Katalog

TEMMVZ 1983 EKONOMİ CVMHURtYET/9 ünün Aynası iir haftada 220 milyon dolarlık lış borç ödemesi gerçekleştirildi ANKARA, (ANKA) TemIUZ ayının ilk haftasında Merez Bankası aracıhğıyla 221.2 ıılyon dolar tutarında dış borç demesi gerçekleştirildi. Hafta içinde Merkez Bankaı'nın konvertibl hesaplarına ilişin olarak 115.3 milyon dolarlık ir tasfiye yapıldı. Bu borç ödenesi sonunda Merkez Bankasııın döviz borçlan 11.3 milyon lolar düzeyine indi. Bu arada, 18 temmuz tarihleri arasında Merke7 Banka«ı'nın diğer döviz yükümlülüklerinde de toplam olarak 106 milyon dolarhk bir tasfiye sağlandığı belirlendi. Böylece, temmuz ayının ilk haftasında yapılan dış borç ödemeleri 221.2 milyon dolara ulaştı. Yapılan hesaplamalara.göre, 8 temmuz tarihi itibariyle Merkez Bankası 601.6 milyon dolarlık kullanılabilir döviz birikimine karşılık 3,7 milyar dolarlık döviz yükümlülüğü altında bulunuyor. Pasin^ AET Başkan Yardımcısı Davignon'la görüşüyor Geniş kapsamlı tekstil anlaşması için AET ile masaya oturuyoruz Ekonomi Servisi Devlet Bakanı Sermet Refîk Pasin ile AET Komisyonu Başkan Yardımcılarından Etienne Davignon bugün Isviçre'de bir araya gelerek Topluluk ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son durumunu gözden geçirecek ve öncelikle tekstil sorununa çözüm aramaya çalışacaklar. AET'nin Türk tekstil ve hazır giyim ürünlerine uyguladığı ambargo konusunda Türk özel sektör temsilcileriyle AET yetkilileri arasında sürdürülen temaslardan sonuç alınmaması üzerine konunun hükümet düzeyinde ele alınması gündeme gelmiş ve bu amaçla gerekli hazırlıklara başlanmıştı. Özel sektörle ilgili bakanlık yetkililerinin birlikte yaptıkları çahşmalar sonucunda Türk tarafının masaya otururken takmacağı tavır ve üzerinde konuşabileceği pazarlık marjları belirlenmiş bulunuyor. AET tarafının da konuya anlaşma sağlamak amacıyla yaklaşması halinde PasinDavignon görüşmesinin Türkiye ile AET arasında yapılacak geniş kapsamlı bir tekstil anlaşmasının ilkelerinin belirlenmesiyle sonuçlanabileceği belirtiliyor. Taraflararasında ilkelerde ve pazarlık çerçevesinde anlaşmaya varılması halinde böyle bir anlaşmanın ayrıntılarının belirlenmesinin yeni bir sorun oluşturmayacağı ileri sürülüyor. Bugüne kadar AET ile tekstil ürünleri ve hazır giyim ihracatına resmi kısıtlamalar getiren bir genel anlaşma yapmama konusunda direnen Türkiye'nin bu kez böyle bir anlaşmanın kaçınılmaz olduğu kanısına vardığı görülüyor. Türkiye dışında pek çok ülkeyle benzer anlaşmalar yapmış bulunan AET'nin de Türkiye'nin özel durumunu göz önüne alan bir yaklaşımla konuya eğilmesi isteniyor. Türkiye için olumsuz nitelikler taşımasına karşın Türkiye ile AET arasında tek süren pazarlık konusunun tekstil alanında olduğunu kaydeden ilgililer Pasin Davignon görüşmesinde olumlu bir hava esmesinin bu açıdan da önem taşıdığını belirtiyorlar. Tekstil konusu dışında görüşmede ele alınacak konular arasında nelerin ağırlık kazanacağı ise bilinmiyor. Inan: Türk lirasınm değeri mutlaka korunmahdır ANKARA, (UBA) Cenevre'deki görevinden istifa ederek Türkiye'ye dönen ve Milliyetçi Demokrasi Partisi'ne giren Kâmran Inan, Türk Lirasının değerinin korunması gerektiğine işaret ederek, "Türk Lirasının sürekli değer kaybetmesi ekonomiyi, bilhassa içerde rahatsız etmekte, orta ve dar gelirli vatandaş bakımından yaşamı çok ağırlaştırmaktadır" dedi. UBA muhabirinin 24 Ocak kararlan ile ilgili sorusunu cevaplandıran Kâmran tnan 24 Ocak kararlannın rayından çıkarılmış Türk ekonomisini bir disiplin altına almayı hedef aldığını kaydederek,12 Eylül'den sonra getirilen güven ortamı sayesinde 24 Ocak kararlannın bekleneni büyük ölçüde verdiğini söyledi. t*rof. Kazgan: Türkiye bu yıldan tonra daha az borç bıılacak tSTANBUL, (THA) İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülten Kazgan, "Türkiye'nin 1983'ten itibaren daha az borç bulacağını" söyledi. Prof. Dr. Kazgan "Ekonomide Diyalog" dergisine yaptığı açıklamada, "Türkiye, ulusîararası özel finans piyasasına çıkmaya hazırlanırken çok tedbirli ve de temkinli olmak zorundadır" dedi. Türkiye'nin dış borç yapısının değiştiğine dikkati çeken Kazgan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "1982 sonu itibariyle Türkiye^ nin dış borçlannın yüzde 73'ü resmi kaynaklı borçlardır, Bunun Türkiye açısından, daha düşük faiz ve daha uzun vadeli olmak gibi bazı yararları olduğu ^adsınamaz. Aynı döneıtıde Türkiye'nin uzun ve orta vadeli borçlan toplam 23.1 milyar dolardır. Bunun 2.7 milyar dolan kullanılmamış kredi niteliğindeMr." Türkiye'nin 1978'de borç ödeyemez duruma düşmesinin özel finans kurumlarından borçlanma olanaklarını azalttığına değinen Prof. Kazgan, "Türkiye'nin Kâmran tnan, Türk ekonomisinin gerçek potansiyeline kavuşturulması için enflasyonun ikili rakamlardan tekli rakamlara çekilmesi gerektiğine işaret ederek, "Bunun yapılması halinde dış siyasi istikrar ve güven havası ile birleşmesi halinde Türk ekonomisi gerçek potansiyelini gösterebileeektir" şeklinde konuştu. ANKARA (THA) Hisse senedi fiyatlarındaki dalgalanmaların haziran ayı içinde de sürdüğü görüldü. Sermaye Piyasası Kurulu'nun izlediği hisse senetlerinin 22'si mayıs ayı fiyat düzeyini korurken, 16'sında fiyat artışı oldu. Bu gelişmeler sonucu pay senedi fiyat endeksi mayıs'a göre Ekonomi Servisi Altın fiise değişmedi. Altın, dünyada da yüzde 12.92'lik bir artış göstereyatlan Türkİye*de ve dünyada tırtırmanış kaydetti ve Londra Bor rek 76.25 ile en yüksek düzeyimanışa geçti. Önceki gün sası'nda 425 dolardan 430 dola ne ulaşmış oldu. 25.50025.650 liradan işlem göra yükseldi. Doların rekor değerTahvil piyasasmda ise 1983 ren Cumhuriyet Altını, dün 600 lere ulaşmasına rağmen, altın fi başında 4 firmanın 1 milyar 450 liraya yakın arttı ve yatlarındaki artışı, uzmanlar "il milyon lîralık tahvil ihraç ettiği, 26.00026.200 liradan alınıp saginç" bir gelişme olarak yorum bu rakamın haziran ayında 850 tıldı. ladılar. Türkiye'deki artışa ise milyon liraya düştüğü gözlendi. hem dünya fiyatlarının ve hem Uzmanlar bu düşüşü, mevduat Külçe altın gramının satış de enflasyon tartışmalarının ne faizi oranlanndaki düşüşün yanfiyatı da bıv günde 30 lirahk arden olduğu belirtiliyor. tış kaydetti. Reşat Altımnın fiyatı sıması olarak kabul ediyorlar. Uzmanlara göre 1 temmuz'dan itibare" bugüne kadar yüzde 36 ŞİRKETLERDEN HABERLER ile 54 rasında seyreden tahvil faizleri, yüzde 32'ye kadar gıderek düşecek. Çimtaş S. Arabistan'a kule vinç sattı Konuyla ilgili olarak konuşan Ekonomi Servisi Şimdiye kadar ithal ettiğimiz kule vinç'leri de ihraç etmeye başladık. ENKA Grubu Şirketlerinden ÇİMTAŞ Sermaye Piyasası Kurulu BaşkaÇelik Imalat Montaj ve Tesisat A.Ş. Suudi Arabistan'a 2 adet 30 nı Ismail Türk de uzmanların ton kule vinç ile çeşitli beton kovalar ihraç etti. Konuyla ilgili bir görüşlerine katıldı ve "mevduat açıklama yapan ÇİMTAŞ yetkilileri, bugtine kadar devam ettirdik faiz oranlanndaki düşüş, tahvil leri çelik konstriiksiyon, çeşitli tanklar, basınçlı kaplar ihracatma piyasasını da doğal olarak etkiİeyecektir" dedi. bu sefer de kule vinçleri kattıklarım belirttiler. her ne kadar kredi güvenirliliği artıyorsa da finans çevrelerinin dergileri, Türkiye'yi alt sıralarda göstermektedir" dedi. Kazgan şöyle devam etti: "Değişken faizli ve değişken döviz kurlu bir finans pazarında borçlanmada, borç idaresi, çok bilgi ve beceri isteyen bir iştir. Alınan kredi ile yapılacak girişimin sağlaması beklenen yülık gelir, ödenecek yıllık faiz haddine eşit olmalıdır. Borcun vadesi ile girişimin gelir getirme süresi arasında paralellik olmalıdır. Girişim döviz kazancı getirmelidir." Prof. Türk: Mevduat faizlerindeki düşüş, tahvil faizlerini de düşürecek Amerikan bankaları Ortadoğu'yu 9 "hedef alıp Türkiye'de "üs"leniyor Avrupa bankalannın Türkiye'nin "dışa açılma programı"na ilgi göstermemeleri, son yıllarda yabancı bankalar açısından Türkiye'yi avantajlı kılacak çok önemli gelişmeler olmadığını ortaya koyuyor. Amerikan bankalannın yönelişi ise başka nedenden kaynaklanıyor. tlişkileri Libya, Irak gibi bazı Ortadoğu ülkeleriyle gergin olan ABD'nin bu ülkelerle ticaretinde Türkiye'yi "aracı" olarak kullanma isteği bu yönelişte etkili oldu. MURAT KÖPRÜ Avrupa bankaları Türkiye'nin "dışa açılma programı"na ilgi göstermiyor. Son üç yılda Türkiye'de şube açan yabancı bankalar arasında hiçbir Avrupa bankasının adı geçmiyor. Önümüzdeki dbnemde bu durumun değişeceğine ilişkin bir belirti de yok. Avrupa bankalannın bu ilgisizliğine karşın 24 Ocaktan sonra Amerikan bankaları Türkiye'ye yönelmeye başladılar. Son yıllarda açılan yabancı banka şubelerinin hemen hemen tümü Amerikan. Açılacak olanların da. Avrupalı bankaların Türkiye'de şube açmayıp ilişkilerini varolan temsilcilikleri aracılığıyla sürdürmeleri, son yıllarda benimsenen dışa açılma programıTia rağmen; yabancı bankalar açısından Türkiye'yi avantajlı kılacak çok önemli gelişmeler olmadığını gösteriyor. Amerikan bankaların ani yönelişinin temelinde başka bir olgu yatıyor. ABD'nin, ilişkilennin gergin olduğu bazı Ortadoğu ülkeleriyle olan ticaretinde Türkiye'yi aracı olarak kullanmak istemesinin bu yönelişte etkili olduğu öne sürülüyor. 3 YILDA 7 BANKA "Dış ekonomik ilişkilerde de liberalleşme"yi öngören 24 Ocak kararlan alındığı sırada Türkiye'de şubesi bulunan yabancı banka sayısı yalnızca dörttü (Banco di Rpma, Hollantste Bank, Arap Türk Bankası ve Osmanlı Bankası) ve bunların üçü Avrupa bankasıydı. 1980 yılından sonra şube açmak için başvuran ve izin alan yabancı banka sayısında hızlı bir artış görüldü. Ve üç yılda Türkiye'de 7 yabancı banka faaliyete başladı. Bunlar Citibank, American Express Bank, Bank of Credit and Commerce International, Middle East Bank, Turkish Bank of Cyprus, Bank Mellat ve Habib Bank. Bu 7 bankamn çoğunluğunun Amerikan bankası olduğu dikkati çekiyor. Şu sırada şube açma aşamasına gelmiş bulunan üç bankadan ikisi de Amerikan: Chase Manhattan Bank ve First National Bank of Texas. Yani son üç yılda Türkiye'ye "görünürde" yabancı banka, "esasında*' Amerikan bankası akını var. Avrupa bankaları ise Türkiye'deki ekonomik iyileşmeyi henüz "iplemiyor." AVRUPA BANKALARI TEMKİNLt Avrupa bankalarınm şube açma konusunda çekimser kalmaları, büyük ölçüde Türkiye'nin bu bankalar açısından avantajlı duruma gelememiş olmasından kaynaklanıyor. Avrupa bankaları Türkiye'de daha önce yaşadıkları "başansız" deneyimin de etkisiyle adımlarını "temkinli" atma yanlısı. Bu bankalar işlemleri Türk bankaları aracılığıyla yürütmeyi tercih ediyorlar. Müşterilerine küçük de olsa dünyanın her yerinde hizmet verme kaygısıyla temsilci bulundurmakla yetiniyorlar. TÜRKİYE ABD'YE ARACI Amerikan bankalarının yönelişi ise büyük ölçüde Türkiye'nin Ortadoğu'yla olan ticari ilişkilerinin stratejik öneminden kaynaklanıyor. Libya, Irak ve lran gibi bazı Ortadoğu ülkeleriyle arası hiç de iyi olmayan ABD'nin bu ülkelerle ticaretinde Türkiye'yi aracı olarak kullanmak eğiliminde olması, bankaların Türkiye'de "üs"lenmelerine yolaçıyor. NE DEDtLER? Bu konuda görüşlerini açıklayan yabancı bankacılar şunları söylediler: Axel Schuffenhauer (Deutsche Bank temsilcisi) Almanya'nın Türkiye'yle ticari ilişkileri yıllardan beri çok gelişmiş durumdadır ve bu nedenle Alman bankaları Türkiye'de temsilcilik düzeyinde çalışmayı yeterli buluyorlar. Yani Alman bankalan Türk bankalanyla işbirliği halinde TürkAlman ticaretinin finansmanını saelayacak uygulamayı sürdürüyor. Örneğin Türkiye'de Türk ithalatçısının açtığı akreditifi konfirme ediyoruz, Almanya'ya mal satacak ihracatçıya ise Türk bankaları aracılığıyla 180 güne kadar prefinansman sağlıyoruz. Amerikan bankalarına gelince. Onlar daha başka şeyler de yapıyorlar. îşleri arasında üçüncü ülkelerle olan ticarete de aracılık etmek var. Libya, Irak ve S.Arabistan gibi ülkelere kontrgaranti sağlıyorlar. Jacques Jeulin (Osmanlı Bankası Genel Müdürü) Yabancı bankalar açısından 14 Ocaktan sonra Türkiye'de şube açmak genel olarak kolaylaştı. Fakat kolay olması da Avrupa bankaları için yeterli olmuyor. Çünkü unutulmamalıdır ki İstanbul ya da Ankara bir Londra ve Zürih gibi uluslararası piyasa değildır. Ayrıca Türk Parasını Koruma Kanunu'nun yabancı banka faaliyetlerini kısıtlayan yanları henüz giderilemedi. Bankalann da tüccar olduklan gözden uzak tutulmamah. Şube açarken " k â r var mı, yok m u ? " diye bakıyorlar. Avrupalı bankalar ticaretin Türk bankaları aracılığıyla finansmanını yeterli görüyorlar. Amerikan bankalannın ise dünya çapında şube açma siyasetleri var. Ortamı uygun bulunca Türkiye'ye de geldiler. Kâmran Inan özetle şunları söyledi: "Bugün Türkiye sanayrteşmenin çok ciddi bir safhasına gelmiştir. Teknoloji yolunda ilerlemektedir. Ülkede çok canlı bir iş sektörü, bir özel sektör bulunmaktadır.Ve Türk özel sektörü artık dünya piyasalanna açılmış bulunmaktadır. Dünya piyasaları yalnız tarım maddelcri bakımından, iptidai madde bakımından, bir sanayi maddesi bakımından rekabet durumuna gelmiş bulunmaktadır. Türkiye bugün dünya tekstil sanayii içinde ön planda yer alan bir sanayi kolu haline gelmiş bulunmaktadır. Bu potansiyeli ile buna paralel olarak Türkİş adamlannın OrtadogVdaki başanlı çahşmalan, Macaristan'daki hava meydanları ihalesinden tutun, Ortadoğu'daki çok önemli milyarlara varan projelere kadar bütün bunlar Türk ekonomisinin gücünü vermektedir. Bu gücü sıhhatli bir şekilde ana prensiplerden fedakârhklar yapmadan ve düzeltmeleri de zamanında yapmak kaydı ile bilhassa milletin de büyük fedakârlık ve işbirliği ile bunu daha da başarılı kılmak mümkündür. Bu arada bir noktaya işaret etmek lâzım; Türk Lirasının değerinin mutlaka korunması lazımdır. Türk Lirasının devamlı olarak değer kaybetmesi ekonomiyi bilhassa içerde rahatsız etmekte orta ve dar gelirli vatandaş bakımından hayatı çok ağırlaştırmaktadır. Bir memleket ekonomik takviminin bir barometresi de o memleketin para değerinin istikrarıdır. Türk Lirası maalesef bu bakımdan henüz istikrara kavuşmuş değildir ve çok süratli değer kaybetmektedir. Bunun bir yerde durdurulması gerekmektedir." Cumhuriyet altını 600 lira arttı Prof Alkin: Paraımzın değer kaybına 2 yıl daha katlanmak zorundayız tSTANBUL, (UBA) Prof Dr. Erdoğan Alkin, "Paramızın değer kaybetmesine 2 yıl daha katlanmak zorundayız" dedi. Türk Lirası'nın sürekli değer yitirmesi ve buna bağh olarak belirli aralıklarla zam yapılmasıyla ilgili olarak konuşan Prof. Alkin, "Türkiye'nin enflasyon oranı dünya ortalamasına gelinceye kadar Türk Lirası'nın değer kaybı sürer" biçiminde konuşarak buna daha iki yıl katlanılmasının zorunlu olduğunu söyledi. lçeride fiyatların yükselmesinin, ihracatı ve döviz girdisini olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Alkin, "Bu durumda da iç enflasyon oranını düşürmemiz pek kolay olmayacaktır" şeklinde konuştu. Prof. Erdoğan Alkin, dünya enflasyon oranının yüzde on civarında olduğunu belirterek, "Türkiye'de uygulanan antienflasyonist politika devam ettirilebilirse, yani enflasyon oranı, dünya ortalamasına yaklaşabilirse paranın değer kaybı durdurulabilir" dedi. Aroma 800 bin dolarhk ihracat yaptı BURSA (THA) Bursa'da kurulu Aroma Meyve Suyu Fabrikası 1983 yılımn ilk altı ayında Federal Almanya, ABD ve Irak'a 800 bin dolar tutarında meyve suyu ihracatt yaptı. Aroma Meyve Suyu Fabrikası 'ndan geçen yıl 1 milyon 300 bin dolarlık meyve suyu ihracatı gerçekleştirilmişti. Yağlıboyaya yüzde 1018 zam yapıldı tZMİR, (THA) Plastik ve yağlıboya fiyatlarına yüzde 1018, Kaleflex yer karolanna ise yüzde 1012 oranında zam yapıldı. Boya Satıcılan Anonim Şirketi Murahhas Üyesi Ekrem Demirtaş'tan edinilen bilgiye göre, DYO, ÇBS ve Marshall'ın ürettiği boyalar zamh fiyatlarıyla 1 ağustos tarihinden itibaren satışa sunulacak. Zamma gerekçe olarak maliyet artışları gösterildi. Öte yandan Kaleflex yer karolanna ve yapıştırıcılanna da zam geldi. Yer karolanna gelen yüzde 1012 oranındaki zamdan sonra, daha önce 340 liradan satılan 1 milimlik yer karoları 375 lira, 400 liradan satılan 1.6 milimlik yer karoları da 450 lira oldu. Şıklar: Yabancı banka şubeleri yabancı sermayeye yeşil ışıktır ANKARA (ANKA) Merkez Bankası Başkanı Osman Şıklar Türk Lirası'nın konvertibilitesi için henüz zamanın erken olduğunu belirterek, "konvertibiliteye geçiş için bazı koşulların daha yerine getirilmesi icap etmektedir" dedi. Merkez Bankası Başkanı Şıklar Türk Lirası'nın konvertibl hale getirilmesi için 1980 yılında alınan kararların, döviz rezervlerini çok iyi bir seviyeye getirdiğini kaydederek, "Konvertibiliteye geçişin unsurlarından olan günlük kur uygulamasına biz mayts 1981den itibaren başlamış bulunmaktayız. Onun ötesinde rezervlerin biraz daha güçlenmesi ve iç fiyatlarla dış fiyatlar arasında istikrarın saglanması halinde şüphesiz konvertibiliteye geçiş için bir takım önlemler alınacaktır" şeklinde konuştu. Bugünkü kur uygulamasında basket sisteminin uygulandığını hatırlatan Şıklar, bu sistemde yer alan dövizlerin sınırlı olduğunu, konvertibiliteye geçildiğinde bu sepetin genişletilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Osman Şıklar, yabancı bankaların Türkiye'deki faaliyetlerine ilişkin olarak bu gelişmenin diğer yatırımcı firmalara "yeşil ışık" anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi: "Yabancı bankaların Türkiye'de şube açmasını yabancı sermayenin Türkiye'ye gelişi olarak nitelemek lazım. Bugün bankalar ticarette en hassas düşünen kuruluşlar. Bir yabancı banka sermaye koyup, Türkiye'de faaliyete geçiyorsa, artık Türkiye'ye sermaye gelebilir imajını vermektedir. Dışanya aynı IMF'nın bazı konularda yeşil ışık yakması gibi, bankalar da dışarıdaki sanayicilere yeşil ışık yaknıış oluyor. Böylece, bu kuruluşlarda bizim bankamız Türkiye'de şube açmış, o halde bu ülkede iş yapılabilir, yatırım yapılabilir şeklinde bir kanaat hasıl olur." Enka ABD pazarına açıldı tZMtR (UBA) Enka pazarlama şirketi bir Amerikan firması ile 3 bin yüz dolarlık tekstil ürünü ihracat bağlantısı yaptı. ENKA Pazarlama Müdürü Melih Gürsoy, AET'nin uyguladığı kısıtlamalar nedeniyle, bilhassa tekstil ihracatımızda yeni pazarlara açılmamız gerektiğini söyledi. Tofaş ve RenaulVa yeni zam yok BURSA (THA) Otomotiv sektörünün satışlarında geçen yıllara oranla yüzde 20'lik bir artış olduğunu belirten TOFAŞ ve RENAULTfabrikası yetkilileri, otomobil fiyatlarına yeni zam düşünülmediğini açıkladılar. ABD Tarım Bakanı: Dolar 1984'e kadar yüksek kalacak VvASHİNGTON, (ANKA) Birleşik Amerika Tarım Bakanı Malcolm Baldrige, doların ülkesinde başkanlık seçimlerinin yapılacağı 1984 yıhnın kasım ayına kadar yüksek kalacağını savundu. Washington'da bir basın toplantısını düzenleyen Baldrige, doların yükselişinin en çok ABD ekonomisine zarar verdiğini öne sürdü. Baldrige, yüksek doların Birleşik Amerika'nm ihracatını olumsuz etkileyerek, ülkenin dış ticaret açığının büyük boyutlara ulaşmasına yol açtığmı ve Birleşik Amerika'da değil başka ülkelerde yeni iş sahalannı yarattığını belirtti. Doların değerini düşürmenin tek yolunun banka faizi oranlarını kesmek olduğunu hatırlatan Baldrige, faiz oranlarının düşüşünün ise bütçe açığının azalmasına bağlı olduğunu, bu açığın düşürülmesinin başkanlık seçimlerinden önce olanakh olmayacağını belirtti. BUSİAD: Enflasyon yüzde 50'yi bıılacak BURSA, (THA) Kısa adı BUSİAD olan Bursa Sanayicileri ve Işadamları Derneği Başkanı Doğan Ersöz, akaryakıtta yapılan son zamlann yüzde 10 oranında enflasyonu etkileyeceğini belirterek, "BUSİAD olarak hiçbir zaman enflasyonun yüzde 20'de kalacağını savunmadık. Bu gidişle enflasyon hızı yüzde 50'yi bulacaktır" dedi. BUSİAD Başkanı Ersöz, Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde enflasyon oranmın geniş çapta arztalep dengesizliğinden kaynaklandığını vurguladı. Ersöz, ihracat konusunda da şunları söyledi: "Üretim azlığı geniş çapta ihracatı da etkilemektedir. Irak ve Libya ile olan ihracat ilişkimiz Batılı ülkelerin araya girmesiyle gerilemeye yüz tutmuştur. Örneğin, yumurta ve elma ihracatında büyük kriz başlamıştır. Yumurta ihracatı 5 liraya kadar düşmüştür. Ancak ihracat vaptığımız bir ulkeye Amerika'nm 3 yıllık garanti bağlantısı yapması ihracatçılarımızı etkilemiştir." Özel sektörün sorunlarına da değinen Ersöz, özal ve Kafaoğlu çarpışmasıyla işlerin yürüme"yeceğini ileri sürerek yüzde 70 faizk. para kullanan özel sektörün bunu karşılayacak kârlıhktan uzak olduğunu sözlerine ekledi. Öte yandan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ali Osman Sönmez, "Petrol ürünlerine yapılan zam kaçınılmazdı. Herkes tarafından biliniyor ve bekleniyordu. Doların 242 liraya yükselmesi etkili oldu. Zammın enflasyon hızına yüzde 7 ile 10 oranında yansıyacağına inanıyorum" dedi. tzmir Ticaret Odası toplantısında TV yayınları tartışıldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Büktaş enerji kıthğı ile ilgili şikâyetler konusunda, "Bu sorunu çözmek için büyük projeler var. Onların tamamlanmasını beklemekten başka çare yok" dedi. İzmir Ticaret Odası Meclis toplantısında, bir meclis üyesi enerji kıtlığından yakınarak, sanayide enerji kısıtlaması yerine, niteliksiz TV programlannda kısıtlama yapılması gerektiğini belirtti. Bunu yanıtlayan Mücahit Büktaş şöyle konuştu: "Enerji kıthğı ile ilgili büyük problemler var. Bu konuda DPT'nin planlan var. Enerji kıtlığının giderilmesi için dışarıdan enerji alınıyor. Hatta bu azami dereceye geldi. Sorunu çözmek için büyük projeler var, 198586'da tamamlanacak. Yatınmlar çok hızlı gitmediğine göre, o zamana dek bekleyebiliriz." Büktaş, ayrıca TV yaymlannın süresinin çok uzun olmadığını belirterek, "Yayınları sınırlamak gereksiz. Zaten dar gelirli vatandaşın tek eglencesi televizyon. Yayınları kısıtlamak yerine, projelerin tamamlanmasını beklemekten başka çare yok" dedi. Osman Şıklar DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini Usveç Kronu 1 hviçre Frangı 100 ttalyan Lireti 100 Japon Yeni lKanada Dolan 1 Kuveyt Dinarı lNorveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali Döviz A lış 227,55 200,56 12,35 86,70 4,34 24,10 28,84 77,56, 29,47 107,51 14,64 94,58 184,55 769,53 30,96 347,36 65,96 Döviz Satış 232,10 204,57 12,60 88,43 4,43 24,59 29,42 79,11 30,06 109,66 14,94 96,47 188,24 784,92 31,58 354,30 67,28 Efektif A lış 227,55 190,53 12,35 86,70 4,13 24,10 28,84 77,56 29,47 107,51 13,91 89,85 175,32 731,05 29,41 347,36 62,66 Efektif Satış 234,38 206,58 12,72 89,30 4,4 24,83 29,71 79,89 30,35 110,74 15,08 97,41 290,09 792,6. 31,8 357,78 67,94 Petrole zam elektrik fiyatlarına da yansıyacak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Birkaç gün önce akaryakıta yapılan zamlar yürürlükte bulunan 1978 tarihli bir kararname gereği elektrik enerjisine de yansıyacak. Kararnameye göre, santrallerde kullanılan yakıtlara zam geldiğinde, bu zam, her milyon kilo kaloriye 0.1 kuruş olarak yansıyor. Ülkemizde birçok santralin gaz türbinleri fueloil'le çalıştığından, son akaryakıt zamlarından elektrik fiyatlarınm da etkilenmesi bu kararnamenin doğal sonucu oluyor. Bu durumda abonelerin, bundan sonra elektriğin kilovatına 4050 kuruş daha fazla ödemesi gerekecek. Elektrik enerjisine zam iki türlü oluyor. Birincisi, söz konusu kararnameye göre akaryakıta yapılan zammın yansıması, ikincisi ise, birçok temel ihtiyaç maddesine yapılan zamlar nedeniyle, oto finansman yaratma gereğinin doğması ve bu amaçla fiyatlara zam yapılması. Şevket Yılmaz: Asgari ücretin seçimler yapılmadan artırılması uzak ihtimal ANKARA (UBA) Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz seçimlere kadar asgari ücretlerin artırılmasının uzak bir ihtimal olduğunu söyledi. Asgari ücretlerin artırılması konusunda UBA muhabirine görüşlerini açıklayan Yılmaz, görüşme taleplerinin Maliye Bakanlığı ve Çahşma Bakanlığı tarafından karşılıksız kaldığını belirterek şunları söyledi: "Maliye Bakanı Aslan Başer Kafaoğlu bir süre önce asgari ücretin artınlabileceğine ilişkin demeç vermişti. Herkes Türkİş'e yükleniyor ne oldu? Ne zaman artırılabilecek diye... Maliye Bakanlığı ve Çahşma Bakanlığı görüşme taleplerimizi karşılıksız bı , raktı. Seçimler olmadan asgari ücretlerin artırılması rizikolu bir iş, kimse bu riski göze atamıyor. Bu durumda asgari ücretlerin artırılması uzak bir ihtimal olarak görülüyor." Maden Işçileri Sendikası Başkan Vekili Kemal Özer ise konu ile ilgili olarak UBA muhabirine şu açıklamayı yaptı. "Şu andaki asgari ücretle millet aç geziyor. Akaryakıta ve demire gelen zam bu soruna tuz biber ekledi. Şu durumda asgari ücrete zam yapılması tartışması yapmak bile gülünç" TJSK Genel Sekreteri Rafet tbrahimoğlu'nun belirli bir müddet geçmedikçe asgari ücret komisyonunun toplantıya çağrılmayacağını söylemesi ile ilgili olarak görüşlerini bildiren Özer, "kanunlar ihtiyaçlara göre, değiştirilebilir, ihtiyaç olduğu tesbit edildikten sonra mevzuat değiştirilmeli. Önemli olan ücret arttırılmalı mı artırılmamalı mı buna karar vermektir" şeklinde konuştu. 40 Türk firması Amerikan OPİC kuruluşuyla ortak yatırım istiyor İSTANBUL, (THA) Amerikan Denizaşırı Özel Yatırım Kuruluşu (OPİC) ile ortak yatırım yapmak isteyen Türk firma sayısı 40'a ulaştı. İstanbul Ticaret uuaii'nüau alınan bilgiye göre, OPİC'nin 18 özel sektör ve 7 kamu kuruluşunun temsilcilerinden oluştuğu bildirilerek, bu kuruluşun Türk firmalan ile ortak yatırımlar yapacağı belirtildi. OPİC kuruluşunun Ameukan ozel yatırımcıları için yeni pazarbir kuruluş olduğunu belirten yetkililer, kuruluşun ayrıca ozel sektör ve ABD hükümeti arasında koordinasyonu sağlayarak hedef ülkelerdeki yatırım projelerini değerlendirdiğini açıkladılar. Yetkililer şu ana kadar başvuruda bulunan firma sayısının daha da artmasını beklediklerini bildirerek, yalırım konusunda istekli fiınıalann ağustos ayının ilk pazartesi gunune kadar İTO'ya başvurmalan üereküğiıii soylcdiler. ıdl VC >dLllliLl <iluilluıı uıaşviiaıl ALTIN GÜMÜŞ FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Cümüş A lış 26.000 25.500 3.620 3.310 81.00 Satış 26.200 26.000 3.640 3.330 83.00