Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA ÎKÎ: ıCUMHURÎYET: 14 Şubat 1971 de yurdun ve Atatürkçülüğün birıcik knrtancısı olan Silâhlı Kuvvetlerin tutıım ve davranışlan bütün halkımız ve aydınlarca dikkatle izlenmekte ve halk topluluklan aramnda ordu hakkında çeşitli söylentiler kulaklanmızı tırmalamaktadır. Şöyle ki: «Ordu uyuyor mu' tktidarla birhk mi? Yoksa aylıkları arttınldı da ondan mı kulaklan tıkandı? Acaba bazı politikacıların ılerı sürdükleri pbı durumlan idrâkten geri mi kaldı?..» jribi söylentiler biz eski askerleri ve özellikle 27 Mayısın bir ferdi olan bizleri üzmekte ve şu açıklamayı dile eetirmeyi zorunlu kilmaktadır: ^ Türkiyenin Cumhuriyet ordusu koruluşundan bu yana hiç nvumamıs ve nvnmava da niyelli olmamıstır. Türk ordusu hir halk ordusu ve subayı da bir halk çocufu olup halkın ve toplumun nabız atmosferini daima dinler halde olmus ve vatanımn bSlüntüye düşebilecejji. yıkır.tılara nğrıymbileceği her «nda zamanında yetiserek onu kncaklamasını bilmiştir. 27 Mayıs bunun açık ömeklerinden birisidir. # Türkive Cumhuriyeti Ordusu ylne kurnlusundan bu yana; dünkü Demokrat, bugünVü A.P. iktidarlannın değfl; geçmişin tek parti devrini canlandıran ve bir laferin tarihinden güç alan iktidarlann dabi yanınrta ve arkasında olmamıstır. tktidarlann vanlış ve beKer.ilmiyen tutumlan karsısında cesaretle tepkilerini göstermekten teri kalmamıştır. emleketin siyaset çevrelerince vine uçuM ruraun kenaruıa itildiği şu son günler ORDU UYUMAZ Sıtkı ULAY EMEKLÎ TÜMGENERAL Takın tarihimizde, bunun bilinen pek çok dmekleri vardır. Takip etmiş olanlar bilirler. Çok sevdikleri rahraetli Mareşale, hükümetlerin yanlış tutumlarma uymaktan dolavı gönderdikleri yular hediyesi küçüklüğüne ve imâsına karşı, o zamanm dejrişmez ve tek Başkanına yaptığı çıkışlar bilinir, bunları iletmek için sönderdiği temsilciler bugün hâlâ havattadırlar. Bizim bildiğimiz, kurulan bu Cumhuriyet ordusu Atatürk ve onun yolunun bir ordusudur. O ve onun eserleri olnıayır.ca bu ordu da yok demektir. Ona Atatürkçe verîlen değişmez görev. layik Cumhuriyeti konımak ve kollamaktır. nun subaylan karanlık gidişi herkesten 5nce kestirebilmiştir. Bugünkü maas artimı, onların dofal bir hakkıdır. Her iki üç yıld» bir göçebe halinde yer defiştiren, eksi 17 derecede akşam üzerinden başlayıp sabaha kadar haftada iki defa gece eğitimi, haftada bir çün sabaha kadar cöbet hiç bir memuriyette görülmüş şeylerden olrnayip, 30 yıl doldurduk; tan sonra. çok çizgili bir baritaya dönen albavın yüzü, her halde sıcak kaloriferli salonlarda birbirini yiyen ve ayda 11 bine yakın aylık alan parlâmenterlere hiç uymamakta ve benzememektedir. Bu sebeple millet onlardan avda 3 4 bin lirayı asla esirgemez. • Bugünlerde önemli olan bir dedikodn ve tartışma konusu da, «Acaba ordu olaylan takipten, öfrenemeyip bilememekten dolayı geride mi kalmıştır?» lâtlandır. Şunu herkes iyi bilmelidir ki hele bugnnün subayı düne oranla çok okuyan ve düne nazaran çok uyanık elemanlardır. Ordumuz bu uyanık subaylardan müteşekkildir. Gönde asgarî 2 gazete okumayan ve olaylan dikkatle izlemiyen bir subay (hasta degUse) şu anda yok gibidir. Zemzem Rİrmemesi B ir ordnnnn politikaya takip etmesibaska, onu yakından bilerek vey« etmemesi başka bir şeydir. Bizim bildiğimiz bu ordu, memlekette güdülen iç ve dış politikayı takipten asla reri kalmamış ve kalmamalıdır da. Bizim tariht koşullarımız daima bunu gerektinniştir. Eğer kurmay yüzbaşı MusUfa Kemal ve etrafı, Hilâfetin güUüğü politikayı yakindan bilip izleyememiş olsalardı, bngün Türkiyenin yerinde veller esebilirdi. Ve, memleket de pekâlâ yabancılara satılmıs olabilirdi. Çünkü bünyesi çok saflam, anlayış ve görüş ekoUeri bir olan bu ordu mekteblnde her olayın devamlı hir durum muhakemesi vardır. Bu muhakemenin sekli, teğmeninden mareşaline kadar ayni metodlar içinde öğretiIir, belletilir. Halen bu muhakeme şekli kurulusundan ve bugün de 27 Mayıstan beri aynl ölçfiler içinde içlemekte. karar safhasina intikali ise zemin ve zamar.a tâbi bulunmaktadır. İJöhret çekici bir sey .. Herkes şöhret »ahib! olmak Ister; bilgiıı, sinema yıldın, orkestra sefi, astronot, romancı, sanatçı ve benzeri alanlarda fln kazanmak cazibelidir. Bir vere gittiginiz zaman sizi tamyanlar birbirini dürtükleyip : Gördfin mü? diye fiskos ederler; arada sırada blr bayranınıı yanınna sokulup imzalı totoçraf ister, veya sizinle tam». mak dilejinde bulunur. Herkesin alkısladıgı, begendıçı. ımrendiri bir insan olmak herhalde tatlı bir sey olsa gerek. Ama söhretin olnmlusu var. olumsuTU var. Alkapon bir söhrettir. EdUon da bir şöhrettir.. Hitler Mr «ahrettir. Ho Si Minta de bir sShrettir.. Msdam Küri bir şonreıtir. Madam Onasis de hir föhrettir.. Kimi kadın ıslak bir teoe«lümün yay«ınlıJhnı dünvava vivıştınp fin kazanır, sek» sarapivona nlarak bevaz perdeve serer söhretini.. Kimi kadın laDOratnvarlann çilesini çekerek bilimin çergefinde dokur şonretıni.. Kimi adam eline tnakineli tabancavı alıp İnsan tar»varaıı eazetelere eeçer.. Kimi adam kalp amelivatlanyla eoını flnynrnr.. Olnmln s5hret zordnr. OIıımsHT söhrete kavnsmanın Ki«a voln Zemzem knvnsona kürük sn dökmektir. Bizim toplumaa üne kavusmak volnnda büyük münasehetsîzliklere yonelen ınsanlar için : ZentTem knvnsnmı IdrlettU denlr. Nedlr Zemzem? Mekke'de KSbe'nİn hemen vakınında bnlnnan bir iraynnTin snvudnr. Ne zamandan beri orada bnlnnduçu bilinmez bn k«vnnnn Bir devise (töre Harreti tbrahim'in yapıtıdır. Muslflmanlıktan çok önce Arap halkmca kutsal savılan knyn suyunnn azalıp kavbolma«ı valniT kuraklı&a voTumlanmaz. a i ^ r s n l * Inîa is*ret «yılır. Sövlentive "öre knvn. Ron olarak HazTetı Muhammefin bayfikbabası Abdülmuttalip eamanında ta« ve teprakla dolmui. »uvn çekilmistir. Abdiilmuttalip zamanına gore bflvük masranar ve emeklerle Zemzem'in kavnaeını yenlden buldurmns. kuvnvn ta« ve tonraklardan temizletmıs. önem Ka7andırmistır. Esklden nota tapan Ara»>'ar için de Kâbe hac yeri. ve Zemzem knf«al bir knvn idi. Ulâmm vavılısmdan «onra dnrum «fireceidi. Bir fnanısa eöre Zemzem. Cennet'te akan suların bir koludur. \e Kâbe'deki knvnva Cennetten cıkan bir kolla çelmektedir. Hacca siden Müsliimanlar. Zemzem suyuna siselere do'dnrun evierin» EÖtüriirler. Bizim hacılarımız da aynı felenefci «ürdiirürler. Bilivorsnnn7 bn vıl kolpra tehlikesi oldutvndan hac «eferieri kı«îitlandı. Talnıı havadan «idis gelişe rnhsat verildi. Otobü«cöler bn vü7den vandılar. Harayollan ise epev mnsteri tasıdı Haeılar dönüste karantinava alındı. Ama getirdikleri Zemzem snvu vÜ7ünden epf^ tartısma çıktı. Zemzem'lerl sa|lıb vetkîlileri klorlamak igteyince, haeılar : Olamaz ! dediler. Divanet tsieri ahkâm çıkardı : Zemzem Ulorlanabilir ! Dofrusnntı isteneniz Cennftten eelen kntsal gBynn klarlanması biraz tnhaf kacıvordn. Ardından Zernıem snlan laboratavarlarda tahlil edillnre rapor bozuk çıktı : Zemzem rolannda koli basill var ! Eh, herkes bira* vntlcnndn ve sustu. Haber, hazmedilecek «evdan deHldi: Hic Cennetten çıkma kutsal fnda mikrop bnlunnr muvdu? Ta da mikropln su kntsal olnr muydu? Bu sorulara din ulrması cevap aravadnnmn, biz Zemzem snyvnda mikrop bulnnmasından hosnut dpfiliz. Çünkü kerata. nın hirinin kimseden habersîz Zemzem knvnsnnu kirlettiği bn «nretle meydana çıkmıs bnlunnyor. Zemzem knynsnnn kirletip de kisilitini saklıvan bn kerata kimdir? Zemzem knvnsn simdiye kadar hep söhret kazanmak volnnda kirletildiğine göre. nasıl olnvor da knvnvn kirleten meshnr olmnvor? Geleneklerimize tümden avkın bn çidisatın düzen bozucn etkilerini de faesaba katmak çerek. övle sanıyornz ki, ya anarsistler veya komünistler. sabotai olsun diye Zemzem kuyusunn kirletmi*lerdlr. tçişleri Bakanlıfının bn volda kovnstnrma aç. maftını bekliyornz. öteyandan hac dönüsü karantinava ahnan hacılanmızın sikâyetleri de ayynka çıkmıstır. Oazeteleri okuyornz; sn rünlerde yeryüzünde iki devlet. vatandaşlarını karantinava almıs dnramda: Amerika'da Av gezisinden dönen astronotlar karantinada. bizde hao ziyaretinden dönen haeılar ka. rantinada .. Onlar astronotlars srözlerinln bebegi gibi dikkat ederken, bizim bacılanmızı ihmal edişimiz dogrnsu gazete sayfalannda acı bir tezat yaratıyor. Sonuc ordusunda 7İ yapan B ujünün Türküstündeki bütünMayısikomnta Harbiye talebeleri 1500 bölüğe etmekte, onlann korautanlar ise 27 Mayısın başarıcılan olarak ver almı? bulunmaktadırlar. Bu sebeplerden dolayt ne aydınlann, ne de tüm milletin bedbin olmasına ve yannın Türkiyesinden umut kesmrlerine lüznm yoktur. Söylenen ve çıkanlan dedikodulann da yersiz, gereksiz oldngu kanısınt bu mektebin eski bir mensubu olarak hatırlatmayı vazife sayarız. Para ile uyutıılamaz 9 Bu nrdunun tutumunu para ve aylık arttırımı i!e riegiştirebilmek yakın tarihimizde politi kacüarca çok denenmiş, fakat bunda asla mınaffak olunamamıştır. Bir zamanlar Demokrat Parti Bakanl.irı ratholarrtın her suba>a birer ev \aadi ilânır.da bulunmus iseler de 27 Mavıs önlenememiş ve Atatürkçü ordu Buyrun size Hayır hukuk devletil «Dr Çet:n Yetkır.'in son çıkan kitabımn adı gibi, sivasal iktidar >almz sanata karşı değıl, namuslu memura veya memurlu5a da karşıdır. Dasüncesinden dolayı. gerçek anlamında namuslu olduğondan dolayı oraya buraya atılan, kahrolan memurlar kuçümsenecek sa>nda değildir. Aydın yalnızlıgı «kabufuna çekilmışlık», orgiîtsüzluk, karamsar b:r umutsuzluk, ya da umutsuz bir karamsarlık namuslu memura yapılan zulümlerin kamuoyuna yansımasını güçleştirmektedir. Ben dokuz yıl içinde sekiz yerde gcrev gördüm, bu son yenm dokuzuncusudur. Bu tâ>Tn!erin bir kısmının Divarbakırdan Edimeve. Tekirdağından Rizeye, oradan da Kavseriye olduğunu bir dilsünun' Bu zamansız. mevsimsiz tâyinlerde bebeklerın. çocuklann duntmunu düşünün! Her tâyindeki maddi yıkımdan sonra aılenın üyeleri Uzerinde yaptığı mo ral çbküntüyü düşünün'» Adım, förev yerini. kimliğîni yazmıvorum. BelH kendisi ister, çünkü açıkça yazmış. Arna »Unfımüz koşnllan öylesi^e tutarsız ki! Bakarsımz bir yarara mekfup fönderdi diye ahr hir onuncu koye vollarlar bu arkada<ı! Büyfık suçu var çünkü. Atatürkçü, devrimci, anayasacı, çağdaş uyjrarlıifın, insanlığin yanında bir avdın . tktidardan vana hütiin çıkarrılar, bütün yobazlar. bütün çamur tüccarları bövle devrimcilerin karşısindadır. Ankaradaki efendileri de arkalannda nasıl olsa! Çıkarcı gerici ittifakı karşisında «örgütsnz. kabuğuna çekilmiş» aydır.lar şimdilik yenik düşer durmadan!.. Bu förrvli kişi, bir yazı yazmış devrimci bir gazetede. Bütün suçu bu. Bağlı olduğu Bakanhkça, « makalesinde memuriyet tarafsızhğından aynldığı, memur camiasını saibedar kılacak b:r arla\nşı yaymak ıstedığı, mer'I ve müesses ekonomik düzeni eleştirdiğı, gorevinin sıfat ve vakanvle bağdaşmT\fin bu tutumu sebetilfle vazife icabını fakdir ve ıfada müsaınaha gösterdığı» için bu görevliye «tei £i Demek bir devlet görevlisinin bir eazetede çıkan yazısı suç savılabilivor! Ama öte yanda anavasa düzenini. Atatürk Cumhuriyetini temelinden vıkmak iç'm küfürler, hakaretler dolu yazılar çiziktiren başka biri kendini yasalann üstür.de görebiliyor! Mektubu yazan görevli şöyle demiş bu konuda: «Bütün bunlar bir şev değil bir yerde. Çünkü gerçekten de sivasal iktidarla çatısmaday.z bir noktada. Ama Ahmet Kabaklı gıbılerin dokunulmazlığına ha\flamyor insan» Şimdi ne diyecekler buna bakalım? Adam her şeyi yazar, önüne çelene ağzı köpürerek saldırır, yalan. iftira silâhlarını alabildifine kullanır, Atatürk devrimciiiğine bağlı olanlan, anayasa ilkelerini savunaniarı en çirkin suçlamalarla lekelemeye kalkışır, iktidardaki partiye ılalkavııkluk ederek ketıdine bir «dokunulmazlık» kazandınr . öte yandan bir köy Sğretmeni, bir memur, bir devlet »örevüsi devrimci bir yazı yazmasın, bir çift söz sövIemesin dünyava Reldiftine pisman edilir! Ondan sonra da Bay Demirel radyolarda. pazetelerde, kürsülerde «hukuk devleti, hukuk devleti» diye söylevler çcker! Yasalan herkese eşit biçimde uygulamazsanız «hukuk mukuk» kalır mı ortada? Adam her gün en çirkin birimiyle politika vazıları yazacak, Cumhuriyet ilkelerine, Atatürk devrimlerine, Anayasanın kurmak istediği düzene saldıracak. Öte yanda snasal iktidann anayasaya, Atatürk devrimlerine aykırı davranışları konusunda iki çift söz söyleyen, yazı vazan başka bir öğretmen. memur görevli işinden atılacak, süründürülecek, dövülecek. bovnuna yular taJnlıp teşnir edilecek. Bu mu «hukuk devleti?» Ben devlet görevlilerinin. memurlann, Sgretmenlerin anayasa haklarını savunmak, Atatürk ilkelerini konımak, bu yurdu, bu ulusu daha avdmlık bir geleceîe götürmek açısından gündelik politika^la yakından ilçilenmelerini. inandıklan görüşleri kamuo>~u önündr savunabilmelerini is'.erim. Bir devlet görevlisine yakışan sözcüklerle, belirli hir terbiyeye, savgıya uygun biçimde. . Herkese tanırım böyle bir hakkı, böyle bir yetkiyi. Ama iktidardan yana olanlar yazacaklar, sövliyecekler düşüncelerini, iktidara karşı olanlara da yalnızca susmak. boyun eğmek düşecek'... Bu olmaz! O zaman hukuk devleti. demokrasi falan kalmaz!.. «Biri ver biri bakar. kıyamet bnndan kopar» demi$ atalanmız. Biri istediçini yazıp söyliyecek, öteki yazdı mı tepesine yasalann yumruğa acımasızca inecek! Sonra da Başbakan «hukuk devleti» nin savunucusu olarak ortada dolasacak! Bu. insanlarla göz göre göre eğlenmektir, herkesi hiçe saymaktır. «Öğretmen mi. poütikacı mı?» başlıklı yazımda sormuştum, Yüksek Öğretmen Oku'u hazırlık sınıfında ders \eren bir ögretmen nasıl oluyor da her gün politikayla ilciti yazılar yazabiliyor diye? Eğitim Bakanlığının yetkililerinden ses çıkmadı, ama ariı leçen öğretmen • poütikacı okurlannm alışık oldusu çamurları saçtı gene frazetesinde. Birbiri ardina yalanlar dizerek, iftiralar atarak. fıç gün önce yazdıklarını yadsıyarak, yalancı pehlivanlar gibi tözdağlan vererek... Okurlanm beni tanırlar. Eski zaman tulumbacıları açzıyla yazılar çiziktiren bu politikacı öğretmenin düzeyine inemem hiç bir zaman. BöMe birini karşıma a!ıp tartışmak ona hak etmediği bir değeri vermek olur, biliyorum. Ama Ankaradaki efendileri tarafından şımartılmış, jüreklendirilmiş bu adama gereken dersi vermek de bir borçtur. Bunu, bir görev olarak vapaoafcım. Konuva döneyim. Eçitim Bakar.Iıeından şu soruyu yanıtlamasını bekliyorum: A.P. iktidarı bu bayı öğretmenlikle politikacılıktan birini seçmeve zorlayacak mı. zorlamıyaoak mı? Eğer bu adam yasalann üstünde tutuluvorsa, dokunulmaz biri kabul ediliyorsa, o zaman Türkiyedeki bütün öğretmenler, memurlar da gazetelerde politika yazıları yayınlayabilirler, demeçler verebilirler demektir. Devlet görevlilerinin politikayla ilgilenmelerini önleyen bütün ^asa maddeleri bundan böyle geçerlikten kalkmış sayılacaktır. «Hukuk devleti. humvmr'mm mı m a« mı bovle bilsinler .. kuk devleti» di>e bağıranlar bu O I 4 T A Y Aİ4.RA1» ^ izleyen saltanat yıllannda; Navarm Fâciası (1827), Yunan isyanı ve sonunda Yunanhlara bağımsızlık verilmesi <1829), Cezayır'in Fransızlar tarafından ışgali (1830), nihayet Mısır valisinm devlete başkaldırması ile vatanın karanlık bir iç savaşa sürüklenBuyuk Reşıd Paşa diye anüır. mesı ve özellıkle bu meseledo Kısa hâl tercümesi şoyledir: devletın Rusyanın yardımım ka13 Mart 1799'da îstanbul'da bule mecbur olması (1), gibi doğdu. Babası Ikinci Bayezid elim olaylar meydana geldı. Mehevkafı Ruznâmecisı Mustafa med Ali Kütahya anlaşmasma efendıdir. Muntazam bir eğitim ragmen sonradan tekrar harekete görmemış, okııma yazmayı babageçerek Nızip'de Osmanlı Ordusmdan öğrenmişti. Bir süre «Med sunu hezimete uğrattı. Tam bu rese» tahsiline devam ettiyse de sırada Sultan Mahmud Il.'nin tamamlayamadı. Küçük yaşta bavefatı vukubuluyor. Yenl pâdibası oldüğünden eniştest. Şeyyid şah pek genç ve tecrübesiz. KapAli Paşa'nın himayesinde büyüdü. tanı Deryâ Ahmed Fe\zi Paşa' Ali Paşa. valiliklerinde, sadnânın da padişahm cenazesinin defzamlığında ve sonra da Mora seni esnasmda Başvekil Rauf Paşaraskeri iken O'nu «Muhürdâr^ dan mührei humâyunu adeta zorolarak yanında bulundurdu. Mola alarak sadnâzam olan ve arara'dan İstanbıü'a döndüğünde lan açık bulunan Topal Husrev Davutpaşa'daki evinde sıkıntılı Paşa/ıın hışmından korkarak dobir yaşantı sürmeve başladı. Bu nanmayı götüriip Iskenderiye'de inzi%a vıllannda durmadan okuâsi valiye teslım ettiğı haberi gedu. Bir taraftan kendi kendme liyon müsbet ilimleri oŞrenirken Fenerli Kum beylerinden birinden îşte o günlerde imparatorluk Rumca ve kısmen de Fransızcayı böyle karanlık şartlar içinde idi. elde etti. Bu durumda devlet in parçalanmaktan korunması, siyasal mesetlk memuriyeti 'nâbı Alî Meklelerde Avrupa devletlerinin yartubî kalemidir. Bılahare 1827 dımlarımn sağlanabilmesi, idareOsmanlı Rus savaşma memur de köklü icraat ve ıslahat vapüedilen Benderli Sehm Paşa'nın masını zarurî kılıyordu. Ancak Müdürdarlığına verıldi. Sultan bu işi yapacak adarr> lâzımdı. Mahmud'un. ordunun Rumeli'de Tam bu günlerde, Sultan Mahbulunduğu sürece geçecek olaymud'un ölümü münasebetivle ve lann kendisine özel surette bilyeni padişahı kut'.amak üzere, dirilmesini istemesi üzerine bu aynı zamanda Dısişleri Bakara işe Reşid bey memur edildi Yabulunan Londra elçisi Reşid Pazılanndaki sâdelık ve muhâkeşa îstanbul'a peliyor. mesindekl isabet padışahın dıkSa>ın profesor Reşad Kaynar katini çektiğinden bu meçhul kalem sahibini gizlıce Sadnâzam (Reşid Pasa ve Tanzimat) adlı değerli kıtabında. Resid Paşa'nın dan sordu. tşte bu sual ve cebu ıslahatı yapabilecek bir kimse \ap Reşid beyin ikbalıne sebep olarak yeni padişaha yapılan tavve mebde olmuştur. 1829'da Esiye üzerine Londradan getirildime banş görüşmelerine katîldiğine, Abdurrahman Şeref beyın dı. Savaşın sonunda tstanbul'a «Lütfi Tarıhi»ne ma'tuf olarak, dönünce Sultan Mahmud kendimetni aşağıya ahnan, açıklama sini çagırtarak iltıfatta bulundu ile verdJgi bil^lvi işhâd ediyor: ve Pransızcayı hakkıvla öğrenmesini tavsiye etti. 1830 ve 1832 «...Bu buhran içinde ricâlJ de değisik görevlerle iki defa Enderundan (2) ismini tahkik Mısıra göndenldi. Sonra da flsî edemediğimiz bir zâtı samiMısır Valisi Mehmed Ali Paşa ormiyetsımatın tavsivei havırdusunun komutam tbrahim Pasa hânesi üzerine iki seneden ile Kutahya gdrüşmelerine meberi sefaretle Avrupada bulumur edilerek neticede O'nu lcel nan Hariciye Nazın Mustafa ve Alâivyeve ait iddialanndan Resid Paşa serian tstanbul'a vaz geçirerek Adana «Muhassılcelbolunmuşturj lığı»na razı etmeye muvaffak oldu 1834'de ilk defa Paris elçiliğıne atandı. Daha sonra dort kere daha Paris. iki kere Londra elçiliklerine, üç defa Dışişleri ANZtMATI HAYRtTENlN Bakanlıgına ve altı defa da SarlİLÂNI: Resid Paşa îstanbula nâzamlığ* eetirilmiştir. 184R'de gelince ıslahat işini esash Meclısi ÂMye memur edilmis, surette ele aldı. Padişa'ıın tauzu1852de Meclisi Vâlâ. lR36'da runa çıktıkça siyasal durumu ve ÎTecIisi Âlii TanzİTiat haşkanıslahatm lüzumunu anlatan Rehklan kendisine verilmistir. şid Paşa. Bâbı Âlî'de Abdülmecid'in huzumnda yapılan bir toplantıda bu babdaki düşüncelerini ve Gülhane hattının esaslannı açıkça söyledi. Mesele uzun boylu görüşüldükten sonra Sultan ısa hal tercümesinl verdığiMecıd. Tanzirnatı kabul etmek mız Reşid Paşa'nın siyâset suretiyle yüz yıllardan beri atasahnesinde ne suretle teaylannın hâiz olduğu üntiyazlann yün ettiğıni belirtmek tızere, yabir kısmından vaz geçti. Ferşadığı devirde vatanın siyasal man'ın Reşid Paşa tarafından koşullanru karakterize eden başokunmasma karar verildi. 1839 lıca olaylara kısaca göz atmayıh Kasım ayının 3'üne rastlalıyız. Sultan Mahmudun, Yenıçeyan Pazar günü Gülhane Meyri Ocagını ortadan k«ldırmasım (Vak'ai Hayriye 16 Haziran 1826) danında, padişahın hazır bulun ustafa Reşid Paşa 7 Ocak 1858 de ölmüştü. Buna nazaran geride bıraktıçımız O cak ayı 113 üncü öliim yıldönümüdür. Resid Paşa çeçen vüz vıl içinde «Tanzimat» devri mini basarmak, impa • ratorluğu parcalan maktan korumak, Avrupa devletlerinin bir kaçı ile anlaşıp birkaçını tarafsız kılrnak su» retiyle Rusvavı Türkiyeve zarar veremiyecek şekilde baîrlamak sribi T»ek önemli hizmetleri ile temayüz etmiş olan büyük ve unutulmaz bir devlet adajnımızdır. N Sadrazam Buyuk Reşit Paşa:17991858 YAZAN Vedad ONUR dıığu, askerî, mülVci ve ilmi erkan, hınstiyan cemaatlerı tem^ılcilerı, kordıplomatik ve muazzam bir halk topluluğunun katıldığı büyük bir tören vapıldı Bu törene Resid Paşa kenrfisinin kaleme aldığı, Abdulmecid'in imzasın; taşıyan Tanzimatı Hayriye fermânını gur se^le bizzat okudu. Mutea. kıben kurbanlar kesilip toplar atıH!. Ferman hükümetin resmi Ea">*e«i olan Takvimi Ve. kaayi i'e yayımlanarak bütun devietlere bıldirildi. Dev!»tin ilk Anayasası olan Grlha"» hattında, yuz ellı^yıl. da'n beri birbirim İz1ej:en Ngai leİPr v<" ç*«l«i nedenler ile dev letn p'^velki kudretinin zaafa uğra^îfı belirtıldikten sonra mu'lcî ve askeri alanlarda yapı. lara'c ı«lahata ait esaslar birer birer anlatılıyordu. G'ilhâne hattının ilânı üzeri. ne idârî alarıda önemli icraât yapıldı. Meclis.i Valâ1 Ahkâmı Adhye'nın kurulmasından baska Osmanlı vatanmda iş kenrenin kaMırılması. Mekâ. tibi umumiyp bakanlığının teşkili v P'iştive okullannın açıİTn«'. e=ir ticaretinin kaldınlB J « . î^t?rbul'da vapur işletmek m^kfadıvla «Sirketi Havriye»"in vürude eetirilme'i Sibi icraat Reşid Pasar.ın birind ve ikinci sadnâzamlıklarına ra«!ar. Reşid Paşa 1850'de «Encürrpni Dânis«i kurdu. Müdür ve kavmakam eibi mülkiye mc. murl?rının veti'tirilmesi için • Mekteb1 Mülkiye»nin te<;isi de hu devrin eserleri arasında. dır. îinparatorluğıın ıslahat işleriri dÜ7enlemek ile görevli ol. mak üzere 1854'de «Meclisi Âlii Tanzimat»ın kurulması da Paşanın dördüncü sadnâzamlığına rastlamaktadır kete geçmıs, Nızıp'de Osmanlı ordusunu yenmışti. Devletten Suriye ve Adanayı lstiyordu. Fran«a açıktan açığa Mehmet Alı'nın tarafını tutuvordu. Resid Paşa bu durumda lngiltereyı, Hindistan yolu üzerinde Fransız nüfusunun kurulmasındaki tehlikeve iknâ voluna gırdi. Fransa h?riç olarak, înglltere, Avusturya, Prusya ve Rusva ile yapılan Londra andlasması (15 Temmuz 1840) ile Mısırın babadan evlâda geçmek uzere, Güney Suriye ve Akkâ' nın 6 a kaydı hayat sartı İle * Mehmet Aliye bırakılması kararlaştı. M. Ali bu andlaşmayı reddedince karadan ve denizden kendisine kar$ı harekete geçilerek Beyrut'da kara kuvvetlert dağıtıldı ve Beyrut önündeki donanması yakıldı. Bunun neticesind'e yapılan andlasma ile yalnız Mısır vilâyetl babadan evlâda geçmek üzere M. Ali'ye bırakılacak, Suriye vesair yerlerHen el çekecekdi. Bu hayati meselenin çözümlen mcsi ile Reşid Pasa büyük bir siyasl başan kazanmıştı. Sultan Mecit pırlantalı imtivnz nişa. mnı kendi efi ile pasânın sögs'.iıe takrrns ve 1000 kese altın atiyye ihsan etmistl. • •»*•>•••>••>•••«• ••••<•••••• H Kınm savası TEK YAYINLARI SUNAR HASAN HtSETtN KORKMAZGİL'in mizahi eseri Bütün kitaoçılardan araymız, Genel Dağıtım: Kemal Karatekin tstanhrul Heriş: 478/127^ R esid Pasanın siyasl hayatının en psrlak basanlarmdan ' biri de Kınm savasında Tür kıve İle Avrupa devletleri ittifakını saSlamasıdır. Tanzimatın UVJW'P' T*SI ile Osmanlı îm % M£DEIN TURKEY ÇIKTI Dı$ politika D Tanzimatın ilanı T Siyasî kişiliğî K NİMBÜS rs POLÎTİKADA REStD PASA: Resid Pasa 1834'de Paris elçiügine giderken Avusturyadan eeçerek Viyanada ünlü devlet adamı Prens Methernich tarafından kabul edilmis. onuruna îivafet veril. mişti. Sivasal meselelere dair iki saatlik bir gSrü«me sonunda iki eün daha Vivanada sahsî misafiri vaotiSı bu genç Türk diDİomatı icin Methernich : «Bövle Mr halef bırakabiimek benim fcin ve memleketim için eidden sasdrt olacaktı» demistir. Reşid Pasa Parisrfe kaldı5ı süre 7arfında 1IH0 ihHlâH sonunda kurulan meşrutî krallık reiimini ineeiedl Ünlü devlet adamı Thiersi tanıdı. Edipler, şairler ve gazetecilerle tanıştı. Paris çevresinde bövük saygı eördü. Fransiz Kralı Louis Philip tarafından her fırsatta cağrılıyor, törenlerinde en serefli mev kilerde buluntfuruluyordu. 1845 de ikinci defa Pısisleri Bakanlı?ıra atanınca Fransız hükümeti O'na bir vapur tahsis ermis, bunu bahrive nazınnı deniz bakanı Türk eiçiiiğine göndererek bildirmişti. Londra elçiüği de Resid Pasaya. lngiltereyi Ingıliz politika=mn esaslannı öSrenmesine ve Ingiliz devlet adamlannı tanımasina fırsat vermisti. Londra ve Paris elçi. likleri vesilesivle îrlanda adasmcfan baska Almanva ve îtalyaya gitri. Romada Papa ile bile görüstü. Bütün bu temas ve ineelemelerl 1Ie Türk diplomasisinin Ekol'ünö kurmus olan Resid Pasa, Avrupa devletleri içinde bilhassa Ingiltere'nin etkisl altında kalmıs. bütün politik meselelerin çözüm verinin Londra olduSuna lnanmıs'ı paratorluSu Avrupal bir devlet o'ma yoluna girmekte iken ortaya hir «Makaamâtı Mukadde«e» meselesi çıktı . Makaamâtt Mukaddese Kudüs ve dolaylannda Hıri«tivanlarca meydana getirilen Hazretı îsâ ve Meryem'in k?hirleri, kiliseler ve sair bir takım tesiMerdir. Bu tesi'ler Btedenberi ortodok'larla katolikler arasında. dolayısiyle de Rusva ile Fransa arasında mezheD ve nüfuz rekabeti konusu idi Anlaşmaşlık yeri Filistin old^Sundan is dogrudan dogruya Osmanlı devletini ilgilendiıîyordu. Ruslar Osmanlı tebaalı ortodokslan koruma bahanesi ile ortava çıkıvordu Esas maksat Osmanlı Devleti üzerindeki tarih! emellerini tahakkuk ettirmekti. Reşid Pasa Rusyanın bitmek tükenmek b!lmeyen tehdidl ve ihtiraslanndan korunma politiVasını eerçelc lestirmek mak«adivle 1«1 kökünden hâl yoluna eirdi Mültecileı meselesinde (18481 Türkiyeve sıSınan Macar v Lehlileri, vatanm savas tehdiHine maruz kal masına ragmen Rusva ve Avus turyaya tesllm etmemekteki arimklriıSı 11e tnffiltere ve Fransa halk efkannda hasıl olan müspet etki'.erden de favdalanmak suretiyle bu iki devleti O5manlı tmparatorlugunun vanında savasa sokmak hedefi üzerinde vürüyerek sonunda kendileriyle bir ittifak andlaşması (12 Mart 1854) imzalamayı başardı. Bövlece tarihte Kınm Savası dive anılan harp başladı. Savas esnasında Piyemonte ö*e müttefikler tarafma katıldı. Savasın lehimize soiuçlarması üzerine toplanan Paris Kongresi (30 Mart 1856> kararlan çereğince Rusva Karadenizde donanma bu lundurma hakkını. Bogazlan tehdit edebilme durumunu kaybet+i. Aynı andlasma ile Oamanlı lmparatorluğu Avruna devletleri hevetine dahll olmuş ve âkid devletler Osmanlı tmparatorluSunun toprak bütünlügüne riaveti ksbul ve tekeffül etmislerdir. Bu suretle rfevletlerin Türkivevi isti!3 tesebbüsleri ön. lenmiş oluvordu ki. d'evletin bekası için bunun önemi aşikârdır, HUKUK IÇTİHATLAR LÛGATI Alfabetik ve sistematik sıraya konmuş günümuze kadar yaşayan 7340 içtihat. 15 yılhk emekle hazırlanrnış büyük eser. Anayasa Mahkemesi Uyuşmazhk Mahkemesi Yargıtay Damştay Maliye İtiraz Temyiz Komisyonu Federal Mahkeme Kararlan Adalet Bakanlığı Tamim ve Mütalâalan v.s. Genel Dağıtım: BATEŞ Bateş: 12/1250 ÖLÜM Vanlt merhum Aziz ve Seher Hanım mahdumu. Mediha Gürdap'ın esi; Aziz. C*m. Mine ve Ozlem'in kıymetli babaları. Trafik Baskoıniseri Zekt Gürdap. Türkân. Tvıreut ve Nedlme'nin kardeşlert. tstanbul Teknik Onlversıtesi Kltap Satıs Döner Sermavesl muhasibl. kıymetli aile büvügümÜ7 1 ÖLUM Kıymetli Saymanı = mesal ark8dasımız ^.J .et öern'ıatesı tSlVIAİL GÜRDAP 13 Şubat 1971 Cumartcal günO vefat etmistir. Certazesl İS Şubat 1971 Pazartesl ettaü Aksaray Valide camiinde kllmacak öğle namazını müteakıp Kozlu aile kabrlstanma defnedUecektir. Teessürle duyuruluı. tstanbul Teknik Cnlversitefi arkıdaslan Cumhuriyet 1275 KAYrp Şebekemi kaybetttm. HuicunısuzdüT Mesot Balabanlılaı Cumhuriyet 127J tSMAtL GÜRDAP Hakkm ratunetlne Kavusmus tur. Cenazesl 15 2.1971 PazartesA günü öğle namazınt müteakıp Aksarav Valide camlinden ahnarak Kozlu alle kabristanına defnedUecektir GÜRDAP atlesl Cumhuriyet 1276 Şahsiyeti ve özellikleri M lSm MESEL.ESİNÎN CöZÜMLENMESt: Resid Paşa Gülhane hattından lonra devlet l^în büyük önemi olan Mısır meselesini ele aldı. Zira Mehmet Ali Paça Kütahya anlaşmasına rağmen tekrar hare R ESİD PAŞANIN ŞAHSÎTETl VE ÖZELLtKLERt: Resid Paşa Osmanlı împaratorluğunda ıslahat yapılmasını önleyen nedenlerden biri olarak devlet adamı yetisiirilmemesinl gördüğünden istidat ve kabiliyetinl takdir etüği kimseleri kısa süre îçinıfe vetki ve sorumluluk mevkilerine çıkarma yı ke,ndısine şlâr edınmıştl. Âlî ve Keçeci Zade Fuat Paşalarla ikinci derecedeki bir kısım zevât O'nun himmeti ile yetışmiştir. Resid Paşa en tehükeli durumlarda mutlâka bir çare bulan olağanüstü bir zekâya sahiptl. Gayet düzgün konuşurdu. Resml kitâbetde sâde bir üslubu vardı. «Nazm» vâdisinde de iktidar sahibi idi. Halîm. selim ve terblyeli ldt. Vefâ, kibarhk ve efendilikde şöhret kazanmıştı. En parasız zamanlannda bile kendisine baş vuranlan boş döndürmeyecek derecede cömertti. Kendisire sığınan tfüşmanlanna bile iyılik etmekten geri durmazdı. Alçak gönüllü idi. Her tabaka devlet büyüklerinden konağına gelenlere ayn ayn iltifat etmenin yollannı bilir. tatlı diline, nezaketine ve dirayetine hepsinj hayran bırakırdı. O zamanın devlet büyüklerinden Müterdm 'Riistfl Paşa sonradan »adnSzam olmuştur Resid Paşanın ola2anüstü SlîcenaplıSınır «Zâlim ve mazlflma mnfn yardımcı, mfistahak ve «ajTi müstahakka hâmî» sözü ile ifade etîermis. Zamanında bıih'in devlet ariam ları paşanın hatırına son dere ce «aygı gostenrlerdl. Devle» hızmetinden açıkta kaldığı zamanlarda bile ü'ndan çekinirlerdi Hattâ sadnâzam olmadığı zamanda bile devletin, özel. lıkle rfıj sıyasasma hâkımdi. Reşıd Paşa altıncı defadakı sadnazamlığında 1 Ocak 1858'de kalp sektesinden vefât etti. Cenazesı büyük bir ihtifâl ile kaldınlarak Bayezid'dekı Okçular Türbesıne gömuldü. Türbesinne şu kitâbe yazılıdır: «Altıncı defa mesnedi celîlı sedâreti nzmâda iken bin iki vüz yetmis dort se. nesi cemâziyülevvelinin yir. mi birınci persembe günu irtihâli dârı beka eden Mıstafa Resid Pasa merhâmun türbei serifeleridir. Rızaenlillahi Fâtiha» (1) Denıze düşen yılana sarılır. diye tanhe geçen sözü soyle yerek Mısır meselesinde Rus yanın yardımını kabul eden Mahmud H Hünkâr tskele. si andlaşmasını vaptı (1833). Buna nazaran Ruslar Os manlı Devletıne vardımı ustüne aldı. (2) Enderun. Osmanlı Imparatorluğu saraylannın iç örgütüne ve buradaki Oniversıie dfrecefindekı okula verılen ünvandı..