Katalog

12 ARALIK 1984* * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/11 DAVALAR... SORUŞTURMALAR... ESKİŞEHİR (CumhuriyeO 1. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı'na bağlı Sıkıyonetim Askeri Mahkemesi'nde görülen 45 sanıkh ÜGD davasında 1 sanık ölüm, 7 sanık 1529 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptınldı. 36 sanık beraat ederken, 1 sanığm dosyası aynldı. Mahkeme Adnan Onaç ve Yaşar Sakarya'nın öldürülmesi olayından suçlu bulduğu Cemalettin Şahin'i ölüm cezasına mahkum etti. Sanıklardan Cahit Yurtsever 28 yıl, Ertan Olgun İS yıl, Sabahattin Ertaş 16 yıl, Yusuf Ziya Akdogan 29 yıl 6 ay, Seyfı Dagaşan 22 yıl, AIi Osraan Erkmen 17 yıl, Cihan Yenişehirlioğlu 15 yıl hapis cezasına çarptınldılar. Eskişehir ÜGD davasmda lölüm cezası ÂETde Türkîye (Baştarafı 1. Sayfada) bundan böyle, Turkiye ile ilişkiler "Akdeniz Havzası ve Kalkınmakta Olan Ülkeler Bolümü" tarafından sürdurülecek. Bu bölümün 1 Ocak 1985'ten itibaren !>orumlusu da, Türkiye'ye karşı "alerjisi olduğn" belirtilen eski Fransa Dışişleri Bakanı Claude Cheysson olacak. Brüksel Komisyonu, Ortak Pazar üyesi ülkelerin hükümetleri tarafından tayin edilen ve bir "bakan" işlevi gören "komiserlerden" oluşuyor. Bu "komiserler" her iki yılda bir yenilenmekte ve gerekirse görev süreleri iki yıl daha uzatılmakta. Başkanhğını eski Fransa Maliye Bakanı Jacques Delors'un yürüteceği yeni komisyon, önümüzdeki 1 ocaktan itibaren göreve başlayacak. Ancak, yeni uygulamaya göre, Türkiye ile ilişkiler, eskiden olduğu gibi "dış ilişkiler" komiseri tarafından sürdürülmeyecek. "Gelişmekte olan ülkelerin" yanı sıra, Yugoslavya, Malta, Kıbns, Kuzey Afrika ve Ortadoğu devletleriyle ilişkileri Claude Cheysson yürutecek. Cheysson'un görev bölgesi olan "Akdeniz havzasına" Türkiye de dahil edilmiş durumda.AET Komisyonu'ndagörevli ust uüzeydeki bir yöneticinin "Tanımadıgı iilkeleri sevmez, Türkiye'yi de tanımaz" sözleriyle portresini çizdiği Claude Cheysson, Mitterrand hükümetinin Dışişleri Bakanı olduktan sonra, Ankara'ya karşı bir "şahin" politikası izlemiş, bu politika da Türkiye'nin tepkisini çekmişti. TürkiyeFransa ilişkilerinin bu derece gerginleşmesinde Cheysson'un "kişisel payı büyüktur" diyen yüksek seviyedeki bir Türk Dışişleri Bakanlığı gorevlisine göre, Cheysson'dan boşalan Fraınsa Dışişleri Bakanlığı'na Mitterrand'ın "sadık dostu" Roland Dumas'mn getirilmesi AnkaraParis ilişkileri açısından olumlu bir gelişme. Ancak yeni görev bölüşümünün ardından, Türkiye'nin AET Komisyonu'nda 'Cheysson'un payına düşmesi" büyük "şanssızlık.'Bruksel'de!1 dıplomp'ik göz lemcilerin gene! Kanısı, AHT'de eski Fransa Dışişleri Bakanı'nın Türkiye sorumlusu olmasıyla, zaten gergin olan ilişkilerin "şimdi biraz daha kemikleşebileceği" şeklinde. Bu gözlemcilere göre, AET ile ortaklık anlaşması imzalamış bir ülke olan Türkiye'nin "iiçüncü" ülkelerle aynı bölüme alınması "ileriye atdmış bir adım" değil. Yeni komisyonda, "Dış ilişkiler komiserliğini" yürütecek olan Belçikah Willy de Clerq'in "Türkiye için biçilmiş kaftan" olduğunu söyleyen gözlemcilere göre, Cheysson ile Clerq arasındaki fark çok fazla. Liberal partide yer alan ve sağ eğilimli ola 12 mil için hesap hatası landınlmamasına ilişkin 2 Nisan 1969 tarihinde Atina'ya verdiği muhtıraya, Yunanistan tarafından 10 Mayıs 1969'da gönderilen yanıtta, bu durumun kabul edildiğini de belirten Eralp, şöyle dedi: "Zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın beyanatı 2. Dünya Savaşı öncesinde, o zamanki savaş öncesi koşullan içinde yapılmış bir beyan olup çok taraflı bir anlaşmayı degiştirmesi ve özellikle Lozan'ın 12. maddesini değiştirmesi söz konusu olamaz. Nitekim Yunanistan da 1969'daki muhbramıza olumlu cevap vermiştir. Türkiye'nin bu konudaki tutumu uzun bir zaman boyutu içinde istikrariı ve anlaşmalara uygun bir tutum olmuştur." 30 nisan direnişi davası, DtSK davasıyla TİKKO3 davası bugün başlıyor birleştirildi tstanbul Haber Servisi DtSK Genel Başkanı Abduliah Baştiirk ve 6 Yürütme Kurulu üyesinin 30 nisan direnişi ile ilgili davası, şahsi ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle tstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan ana DtSK davası ile birleştirildi. 24 Nisan 1980 gününde tstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı'nın 42 numarah büdirisiyle 1 Mayıs gösterilerinin yasaklandığının açıklanması üzerine 28 Nisan 1980 gününde 53 sayılı DtSK Ajansı'nda bir basın açıklaması yapılmıştı. DİSK Genel Başkanı Abduliah Baştürk, Genel Sekrçter Fehrai Iştklar, Yüriitme Kurulu üyeleri Rıza Güven, Kemal Nebioğlu, Mustafa Aktulgalı, Mukbil Zırtıloğlu ve Tuncer Kocamanoğlu ile 165 kişi hakkında işyerlerinde ve özel kuruluşlarda işi yavaşlattıklan gerekçesiyle dava açılmıştı. DlSK Yürütme Kurulu üyelerinin 2 Numarah Askeri Mahkemede, 1402 Sayılı Sıkıyonetim Yasası'nın 16/.1. maddesi uyarınca 3 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanmalanna dün yeniden başlandı. Zırtıloğlu ve Kocamanoğlu'nun katılmadığı oturumda sanık ve avukatları bozma kararına uyulmasını ve davarun ana DİSK davasıyla birleştirilmesini istediler. (Baştarafı 12. Sayfada) Türkiye Cumhuriyeti Devleü'm yıkarak, raevcut anayasal düzeni ortadan kaldırıp yerine MarksistLeninist tcoriler doğrultusunda proletarya diktatörlüğünü kunnayı amaçladıklan" ileri sürülüyor. TİKKO3 davasında 246 sanık hakkında örgüt üyesi olmak ve amaçlan doğrultusunda eylemlerde bulunmak savıyla, 2 ile 24 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları isteniyor. Sıkıyonetim yardımcı savcılan Abdiilkadir Yavuz ve Deniz Hâkim Kıdemli Yüzbaşı Erdoğan Savaşeri tarafından hazırlanan 670 sayfahk iddianamede, 376 sanık hakkında soruşturma açıldığı, bu sanıklardan 71'i hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtiliyor. Haklarında TCY'nin 146/1 maddesi uyannca ölüm cezası istenen 2'si bayan 59 sanığın adları şöyle: Osman Özdemir, Alaattin Dursnn, Mehmet Efe, Hasan Ali Valçınkaya, Goksel Yıldınm, Erol Kaban, Mehmet Hanefi Güleryüz, Halil Kantarcı, Hasan Huseyin Çelik, Dursun Çavdar, Yılmaz Sankaya, Ekrem Apaydın, Cemal Temel, tmam Balcı, Nejat Ekinci, Ahmet Yılmaz, Cavit Çiftçi, Mehmet Edeş, Kadir Akkuş, Yadigâr Kuyu, Memik Horoz, Özkan Karalar, Kamer Balcı, Ramazan Oturmuş, Ali Şengıil, Mehmet Ergün, Ha Af*~t r m ] n n fi 1 Cezaevlerindeki durumlann düzeltilmesi ve ölüm ^ g J U I g M U I l U t orucununsonaerdirilmesiiçin Taksim Amtı'naçelenk bırakan 10'u kadın 11 sanık ile çelengi yapan çiçekçinin yargılatımasına tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. Dünkü oturumda samklar Nigar Aktaş, Sevgi Erdoğan, Keziban Bektaş, Elmas Albayrak Mahbub Malkoç, Gülhanım Öner, Müzeyyen Canan Ayşen, Neşe Meter, Menevşe Kaçar, Zeynep Durmaz, Reşat Karataş ve Şemuel Caveztn sorgulan yapıldu Cezaevinde yakınlan bulw nan samklar, çocuklanndan ve eşlerinden uzun süre haber alamadıklarım ve Anneler Günü'nde de göriişme yapamadıklanm, bunun üzerine durumu 19 Mayıs törenleri için Taksim'e gelecek olan yetkililereduyurmak amacıyla Taksim'egittiklerini ve çelenk koyduklannı söyiediler. Mahkeme sanıklanyakalayan polislerin tanık olarak dinlenmesi için duruşmayı 22 Ocak 1985 tarihine erteledi. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) san Bayram, Giilsum Filizerer, Halit Şenol, Mecil Ünal, tsmet Çolak, tmam Hüseyin Edeş, Zeynd Karahan. Mehmet Kemal Yılmaz, Nimet Taşkın, lurgut Günaydın, Aziz Demirel, Hüseyin Yaman, Nadir Okullu, Ali Yıldız, Alaattin Çelik, Gazanfer Yddız, Ali Yüdız, Bilal Ankan, Mehmet Ökçelik, Erol Karagöz, İrfan Ördek, Şahin Bozdag, Hakkı Şenli, Yeli Balaban, Ertuğnıl Koc, Fikret Çiçek, Erhan tnal, Cumhur Kaynak, Saim Ay doğdu, Ali Dilli, tbrahim Bingöl, Birol Ayten, Eshan Gençer. TİKKO hakkındaki ilk dava 7 Temmuz 1981 günlü iddianame ile 199 kişi hakkında açılmıştı. Bu sanıklardan Yaşar Yıldız, Ali Türker Ertuncay, Selahattin Sancakh, İhsan Bakır, İlkay Erhan Çınar, Baki Ceylan ve Necati Kınah, 28 Mayıs 1984 günlü karar oturumunda TCY'nin 146. maddesi uyannca ölüm cezasına çarptırılmışlardı. Öteki sanıklardan 8'i ömür boyu, 129'u 3 yıl ile 20 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılırken, 38 sanık da beraat etmişti. İstanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 2 Numarah Askeri Mahkemesi'nde TtKKO davalannda toplam 370 sanık hakkında dava sürüyor. Bu sanıklardan 66'sı için TCY'nin 146. maddesi uyannca ölüm cezası isteniyor. 9 sanık hakkında ölüm (Baştarafı 12. Sayfada) Askeri Savcı, iddianarnesinde, sanıklann Diyarbakır'ın Lice ilçesi Yağmurlu mezrasında kurdukları imalathaneye yapılan baskın sırasında 200 kilogram bazmorfin ile 50 kilogram eroin ve eroin imalinde kullanılan araç gereç ve kimyasal maddeler ele geçirildiğini bildirdi. Askeri Savcı, sanıklardan Şabettin Yıldınm, Hüseyin Yıldınm, Nedim Yddınm, Fesih Yıldınm, Mahmut Yıldınm, Kadir Yıldınm, Emin Yıldırım, ftasıp Yıldınm ve Tahsin Kocaman'ın ölüm cezasına mahkum edilmelerini istedi. Askeri Savcı sanıklann yakalandıkları tarihe kadar çeşitli yer ve zamanlarda 5 bin tabanca ve 250 bin mermi sattıklarının anlaşıldığını da kaydederek, öteki 23 sanık hakkında çeşitli hapis cezaları verilmesini talep etti. 16 sanığın tutuklu bulunduğu davanın duruşması yazılı delillerin okunması için bir başka güne bırakıldı. rak tanınan de Clerq, 1 ocaktan (Baştarafı I. Sayfada) itibaren yalnız "sanayileşmiş sunda Yunanistan'ın "hatalı bir ülkelerle" ilişkilerden sorumlu hesap" içine girmemesini istedi. olacak. Şimdiki komisyonda de Dışişleri Sözcüsü Eralp, PaCleıtı'in görevini yürüten Haferkamp ise, Türkiye ile ilişkilerden pandreu'nun Kıbns konusu, Ege'deki durumun kabulü, kade sorumluydu. "Üçüncü Dünyacı" olarak bi rasularının 12 mile çıkanlması linen Claude Cheysson, Fransız "hakkının" Türkiye tarafından teslim edilmesinden sonra TürkiDışişleri Bakanlığı'nın ye ile ekonomi ve turizm konu"kariyerden" bir diplomatı, çelarında görüşmeye hazır olduğu şitli elçilik görevlerinde bulunan yolundaki sözlerine ilişkin olaCheysson, Fransa Dışişleri Barak, "Diyalog bir amaç değil, bir kanı olmadan önce de, Brüksel araçtır. Dışişleri Bakanı HalefKomisyonu'nda "kalkınma ve oglu, sorunların görüşmeler yoişbiıiiginden" sorumlu komiser luyla çözümunden yana olduğuaı.Öte yandan, pazartesi günün muzu belirterek, Papandreu'nun den beri Strasbourg'da çahşma geçen haftaki beyanatına atıfla, larına başlayan Avrupa Parla pek haklı olarak Yunanistan'ın mentosu'nda, Türk tarafının diyaloğu başlatmak için taviz isdiplomatik "İculis faaliyetinde" tediğine değinmiştir" şeklinde bulunduğu bildirilmekte. AET konuştu. nezdindeki daimi temsilciliğe yeSon zamanlarda Yunanistan'ni tayin olan Buyukelçi Pulat Tacer, şu anda Strasbourg'da ın karasularını 12 mile çıkarmabulunuyor. Tacer'in, parlamen sıyla ilgili birtakım beyanlar yatoda siyasi gruplan bulunan par pıldığına da dikkati çeken Eralp, ti başkanlanna "ilk nezaket "Türkiye'nin yaşamsal çıkarlannı ilgilendiren bu konulardaki ziyaretini" yapmaya başladığı kesin tutumu çeşitli vesilelerle ve ifade edilirken, kulis faaliyetleen yüksek düzeyde açıkhkla berinin esas olarak "Ermeni lirtilmiştir. Yunan tarafının bu sorunu" raporu üzerinde yoğun konuda bir hesap hatası yapmalaştığı bildirilmekte. Hatırlana masında büyük yarar vardır" cağı gibi, Avrupa Parlamentosu dedi. Siyasi Komisyonu'nun geçen ay Eralp, Marudas'ın "Türkiye, yapılan oturumunda, sosyalist milletvekiUerinin talebi üzerine Yunanistan taviz istiyor diyor. Neyi kastettiğini anlayamadık" "Ermeni soykınnuna" ilişkin bir raporun hazırlanması kabul edil şeklindeki konuşmasında, Pamiş, ancak metni kimin kaleme pandreu'nun Ege ve Kıbns koalacağı saptanmamıştı. "Enne nularında Turkiye'den taviz isni soranunun" ilk kez bir Avru teyen nitelikte konuşmasına bizpa organmda böylelikle günde zat Marudas'ın da atıfta bulunme gelmesinden sonra, Türk ta duğunu hatırlatarak, "Aynca, Marudas'ın beyanatında savunrafının, parlamentonun şimdilik raportör seçmemesi, ya da seçer ma kolaylıklan ifadesi ile neyi se bunun "dımlı bir şahsiyet" ol kastettiği anlaşılamamıştır" deması için girişimlerde bulundu di. Marudas, Yunanistan'ın ğu belirtilmekte. Turkiye ile diyaloğu başlatmak için Ege'deki mevcut durumun Türkiye tarafından tanınmasını istediğini belirterek, "Türkiye, (Baştarafı 12. Sayfada) Ege'de savunma kolaylıklan isMDP'li Kâmran tnan, uluslatiyorsa, bunlan kabul etmelidir" rarası terorizm konusunda Türdemişti. kiye'nin bütün ülkeleri zamanınSAVAŞ ÖNCESt KOŞULLAR da uyardığını belirterek, "Ama bizi dinlemediler. Sonunda AğYunanistan Başbakanı Andreca gitti Papa'yı vurdu" dedi. as Papandreu'nun geçen hafta ABD'nin Turkiye ile ilgili poyapılan NATO Savunma Bakanlitikasında birçok yanhşlar olduları toplantısında, "Adalann si|unu belirterek, "ABD, Mısır'a, lahlandırılabileceği yolunda Israil ve Yunanistan'a milvonlarTurk görüşü bulunduğu, bunun ca dolar yardım ynpıyor. İsrail ve da Dışişleri eski Bakanlarından Mısır'ın NATO ile ne ilgisi var. Tevfik Ruştii Aras tarafından Türkiye'ye şartlı yardım vermedoğrulandığı" yolundaki ıddiaye kalkıyor. Şimdi gerçekleri sına ilişkin olarak, Dışişleri Bagörüyorsunuz" dedi. kanhğı Sözcüsü Yalım Eralp, Aras'm beyanının "savaş önceANAP'h Akarcah, ABD'li si koşullar" içinde değerlendirilüyelere Sıkıyonetim uygulamalamesi gerektiğini, bu tür beyann için, "Sıkıyonetim yavaş yavaş lann, çok taraflı anlaşmalan dekaldınlmaktadır. Bunun tek ve ğiştiremeyeceği gibi, özellikle önemli nedeni emniyet teşkilatıLozan Antlaşması'nın Limni'ye nın araç gereç ve kadro bakımınilişkin 12. maddesini değiştirmedan yetersiz olmasıdır. Emniyet sinin kesinlikle söz konusu obnaleşkilatı güçlendikçe uygulamadığını bildirdi. lar kaldınlacaktır. Bunun başka bir maksadı voktur" dedi. Türkiye'nin, adalann silah Türkiye, Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamadı Türkiye, anlaşmayı imzalamamasına gerekçe olarak, yarı kapalı özellik taşıyan Ege Denizi'ndeki meşru hak ve çıkarlanyla bağdaşmayan hükümleri gösterdi. Haber Merkezi BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin imzalanması için tanınan süre sona erdi. Türkiye, sözleşmeyi yarı kapalı özellik taşıyan Ege Denizi'ndeki meşru haİc ve çıkarlanyla bağdaşmayan hükümler içerdiği gerekçesiyle imzalamadı. ABD, Ingiltere ve F.Almanya da okyanuslann deniz yatağı kaynaklannın işletilmesinin özel sektöre hak tammadığı gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamadılar. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, New York'ta yaptığı açıklamada, sözleşmenin 159 ülke ve teşkilat tarafından imzalandığmı söyledi. Cuellar, "Sözleşme, dünyanın siyasi haritasını değiştirdi" dedi. Yürürlüğe girebilmesi için en az 60 imzacı ülke tarafından onaylanması gereken Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin şu ana kadar çoğunluğu Afrika ve Karaibler'de bulunan 14 Ulke tarafından onaylandığı belirtildi. 9 yıl süren hazırlık çalışmalarından sonra 1982 yılı sonunda imzaya açılan BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, okyanuslann uluslararası bir kuruluş tarafından işletilmesi için kurallan belirliyor. Sözleşmede kıyı devletlerinin kara sulanru 12 mile çıkarabilmelerine ve 200 millik bir münhasır ekonomik bölgede kaynaklan işletebilmesine ilişkin hükümler de bulunuyor. ABD kongre BA$AK SİGORTA CAĞDAS SİGORTACILIK1A VE HİZMET YARISINDA ENÖNDE BASAK SI60RTA "BASAK SİGOIflA BİR ZİRAAT BANKASl KURULUŞUOUR., yorum