28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKİs sCUMHURtYET: gtanbnl Radyosn, Hadl içln birkaç s5s etmek üıere mikrofonu öniime sürüverdi. Mikrofond» «öı etmek ne jüç şeymi», bele haıırUkııı olnnca. SSyledlklerhn, Hadl'nln •snatım beörtmekten çok uzaktı. Dikkat ederdim, radyodaki konnşmacılar, değerini yangıtmak Istedikleri kisileıden çok kendilerinden s6ı ederlerdi. Çok kızardım bu konusmacılara ama, ben bn kötü tuturrmn dışına çıkamaauşnn. hep ortak çalışmalanroudan söz ederek degerli v* ölümsüz Hadi Bara'dan kendime de pay 绫 kartnısım gibl geldl bana. Oysa, Hadi'nin sanatçı olarak belirtilecek ne öılü yönieri vardı. Bu yazıda, elimden geldigince onları belirtmeye çahjacağım. t HEYKEl SAMMI Prof. Zühtü MÜRİTOĞLU I Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Öğretim Üyesi yene kadar utasal bir tanatınuı oldufma bile inanmı? de|ildik. kin olsa da, btnftn nlularann büyök ftn yapmıf olan, Hadi yasındaki ça|daslannın, aynı yıllardaki yapıtlannı yanyana getirebll. sek, o zaman Hadi'nin ne fistün bir yetene|i oldağnnn görnrdük. Neydi bn bfiyük kabttl. yetin inçn, bilir rnisiniı? Bvgfin ön yapmif çağdaslan gibi canatt İçin yurdnnu bırakıp büyük «anat merkMİerine göç etmemek, b» topraklarda yararlı olmaktı. 1946 1954 yıllan arasında yofvn ve verimli bir çalısması vardı. Ne ya»k ki, o yapıtlannın çofu alçıdandı. Bu dayıntkgız malzemeden yapılmış beykellerinden pek azı kalraış, ve olumlnlan kınlmıstır. Batıda, Hadi' yetene|inde sanatçıların ve yapıtlarının üıerine titrerler, «anatını dünyaya tanıtmak için hiçbir tedaktrlıktan kaçınmazlar. Bütün haber organlan, yöneticileri ve işin ticaretini yapantar ber seyi ile ilgilenirlerdi. Bizde na. sıl oldnğuntı hiç sormayın. Üzölerek yaııyorum ŞB Srneği: Hadi «ibi büviik bir sanatçı. mızın öldSfünü tanıdığım gazetecilere tele. tonla bildirdim. Cumhariyft gazetesinden baş. kası bir satir bile yazmadılar. Yine iızülerek diğer bir örnek dah» vereyîm: D«vletin Kültür Bakanhfi, onnn Mfistesarlığı ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlügu vardı, Kültür Bakanlıjı ve Müstesarlığı yenidir diyelim, otuz yılhk Güzel Sanatlar Genel Mudurlüsünün, Hadi Hoca'nın öliimünden haberi bile olmadı. Bir demet çiçekten vazgeçtik, bir satırhk bassağlığı telgratı bile çekmedi. Zaten o vasarken de bir ilgt göstermis detildi ki. tste bSyle knr»k bir «anat anlayısı içinde yasadı ve öldü Hadi, Oysa, basında olsun, radyoda elstın klmler için, raakale nzanlvgunda üıüntü telgTatlan görmiis, dinlemisicdir. nn İlgisizlik illeti e yasadıgından, ne Sldüğünden, dostları ve yetistirdiği gençler dısmda kitnsenin ilgilenmedi|i bir ortamda, Hadi'nin gelmiş geçmis sanatçılardan daha üstün yeteneği de olsa ne çıkardı? Ender yetisen sanatçı evlâtlarına bn kadar Hgisiz olan bir baska toplum gördünüz mü hiç? Şimdi bana, Cezanne'lan, Van Gogh'lan örnek getirtncye kalkacaklat. Onlar için anlatılanlann çoğo. işin hikâye yönüdür. Aslında yasadıklan ortam, onlan daha çok çalışmaya zorlayan, özellikle savaş. ma gfiçlerini kuvvetlendiren bütün nmnt kapılannı açmıştı onlar için. Ufak tefek hak. sızhkların şişirilroesi, çoğanlnk ticarî bir rekl&mdan ileri geçmez. Hadi Bara'ya bu umut kapısını açmak, savaşma gticünü vermek için ne yaptık? Hiç. Bütün ülkeler sanat yarışmasında bir yer almak, ön plâna çıkmak için çabalar, milyonlar harcar. Biz ise otuz yıldır bir Resim . Heykel Müzesi binası bile yapamadık. Dolmabahçe Sarayı'nın bir kösesine sığınmış mü. ze, bir elektrik kontafı ile yansa, resim ve heykel olarak yüz yıllık neraiz varsa kfil olacak, bu »rada Hadi'nin yapıtları da yok olup (ideeek. UIMDEISI UNE Şikago'dan bir ses N Sanatı larla. Oysa, politikaeısından sporcusuna kadar nice kişiler bütfin yayın organlannda sık sık söz konusu olur, va da anılır da, ressam ve heykelcilerin adına, samna pek raslanmaz. Aramızdan aynlanlar ise hiç amtmaz, unntuInr gider. Biıim neslin vetismesinde büvük payı olan Çallı, unutulmns çitrniştir. Hadi Bara'yı da unutacak nuyız? 1932 yıhna kadar ynrdnn çesitli kentlerinde, adı sanı bilinmeyen, sanatçı olarak de. fcerleri olmavan yabancılara. kucak dolusu paralar verilerek anıtlar vaptmlıvordu. tleri törüslü kisiler olması çereken Adana beledivecileri, kentlerinin anıtını bu yabancılara değil, Hadi Bara'va vaptırmak gibi bir sağduvuda bulunmnslardı. Anıtın vanlarını çe\releyen ve Adana savtınmasını canlandıran hevkelleri hatırlıyorum simdi. Düzen, denge, plân, anlatım ve ustalık bakımından ne kadar otumlu vapıtlardı onlar. Bu çapta bir vapıtın sanatçısı baska ülkelerde olsavdı, ünü sımr dısına yayılırdı. Hadi, bu grupları yaptıçı zaman yirmialtı vasındavdı. Büviik Mi. chet Angelo asa|ı ynkarı aynı yaşlarda «Ba. küs» heykelini yapraıştı. tmkâm olsa da o dengesiz, plânsız Baküs'le. Hadi'nin köylü gruplarım yanyana koyabilsek» Bilivorum. sanat tarihinin bir dönemint vitirmi?. Barok çafcı açmıs bir devle Hadi'vi karvlaştırdı^ım için «Sn Müritofclu da dost. Ink adına amma da abarttı..» diyenler olaeaktır. Biz garip hir ulusuz. Birkaç yabancı uzman gelip de «tran'dan, Bizans'tan, ArarV tan ayrı, orijinal bir Türk sanatı vardır» di. plâstik sanatlarla gaB hde bir kaderi \ardır. ugrasanlannon. rip Ne saŞlıklarında, ne de öldökten sonra kimse ilgilenme* Bu topraklarda M lchelAngelo'nun «anatını, gençlik yapıtı olan «Bakus» beykeliyle değerlendiraenin dojt.ru oVmadıJtını ben de biUvoram. Arkasından nice güçlü vapıtları gelecektir ki, onu sanat tarihinîn en biivök dâhilerinden biri vapacaktır. Yalnız sunu da unutmayalım ki, MicheiAngelo. 16. vü*yı1 ttaly»'»ı, özelHkle Floransa'sında, âdeta sarî bir bastalık gibl her yönü sarrms olan bir sanat ortamı içinde çalısıyordu, ve yine o ltalva'da, onu kanatlan altına almıs olan Medici'ler, ikinci Jül'ler \ardı. Kafası kmp da, «Istanbul'a giderim» tehdidini savnrduf» laman, niflkad. des ptder en güîet nedimini çöndtrerek gönlünü almaya çalışıvordn bn buyük sanatçı. nın. Bö>le bir ça|da, bötle bir ortamda yetisti o devlerin yaratıcısı essiı MichelAn*e1o. Hadi'nin de teknik, nstaJık, tnİMç, yetenek bakımından her seyt vardı. Fakat, biıde ne bu ortam vardı, ne de Hadi'yj elinden tntan.. Kırkyedi yıllık bir dostn göklere çıkar. mak için eski usnl bir a|ıt düımüyomm. O' nn tamdıgım ilk yıldanberi, ustün kabiliyeti. ni her yerde, her zaman »öylemişinıdİT, yok. sa ölen dostuma kadirsinaslık olsvn diye yaımıyoram bn satırlan. Gidiniz, Resim Heykel Müıesindeki Ahmet Rasim bustfine bakınız. Bn da, Hadi'nin çok genç yaşlarındakı bir yapıtıdır. Xine im Sonuç mtyle «düsünccsındo» olsa ıdik. tkinci Dünya Savaşından sonra bütün ulusların bir can kurtaran simidi gibi sarıldıiı kültür ve sanat yansmasına biz de katılır, sanatçılanmızın ünlerini sınırlarımııın di'ina çıkarırdık. Ve Hadi'nin yapıtlan da dünva müıelerinde yer alırdı simdi. Devleti yönetenlere sestenıyorum: Sanatçılanmızı ellerinden tutalım, daha nice Hadi' ler yetiseeek, onları olsun yalnıı bırakmıya)ım. Taslı bir sanatçı. eski bir hoca olarak sizleri temin ederim kl, genç sanatçılanmua birac nmut kapısı açsak, onlan dıs ülkelerde tanıtma çabasında buiunsak, yirmi yıla kal. maz büyük bir Türk lleykeli oldugmtu dun. yaya ispatUrıı. Hadi'ye bir şev sapamadık, bari yetismelerinde eme^ı bnlunan gençlerı koruyalım da onun rubu sadolsun. üyük siper yapar, ye bağırır gerçekten O' Bizinde, Ata'yıdururnz. E|er«tzindeyiz* dl. nun daha dogrusu O'nnn kendi deyi. Geçenlerde Cbicago'da yayınlanan Sunday Times, Tfirktere düşmanlık etmek istemis olacak ki, şöyle diyor: «Herkes buır kl esta Türk împaratorlufu içmde bütün Hırıstıyanlar ve ozelUkle Rumlarlft Ermemlere işkence edillrdı. Modern Türkıyede bile Hınsüyatüar yıldınlmakta, rahatsız edılmekte, kovulmalita, ve maV.anna el konıürnaktadır. Yatoız bu yüzyıl içmde Ermenı katlıâmı ile başlayıp 1922 de Izmırlı Rumlara karsı devam eden saldırılar ve 1955 de îstanbuldakı Yıınan küıselenne yapılan hucumlarda TUrkler Hırıstıyanlara karşı dml tolerans gostermedıkleri gibi, ibadet haklarını hiç bir şekılde guven altma sumamışlardır. Modern Turkler, gerçekten Hıristıyanlann din humyetine Inaruyorlarsa, Ayasolya katedralıni ve Tunan Ortodoks Patriklıgıni müze olarak tutacaklanna salubıne iade etsınler » CSicago Sunday Times'in çok hınçlı biı Türk düşmanı olduğunu bilmezdik, aslında bn yazılan oraya gitmlş olan blrin» eski tebaamız, ve vatandaşlanmuın tahrik ettiklerini imıanm Arakian olmasmdan anlıyoruz. Evveli ŞUMU söyliyelim: Fener Ortodoks Patrikliği konusunda bu gazete bir söz sahlbi olabilirdi; eğer Amerika Devleti, meselâ Chicago'nun Islâmiyetin Hilâfet merkezi olmasma razı olabilseydi, o nasıl mümkün değilse, Türk Devletinin bir şehrinde Rum Patrîkhanesinin oturması da bSylece mümkün olmatnak gerekir. Biz Patrikhaneyi sahiplerine derhal iade etmekte hiç bir sakınca görmejiz, biz görmeyiz ama, onlar bir gün Istanbulu Ortodokslufun merkezi ympacatdan hayalivie onu bİTim memleketten kaldırmazlar. Biz de onlann hiç bir zaman tahakkuk etmiyecek rttyalarını bozmak istemediğimiz için Patrikhaneyi buradan çıkarmayız. Ayasofyaya gelince, onu cami iken Atatürkün karan ile müze yapmamızın sebebi, Sunday Times gibi mütaassıp Hıristiyanlann ilkel duygularma saygı göstermiş olmak ve Hıristiyan dünyasını, Türkive aleyhine kıskırtmak isteyenlerin eüerinden bu kozu almak içindir. Ermeni katüâmı hikâyesine gelince: Hele hele tznürden bahsedtlince, Sunday Times'e cunu hatırlatalım: Dünyanm hiç bir yerinde ne Türk, ne Rum; Törkiyede olduğu gibi rahat ve emniyet altında yasamadı, hâlâ da yaşamamaktadır. Eger Türklerle Ermeni ve Rumlar arasında zaman zaman çatışma olmuşsa. bunun başlangıcı daima Rum veya Ermenîlerde olmuştur. Türkiyedtn başka dünvanın hiç. bir memleketinde Ermeniden, Rumdan nazır ismi veremezsiniz! Ben eski tartışmaları canlandırmak istemiyorum, onun için bu konuyu burada bırakarak şu medenivet namma gözyaşı döken Sur.day Times'e bir başka soru sormak isterim: Amerikada Kızılderili bir trk vardl, «ma ne oldu? O şimdi nerede? Onlan kim hayvan »vlar tibi »vlayarak besapsız kitapsız Sldürdü? Ermeni ve Runüa uğraşan Snnday Times'in sahifeleri bugün bile Amerikadaki Zenciye yapılan zulmun hikâyeleri ile doludur. Brrak kml ve siyah de> riliyi.. Vietr.amdaki Amerikalı subaylann isledikleri katliâmtardan ne haber? Onlann Amerikada cereyan eden dâvalanm Sunday Times sütunlanna geçiriyor mu? Oünvada hiç bir toplum yoktur ki, içinde bunalımlar, geçimsiılikler olmasın, kaza belâ geçirmesin!. Amr. dunyada en büyük aptalhk, kendisi günahkâr ve kusurlu iken başkasım suçlamaya kalkmaktır. BUGUM URIN o ^ Teknisyenlerin görüşü Dunku yazımızda, Sayın Karaosmanoğlu'nun beyanatının bir Sıetini sunmuş \e buna karşıt goruşu yansıtan Sayın Şinasl Ertan'ın goru^unun de u^tıınde duracağımıza değinmiştik. Saym Ertan'ın gorusunuft bzunu, ozel teşebbus yatmmlannda görülen ke«inti ile bunun nedeui olarak teşvik tedbirlerinin tum uygulamadm kaldınlması. >j da durdurulması teskil edlyordu. Bu nedenle, her iki görüs hakkında da teknisyenlerin dusuncelerini. bu jrazımırda kamuoj uıı.ı vunmnkta yarar gorduk. Teknisyenlerin goruşu şunlardır: Bugün dısanda yarım nrUyona jakın isçi kitlesl \ar. Bu kitle arttıkça. gönderdikleri do\iz top" lanımda da hir artış olmasî doğaldır. tşçilerimizin u/un sure dışaııda bulunroalannm da döviz gelirlerimizin artışmda porünmez etkileri vardır. Şoyle ki: İlk yıllarda, isçilerimizin >abancı bir ülkede pek çok şeye ihtiyaç duymalarınm normal olma^an bir >onu düşünülemez. "Yabancı mallara karşı bir çeşit1 ıclık içinde oldukları düşunülebilir. Oysaki geçen zaman içind* , ihtıyaçlarını karşıladıkları, yabancı mallara karşı taşıdıklan aolığı g'derdikleri için, daha az para harcama gereğini duymaktadırhr Bu hal. onlann tasamıf olanaklaruıı arttırmaktadır. Tasarruf giıçleri artan işçilerimizin. para gonderme ©lanaklan da artmaktadır Hic kuşkusuz, bu etkenler, hukümetlerîn aldıkları tedbirlerle ilişkili değildlr. Ijçi do\i? gdırlcrimizin artmasmdaki bir diğer etken de. kuskusuz yaptığımız dcvalııasyondur. Bu alanda >apılan d«\aluasyonun olumlu etkiieri acık secik gorulmFktcdir. Dcvaluas>on sonuru, re«mî kur ile «erbcst do\iz kuru arasındaki fark kalkrmştır. Arada bir raarj l.alm.ıdıfrı gibi, çoğu hallerde serbest do\iz kuru, rcsmî do\iz kurundan ddha da düşuk olmaktadır. Aynca, dolann zayı(Iama<ının da bunda etkileri \ardır. Bu nedcnlerden bturu, do\iz kurlarmda gorulen lehe geli'jme, işçllerimizin paralanm dışarıda tutmalarını gereksiz kılmaktadtr. tşçi do\iz gelirîcrımizde gorulen artısın bsslıca kaynağı budur. lmalât sektrrunde görulen gelişmeye gelince: Anklanan yuzde 7.5"luk bir gclişme^i sırthatli olarak, doğru olarak kabul edebilmek için, önce \apılar tahmine temei teşkü eden örneklerin, sanayinin han?l Vesimimleı» secildiğini bilmek gerekir Bu son derece önemlidir E^w oruckler büyuk sana\i kesimînden seçilmisse, bu kesim rkonomidc gorulen yavaşlamaya karşı dujarlı degildir. Hele,, dcilet sektoriı kcsimindc bu hal daha jaygın bir karakter ^ostcric. Cunkc, sanayinin bu kesimi, ckonomidc RÖrülen yavaşlam.ıdan nturıı işci cıkarama/. Stok yapma olanağı vardır. Bazı hallerde zatanna da aynı tempoda calışmava de\am edehilir. Ovsa, orta bu^itklukteki ve kueuk işlctmelerdeki durum farklıdır. Bu tip ışlftmeler. ckonomidçki dalgalanmalardan <;ok cabuk etkilenir durumtladırlar. Eter. öruekler bu işletmclcrden «Iınmış ise, rkonominin durumu hakkmda daha sıhhatli bir bilgi edinmek mumkun olabilir. Sanayi sektorımde gelişmenin nedenlerinden biri olarak duşünulecek şe>, §u oUbilir: Geçen >ıl sana^imizin buyuk işletmclet kesimi, do\iz darlığı ve bu yuzden transterlerin zamanmda yapılamaması şıkıntısını en çok çekmiş bir sektordur. Hara madde ve ara maddeleri sıkıntısı >uzunden, bu sektorde uretim duşukluğü bilinen bir gercektir. Ojss,. >apılan dc^aluasyon, bu yıl do\iz sıkıntısı ve transfer cuçlufunu ortadan kaldırmıştır. Bojlece de btt sektor, geçen yıl Karş>!aştığı guçluklerin dışrada uretimlerini yataşlatmadan surdurmek olanağtna ka\u;muşlardır. İhracat kesiminde btlırtilen artış. >eni jılın ilk üç ayında y«pılan ihracatın bir sonucudur Bu da devaluasyonun olumlu bir sonucu olara't kabul crtılcbilir Vnutmamak gerekir ki olumlu bir ekonomi politikası. «fktotlet arasındaki gelişmede, u>um ve ihra» catta hissedilir derecede bir artts sağlayan politikadur. Bu ııyumun ne olçude sağlandığını bilmıyoruz emniyetle is gören eveU bazı ev hammları yaniannda para taşımadan ödemelerini bir Osmanlı Bankası çeki vererek •mniyct, siırat ve rahathkla yapıyoHar. Para kaybetmek, duşurmek, unutmak tehlikelerini önleyerek.. Siz de Osmanlı Bankasmda bir çek hesabı açtırarak bu emin ve modern fademe vasıtasından faydaianın.. Ayrıca faiz ve ikramiye imkântarından da htifade eder, paranızı değerlendirebilirsiniz.. Çek karnelerl musterıierımıze ucretsız venimekteöır Lutfen BROSUR ISTEY1N1Z. ev arı OSMANLI BANKASI Modern bankacılık hizmeti Fulmar: DEVAM EDEME\EN ÖGRENCİLER İÇİN 9 ay süreli; her gün ö|leye kadar devam eden 3 saat İngüızce Daktüo; Spor ve sosyal faaliyetter derslen 50. HİZMET ÎÎLÎ VEFAT Y»nyah merhum Tfusuf Be. yın ktzı, merhum Durmuş Goktan'm esı, Kabata; Erkek Lısesı tnatematık oğretmetu Ze. kiye. DUı Tabıbl Turgut, Yük»ek Makine Muhendisı Turhan \e Yuksek Orman Muhendısı Orhan Goktan'm sevgüı annelerı, Sel&hattln Eroglu ile Hem. zne Eruygur'un bırıcık ablaları sahhatı nisvandan '••«••••«••>««««**««««•«>•••••*>•«•*«••• TEŞEKKÜR Dğlurnuz Serbulent Suyoleunun burun amelıyatını buyuk bir başan ile yapan kulak, burun, boğaî mutehassısı Op. sayıtı Dr. ŞÛLE PEKİN'e ve buyuk insan atîçstezJ mute. hassısı sayın Kıymeth varhğıımz, muhterem vc sevgüı eşırtuz ve babamız MEVLİT VEFAT Sabıha Barkan'ın «evgiU eşi, Yavuz, Ûlker Barkan'ın ve Kâınat Pajonk Barkan'ın babası, Eatna Alkan'ın ağabeyısi. Çetın ve Cengız Turkay'ın amcası, Gulser Barkan ve Peter Pajonk, Hayrıye, Guzm Turkay'm ka> ınpederi, Ehad ve Taç Arpad, Zerin ve Kadem AUahverdı'nin enijtesi, Uiur, Emır. Munevver, Evren, tpek'ın buyuk babası; sevgıli varlık Bmekli Kaymakam AMERİKAN DERSANESt SÜLTANAHMET HATİCE GÖKTAN Hakkın rahmetine kavusrnus tur. Cenazesi 10 Ekim 1971 Pazar pjnu oğle namazım muteakıp Üsküdar Yenl Camiinden kaliırılarak Karacaahmet Sehıtlıgıne defn«lilecektır. Mevlâ rahmet eyleye. Evîîtian \e Kardeşlcri Cumhuriyet 8313 Dr. Neclân ULUSEL'e | şükrarüarımızı biı borç biUrız. SUYOLCTJ AİLESt % • • • • • « • « •• » • • • • • •• •• « • ebedı>ete mtıkahnm 40 gunune musadif 12 10 1971 Sah gunu, ikındı namazım muteakıp, Maltepe catnıınde azız ruhuna ithafen Mevlıdı Serıf okunaca. | ı vefak&r dost. akraba ve >aKınları üe to kardeslerimııe saygı ile duyurulur. Esl ve Çocokları Cumhuriyet 8320 MUSTAFA NURİ OKÇUOĞLU'nun AKŞAM DERSLERt \ Cumhuriyet 8308 Manajans tngiUzce Fransızca Almanca (ycni kurulan lisan lâboratuTan çalı^malarıyla) Muhasebe Daktüo Sosyal faaliyetler dcrslerl İçin kayıtlar d etmektedir, Tel: 22 \1 S1 t" TEŞEKKÜR nedeniyle yattığım Ankara Belediye Hastahanesinde ameliyatımt ve tedavimi yaparak beni sağhjıma kavuşturan kıvmeüi bastabıb Bevliye Müt. Op. Dr. sayın SABRt BARKAN'ın 8/10/19T1 de aniden vetatım teessurle bıldirıriz. Cenazesi 10/ 10/19T1 Pazar gunu oğle nam»zını muteakıp Beşıktaş Slnancsmıinden kaldırılacaktır. Cumhunyet 8317 ~= Hj; § 2/Ekim 1971 Ciımartesi günü vefatı ile bizleri sonsuz acüara ga den kıymetli variığımız, değerü insan AMASYALI YÖKSEK MÜHENDİS | TEŞEKKÜR » Tedavlm içtn yattığım So». Ş yal Slgor.alar Kurumu Beyoğlu ! Hastanesınde yakın Ugilenni • gorduğum mütehassıs doktor • Sayın KEMAL KOÇAK Bevhy* Mut. O© Dr, tayın Faruk DEMİRTOLA | 5= == Ş S AHMET H'JLUS» YOLAÇ'ı cenazesine iştırak eden, eve bızzat geien, çelenk yollayan, telet telgrafla taziyette bulunan butun akraba ve dostlarımıza teş< ederiz. AtL E i | HÜSNÜ UMAN Sayın Şoförler! tki şehır arasındaki mesaleyi norrnal suratte ve tesbit edUeo saatte katediniz. Sehirlerden uzakta suratU git • • 'u. Knralarda d» Dahıliye Mut sayın Dr. Faruk İBRİŞ1 M 5 ile »sistanlar Dr Cemal Tufan i ve Yavuî BAÇ'a, ayrıca hasta» • ı.»,.,r«i. b~~tabakıcı ve ile her an candan ilgılerıni gorduğuın doktor, hemsıre, pansumancı ve dığer butun personele Sükranlarımı bıldırır, hepsme ayn a>n tesekkur ederim. Mustata BAŞOL . •»• • * • * •• • • • • »* • •• •• « • • • • '..» »300 %JllllllU!lllliillilllllllllilllliillllll«^^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle