23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 4 KÜLTÜRYAŞAtf. 18 MAYIS 1983 19.20 Sınava Hazırhk Matematik (8) dersinde <2 lik 5 lik sayma slstemieri» anlatılacak. Programı Hasan Cıvan sunuyor. Iste Hitler'in resimleri, ama bunlar sahte değil Kültür Servisi Hitler, II rinci Dünya Savaşı öncesinde mesleğıni soranlara kendısmi şöyle tanıtırdı: Ressam. Okulda da zamanının buyük bölümünü resım yapmaya ayırmıştı. Gelecekte buyük bır ressam olmak onun en büyük isteğıydi. Viyana'da ve Münih'te yaşa dığı yıllar, sayısız kartpostaldan kopya ettiği resimlerı sa. tarak ekmeğini kazandı. A B D ' li bir tarihçi, BiU F. Price, HH ler'in bilinmeyen yapıtlannı bır araya getirmek için çalışıyor yıllardır. Birı Alman, obüru Avusturyalı olan ıki sanat tarihçısinin yardımıyla, 18991943 yılları arasmda yapılan 723 desen ve tabloyu ortaya çı karabildi bugüne kadar. Bunları «Adolf Hitler als Maler und Zeichner» (Ressam ve De sinatör Olarak Adolf Hitler) adlı bir albümde yayımladı. Prlce, araştırmaları sırasında gizli Hitler koleksiyonculan bulunduğunu da saptadı. Bun lardan birinin de ABD hükumeti olduğunu şaşkınlıkla gör dü. Bugün ABD hükümetinin elınde, savaş ganimeti olan, Hitler ımzalı dort peyzaj var. Kısa süre önce de lütler'm ba zı suluboya resimleri 25.000 do lara kapışıîdı. Ayrıca, Albert Speer'in sakladığı ve Hltler'in elinden çıkma yüz kadar mimari plan da Führer'in birba? ka yeteneğini daha ortaya koyu yor. Ama onun, «Savaş olmasa Almanya'nm en büyük mlman deŞiîse bile, en büyük ml marlarından blri olnrdum,» de digini bilenler buna şaşmıyor. lar. Hltler'in durmaksızın resim yapması, beş parasız kaldığı 1909 yılına rasthyor. O tarihte Viyana'da tanıştığı Reinhold Henisch, kendisine ortaklık öneriyor. Hitler günde bır sulu. boya resim yapacak, Henisch de bunu satacak ve kâr paylaşılacaktır Kartpostallardan kopya edilen bu manzara, anıt, eskı ev resimleri beğenılıyor da. Ama Hitler. bir süre sonra dolandıncı Henisch'den avrılacak ve Viyana'dan Munih'e geçerek orada da resim yapma yı surdürecektır. Ama araya savaş gırer ve uzun süre Hitler'in elıne fırça alma olanagı pek aklmaz. îktidara gıdenılk 19.50 Sessiz Dünya 20.15 İyi Uykular Çocuklar (Renkli) 20.30 Haberler 21.00 Hava durumu 21.10 Halk Ezgileri 21.15 Sanfransisko Sokaklan Dizinln Safkan adlı bölümü ekrana geliyor. Rodeoda ' bir kovbay attan düşer ölür. Atın üstündekl ip ele gednce olayın cmayet olduğu anlaşılır. Olay yerine gelen Stone ve Keller, Clifth'in kansı ve kardeşînoen şüphelenirler. Aynı rodeoda işlenen ikinci cvnayetten sonra kaatilin şüphelendiklen kişiler olmadığı anlaşıhr. 22.00 İtalyaMan Müzik Legere Müzik Festivalinden görüntüler. 22.50 Haberler 23.00 Kapanış izlevıci gözüvle Dünyadan haberdar olmak tstiyoruz Bîldiğitniz kadanyla bu yıl bütün dunyada 4letişim Yıh» ılân edilmiş. Üstelik dünyadaki olayların birbınnı nerdeyse dolaysızca etkilediği, iletişim arhçlannın olağanustu olçulerde geliştiği bir çağds yaşıyoruz. Ne var ki, televizyonumuzda gerek 20.30 Haberlerinde, gerekse genellikle haber sonrası sunulan Olaylann İçinden programında dış olaylara çok az yer veriliyor. Olay lann İçmden programı daha çok içe dönük kalıyor. Oy sa bu programda zaman zaman önemli dış olaylara da yer verüebilir. izleyiciler dünyada olup bitenlerden daha derinliğine haberdar edilebilir. Bizim aaıl merak ettigimiz. bunun yapılmaması birtakmı olanaksızlıklardan mı kaynaklanıyor. yoksa belirlenmiş bir tutum ve anlayıştan mı? Ebru K1RCALI . MANİSA radyo oS.OO Açılış. 05.30 Solistlerden birer şarkı, 06.00 Köye haberler, 06.10 Bölgesel yayın, 06.30 Günaydtn, 07.00 Haber. ler, 07.40 Günün içinden, 10.00 Kısa haberler, lOfla Ar kası yarın, 10.22 Reklamlpr. 11.00 Kısa haberler, 11.05 Okul radyosu, 12.00 Kısa haberler, 12.05 Reklamlar, 12.10 Oğle üzeri, 12.55 Reklamlar, 13.00 Haberler, 13.15 Hafıf müzık, 13.30 Bölgesel yayın, 14.45 Öğleden sonra, 16.00 Kı sa haberler, 16.05 Okul ladyosu, 17.Oö Oiaylann içinden 17.30 Bölgesel yayın, 18.00 Kısa haberler, 18.05 Çocuk. babçesi, 18.35 Fasıl, 18.55 ReklamlaT, 19.<» . 01.00 TRT 2 ıle ortak yayın, 19.00 Ha. berler, 1930 Yurttan sesler, 20 00 Köyürmiz köylümüz, 20.20 Günümüz bestekar saz sanatçılan, 20.40 Türkçe sbzlü hafit miizık, 21.00 Kısa haberler, 21.02 Radyo tiyatrosu, 22.00 Kısa haberler, 22.05 Ttırküler, 22.20 Küçük Konser, 22.40 Şarkılar, 23.00 Haberler, 23.15 Gecenin içinden, 00 55 Günün haberlermden özetler, 01.00 Kapanış, 01.05 0500 Gece yarısı. 06.58 Açılış, 07.00 Solistler. öen seçmeler, 07.30 Haberler. 07 40 Tüıküler 08.00 Sabah içın nıüzik, 09.00 Şa^k lar, 09.15 Türk bUyüklerî, 09 30 Sabah konserı, 10.00 Şarkılar, 10.20 THM Toplu programı. 10.40 Kadm ve çev resi, 11.00 Kadınlar topluluğu, 11.30 Turkçe sdzlü naiıf müzık, I l t 5 Türküler, 12 00 Dunya tolkloru, 12.30 Şarkı HtTLER'İN FIRÇASINDAN YEĞENt 1931 yılında intihar eden Geli Ravbal, Hitler'in yeğeni ve Eva Braun' dan önceki büyük aşkıydı. Hîtler onun, ynkarıdaki gibi birçok çıplak resnıini yapmıştı. yıllarda, 13 yaşmdaki yeğeni Geli Ravbal'Ie ilişkılennı bılen ler onun yeniden resme dond'.ı 6unü ve Kenç kızm çıplak resımlerıni yaotıgım belirtirler. Geli. 1931 yıtaın 17 eylülünde ıntıhar eder. Hitler'in sonrakı sevgilist Eva Braun olaeak ve olunceye kadar da ondan ayrıl ımyacaktır. Kıtler'ın vaptığı son r85imler arasında, Napol. yon, opere*, şarkıcısı Gertl S]czak ve Eva Braım'un «nü»leri geniş yer tutar. TRTI lar, 12.40 Türküler geçıdi, 13.00 Haberler. 13.15 Saz eser. leri, 13.30 Bir albüm, 14.00 Türküler, 14 30 15.15 Yaban cı dil öğrenelim, 15.30 Oda müziği, 16.00 Şarkılar, 16.20 Arkası yarın, 16.40 Türküler geçidi, 17.00 Olaylann içinden, 17 30 Çeşitli sololar, 18.00 Erzurum radyosu Türk Halk müziği topluluğu, 18.30 Bilim dergisi, 18.50 Çocuklar şarkı söylüyor, 19.00 01.00 TRT . 1 ıle ortak yayın. 06 58 Açılış, 07.00 Güne başlarken, 08.00 Sabah konserı, 09.00 Türkçe haberler, 09.03 Barok müzık, 09.30 Journey topluluğu, 10.00 Hafif müzik, dünyasından, 11.00 öğleye doğru, 12.00 Haberler, 12.12 Diskoteğımizden, 13.00 Konser saati, 14.30 Caz müziği, 15.00 Müzikli dakikalar, 16.00 Günün konseri, 17.00 Haber. ler, 17.12 Sizler içın, 18.00 Haftanm toplulugu, 18.00 Ha berler, 19.12 Bir konser, 20 45 Saz eserleri, 21.00 Bestecıleri mizle söyleşiler, 2145 Halk çalgılanmızdan ezgiler, 22.00 Haberler, 22.12 Gecenin geürdıkleri, 23.00 Çarşamba konseri, 24 00 Gece ve mttak, 01.00 Kapanış. 19.00 Açılış, 19.01 Mozart: Opera «Saraydan Kız kaçırma», 3 perde... W. Prank, M. Stader, B. Guttmann, R. Streich, E. Haefliger, S. Fısc her, M. Vantin, Wolfgang Srhpier, J. Greındl ve F. Fricsay yön. RÎAS Senfoni Ork. ve Korosu. 21.30 Hava raporu, ertesı günün progra mı ve kapanış. Kültür Servlsl Asıl adı îsidore Ducasse olan ütılü Fransız ozanı Laat reamont'dan geriye topu topu altı mektup kaldığı bilıniyordu. Ama mektuplarının yedincısı, en önem lisi ve en anlamiısı da sonunda bulundu vs yayımlandı. Mektubun önemi, içerığinden ve alıcısı.un kımhğmden gelıyordu. Mek tubun içerdığı bılmeoe de şu: O yıllarda tanmmamış bır yazar olan Lautreamont, böylesine eşıfymiş gibı, hangi ünlü ozana yazabilirdi? 1868 yılmın kasım ayında Baudelaire çok tan ölmuştu. «Maldoror Şarkıları»nın ilki yenı yayımlanmıştı. Mektupta, bu yeni basılan yapıtından ıki nusha, yolladığım belirtiyor ve yazar, üç matbaa hatasma dıkkati çekiyordu. Lautreamont, ayrıca aynı metinden yırmı nüshanın ünlü eleştumenlere de ulaştınldığmı da vurgu luyordu. Ama Lautreamont'un asıl amacı, ünlü ozandan ovücü bır karşılık almaic ve bununla yayıncısını etkilemekti. «Bana blrkaç satır yazarsamz ne denli mntlu edeceğiniz) bilemezsinlz» Yine de mektubu noklayayan cümlelerle yukardaki satırlar büyük bir çelişkı oluşturuyordu: «Ve şimdi, mektubumun sonuııa vardığunda. gösterdigim yüTekllliğe daha bir snğukkanh bakıyor ve henüz bir hlç olduğum bu yüzyılda her şey olan size yazabildiğim için ürperiyorum.» Mektubun üzerindeki «r» harfi mektuba karşılık verildiğinl ortaya koyuyor ve Victor Hugo'ya yazıluığını ele verıyor. Ancak Huso'nun Lautreamont'a verdiği karşılık tüm aramalara karşın ele geçmedî. Lautreamonfun bu y?ni bu lunan yedinci mektubu da, geçtiğimız günlerde «Bulletin dp Bibilophile» (Kıfapseverin BültenU adlı der. tndp v'vtmlnnd1. Lautreamont ve ilk kez yayınlanan mektubu Müzik dünyamizı uzun süredir karıştıran tsmail Aşan olayı Filiz Ali LASLO Kemana tsmail Aşan, bir kaç yıldır sabırsızhkla boklenen konserini 14 mayıs 1983 cumartesi günü verdı de. dost, düşman derin b>r •Oh!» çekti. Çünkü son ^amanlarda İsmail Asan'm kemandan ses çıkanp çıkaramayacağmdan bile şüphe eder olmuştuk. Pehlivan tefrikalarmı andıracak uzunluktaki tsmail Aşan, dedikodulan artık gerçeküstü bo yutlara ulaşmışken, dedikodulann haklılık ve haksızlık dereceleri de iyice karmaşıklaşmıştı. Konuyu madde madde incelemekte yararvar: 1. tsmail Aşan, Üstün Yatenekli Çocuklar Yasasından yararlanarak devlet taraftudan Paris'e gönderildi. 14 yaşında Paris Konservatuyarı' nı birincilik ödülüyle bitirdi 197578 yıllan arasında Sov yetler Birlifei'nde, Davîrt Oistrakh ve Snftkov^ky ıle uzmanlık çalışmalan yapH. 1979 Uluslararası Istanbul Festivali'ne bir resital vererek katıldı. 1981 yılır.da Dev let Sanatçısı ünvamnı kazandı 4 Bu koşullar altında ser veren ismail Aşan, yme de buyuk yurekhhk gostermiş. ve Dvorak'ın «Kemen Konçertosu>nu başmdan sonuna kopmadan, hatta zaman zaman parlayıp sönen artistik bır cünüe parçasıy ia, ya da güzel bir tonla din leyıcide bır umut ışığı yanmasına yol acarak tamamlamıştır. Ben İsmail Aşan'ı sadece bu konseriyle değerlendirmek istiyorum. Yani, Üstün Yeteaeklı Çocuklar Yasası'ndan yararlanmış olması, sonra da Devlet Sanatçısı seçilmesi beni şu anda ilgilendinniyor. Aşan nasıl bir kemancı? Nasıl bir kemann îsmail Asan? Çeliskilerle dolu bir kemancı, diye cevap verilebilir. Hem üstün kaliteleri var, hem de yavan... Hem teknik sorunlarm üstesinden gelmiş gibi, hem de tam anlamıyla rahatlaması sankî hiç olası değil. Orkestrayla ilişkisi rahatsız edici, üstüste çekilmiş (superimposed) film gibi bir türlü bır araya gelemiyorlar. Kısaca yaylan ması. esnekliği, akıcıhğı ve artistik heyecanı olmayan bir icra. Ama yer yer pınltılar da göz alabiliyor. Konser vermeyişi eleştiriliyor 2 îsmail Aşan'ın eğitime ve aldığı Devlet Sa natçılığı ünvanma yakı^ır hareketlilik ve üretkonlikte bir konser yaşamı olmaması, daha doğrusu, neredeyse hiç konser vermemesî son yıllarda müzik çevrelerinco çok eleçtirilmiştir. Bu eleştiriler temelde hakhdır, yanU kendinden çok verimlî bır gelecek beklenen İsmaîl Aşan, bır bakıma borçlannı ödemeıniş duruma düşmüştur. 3 Eleştirilerin d07,u acımasızca artırılmıs ve hasta iyıleştirilecegine. işkenceyle ağir agir olume terkedilmiş» tir. tsmail Aşan, eğer Devlet Sanatçısı olma aiteliklerine sahip değilse bu ünvanı ona verenler de en az ismail Aşan kadar açıkça ve acımasızca eleştirilmelidir. Bu oyunun kurallannı koyanlar, eğer yaıüıç »ta oy namışlarsa, bunu da kabul etmek zorundadırlar. tamail Aşan'ı, bunca ağır eleştiriyi gögüslerken tek baçına bırakmak yiğitliğe »t ğar mı sizce? Müzik her kademede hizmet verilen bir mabettîr İsmail Aşan'm ılerde ne gibi bır varlık gostereceği konusunda çok karamsar olmak istemem. Belkı üzermdeki olumsuz baskı kalkınca, şimdiye kadar biriktırmiş olduğu yetenek, bilgi ve gorgusünü daha iyi kulianmaya karar verecektir. Şunu unutmamah ki, tsmail Aşan gibi bir insanı, bir sanatçıyı çalakalem sılip at* bilme lüksüne sahip b ı r ülke değiliz Ne yapıp edeceğiz ve Aşan'ı kazanmaya çahşacağız... Aşan da, külahmı önüne koyup düşünecek ve karar verecektir ki, müzik ömür boyu her kademeda hizmet verilen bir mabettir ve görevden kaçmanm cezası görüldüğu gibi bazen epey ağır olabilir.. Yabancı gözüyle Türk resim sanatı Erhan KARAESMEN Fransa'nın ülkemiz nezdmde ki Büyükelçi F. Rouillon ve eşinın sanat meraklısı ve uzmam kışilikleri Ankara aydın çevrelerinde öteden beri sempa tı uyandmrdı. Ama sanat meraRlısı çeşrtli yabancı diplomat lar daha önce de gelıp geçmış olduğundan, Rouillon aılesinin sanat tutkusunun ve bu alanda ki iş görme becerismin nerelere ulaşabileceği pek de kestirilemı yordu açıkçası. Oysa, yakınlarda farklı boyut kazandı işler. Rouillon'lar Fransız Büyükelçi liğının o görkemli özel davet salonlarını. Türk resım sana tının geçmişi ve bugünüyle il gili geniş açık bir özel sergiye tahsis ediyorlar. Hem de öy le bır sergi ki serginin havasını, yapısını belirlemek, tablolan seçmek, bulmak, çeşitli özel kolleksiyonlardan kopartmak, paketlemek taşıttırmak ve pa nolara asmak işlemleriyle tek tek uğraşarak. lik. Büyük ozan Tevflk Fikret'i hiç de amatör işi olmayan ıki zarif yapıtıyla ressam Tevfık olarak bu sergıde buluyoruz. Yabancı uzman gözti ve beğenisi 1940'lardan sonraki dbnemler için daha ilginç yorum lara yol açabilecek bir seçme dizisine yönelmiş. Bol miktarda soyut resim sergileniyor. «Abstreyi Türk sanatçUan da yapmıştır. Hâlâ da yapıyorlar. Siz Içerde bunun farkında pek de ğîlsinlz galiba» derecesine. Hem de çok doğru, önemli bir gerçe ğı vurgularcasma. Daha sonraki dönemler ve genç kuşaklar ıçm yabancı be ğenisi, kendi kendimızı avutma ve uyutma unsurumuz olan yerli motıfli dekoratıfi tamamen. bfr kerıara ltmiş. Evrensele daha yaklaşan, araştırma ve yeni yol sınama çabalanna öncelik vermiş. Burada da çok dostane bir hatırlatma mesajı buluyoruz. «Resim sanatı salt söz degildir. Göz ve beylndlr. TUrk sanatçısı, günftmüzde 30 TRTIII Resim sanatı göz ve beyindir yaşında olan sanatçı adayı. dahil, beynini kullanmasını peknlâ biliyor. Alin birkaç örnek» gibilerden. Iki değerli diplomat uzmanın sergıleme tavırlanndan hareketle daha fazla genelleştiremeyiz. Ama, Türk resim sa natı evrensel söze de gidebüiyor yadırganmadan. Yerel egzo tiğin. dekorcuiuğun ve folklor culuğun tuzağma düşmediği öl çüde. Hem guzel bir sergiyi, hem de bu gerçeği yeniden gdr mek kıvanç kaynağı oluyor, «u bahar günlerinde. TRTII ITÜ Radyosu OmerAsım AKSOYun anılârı TDk/ae'42 YIL Inönü, çalışmalarımızla ilgilenirdl 10Eski Darullunun emînl olan Baltacıoğlu güzel kunuşmalanyla İnönü,n\ıE dikkatini cekmişti Gerçeb ten çok etkili konuşurdu Sesinin tonu çok elver>&H olan sesini yerine görs alçaltıp yükseltmesi, sözcukleri seçmesi, tümce kuruş biçimleri ile usta bu konuşmacı idi. Sık sık da söz alırdı. Ne söylerse söylesin onu dinlemek biı zevkti Önce genel merke2 kurulunda sonra yönetim kurulunda on beş yıl terim kolu başkanlığı yaptı. Bir tutkusu vardi: Her sözcüge Türkçenin bütün eklerini ulayarak birçok sözçük toretiyordu. «Bunlar arasmda istenilen kavramı karşılayacak olanlar kolayca seçilebilir» diyordu. Bir de kuran çevinsi var dır. Bunu Luter'in ulusal dille tncil yazmasına benzer bir görev bitirmişti. (1978'de öldü). "Hayvanat Bahçesî, î^ 21 mayısta Kızıltoprak Kent Sİneması'nda Kültür ServJsl Ali Poyra* oftlu . Korhan Abay Tiyatrosu, Korhan Ab»y'ın yazıp All Poyruoğlu'nun sahneye koyduğu «Hayvanat Bahçesl» adlı oyunu 21 mayıs cumartesi gününden başlayarak Kızıltoprak Kent Sineması'ndla sergileyecek. Eroinman gençlerin birbirl»rlyle ve aile çevreleriyle ilişkilerini çarpıcı bir biçimde isl«yen «Hayvanat Bahçesl», Avni Dilligil Tiyatro Ödüllerinden Jürt özel ödülü'nü alırken, Altug Yücel'e de En Başanlı Yar. dımcı Erkek Oyuncu ödülü"nO kazandırdı. Danslannı Aysun Aslan, dtkortannı Gtirel Yontan ve giystlerini Butik TS'nin hasnrladığı «Hayvanat Bahçesi»nde Korhan Abay, Sedet Ecer. Altng Yücel, Selim Na?it Ozcan, Gül. «en Tuncer, Gürin Çorağan, Derya Alabora, Peker Açıkalın, îsmail Dayıoğlu, Cem öibatur, Bül*nt Güven, Kubllay Zerener, Murat BSlükbaşı, Oya Filfe. Ar«u Bikat, Ali Avenk ve Serpil Doyuker rol ahyorlar. 12 3 456 7 89 11 2 3 U 11 4 5 mU 6 7 8 9 • ••!.^ . 1 1111 1 S>OI,DAN SAĞA : m 1 2 3 4 5 6 7 8 9 E jl 2 N 1 Bir şehrın guzellerini ve guzelhklerini konu edınen eserlere verılen ad. 2 Gosterme... İşaret olarak ve re dıkılen çııbuk. 3 Yarm... Fransa'da bir nehır. 4 Bölmeh btiyük göçebe çadırı... Kumaşlarm aprelen mesınde kullanılan makine. 5 Kant'a göre, aklın ulaşabilecegı şey... Bir cins hafif tngiliz birası. 6 Duman lekesi... Yükleme, elektnk verme. 7 Nazi vuru cu güçlerinın kısa adı... Nisan. 8 Çok toplanmış, faz la birıkmis... Adet. 9 îstasyonlar arasında yüksek frekanslı radyo dalgalan ile bağlantı kurmaya yarayan bir sistem. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1 Çamasır koymak için kullanılan çekmeceli dolap. 2 Büyük gece kelebeği... Kalsiyumun simgesi. 3 Yapılması ya da kullanılma sı dince yasak olan... Kast, nıyet, karar. 4 Kabul etmeme... Hayat arkadaşı.. Kamer. 5 Sıirt'te bir dağ. 6 Sodyumun simgesi... Büyük kadeh. 7 Ekmek ve kâğıt için ağırlık ölçüsü... Filistin'de eski bîr şehır. 8 Uganda eski Devlet Başkanı'nın küçük adı... Orta Avrupa'da bir ırmak. 9 Sanmak. 1857 doğumlu Hoca All Rıza* dan 1957 doğumlu Reflk îurtsever'e uzanan çok geniş dilim li bu sergıde tek türk eksiklik ler, unutmalar, bazı özel ter cih belirlemelerinin yarattığı sanatsal aksaklıklar görülmüyor değil. Ama bir büyük Batı ülkesinın temsilcisi, hem de bu ülkeyle siyasal ve ekonomik fliş kılerimizin hafifçe gergin gibi göründüğü bir dönemde ülkemizde bır Türk sanatı sergisi duzenleyerek sanatımıza ve kül türümüze önemli ve hatırlayabildığım kadanyla benzersiz bir saygı sunuşunda bulunuyor. Ayrıca da plastik olarak çok gü zel, Ankara'da yılın sanat olayı sayılabilecek kadar güzel bir sergi oluyor bu. Çeşitli kaçınılmaz eksiklik ve yandan geç melerın pek sozünün edilmeme si gerekiyor bu durumda. Sergilenen 200'e yakın tablonun seçimi ve bulunmasında bu değerli yabancı uzmanlara, çeşitli yerli uzmanlanmızın koşuşmasal yardımlarla birlikte düşünsel destek sağlamış olması son derece doğaldır. Ama yabancı dostlarm kendl kültür birikimleri ve incelmiş beğenilerl çerçevesinde TUrk resim sanatını algılayış biçimleri bu sergiye damgasmı basmış bu lunuyor. Yüzyıl başı ustalan, 1920 ve 1930 kuşağı kaçımlmaz bir iki eksikliğine karşm tarih sel bir döküman olarak gözler öntlne seriliyor. Bir de önemli fazlası var. buna karşı Hoca Ali Rıza'dan Reîik Yurtsever'e Kemalettin Kamu Ince bir şairin teknık terimlerie ne ilgisi var, diye duşunenler olaeak. Ama Kemalettin Kamu işıni öyle benimsemiş ve kendini bu konuya öyıe vermişti ki ecel erken gelmeseydi bize herhalde değerli yapıtlar kazandıracaktı. İşe başladığı 1942'den ölüm tarihj olan 1948'e değin pek çok kaynak topladı. Almanlar'm Sch'.omann adlı teknik terimler sözlüğu dilinden düşmezdi. 1942 kurultaymda mı 1945 kurultaymda mı tam kestiremiyorum, o zamana dek kullanılan Genel Sekreter, onun önerisiyle Genel Yazman olmu?tur. 1948'de öldu. SARACOĞLU KURUMDA 1943 yılının ilk günlerinde ŞfikrU Saracoglu Kurum'u ziyaret ediyor. Soldan saga, M, All Agakay, ö. Asım Aksoy, t. Hakkı Baltacıoğlu, B. Atalay, H. All Tttcel, Sancoğla, t. Necmi Dilmen. K. Kamu, H. R. Tankut, N. H. Onat ve Nurettin Artan. olan tutkusunu, dil üzerindeki incelemelerini biliyordu. Fuat Köseraif, Ziya Gö« kalp zamarundaki tasfiyecilerin ileri gelenlerindendi. Genel merkez kuruluna katıldığmda yaşı çok ilerlemişti. Ama görevine çok bağh idi. Her gün tam zamanında gelir, bir şeyler yapmaya çalışırdı. Ne yazık ki dil uzmanlannın bile kolay kolay altmdan kalkamadıklan Etimolojl konusunda başanlı olması için gerekli koşullardan yoksundu. Bir kaç yıl sonra da yaşama gözlarlnl kapadı, Almanca ve Fransızca biliyordu. Genel Merkezce de ona kuçük bir ucret veriliyorda Cumhurbaşkanı Inönü. Dil Kurumu çalışmnlan ile yakmdan. ilgilenirdi. Ki mileyin Dil Kurumu'na gelip. kimıleyin bizi köşke yemeğe çağırıp ugraşılanmız üzerinde bilgi ahr, kendi duîüncelerini de söylerdi. 1942 yıhnda bir gun Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'le birlikte Dil Kurumu'na geldi. Dilimizin yabancı diller bas kısından kurtanlması yolundaki çalışmalann verimlerini övdükten sonra hukuk dilinin ozleştirilme 8İ üzerinde önemle durduÖzetle «öyle diyordu: •Hukuk dili başka uzmanlik dallannm dili gibi yalnız belli meslek adamlanm ilgilendirmez; herkesi 1 1 gilendirir. Halk. pekçok ağdalı hukuk terimini kul lanmanin sıkmtısı ıçindedir. Bu terimler kanunlarla canlılığını sürdürü yor. Kanunlanmızın dilini Türkçeleştirmek için işe Teşkilatı Esasiye kanunundan başlanmalıdır. Ondan sonra çıkacak kanunlarin dili de Fürkçeleşme yolunu tutar. Şim di sizden istediğim şudur. Teşkilatı Esasiye Kanununu hükümlenni de ğiştirmeden Türkçeleştı rin. Bunu Büyük Millet Meclisi'ne sunup Türkçeleşmiş biçimini kanunlaştıracagım» Genel Merkez Kurulu Içinde Hasan Reşit, Siyasal Bilgiler'den, ben de Hukuk Fakültesi'nden diplomah idik. Bu nedenle arkadaşlar. Teşkilatı Esa siye Kanunu'nu Türkç*leştirmek için ikimizi görevlendirdiler Biz birkaç ay çalışarak bir taslak ha zırladık. Hüseyin Sermet 25 mayısta Brüksel'de calacak Kültür Servlsl Belçika' da her yıl yapılan Kraliçe Elizabeth yarışmasında, 33 yıldan bu yana ilk kez bir Türk sanatçısı flnale kaldı. 20 ülkeden gelen 134 yarışmacı arasmdan üç elemeyt asan Hüseyin Sermet, bu başarısıyla finale kalan 12 yanşmacı arasına girdi. Bu yıl piyano dalında yapılan Kraliçe Elizabeth yarışması, Batı Avrupa'nın en büyük prestll sağlayan sanat olaylannm başlıcası sa yılıyor. Yarışmamn fînalistlerl, şu sıra kendilerl içln ayrılan özel stüdyoya çekllip 2328 mayıs tarihleri arasında yapılacak flnallerde yorumlayacaklan bes teleri çalışmaya koyuldular ve dünyayla tüm baglantılarını kestiler. 12 kişilik final listesinin 8. sırasmda yer alan Hüseyin Sermet, programda bır değişiklik olrnazsa 25 mayıs geces) halk önünde çalacak. BURAK PUL EVİ • Koleksiyon pullanruzı • Eski kartpostallarınHa • Eski pullu zarflannua • Koleksiyon paralanmsı En iyi koşullarla satınalır Teşvildye Cad. Hak Pasajı No: 16 Nlşantası/îstanbul TBL.: 41 33 50 • öğrenci kimliğiml v e subay yakınlarına verilen askerl kımliğıftıi yitirdim. Geçersizdir. Orhan Kemal AKY.ILDIZ • Pasomu kaybettım. Geçersizdir. Üeniz GÜREL v •I • ±t • A •A I E• • ü A iI.i RX. ç. •• ±L • 1 u R ^ R î E t t 2 3 4 5 6 78 9 R E E A V L B E V. A L T E L L B V A E: B £ N Pl H R ri .T Fııat Köserail Bu zatı da înönu «aiık vermişti Kendisinin eski bir asker arkadaşı olduğundan Ulusal dile kar.?ı YARW: 1945 Anayasası'na giren bazı sözcük ve terimler...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle