırma sonucu ortaya çıkmış. 1835'te doğmuş olan Berggren, 20 yaşlarında StockhoJm'ü terk ettiğmde meslegi marangozlukmuş. Avrupa1 da 10 yıl kadar başıboş gezdikten ve bu arada fotografçılığa da "inceden" merak sardıktan sonra, 1860'lann sonuna doğru, 'payitahf İstanbul'a gelip yerleşmiş. VVilhelm adını da 'Gîyom' olarak değiştirmiş. Siyasi kavgaların, savaşların, toplumsal çalkalanmalann bırbirinı kovaladığı bu dönemde Istanbul'da kendini fotoğrafçı olarak kabul ettirmeyi başaran ve "diplomat" çevresiyle ilişki kuran Berggren, kısa süre içinde hem Türklerın hem 'kefere'nin en popüler fotoğrafçısı olmuş. Özellikle şehre gelen yabancılar, bu ziyaretlerini Osmanlı kıyafetlerı gıyıp Berggren e pozlar vererek ölümsüzleştirmışler. Fotoğrafçı ayrıca İstanbul'un hemen her yanının peyzaf resimlerini çekmiş, Alman generalı 'Goltz Paşa' ile yaptığı gezilerde Anadolu'yu, antik harabeleri ve o zamanlar yapımı süren Bağdat Demiryolu'nu görüntülemiş. 'Giyom', Berggren'in fotoğraf stüdyosu Beyoğlu yakasında Pera Palas'ın hemen yanıbaşındaymış. Buradan, Osmanlı ülkesinin en 'egzotik1 yerlennın fotoğraflarını satın almak da mümkünmüş. Berggren mesfeğim ıcra ederken ise stüdyoyu, daha sonraları Balkan Savaşı sıralannda "İstanbul'un sanştn me/eği" olarak tanınacak olan yeğenı Hilda Ullin işletiyormuş. Berggren, ölümüne dek istanbul'dan aynlmamış. Mezarı da İstanbul Protestan Mezarlığı'nda bulunuyor. Şehirde geçirdiği kırk yıl boyunca Osmanlı imparatorluğu'nun spn dönemini bir sanatçı tutkusuyla görüntülediğı anlaşılan bu isveçli fotoğrafçının resimlerini ızlerken duyarlı birgözlem anlayışının ızlerıni göruyorsunuz. Berggren'in bundan böyle, çağdaşı olan iki istanbul fotoğrafçısıyla, İngılız Robertson ve Beatonîa birlıkte anılacağı kuşkusuz. "istanbul ve Boğazıçi'nden göruntüler" sergısi isveç dışında da ılgi uyandırmış bulunuyor: Sırayagiren ülkeler arasında İngiltere ve İsviçre var. Fotoğrafları içeren bir albüm de yayımlanmış durumda. jeye 50 milyar lıralık teşvık belgesi verildiğini soyledi. Erdem, hukumetin uygulamalarını anlatırken, "Turkiye'de 20 yıJdır gerçekleştirileme>en ithalat rejitnini uç ay içinde rayına oturttuk" şekhnde konuştu. Erdem, IMF ile ilgili göruşlerini anlatırken, "IMF şunu şoyle bunu böyle yapacaksınız di>e bir ultimatom vermemiştir. veremez de. IMF reçete veriyor" dedi. Hazine ve Dış Ticaret Musteşarlığı butçesı uzerinde HP'nin goruşlerını açıklayan Özer Gurbuz, "Halkın ezilmesi ve perişanlığı pahasına kalkınma>ı sağJajama/sınız. Bu modeli değiştiremezseniz ilk seçimlerde halk sizi mutlaka değiştirecektir" biçiminde konustu. Bağımsız milletvekiii ve eski Gumruk ve Tekel Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, Kaya Erdem'ın bankerlerle ilgılı bir sozu uzerine, "Sayın Bakan bankerlerin batmasından kendilerini sonımlu (utacaklanna, geçmiş hükümetleri suçluyorlar. Ellerinde yeterli mevzuat vardı. Ancak dönemin hukumeti faizi serbest bıraktığı için o zamana kadar yasak olan tefecilik yasallaştırüdı. Bu olaylar çığ gibi bıiyudu. Sayın Erdem, butun konuşmalannda daima bataları başkalarına, sevapları da kendilerine çıkarıyor" diye konuştu. Sadıklar'ın bu sözleri uzerine sataşma gerekçesiyle yeniden kürsuye çıkan Başbakan Yardımcısı Erdem, konuşmasında kimseyi suçlamadığını soyledi. Sermaye piyasasının duzenlenmesine ilişkin yasanın yıllardır birçok kez Meclis'egeıirildiğini, ancak çeşitli nedenlerle yasalaşmadiğını ifade eden Erdem, "Ben, konuşmamda eğer sermaye piyasasım düzenleyen yasa beş yıl önceden çıksaydı bu olaylar meydana gelmezdi dedim. Hiç kimsevi suçlamam soz konusu değildir. Gerçekleri saptırarak demagoji >apmayalım. Bu, kimseye yarar sağlamaz" seklinde konuştu. Bu söz düellosu sırasında gerek ANAP gerek MDP sıraJarında üyelerin heyecanla birbirlerine laf atmaları ve protesto etmeleri dikkati çekti. Yarın îstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde fotoğraflarını sergileyecek olan Amehkalı sanatçı, "Karanlık odayı görsel araştırma laboratuvan olarak düşünuyorum" diyor. SEYİT ALİ AK 1327 aralık tarihlerinde istanbul Ataturk Kultur Merkezi'nde Jerry N. Uelsmann'ın 35 adet sıyahbeyaz fotoğraftan oluşan sergisini izleyeceğız. Uelsmann (1934), Indiana Üniversitesi'nde profesor olarak gorev yapmaktadır. Yayımlanmış 5 kıtabına ek olarak lngiltere'de Victoria Albert, Tokyo Nihon, New York Guggenheim, Isveç Ulusal Muzesi'nde, Fransa'da Ulusal Kitaplık ve USA Kongre Kıtaplığı'nda fotoğrafları yer almaktadır. Yalnız siyahbeyaz çalışan sanatçımn yapıtları, değişık yer ve zamanda cekilmiş negatiflerin bıleşüninden oluşuyor. Bu 1850 yılından beri uygulanagelen bir teknık olmakla birlikte, yaratıcı ve usta bir sanatçımn biçımlendirişıni izlemek kışıye ayn bir tat veriyor. Fotoğraflarının kurgusunu iyi bir öyku yazarının kıvrakhğıyla düzenleyen sanatçı, baskılannı, endışelerinı, biraz urnudunu, daha çok da umutsuzluğunu sergiliyor eserlerinde. "Çok negatifle tek baskı" yönteminin çağdaş ustalarından biri olan Uelsmann'ın yapıtlarında once hatasız bir tonlama dikkati çekiyor. Jerry Uelsmann: Karaıılık odadaki bir orkestra şefi 35 SİYAHBEYAZ Jerry N. Uelsmann'ın 35 siyahbeyaz fotoğraftan oluşan sergisinde, sanatçımn anıgorurmttemek yerine, kafasındakilerin fotoğrafını çekmeyi başardığı göruluyor. TİKKO3 davası bugün başlıyvr 15O'sı tutuklu 305 sanıktan 59'unun ölum, 246'sınm ise 2 ile 24 yıl arasında değişen hapisle cezalandınlması isteniyor. 12 Eylül 1980'den sonra açılan 6 ayn TIKKO davasından 2'sı sonuçlandı ve toplam 17 sanık olum cezasına çarptırıldı. İstanbul Haber Servisi TİKKO3 davasında 59'u hakkında olum cezası istenen toplam 305 sanığın yargılanmasına bugun İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesı'nde başlanıyor. Metris Baştabya duruşma salonunda saat 14.00'te başlayacak olan davaya, Duruşma Yargıcı Bınbaşı Atilla Ülku, uye yargıçlar, Yuzbası Tank Kale, Yuzbaşı Osman Beykal ve Yuzbası Erol Küçukarslan'dan oluşan mahkeme heyeti bakacak. 12 Eylul 1980'den sonra TlK KO orgutu hakkında 6 ayn dava açıldı. Toplam 662 sanık hakkında açılan 6 ayn davadan, sonuçlanan ilk ikisinde toplam 17 sanığa olum cezası verilirken, 23 sanıklı bır dava halen devam ediyor 7 sanık hakkında olum cezası istenen toplam 42 sanıklı iki davaya ise henuz başlanmadı. 12 Şubat 1984 gunu iddianame ile haklannda dava açılan TİKKO3 sanıklarından 4'uniin guvenlik görevhsi 24 kişiyi oldurdukleri, 17 kişiyi yaraladıkları, silahla tarama, gasp, afiş ve pankart asma gibi toplam 96 eyJemi gerçekleştirdikleri ileri suruluyor. 150'si tutuklu olan sanıkların "siiahfı halk savaşı yoluyla komprador, patronağa devleti olarak nitelendirdikleri fArkası Sa.ll Sü. 2'de) Diyurbakır'da iyi kaüte petrol bulundu DİYARBAKIR, (THA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Buyiikbaş, Diyarbakır yakınlarındakı "Derin Barbos 1" kuyusunda yuksek gravitede petrol bulunduğunu açıkladı. Buyukbaş'ın verdiği biigiye göre Shell şirketi ile 5 müteahhit ortağı tarafından Diyarbakır bölgesinde açılan kuyuda çaJışmalar sürerken Turkiye'de ilk kez yaşlı paleozoik taşlan katmanlarında petrol bulunması aramalara yeni bir boyut kazandırdı. Kuyuda daha sonra 3847 metreye inilmesi sonucunda hidrokarbona rastlandı. Bakan, yapılan testler sonucunda kuyudaki üçuncu ve en derin bolumde 44 ve 46 gravitelı ham petrol bulunduğunu bildırdı. İçinde bir miktar gaz bulunan bu petrolun çok iyi kaJitede olduğunu kaydeden Buyukbaş, rezerv tesbitine ise yakında başlanacağını söyledi. Turkiye'de şimdiye kadar yalmzca yaşlı kireç katmanlannda petrol bulunmuştu. HA TASIZ TONLAMA Çok negatifle tek baskı yönteminin mann 'ın yapıtlarında hatasız bir tonlama dikkati çekiyor. rına değınmek ıstiyorum: Doğanın yalın çızgıleriyle kaynaşmış ınsan ıskeletı fotoğrafı, yan yana ıkı pencereden aynı dunyaya, belkı aiTiı noktaya bakan çocuklu bır kadınla erkeğin uyumu ve dengesi, bir başka karede milyonlarca yıl oncesınden kalma hayvan fosıliyle ozdeşleşmiş bir otomobili kucaklayan gizemli doğayı izliyoruz. Tümu sınırsız bir duş gucunun urunü olan fotoğraflar, sağlam ve inandırıcı yapılanyla bizi sarsan, silkeleyen bir biçimde duşunmeye zorluyor. Sımgelerle >oıklu anlatım ve bir araya gelmesi olanaksız nesnelerin yoruma katkısı şaşırtıcı çağdaş ustalarından biri olan Uelsve anlatım gizi olan goruntuleri bir arada joğurabilmeklir" diyor. Izledığımiz fotoğraflarda sanatçımn yasamın akışı sırasında yakaladığı an'lann değil, kafasındaki an'iann fotoğrafını çekmeyi başarıyla gerçekleştirtığini goruyoruz. Fotoğraf sanatında yaratıcıhğın hangi kemikleşmış kalıba sığabileceğıne karar vermeden once bu sergiyı gormenizi dılerım. IFSAK'ın gırişimlerı, Amerıkan Basın ve Kultur Merkezı'nın yardımları ile getirilen sergı 31 Ocak 1985'te Izrmr, 26 Şubât 1985'te de Ankara'da tekrarlanacak. boyutlara ulaşıyor. Karanlık odasında bulunan 8 agrandizore birer negatif koyan sanatçı, kâğıdını dolaştırarak eserini butunleştırıyor. Çahşma teknıği ve eserlerinde rastlantıya kesinlikle yer \ermeyen tutumuyla Uelsmann, 8 agrandızörunu yoneten bır orkestra şefi havasma burunuyor. Yakaladıgı anlar değil. kafasındakiler Uelsmann, "Karanlık odayı gorsel araştırma laboratuvan olarak dusünuvorum. Sorıın teknik değildir, düşiınce yapısı Sınırsız bir düş gücünün ürünü Etkilendiğim bazı fotoğrafla Ftick skandak, Leopard tanklarını da etkiliyor Ispanya ile ortaklaşa tank üretmek isteyen firmanın hisselerinin yüzde 96'sı Flick Holding'e ait olduğu için proje rafa kaldırıldı. LONDRA/ANKARA (ANKA) Fe deral Almanya'da iktidardaki koalisyon hukumetini buyuk olçude sarsan "Flick skandalı" ulkedeki önde gelen savunma sanayi kuruiujlanndan Krauss Maffei firmasının planlarını da olumsuz yonde etkilemeye başladı. "The Economist'e gore, Suudi Arabistan'a satılmak üzere Ispanya'da modern teknolojının son urunu olan "Leopard" tanklarını ortaklaşa üretmek isteyen Krauss Maffei, "Flick skandalı" nedeniyle zor durumda kaldı. Hisselerinin yuzde 96'sı Flick Holding'e ait Krauss Maffeı'ni Ispanvol kamu kuruluşu Santa Barbara firması ile ortaklaşa tank uretme projesi, Flick'ten para desteği sağîadığı one sürulen iktidardaki Ispanyol Sosyalist Partısi lideri ve Başbakan Felipe Gonza\ez tarafından şimdilik rafa kaldırıldı. Bilindıği gibi, Felipe Gonzalez'in partisi için Flick'ten parasal destek sağladığı yolundaki iddıaları çeşitli kez yalanlamasına karşın, Ispanyol parlamentosu, konu ile ilgili olarak bir soruşturma acılmasını kararlaştırmıştı. l Uyuşturueu ve silah kaçakçıhğı davası TRT çalışanlarında operasyon korkusu ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) TRT'de başlatılan kadro çalışmaları tamamlandı. Bu çalışmalar Yönetım Kurulu'nda goruşulecek ve yurürluğe konacak. Yapılan çalışmalar Yonetım Kurulu'ndan aynen geçtiğı takdirde, TRT'de yenı atamaların yapılması gundemegelecek. Adını vermek istemeyen bir TRTyetkilisı, bazı atamaların normal olduğunu bildirerek, "Operasyon denecek biçimde olmasa bile, hiç umulmadık kişilerin, umulmadık yerlere atanabileceğini ve özellikle ust kademelerde bazı kişilerin pasîf görevlere getirilebileceğini göreceksiniz" dedi. TRT çalışanları, yeni atamaların "Eskilerden kalan çok az sayıda insanı da tasfiye etmek ve >ep>eni bir kadro \aratmak" amacına yonelık olduğunu ve bu duşüncenın çalışanlar arasında huzursuzluk yarattığım bildirdiler. Altı oto, üstü çocuk ^ duzenlenen 3 katlı otopark dün hizmetegirdi. Otoparkın açılışmda konuşan Anakent Belediye Başkam Bedrettin Dalan, binasına otopark yapanlara bu bölumun inşaat emsalinden düşuruleceğint soyledi. Beyoğlu Belediye Başkam Haluk Ozturk Atalay da konuşmasında "1985 yılını Beyoğlu için şantiye yıl) olarak ilan ediyorum " dedi. 259 araç kapasiteli otopark 195 milyon liraya mal oldu. 3500 metrekareu'k alanı kapsayan çocuk parkı için ise 8 milyon 642 bin lira harcandı. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) parkıj^™^ppkı olarak ™°^ yp ç "Leopard"' tanklarınm en kuçuk ve en gelışmış tıpı olan "Lince" tanklarınm 500 adedinın uretiminı ongoren projenin toplam değen 880 milyon doları buluyor. Öte yandan Ankara'daki dıplomatik gozlemcıler, Krauss Maffei'nin Ispanva ile ortaklaşa tank projesinin suya duşme tehlikesinin Turkiye ile bu konuda >apılan ancak şimdiye kadar fazla bır ılerieme kaydetmeyen goruşmeleri olumlu yonde etkileyebileceğini savunuyorlar. Alman kaynakları, Turkıve'de "Leopard" projesinin "Siyasi engeller nedeniyle" gerçekleşmesının zor olduğunu one suruyorlar. Bu kaynaklar Mıllı Savunma Bakanı Zeki Vavuztark'un bu konudaki "iyimser" demeçlenne karşın, Turkiye'de "Leopard" tankını uretmenin •'Çatısma bölgelerdeki ulkelere" sılah satışını engelleyen Alman Anayasası \e Bonn'daki Yahudı lobisının karşı tutumu nedeniyle kolay kolay gerçeklesemeyeceği görüşunde bulunuyorlar. 9 sanık hakkında ölürtı cezası istendi ANKARA, (a.a.) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4. Numaralı Askeri Mahkemesi'nde uyuşturueu madde ve silah kaçakçıhğı suçundan Hüseyin Yıldınm ve 31 arkadaşı hakkında yenı açılan davanın duruşmasına dun devam edildi. Diyarbakır, Van ve Gaziantep illerinde eroin imal etmek ve silah kaçakçıhğı yapmak suçlann dan yargılanan 32 sanıktan 9'. hakkında olum, diğerlerı hakkında da çeşitli hapıs cezalan verılmesı isteniyor. 1977 yıhndan 15 Şubat 1984 tarihine kadar faaliyetlermi sürdurdukleri belırtilen şebeke mensupları ilk sorgulannda suçlamaları kabul etmediler. (Arkası Sa.ll Sü. 2'de)