25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHÜRİYET/8 HABERLER 29 TEMMUZ 1983 Son sınıftan başansız iki dersi bulunan öğrencinin 3. sınıftan başansız tek bir dersi kalmış olsa bile bu haktan yararlanamayacağına dikkat çekiliyor. Istanbul Haber Servisi Danışma Meclisi'nde önceki gün Yüksek Öğretim Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasarısıyla kabul edilen "öğrenci affı", üniversite çevrelerinde "sınırlı" bulundu. Affın, bu şekliyle uygulanması halinde çok sayıdaki öğrencinin bu haktan yararlanamayacağı belirtildi. Danışma Meclisi, 1977 yılından bu yana dersleri nedeniyle okulla ilişiği kesilenlerden; sınıf geçme sistemine göre öğrenim görenlerin son sınıf dersleri için, ders geçme sistemine göre öğrenim görenlerin toplam programın dörtte biri oranındaki dersleri için 198586 öğretim yıh sonuna değin ikişer sınav hakkı tanımıştı. Yasa tasarısmın ilgili maddesinin, MGK'nde de aynen kabul edilmesi halinde öğrenci affının amacına ulaşmayacağını belirten uzmanlar, son sınıftan başansız iki dersi bulunan bir öğrencinin üçüncü sınıftan tek bir dersi kalmış olsa dahi bu haktan yararlanamayacağına dikkat çektiler. Bunun çok katı bir yaklaşım oİduğunu, tasarının yasalaşırken öğrenciler yararına daha esnek tutulabileceğini savundular. Üniversite çevrelerinden edinilen bilgiye göre, dersleri nedeniyle üniversite ile ilişiği kesilen öğrencilerin çoğunluğunun son sınıf öğrencisi olmasına karşıhk bunların önemli bir bölümünün alt sınıflardan dersleri bulunuyor. Sınıf geçme sistemine göre öğretim yapan fakültelerde bir üst sınıfa geçilirken alt sınıfın belli sayıda dersleri de tekrarlanıyor ya da sadece sınavlarına girilebiliyor. Son smıf öğrencilerinin önemli bir bölümü bu durumdayken, ara sınıf öğrencileri kesinlikle bu haktan yararlanamıyorlar. Ders geçme sistemine göre öğretim yapan fakültelerde ise toplam programın dörtte birinden bir fazla dersi olanlar aftan yararlanamıyor. Aftan 7. ve 8. yarıyıl öğrencilerinin bir bölümü yararlanırken, bu öğrencilerden 7. yarıyılda olanların çoğunlukla alt sınıftan dersleri bulunduğu, 8. yarıyıldakilerin bir bölümünün de yine alt sınıflardan ve 7. yarıyıldan dersleri bulunduğu bildiriliyor. Ders geçme sistemi ile öğretim yapan fakültelerin yöneticileri 1977 yılından bu yana okulla ilişiği kesilen her öğrencinin başardığı ve başaramadığı toplam dersleri toplaması ve bu arada, • kaldırılan ya da eklenen derslere göre tek tek hesaplaması gerekiyor. Bunun için tasarının yasalaşmasından hemen sonra fakültelerde birer intibak komisyonu kurulması bekleniyor. Öte yandan, affın ders geçme ve sınıf geçme sistemine göre okullarda ayrı ayrı uygulanmasmın sınıf geçme sistemine göre öğrenim yapan öğrencilerin aleyhine bir sonuç yarattığı savunuluyor. Sınıf geçme sistemine göre öğrenim gören bir öğrenci son sınıftan ikiüç dersinin yanısıra üçüncü sımftan bir dersi olması halinde aftan yararlanamazken, ders geçme sistemine göre öğrenim gören bir öğrenci toplam programının dörtte birini aşmamak kaydıyla birinci sınıftan dersi dahi bulunsa aftan yararlanabilecek. "Öğrenci affı" sınırlı bulundu Istanbul Manzaraları MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA. ..ANKA, t t Sorular, beklentiler >t Atlas Okyanusu'nda seyreden'Serhan" gemmnden haber aknamıyor LONDRA (THA) Atlas Okyanusu'ndan Kanada'nın Göller Bölgesine doğru gitmekte olan "Serhan" adh Türk gemisi ile telsiz bağlantısının kesildiği bildirildi. Lloyd Deniz Sigorta Şirketi yetkilileri, Serhan'ın batmış olabileceğini söylediler.Sohtorik Ocean Lınes'a ait olan Serhan gemisi, 25 temmuz pazartesi günü saat 0.30'da Atlas Okyanusu'ndan Kanada göller Bölgesine doğru hareket etmiş, ancak daha sonra gemi ile telsiz bağlantısı kesilmişti. Topkapı'daki Merkez Efendi Sokağı'nın kanalizasyonu zaman zaman taşıyor ve pis sular sokak ortasından akıyor. Pis suların dere gibi aklığı sokakta çevre sakinleri ancak kaldırımdan yürüyebiliyorlar. İlgililere yaptıkları başvurulann sonuçsuz kaldığından yakınan sokak sakinleri, "Kanalizasyonnn tıkanması sonucu biitün pis sular kapımızın öniinden akmaktadır. Çocuklarımız mikrop yuvasına dönen bu yolda oyun oynuyor lar. Semt sakinleri olarak yaptığımız biitün başvurular cevapsız kaldığı için kanalizasyonun tıkanan bölümünü hep kendimiz açmak zorunda kalıyoruz. Sokaktan eve mikrop taşıyoruz. Sorunumuzun bir an önce çözümlenmesini istiyoruz" diye konuştular. (Fotoğraf: Kadir CAN) " | 3 * 1 • 1^1 Jr İ S J I K I G • • 1Ç1ÇC Meslek liselerinde yabancı dille öğretim bu yıl aşamalı olarak başlatılıyor İstanbul'da yabancı dilde öğretime başlayacak olan üç Anadolu Lisesinin yabancı dil öğretmenîeri Beykoz'daki Su Ürünleri Meslek Lisesi'nde 1 aylık kıırsa alındılar ASİYE UYSAL Meslek liselerinde, yabancı dilde öğretim, bu yıl aşamalı olarak başlatılıyor. "Anadolu Meslek Liseleri"ne dönüştürülen sekiz okulda, ilk kez kayıt yaptıracak olan öğrencilerden 250' si doğrudan yabancı dil hazırhk sınıflarına alınacaklar. Meslek liselerinde yabancı dilde öğretim gereksinimi, çeşitli toplantılarda, seminerlerde çok kez tekrarlanmasına ve çağın zorlamasına karşıhk gerek teknik olanaksızlıklar, gerekse yabancı dil öğretmeni sayısının yetersizliği nedeniyle uzun yıllar karşılanamamıştı. 198384 ders yılında, yabancı dilde öğretime aşamalı olarak geçecek olan meslek liselerinin adları ve hazırhk sınıflarına alacakları öğrenci sayıları şöyle; Erkek Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'ne bağlı: Haydarpaşa Anadolu Endüstri Meslek Lisesi, îstanbul (24), Maçka Anadolu Endüstri Meslek Lisesi, İstanbul (24), Yeni Mahalle Anadolu Endüstri Meslek Lisesi, Ankara (24), Çınarlı Anadolu Endüstri Meslek Lisesi, İzmir (24), Ticaret ve Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü'ne bağlı: Ankara Anadolu Sekreterlik Meslek^Lisesi (48), Beyoğlu Anadolu Ticaret Lisesi, İstanbul (48), Cumhuriyet Anadolu Ticaret Lisesi, İzmir (48), Kız Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'ne bağlı: Adana Anadolu Kız Tekstil Meslek Lisesi (80). İstanbul'da yabancı dilde öğretime başlayacak olan üç Anadolu Lisesinin yabancı dil öğretmenîeri, yetiştirilmeleri amacıyla Beykoz'daki Su Ürünleri Meslek Lisesi'nde 1 aylık kursa alındılar. Diğer Ankara, İzmir ve Adana'daki AnaJolu meslek liselerinin bu yıl açılacak olan hazırhk okullarının yabancı dil öğretmen açığının karşılanması için Başbakanlık'tan kadro isteğinde bulunuldu. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, önümüzdeki günlerde sözkonusu okulların yabancı dil öğretmeni gereksinimi ilanla kamuoyuna duyurulacak. Kısa surede meslek edinme isteği, üniversite kapılanndaki yığılma ve işsiz gezen fakülte mezunu sayısının artması, son yıllarda meslek okullarına yonelen ilgiyi giderek artırmıştı. Bu okullar, üniversiteye girişin orta öğrenimin dışında ek bir eğitimi de gerektirir hale gelmesiyle, daha cok az gelirlilerin tek seçeneği halini gemişti. Bu kez de meslek okulu çıkışlılar, iş bulma sorunuyla karşı karşıya kalıyorlardı. Milli Eğitim Bakanhğı, bu sorunun çözümu için sanayi ile ilişki kurmaya ve Türk sanayiinin gereksinimi olan dallarda mesleki bölümler açmaya yöneldi. Ve, OSONOR (Okul Sanayi Ortaklaşa) eğitim projesi oluşturuldu. OSONOR ile, öğrenciler teorik dersleri okullarında, uygulamayı fabrikalarda yapma olanağı bulabiliyorlardı. Bu yolla Milli Eğitim'e çok büyük parasal yük getiren araçgereç gereksinimi en iyi şekilde karşılanıyor, öğrenciler ise uygulamayı doğrudan fabrikalarda yapıyorlardı. Bir yandan iş bulma şansları artıyor, öte yandan çalışma hayatının acemiliğini daha öğrencilik yıllarında giderebiliyorladı. Ancak, OSONOR eğitim projesi beraberinde iki sorunu getiriyordu. Bunlardan biri, meslek lisesi öğrencilerinin gelişen teknolojiyi yabancı kaynaklardan izleyebilmeleri için yabancı dil bilmeleri sorunu. Diğeri ise, okul sanayi işbirliğinin sağlanması yükünun okul müdürlerinin omuzlarından alınıp, yasa gereğine dönüştürülmesi sorunu... Diğer bir deyışle, sanayi kuruluşlarının belli sayıda meslek lisesi öğrencisini yeterli bir ucretle çalıştırarak, uygulama eğitimiyle sorumlu tutulması... Bu yıl meslek liselerinde, aşamalı olarak yabancı dilde oğretıme geçilmesiyle sorunların birinin çozümünde önemli bir adım atıldı. Ama, sadece birinde... İSTANBUL 12. İCRA MEMURLUĞU'NDAN llânen tebligat 1983/1457 Borçlu: Mehmet Hicabi Aksoy, Mirasçıları 1 Eşi Fethıye Aksoy 2 Bulent Aksoy'a velâyeten Fethiye Akioy Uskudar Şair Nesimi Cad. Eczane Sokak No: 8 eski 22 Alacaklı Rıfat Köseoğlu vekili avukat Vehbi Akil, Avukat Sami Hodara'ya borcunuzdan dolayı Üskudar Selimiye mahallesi 315 ada 24 parsel uzerindeki Kargir apartımanınız haczedilmiş ve büirkişi marifeti ile 4.5OO.OOO lira kıymet takdir edilmış ve bilirkişi raporu adresinize tebliğ edilmiş ise de bilâ teblig iade edilmiştir. Yapılan zabıta tahkıkati ile de adresiniz meçhul kaldığından işbu gaynmenkul kıymet takdir raporunun tebligat kanununa gore gazete ile ilânen tebliğine karar verilmıştir. Tebligatın gazete ile ilanı tarihinden itibaren 27 gun içinde rapor hakkında bir itirazınız varsa mercie dilekçe ile bildirmenizi aksi takdirde itiraz etmemiş sayılacağınızdan gayrımenkulünuzun satılacağı ilân olunur. Basın 8312 ~\ Taşkızak'ta 3 gemi törenle denize indirildi tstanbul Haber Servisi Taşkızak Tersanesinde yapımı tamanılanan üç gemi törenle denize indirildi. Törende Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun, Donanma Komutanı Oramiral Zahit Atakan ve Milli Savunma Bakanı Haluk Bayülken de hazır bulundu. Tören ve yapılan konuşmalardan sonra TCG Taşkızak Akaryakıt Tankeri, Deniz Nakliyat A.Şfnin Personel taşıma gemisi ile SG70 Botu törenle denize indirildi. Ayrıca üç adet LCT Çıkarma Gemisi ile, LS Botu, SAS/SAT Botu, SG74 Botu, Avcı Botu ve LSMLII Tank ve Personel çıkarrha gemisinin omurgaları kızağa kondu. Sıcak temmuz gecelerinde sıcak söyleşiler yapılıyor Başkent çevrelerinde. Kimi acı, kimi buruk, kimi kırgın, kimi kızgın konuşuyor, kimi hayli karamsar. O söyleşileri izlerken "cadı ka zanı" adh oyunu seyreder gibi oluyor insan. Neden böyle olumsuz, umutsuz bir ortama vardık diye düşünüyor. Şiyasal sah nedeki tutarsızlıklara, çelişkilere akıl erdiremiyor. Üç yıllık aradan sonra demokrasiye geçiş sürecine girmek güzel bir olay diye sevinmeye hakkımız yok adeta, sevincimiz boğazımızda düğümleniyor birden, yutkunuyoruz. Kime ne diyeceğimizi kestirmek de kolay değil hiç. Olağanüstü dönem sona ererken birçok sorun havada henüz. Çünkü hâlâ bir kopukluk içindeyiz. Asker ve sivil kuruluşlar, bugünün yöneticileriyle yarın Türkiye'yi yönetmeye hazırlananlar arasında olumlu bir diyalog kurulamadı bir türlü. Herkes tek başına şarkı söylüyor, bir koro, bir orkestra oluşa . mıyor nedense... Partiler kuruluyor, kurucu üyeler birbirini tanımıyor bile... El insaf, seçime ne kaldı şurada. Demokratik savaşa hazırlanan bir kuruluşta bile kişiler birbirine böylesine yabancı olursa, başka kuruluşlarla nasıl yanyana gelebilir, bir işbirliğine, bir güçbirliğine nasıl yönelebilirler? Olağanüstü dönemde yöneticilerin tüm davranışlarını savunmak kolay değil elbet. Güç bir görevi sürdürürken çelişkilerden kaçınılamıyor kimi zaman. Demokrasiye geçiş sürecinde antidemokratik görüntülü yöntemler onları da nasıl üzüyor kimbilir. Bu geçiş dönemini yumuşayan bir politika, hoşgörü ve anlayışla daha kolay geçirebilirdik, sert bir tırmanışa yöneldik. Bir yandan parti ürüyor, bir yandan yasak. Bir gecede bir haber, bir telefonla kuruluveren partiler de, ajans bültenlerinde birden yayınlanan bildiriler de çok düşündürücü kimi zaman. Belki de biri ötekinden kaynaklanıyor. Ama milyonların nabzınt da duymak gerekir biraz. Küçük ayrıntılar bütüne bakışı neden değiştirir, neden genel bir yargıya yol açar acaba? Bireysel yanlışların, kişisel davranışların faturasını niçin milyonlar ödemeli? Oysa o milyonlar bu sert tırmanışın durmasını istiyor Üç yıl sona ererken otuz üç yıllık gazeteciliğimin Ankara'da » geçen yirmi üç yılında birçok olayı hâlâ şaşırarak seyredebiliyorum. Kimi kişilere, kimi olaylara şaşkınlığın da ötesinde bir acıyla gülümsüyorum. Bu köşede çoğu kez yazdığım gibi kimi kişiler garip bir saplantı içindeler. Zaman durmuş gibi, dünya dönmüyor gibi iki bin yılın eşiğinde çağdaşlaşma çabasından çok uzak bir görüntüdeler. Kimileri olayları yozlaştırmak için bir yarışa girmiş gibi, nehirleri geriye akıtmak ister gibi başı boş gidiyorlar. Kimi kişiler de bu olağanüstü dönemin güç koşullarında yıldızlarını parlatmak yarışında. Yaşadığımız alacakaranlığa yararı olmayan bir yarış bu. Yıldız değil ay olsalar ne yazar... Şimdi kişisel parıltı dönemi değil, tersine ortalığı aydınlatmak için gerekirse karanlıkta kalabilmeyi göze almak dönemi, açılan bir yolu kapamama dönemi. Ama ne gezer... Herkes herşeyi karşıdan bekliyor. Hiç kimse özveriye yana „ şamıyor. Esiti dostlarımızı bile çok ilginç, şaşırtıcı çizgilerle görüyoruz bu dönemde. Zaman çok usta bir ressam bence. Değişen koşullar içinde kişiliğini, saygınlığını karuyabilenler giderek azalıyor, kimi portreler çok çirkinleşiyor. insanların özlerini aşmadan, bağlı oldukları kuruluşa belli bir katkıda bulunmalarına inanmıyorum ben. Özünü aşabilmek güzel bir olay. Ancak bu güzel olayı çok az yaşıyor, çoğu kez nalıncı keseri türü yalnız özüne dönük çabalar, arayışlar içinde kişiler seyrediyoruz. Bu gözlemler ve de eleştiriler toplumun çok belli bir kesimi için hiç kuşkusuz. Başkentimizin doğasından ötürü onlarla çok yoğun yaşıyoruz. Oysa bir de büyük kesim var, o kesimin beklentileri, özlemleri var, yarına umutla, güvenle bakmak istiyor o kesim, herşeyin faturasını ona ödetilmesin istiyor, sert tır., manışlar sona ersin, yumuşak inişfe geçilsin, diye bekliyor. Te&î başına söylenecek şarkılar yerine hep birlikte bir türkü söylemek istfyor. Yüreğini, soluğunu yitirmek değil, tazelemek isti * yor. Umudun solmasını değil, yeşermesini özlüyor. Bugün ülkeyi yönetenler de, yarın yönetmek görevine hazırlananlar da bu özlemi hissediyor elbet. Öyleyse neden yanyana gelmiyor, bir diyalog oluşturmuyorlar? Neden hâlâ duvarlar aşılamıyor? Bu soruyu yanıtlamak kolay değil. Çünkü herkes monologdan hoşlanıyor galiba. Oysa demokrasi bir diyalog ister herşeyden önce, bir uyum, uzlaşıcı bir yaklaşım ister. Seçimlere doğru böyle bir yaklaşım bekleniyor ülkemizde. Bu bekleyişin uzun sürmeyeceği umut ediliyor. insanlar çok güç koşulları umutla aşarlar değil mi? Toplumlar da yanyana gelerek, bütünleşerek, diyalogları güçlendirerek... Banker Servefin oteli 152 milyona satıldı İSTANBUL (THA) Istanbul 2. Nolu Tasfiye Kurulu'nda yapılan açık arttırmayla, Banker Servet'in İpek Palas Oteli Emlak Kredi Bankasına 152 milyon 100 bin liraya satıldı. Maliye Bakanlığı'ndan bir yetkilinin gözetiminde yapılan ve 3 firmanın katıldığı tamamı 1673 metre kare olan 5 katlı İpek Paîas. Oteli açık arttırması, 100 milyon lira ile başladı. Açık artırmanın bir ara yavaşlaması üzerine 2 Nolu Tasfiye Kurulu Başkanı Adnan Arar müdahalede bulundu. Bunun üzerine canlanan açık arttırma 152 milyon 100 bin liraya Emlak Kredi Bankası Bahçekapı Şubesi Müdürü Muammer Taşçı'da kaldı. Halit Reis'inmüjdesi: Bol palamut yiyeceğiz KADtR CAN Karadeniz ve Marmara'da 20 hazirandan bu yana süren balık avı yasağının sona ermesine birkaç gün kala, bahkçılar son hazırhklarını tamamlıyorlar. Av yasağı süresince ağlarını onaran, teknelerini boyayan, motorlarını elden geçirerek gerekli tamirat ile bakımlannı yaptıran bahkçılar 1 ağustostan itibaren denize açılabilecekler. Bu yıl 40 gün süren av yasağı sırasında bütün eksikliklerini tamamladıklarını söyleyen Sarıyer Yeni Mahalleli Halit Reis, (Halit Aslan), av yasağı süresince günlerini nasıl geçirdiklerini şöyle anlattı: "Balık avı yasağı sırasında bütün tayfaları köylerine gönderdik. Teknelerimizi karaya çektik, ağlarımızı evlerimizin önündeki sundurmaların altına taşıdık. Bir yandan tekneler boyanır bir yandan ağlar onarılırken tayf alanmız da ailelerine kavuşmanın sevincini taşıdılar. Balık avı yasağı gerek bizler, gerekse balıklar için çok yararlı oluyor. Bizler ailelerimize kavuşup tekne, motor ve ağlarımmn onarımlarıyla ugraşırken, balıklar da rahatça ürrme imkânı buluyor." Halit Reis, av yasağının daha da uzaulrnasını istedi.. Bir de müjde verdi.: "Balık avı yasağı 15 gün daha devam etmeli ve 15 ağustostan sonra av serbest bırakılmalıdır. Haziran ve temmuz a.vlarında tutulan kolyoz balıkları havyarlıdır ve alıcısı az olduğu için ziyan olur. Kolyoz balığı da yasak süresince yumıırta dökme fırsatı bulur. Yaklaşık 45 yıldır baba mcsleğini sürdürmekteyim. Atalanmızdan öğrendiğimiz nişan ve işaretlere göre, bu yıl palamut bol olacak. Hava şartları elverişli olursa halkımız bol ve ucuz palamut yiyecek, aynca geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da bol bol palamut ihraç edebileceğiz. Geçtiğimiz yıllarda görülen lüfer ve kofana akımnın bu yıl tekrarlanıp tekrarlanmayacağı şimdilik meçhul, ancak palamut ile birlikte hamsinin de geçtiğimiz vıllara oranla daha çok olacağını söyleyebilirim." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Kıdem Tazminatımın farkı ödenmedi: SORU: 26.11.1971 24.6.1980 yıllan arasında Ankara'da DSI'de işçi statüsunde çalışmaktaydım. İstemim dışında, bir başka ile tayinim çıktı. Ben de, o dönemdeki sözleşme hükümlerine göre kıdem tazminatımı alarak işten ayrıldım. Ayrıldığım tarih olan 24.6.1980'de işyeri sözleşmesi görüşmeleri devam ediyordu. Kıdem Tazminatım eski sözleşme hükümlerine göre hesaplanıp verildi. Yeni işyeri sözleşmesi imzalandıktan sonra işyerine (sizin bir yazımza dayanarak) fark için bir dilekçe verdim. Dilekçeme, teşmil kararnamesine göre böyle bir fark alamayacağım şeklinde bir vanıt verildi. Bu yolda daha önce verilmiş bir Yargıtay kararı var mıdır? S.D. Karşıyaka tZMİR YAN1T: 4 ekim 1981 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 8/3648 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, "Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü, Devlet Su tşleri Genel Müdürlüğü. Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Direktörlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü, Simel Limited Şirketi Genel Müdürlüğü Çukurova Elektrik Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü, işyerlerinde uygulanmak üzere" yürürlüğe giren Toplu İş Sözleşmelerinin Geçici 2. maddesi şöyle demektedir: "Bu toplu iş sözleşmelerinin yürürlüğe giriş tarihleri ile teşmil tarihi arasında işyerinden emeklilik ve muvazzaf askerlik nedeniyle ayrılanlara ve 1475 sayılı Yasanın 13. maddesi gereği işveren tarafından veya aynı yasanın 16. maddesi gereği işçi larafından hizmet akdi sona erdirilenlerin kendilerine, ölenlerin kanuni mirasçılarına, yürürlük tarihi ile işten ayrılma veya ölüm tarihine kadar olan süreler için toplu iş sözleşmesi farklarına ilişkin bütün hak ve alacakları hesaplanarak hak sahiplerine ödenir. (Kıdem ve ihbar tazminatları farklan dahil.)" Caterpillar davasında 8 kişinin gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrildi İstanbul Haber Servisi Çukurova Holding'in Caterpillar kaçakçılığı soruşturmasıyla ilgili olarak haklarında gıyabi tutuklama kararı verilen 8 kişinin bu kararı İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce vicahiye çevrildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi bir süre once 8 kişi hakkında toplu gümrük kaçakçılığı, döviz kaçakçılığı suçlarından gıyabi tutuklama kararı vermişti. Haklarındaki tutuklama kararı vicahiye çevrilen tutuklular şunlar: Röne Aleksan Gazeh (Arser Endüstri Malzemeleri A.Ş. Ortağı), Jak Kazes (Metal Ticaret Şirketi Ortaklarından), Zeki Tursoiuk (Çukurova Muhasebe Müdürü), Haluk Furtan (Çukurova Genel Müdür Muavini), Rıfat Oznevatan (Morsu Sanayii Üri'nleri İthalat, ihracat Şirketi Muhasebe .''ardımcısı), Şeref Ergun îpek (Ğumrük Komisyoncusu) Yalçın Kader Can (Gümrük Komisyoncusu), Mehmet Fahri Aksoy (Gümrük komisyoncusu) "Balık avı yasağı gerek bizler gerekse balıklar için çok yararlı oldu" diyor Halit Aslan ve ekliyor, "Bizler ailemize kavuşup tekne, motor ve ağlanmızın onarımıyla uğraşırken balıklar da üreme imkânı buluyor." davasına bir av ara verilecek Haber Merkezi 614 saniKiı DfcVYOL davasına 3 ağustos çarşamba günü bir ay ara verilecek. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde sorgulamaların yapıldığı DEVYOL davasında çarşamba günü tahliye istemleri karara bağlanarak davaya eylül ayı başına kadar ara verilecek. Aynı mahkemede görülmekte olan Hicabi Koçyığit davasında mahkeme heyetinin istediği belgeler tamamlanmadığı için duruşma belgelerin beklenmesi kararı ile ileriki bir tarihe ertelendi. Yine 1 Numaralı Askeri Mahkemede görülmekte olan Adana MHP davası devam ediyor. Adana MHP davasına tanıkların dinlenmesi ile devam edildi. 11 SİLAH KAÇAKÇISI ANKARA Teşekkül oluşturarak yurda çok sayıda kaçak silah ve mermi soktuklan iddiası ile yargılanan 11 kişi 21 yıl ile 3 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırıldılar. Aynı davada yargılanan iki sanık beraat etti, üç kişi hakkında da görevsizlik kararı verildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (4) Nolu Askeri Mahkemesi'nde bugün sonuçlanan davada mahkeme heyeti sanıklardan Halil Üçüncü, Halil Eren, Muzaffer Ustabaşı ve Hasan Topaloğlu'nu teşekkül oluşturarak, "Devletin mali, iktisadi, askeri ve idari güvenliğini bozacak miktarda" silah ve mermiyi yurda soktuklan gerekçesiyle 21'er yıl ağır hapis ve 100'er bin lira ağır para cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti teşekküle dahil olduğu gerekçesiyle Hüseyin Üçüncü'yu 15 yıl ağır hapis ve 75 bin lira para cezası ile cezalandırdı. Oıc yandan, mahkeme heyeti teşekküle dahil olmayarak kaçakçılıkolayınafer'an iştirak ettikleri gerekçesiyle Mehmet Şeker, Recep Şahin, Ali Çalışkan ve Dursun Mat'ı 6'şar yıl ağır hapis, 18'er bin lira para cazası ile, Şaban Üçüncü'yü 5 yıl ağır hapis ve 25 bin lira para cezası ile ve Resul Cçuncü'yu 3 yıı 1 a> ağır hapis cezası ile cezalandırdı. Aynı davada yargılanan Hüsamettin Atabek ve Nizam Üçüncü delil yetersizliğinden beraat ederken, Ahmet Kar, Hayri Şenoğlu ve Yaşar Akyüz hakkında da, suçları adli yargıyı ilgilendirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildi. TSİP DAVASI İSTANBUL Türkiye Sosyalist İşçi Partisi'nin Sivas ili yöneticisi 7 kişi hakkında 5 ile 12 yıl arasında hapis cezası istemiyle İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesi'ne dava açıldı. Böylece TSİP davasında sanıkların sayısı 54'e yukseldi. Sanıklar Mustafa Giilmez, Cuına Akyıldız, Ahmet Altındağ, Hüseyin Soğucak, Hulusi Gökmen, Ellez Soytop için TCK'nın 141/5. maddesi uyarınca 5 ile 12 yıl arasında hapis cezası isteniyor. YAZ RESİM ÇALIŞMALARI ResimHeykel Müzeleri Derneği ile İstanbul ResimHeykel Müzesi'nin düzenlediği 512 yaş arası çocuklar, gençler ve yeti^kinlere yonelik 3. yaz resim çalışmaları ve kont'eranslar 3 A.ğustos9 Eylül tarihleri arasında yapılacaktır. Gerekli bügi müzeden (Tel: 161 42 98 99) alınabilir. T.E.K. SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESESİ İSTANBUL İL MERKEZİ ELEKTRİK ŞEBEKE İŞLETMESİNDEN 1 4000 adet llbank tipi emaye armatur satın almacaktır. 2 Bu işe ait şartname ve teklifler Taksim Abdulhakhamit Caddesinde bulunan T.E.K. İl Merke/ Binasının 4'uncu Katındaki Ticaret Mudurluğunden bedelsiz alınabilir. 3 TeUif meUuplan 11.8.1983 gunu saat 14.00'e kadar il ticaret mudurluğune elden serilecektir. 4 Kurumumuz 2490 Savılı Kanuna tabi değildir. Basın 21962 \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle