20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFEtKf 2 Ekim 1966 CüMHURtYET İDEOLOJI ve YÜRÜYÜŞ €€ Doç. Dr. Bülent DÂVER n eski çağlardan günümüze dek toplu yürüyüşler insanoğlonun dikktini çekmistir. 2400 yıl önce, ordusunn tran ve Doğu Anadoln' nun yfiksek yaylalarından geçirerek, Karadeniz'e nlaştıran ve oradan memleketi Yunanistan'a götüren KSENOFON bn yürüyüşün destansı 6yküsünfi «Anabasis» (On Binlerin Dönüşii) adlı eseriyle gelecek knşaklara aktarmıştır. Ezjlmiş, zalüm görmüş kavminin başına duşüp, efsanevi «Bahri Kulzem> i asan ve «adanmıs topraklara» ulsşan Musa Peygamber'in yürüyüsüne din kitapları önemli yer ayırırlar. Teni dini, «Hak Din» i yaymak için Mekke'den Medine'ye hirkaç sadık arkadaşiyle göçen Hz. Muhammed'in yürüyüşünü de bu tür içine sokabiliriz. ••••••••••••• Adalet adamları kimin hizmetinde ? Ben kıldım o/du,, hesabı ye beyanat verecek kadar, öğünülecek bir «ey görmedik. *** E SiyasaJ BUgiler FaMUtoi Ötntim Üyed kaydettiği en büyük propaganda turlarından biri» olduğnnu söyler. Büyük l ü r ü y ü ş sayesinde Çinli komünistlcr, Çinin önemli bir kısmını kontrollan altına almağa muvaffak olmuşlardır. Kuomintanr'a (Çan Kay Şek'in partisi) karsı girisilen savaşın, sanıldığı gibi, 1949 da değil, daha 1935'te fcazanılmıs olduguna işaret eden dikkatli gözlemcilerin bn yargilarının pek yanlış olmadığını belirtmek yerinde olacaktır. Sert bir tarak lâzım Hangisi? Yoksa kabahat bıçakta mı? Kaçı içerde, kaçı dışarda? işletmeyi bilmeli Yoksa kauahaî bıçakîa mı? oldu,, | X ayseriden yola çıkan bir o t o " ^ büs, Himmetdede civarmda, bir kamyonla karşılaşmış Kaınyonda, yan tarafmdan dışarıya uzanmış bir dozer bıçağı varmış. Her halde kamyonun şoförü mesafeyi iyi hesaplıyamamış olacak o IV endlsiyle tanışmak şerefine ekeskin zebellâ bıçağı otobüsii, remediğim tçisleri Bakanıdır. tam mânasiyle, biçmiş, ve penceFaruk Sükan'a bayılıyorum doğrelerin yanında oturan 9 yolcuyu rusu. Her balde pek nikbüı, hattâ feci şekilde öldürmüş. nikbinden de ileri bir zat olacak. tşte bizim trafikten asıl şikâyetkide bir öyle lâflar ediyor ki şastimiz bu. mamak elde değil. Vasıta pek çok, anladık. Yollar Geçen gün İktidara bağlı bir kifayetsiz anladık. Sürat kontrolu gazetede gördüra: «Menüekette â yapamıyoruz, yapılır ama hakıkasayiş düzelmiştir» demis. ten zordur, hadi onu da anladık. Hepsini, bir dereceye kadar, anŞimdi aynı günün Urihini taşıladık. Ya bu ne? Bu sütunlarda yan, ve yine tktidara bağlı, bir başka gazetenin yalnız ilk sahifesindeki şu başlıklara bir göz atabm: • 7edi anlı mahkâm firar etti. şu kadar, Fransada bu kadar, tngüterede o kadar gibi bir rakam sıralaması yakışırdı. Kaldı k) ilmüirfanı da buna pek tnüsaittir. Bir de bizim delileri nasıl besaplıyor? Avrupada delileri hastaha nelere kaldınrlar. Bizimkilerin Bazı olaylar bir devrin karakterini ortaya çıkarmak bakımından çok önemlidirler. Ankara Namık Kemal Ortaokulu tkinci sınıf öğrencisi Gürbüz Şimşek olayı bunlardandır. Bir ortaokul öğrencisi 7 aydan beri 142'nci maddeden Ağırceza Mahkeraesinde yargılanmakta idi. 142'nci maddeye göre, komünizm propagandasının cezası on yıla kadar afır bapistir. Eğer bn snç yayın vasıtasiyle işlenirse ceza y a n oranında artırılır. On beş yaşındaki çocuk aylarca mahkeme önünde, besap vermiştir. Olayı hatırlıyorsunnz. Gürbüz Şimşek'in bocası cAtatürk'ü yabancı büyük devlet adamlariyle karşılaştırınız» konuln bir tahrir ödevi vermisti. Küçük Gürbüz, Anadoln ihtilâlinin lideri Atatfirk Ue Sovyet ihtilâlinin lideri Lenin'i kıyaslamış ve yazısını : « Dünyada hiçbir devlet adamı Atatürk kadar değerli olamaz» diye bitirmistir. Bn yüzden tevkif edilmiş, yedi ay yargılanmış, v e sonunda beraet etmiştir. Ortaokul ikinci sınıfında yazılmıs bir tahrir ödevinin yarattıfı bu bâdiseye çesitli acılardan bakmak mümkündür. Eğitim açısından, pedagoji açısından, politika açısından, hukuk açısından, sosyoloji açısından, toplnm psikolojisi açısından... Yukarıda söylediğimiz gibi bu olay cağımız Türkiyesinin duramunu belirtmek bakımından çok önemlidir. öfrencisinin tahrir ödevinden korkan ve öğrencisini Savcılığa ibbar eden bir öğretmen ve okul idaresini düşününüıî Bu türlü isler ya ortaçağ karanlığında, ya da simsiyah faşist rejimlerinde tabiî görülebilir. Bir tedhiş rejimidir ki, anayı babayı çocuklara, kardesi kardese, öğretmeni öğrenciye kusknlu yapar. Bir dehşet ortamındadır ki, en yakın olması gereken insanlar ağızlanndan çıkanlardan korkarak birbirlerini ihbar ederler. GOrbfiz Şimsek olayı, hâkim sınıfın siyasi baskılanna boyun efen, ve yobazlık etkilerinde terazinin dirhemlcrini karıstıran kisilerin elinde 142. maddenin nasıl yozlastıçını da ortaya koymaktadır. Çünkü l«'nci madde lyice ohundu&unda, bırakınız Atatürk ile Lenin'i karsılastırmayı, Lenin'e 5vçü düzmenin dahi maddenin kapsamına çirmiyeceSi anlasılacaktır. Ne var ki. zamanla üstüste yıjılan yanlış yorumlar ve kararlar 142'yi, ucu bucafı belli olmıyan bir madde haline getirmistir. Bir vatandas çıkar Lenin'e övçü düzer, bir baska vatandas çıkar Hitler'e ya da Mussolini'ye medhiye yazar, bir başka vatandas Johnson'a kasideler dnktürür. bir baska vatandasın gözünde Franko'nun üstüne devlet adamı yoktur. Churchill'in üstüne ne raedihnameler yayınlanmıstır basınımızda... Bütün bnnların 142 ile uzaktan yakından bir ilçisi olmaması gerekir. Fakat «bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üstünde tahakkümrınü tesis etmek veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmak» diye tanımlanan 142'nci madde soçn, bukukçulann mantıtına crtre degil, siyasi iktidan elinde tutanların istekterine göre uyçulanmaktadır. Eger böyle rini Ankaraya £a mücadeleve lann dikkatini olmasa idi. biriki çün önce özel sektör temsflciletoplayıp hepsini emekçi smıfına karsı açıktan açıdavet eden Sanayi Bakanının konnşması da Mvcıçekerdi. •«•• •••« Zenci yürüyüşleri j p v ünya halkoyunnn son yıllarda dikkatini çe*" ken yürüyüşlerden biri de Amerika Birleşik Devletlerinde zeneilerin beyazlar gibi hak sahibi olmak için giriştikleri chürriyet yürüjüşleri» dir. Bazılanna yöcbinlerce insanın katıldığı bn yürüyüşlerin amacı, Amerikan toplumundaki zencilere, siyasi, sosyal v e ekonomik haklann verilmesidir. Bazen çatısmalara ve devletin güvenlik knvvetleriyle çarpışmalara yol açan bu yürüyüşlerin hiçbir sonuç vermedigi sövlenemez. Kongre'nin birkaç yıl önce kabul ettiği «Kamusal Haklar Kanunu» henüz bazı bölgelerde tam anlamıyla nygnlanmmmakla beraber şüphesiz ileri doğrn atılmış bir »dım sayılmak gerekir. Federal Tüksek Mahkemenin devamlı olarak gelistirilen müstakar içtihatları da zencilerin özellikle oknl alanında beyazlardan ayrı tutulmalarını isteyen mahallî, idari nygulamalara karsı, hümanist, liberal düşüncenin zaferini temsil etmektedir. Amerikan toplumu, tanınmış tsveçli iktisatçı ve sosyolog Gunnar Myrdal'm «Amerikan Dileması» adım verdiği bn temel sorturn herhalde temelden çözmek zorundadır. «Irk ayrımı» hiç şüphesiz sadeee kannnlarla, yaularla, içtihatlarla birden, hemen çözülebileeek bir konn değildir. Bn, her şeyden önce, toplumlarda yer etmiş bnlunan eski geleneklerle, kökleşmiş taassupla, yerleşmis ekonomik ilişkilerle ve kalıp 6n yargılarla. stereotiplerle ilgili bir konudur. Zenci yurüyüslerine sadece zencilerin değil, beyazların da katılması ve bunlar arasında öğTenci. yazar, profesör, sanatkâr gibi toplumun ilerici aydmlık kuvvetlerinin öncülerinin bulunması ve sayılannın her geçen gün daha da artması, dâvanın geleceğine umntsnzlnkla bakmamak için bir sebep teşkil etmektedir. *** • I :: "Ben •••• «•*• •••• •••• >••« ••••, •••• •••• •••• •••• •••• *••• •••• • «•e • ••• :::: •••a •••• •••• hesabı Ne var ki, tarihie bilinen bn ilk büyük yürüyüşler askerî ya da dinî nitelikte olduğu halde 20. asırda toplu yüriiyüşler daha çok siyasi, sosyal amaelarla yapılmakta ve bazen de ideolojik hedeflere yönelmektedir. Sosyal bir protesto için, bak elde etmek için ya da siyasi iktidarı eie geçirmek îçin yapılan yürüyüşlere çagımız tarihi pek çok öroek vermektedir. yüzde kaçı hastatıanede. Bize kalırsa pek azı. Çünkü büyük çoğunluğu sere serbest dolaşıp duruyor. Hattâ. valnız dolaşıp duruyor değil de. üstelik büyük büyük vazifeler görüvor. Isletmeyi bilmeli gazetesı sahıpleri Falıh Atay ile Bediî Faık dostlarımıza son zamanl.^rda bir Egeomanı (Ege hastahğı) arız oldu. Ikidebır memleketin bu guzel kıyılarına gidıyorlar. Gıtnel^ri normal de, ayrıca, seyahat notlan da yazıyorlar. Son olarak sıra Falıh Rıfkı üstadımıza gelmiş olacak kı sımdi onun yazılannı okuyoruz. İlk yazısmı bizim Denizyollarına tahsis etmiş. DenızyoUarının yuk taşımaktan ziyade (çünkü yük yok diyor) kruaziyerlere (yani gezi gemiciliğine) önem verm»sini istiyor. Meselâ Samsun vapurunun ambarları tâdil edilirse mükemmel bir gezi gemisi oJabihrmış. Bir defa yük olmasın olmaz. Olsa olsa navlun fıatları düsuk olur. Bizim gemiler devlet ,daresinde olduguna göre bunun da büyük bir önemı olmasa gerek. Faşistlerin yürüyüşü çeyreğinde dttnyayı yerinden oynatmış önemli yürüyüşlerden bir tanesi, h'ç şüphesiz, faşistlerin Roma üzerine yürüyüşleridir. Kara gömleklilerin vürüyüşü siyasi iktidarı tam olarak ele geçirmek ve faşist sistemi ttalya'da yerleştirmek için yapılmış uzun bir yürüyüstü. «Faşıstler, yağmurlu Napoli'de ne isimiz var? Haydi, günesli Roma'ya yürüyelim» diye taaykıran fasist Bianki, yürüyüşün hedefini Roma olarak göstermiştir. Kahverengi ya da kara çömlekler giym'ş, ellerinde eski Roma lektörlerinin bir baltaya sarılmıs sopa demetlerini (feçyolar) tasıyan fasist taburlar Roma varoslarına dayandıkları zaman sayıları SOOO'e inmisti. Bazı götlemcilerin «mevsimsiz bir karnaval» olarak niteledikleri, fasist hikâyesi ve tarihçilerin Ise öve öve bir mit (efsane) hâlesine büründürdükleri, Roma vürüyüsü yorumlar ne olursa olsun amacına ulasmıstır. Çesitli baskılar karşısında bunalan. bocalayan Kıral. Basbakan Facta'nın istifası üzerine, iktidarı Mussolini'ye teslim etm'stir. Bu olaym ilginç bir yönü de, eski sosyalist B. Mussolini'nin kan ter icindeki yaya kara gömleklilerin son tabnrlannın yürüyüşünü Milano Roma yataklı treninin penceresinden izlemis olmasıydı. nci ttsrın i l k •* Kadın tacirleri bir adamı kaçırdı. (Ankara). •• Bir çarpısmada 3 kişi 51dü, * 11 kişi ağır yaralı (Siirt). • Bir kadın kayınbiraderinl çifte ile öldürdü (Ankara). tşte menüekette «âsayiş dfizelmiştir» den. gazetelere akseden. yani önemlj bir kac nümune. Daha kimbilir nerelerde, kaç yüx tane hırsızlık, yankesicilik. kadın çimcikleme. sokak kavgası gibi. artık «vukuatı âdive» den savılan hâdiseler olmuştur. Ama, beri tarafta «âsaviş düzelmişür» ya. Siz ona bkın. *** (tzmir). Deneme ve ders mv emokratik her düzende yürüyüşler yapıl** maktadır, yapılacaktır da. önemli olan demokratik hükumetlerin bu yürüyüşler kargısındaki tutum ve davranışlandır. Türüyüşlere zorla engel olmağa çalışmanın hiçbir sonuç vermediği, hattâ giderek yarayı daha da derinleştirdiÜ ve keskinleştirdiği iyi bilinen bir gerçektir. Su halde nzak görüslü yöneticiler bu yürüyüşlere zorla engel olmak yerine. derdi doğuran kay Sert bir tarak • ••• • ••• • ••« • ••• • ••• •••• •••• ••«• •••• Buyuk yuruyuş in'de yılları arasında yapılan Ç «Büyük 1934 193Starihin akışını degiştiren Yurüyüş» lâzım Gazete arkadaşımızın ver. diği bir habere göre fmdık tüccarlan, bugünkü fiyatlardan şikâyetçiymişler, ve zarar ediyorlarmış. Bu işin aslı biraz başka ttırİlhan Selçuk komşumuza, Trabjondan gelen bir mektujptan öğ^rerîlSS, "SîektııtfÖ1 ya%|& blr mus•tatısil vatandaşr^Om köylerinde dolaşan ve fındık toplayan «seyyar alıcılar» yani komisyoncular varmış. Bunlar fmdığı 1015 kuruş eksik fiyaüa alırlar, ve topladıkları malı büyük tüccarlara satarlarmış. Aradaki fark onların kârı. Derken son bir kararla (her halde bu da «bâlâ» dan gelmiş olacak) bu komisyoncular aradan kaldınlnuş. tlhan'a yazan okuyucumuz aşagı yukarı şöyle diyor: «Biz seyyar komisyonculardan çok memnunduk. Şimdi, büyük tücY e n l kamyonların hesapsız ve fena şekilde yüklendiginden bir kaç defa dert yandık. Tabil Udıran olmadı. Yukandaki faciada, trafik kaidelerine tamamen aykın olarak, dozer bıçağını yanından dışarıya uzatan o kamyon, kimbilir kaç trafikçinin lâkayt gözleri önünden geçmiştir. ve kimse sesinl çıkarmkmıştır. Bizim trafiğin teşkilftt ve vasıta eksikliğinden yapamadığı işlerl mazur görebiliriz ama, bıçağı dışanya uzanmış kamyonu durdurup, şoförüne «arkadas şu bıçağı içeri al. Yoksa yoluna devam edemezsin» demek de mi yaüilanuyacak işlerden? Öyleyse çekiver kuyruğunu. *** Ne vazık ki, çofu Savcılanmız Türk halkının degil. hfiklm iinıhn Savcısı ribi yetistirilmislerdir: ve kendilerini hâkim sınıfın Savcısı ribi rönnüslerdir. 142'nci maddcyi tek taraflı olarak uygnlamıslardır. Bu madde yüzünden dünya kadar işçi, emekçi aleyhinde dâva açılmıştır. Nicin bir tek patron 142'nci maddeden kovusturmaya öSramamıstır? Onların içinde kendi sınıflannın tabakknmünü yörütmek istiyen bir tek Allahın kulu yok n ı ? Türkiye. beyni vıkanmıs kisilerin at oynattıfı bir alan halindedir. Bırakınız daha ötesini. assarî hir mantıkla olaylara bakan insanlara Türkivenin sınıflar dengesini «aflayan bir demokrasi düzeninde vaşadıtını anlatmaya imkân yoktur. Snlevman Demirel istediği kadar saida solda demokrasi nutku çeksin. Çagınn bir Fransızı. tnsilİTİ. Uveclivi. ttalvanı ve anlatın ki : Tiirkiyede bir ortaokul ikinci sımf öğrencisi tahrir Sdevlnde Atatürk ile Lenin'i karsılastırdıgı için 7 aydan beri yargılanmaktadır. Kacı içerde, kaçı dışarda evimli ve (her ne kadar oy topuyamadıysa da) popüler, F.K.G. miz bu sefer İzmirde NöroPsikiyatri kongresinde konuşmof. Ve «Türkiyedeki deli sayısımn Avrupadan daha az oldugunu» söylemiş. Bu kıyaslamayı pek anlıyamadık. Bir defa ne demek Avrupa? Tek bir memleketin dununu koskoca bir btanın tümüyle ölçülür mü? Dostumuza, meselâ ltalyada Ç velveleli yürüyüslerden bir baskası olmuştur. • Büyük Yürüyüş» ün liderı Mao ÇeTung'dur. Mao'nnn büyük vürüyüsü 6 Ekim 1934te başladı. Kianzsi eyaletinden bir gece vakti hareket eden 100.000 kişilik orduda siviller. kadmlar ve çocuklar da bulunuvorlardı. «JEirüyüş bir^jftV sü/4ö, ' « • î I L a ' l ' a r ^ S İ ' ' e c ' ' t v e D u n I a n düzeltmek yolnna gi800* mil mesafe katedildi. Tolda KwaDtonf «raeceklerffi. ö t e yandan demokratik yasaların dulanna karsı savaşlaf*VIHldi. Or3uT20"^İMm!*<eu«MV'vMWft?HWMısız yWfijüşlerin, bir kargasa1935'te Kuzey Şensi sınırına geldi v e orada kızıl lık ve anaısi düzeyine sokulmaması da hem topbayrafı gördü. Sovyet sınırına varmıslardı. Ama lum hem de yürüyüşleri yapanlar yönünden gözbu yürüyüs sonunda 100.000 kişilik ordudan sadeönünde tntulması gereken temel noktalardır. ce 20.000 kişi kalmışlı. Uzun yürüyüşün pek çok Inutmıyalım, fasist yürüyüşün ve Çin'deki yüsıkıntılar ve mahrumiyetler Içinde geçtiğini anrüvüsün başansı, zamanında derdin hakikî fceylatan Mao ÇeTnng bu yürüyüşün «tarihte bir nağını föremiyen ve gerekli reform tedbirlerinl eşi daha olmadığını» söyledikten sonra, «Bu yüalamıyan, alsa bile uygnlayamıyan hükumetlerüyüş bir manifesto .. bir tohum makinasıdır» rin acizlerinin, zaaflanmn bir sonncu olmuştnr. diyor. Gerçekten bu ordu geçtigi bölçelerde savaslar vermekle kalmamıs, çiftçinin hasadına yardım Mtnis, okullar acmış. konferanslar düzenlemisti. Hattâ folklor göster'leri, opera ve tiyati nsanlık taribi, olaylardan ders almasını biro temsilleri bile vermisti. Batıda, Kızıl Çin hak* len yöneticiler için en zengin bir deney lâkında yazılan en yetkili eserierden birinin yazaboratuvarıdır. Bu derslere hiç kimse gözlerini rı sayılan Edgar Snow, nzun yürüyüşün «tarihin kapayamaz. ::: !«•« !••• )••• Mesele yukü bulmakta. Sonra Denizyollarının elinde kruaziyer gemi yok değıl ki Meselâ Ankara. Bu gemivı de senelerdir yabancı şırketler» kırava verirler. Üç dört defa Fransızlar kiralamışlardı. Bu sene (yıne üstadın yazısından oğreniyj>ruz) îngilizler totmuşlar. " ' Adanılar hem kira bedeli ödüyorlar, hem üstüne para kazanıyorlar. îşin, bizimkilerin bir türlü bilemediği, püf noktası burada. Yoksa gemi de var, yük de var, yolcu da var. Gelgelelim, helva yok! Adam soratınıza bakacak : Peki ama sizde demokrasi oldutunn sövlüyordnnuz, flkir özeürlü^ü olmadan demokrasi olur tnu? divecektir. Tiirkiyede bugün yürürlükte olan sözüm ona demokrasiyi bir eerçek demokrasi haline setirmek bütün vatandaşlann görevidir. Bu rörevin en önemli kısmı da hakukçularımıza düşüyor. Bir kere Î42"nci maddeyi komprador hukukcalartnın anlayısından kurtararak tarafsızfıftla uyjşolamak onların ilk vazifesidir. Faşist İtaivadan ithal edilen madde Türkiyede fasizmin destekleyicisi kompradorlann hizmetinde tek taraflı olarak uygnlanmıştır. Bn gidişe «dur» diyecek bir adalet rörevlislni bekliyoruz. Sonuç !••• .••• !••• !••• W l l l • ••a >••• «••• • ••• m»m >••• >••• AQUAVELVA k u l l a n a n « r k v k t a b i r slttlr « a r Trııtın tonrı ICE 8LUE AOUA VELVA, t l n ntfslnlzt Itimıd sajlayın havıyi v«rir, clldinlzl korur yfizOnOn taztllk gaUrlr. Içlntfekl HUMECT1N clldlnizl dOzeltir. ICE BLUE A U VELVA kulianın v» OA ICE BLUE kokuaunun MZlbttinl ttrafınızdakl bayanlarda gflrOn. ttEBUİE Mahkeme eliyle aldığımız tekziptir Gazetenizin 13/EylüI/1966 tarihll nüshasının 2 inci sayfa 7 ve S inet •ütnnUrmda îlhan Selçuk isimll bir fıkra yazan «Hilifet i i teyen Diysnet tşleri Başkanı. başlığı ile bir yazı kaleme almı» v e asılsız hüeumlarda bnlnnmustur. Hürriyet (asetesinde çıkan bir açık mektuba lstinaden kaleme alman bn yazı Diyanet tşleri Reisligini hedef almakta idi. Hakikati tahkik için RÖnderdiŞimiz müfettişlmiı derhal llrilllerle tenusa geçmiş ve bizzat açık mektup sahibinin şahit gösterdiği muhterem zevatın ifadeleriyle bn yazının kssıtlı ve hisıi bir tntnmls yazıldıfmı ve asılsulığinı ortaya koymnştnr. Cstelik Mehmet Küçük hakikatın ortaya çıkması üzerine Istifa mecburiyetlnde kalmıştır. İlâncüık: 6053/11493 Bn tekzibin aynı gayfa ve aynı sütnnda nesrini rica ederim. tbrahim ELMALI Diyanet tşleri Başksnı Vefat ve Teşekkür Yıldır Teknik Okulu bğretim üyelerinden, sevgıli aile buyuğumur l.X.1966 tarihinde vefat etmiş. aynı gün Şişli Camiinden ikindi namazıtiı müteakip Zincirlikuyu alle kabristanma defnedilmiştir. Cenaze törenine şahsen iştirak eden, telefon ve telgrafla acılarımızı paylaşan akraba, dost, arkadaş ve öğrencüerine şukranlarımızı arzederiz. Eşi: Suat AYCAN Kızı: S«lda SIVBİOĞLU Kııkarde?i: Fahri ERÖLÇER Damadı: YükKİ SIVRtOĞLU Cumhuriyet 11511 TEŞEKKÜR Âcir bir olaya derhal ve isabetle teşhis koymak ve başarıh bir operasyon yapmak suretiyle değerli eşiml oldukça ciddi bir du. rumdan kurtaran ve hastahanede kaldığı sürece yakın Ugilerinl esirgerniyen İlk Yardım Hastahanesi Nisaiye ve Dotum Kliniğl Şefî Jinekolog Operatdr Dr. Fahrettin Şerbetçioğlu. Dr. Haydar Berberoğlu. Dr. Necdet Bağören, Narkozitör Dr. Şevket Kaya ve Ayşe Hanıma. Dr. Ayhan Titrek Beye ve servisin bütun hemşire ve personeline insanlık adına teşekkür ederim. GÜRKAL AYLAN NAZAN DEMIRA& ile İRVİNG L. BROOKS 1 Ekim 1966 da evlendiler carlarla başbaşa kaiinca, onlar bu sene 30 35 kuruş eksiğine almaya başladılar.» Yeni Gazetenin haberinden, anladığımız kadar, PiskoBirlik'den de herkes şikâyetçi. Böylece ortaya bir garip durum çıkıyor. Şöyle ki: Köylü (proleterya) bunca şikâyet edilip kaldınlması istenen (komisyoncu) dan memnun. Büyük tüccar (özel sek j tör) işini yürütmüş. Ama araya j FiskoBirlik (bu da devlet) girin • ce, bu sefer, her ikisı şikâyetçi olmuşlar. Elbette FiskoBirlik de ötekilerden şikâyetçidir. Tam bir Arapsaçı. Gelin de çıfcın işin içinden. vrilliams ENVER AYCAN Dr. VEHİP AĞAR (Reklâmcıhk: 3866) 13512 BİYAN SEKRETER ARAHIYOR Çok iyi İngilizce bilen v e seri daktilo yazabılen tecrübeli sekreter aranıyor. Taliplerin, kısa hâl tercümelerinden bahseden mektupla (Varsa telefon numaralarını da yazmak suretiyle) Posta Kutusu 863 Karaköy adresine müracaatla rı rica olunur. Reklâmcıhk 3794/11483 • • • • • VERGI MOKELLEFLCPİ MAtî MO9AVİRLER MUHASEBECİLER TATBİKATÇILAR VE MALİYECİLERE «•«•••••••••••••••••a S E N A İ OLGAÇv.rort«, oy.«ı r KAZAlve İLMÎ İÇTİHATLARLA • Acı bir kayıp .*• « • Nuriye üluser' in çok sevgill esi, Melâhat Ulu serin biricik babası, Aksaray Deneme Ükokulu Müdürlüğünden emekli TORK BORCLAR KANUNUİt ve İLGİLİ HUSUSİ KANUNLAF^ Repertüvarlt lUksfclltler Istanbul Beledıye Başkanlığından 1 Atölye ve Garajlar Müdurlüğüne motörlü araçlar için lüzumlu 11 kalem iç ve dış lâstık tamamı 565.592. liralık tahmin bedeli dahilinde satın alınacaktır. İlk teminatı 26 J73.68 liradır. (Atölye ve Garajlar Müd. de 1414 kuruş). 2 Karaağaç Kurumları muhtelıf binalarının kalörifer ve sıcak su tesisatı onarım işleri 218.952,50 liralık keşfi dahilinde yaptırılacaktır. İlk teminatı 12.197,62 liradır. (Karaağaç Kurumlaan Müd. de 547 kuruş). 3 Işıklı trafik işaretleri için lüzumlu 165 adet direk yaptınlması işi 78J75 liralık tahmin bedeli dahilinde temin olunacaktır. İlk teminatı 5168.75 liradır. (Makine Elektrik ve Sanayi İş. Müd. de 196 kuruş). 4 Şişli Mecidiyeköy mahallesi Şişli Büyükdere asfaltında 303 pafta, 1946 ada, 15 parsel sayılı 9984 M2 lik arsada Hazineden müdevver 248 hisse Belediye malı yer 41.600 liralık mukadder kıymet üzerinden satılacaktır. İlk teminatı 3120. hradır. (Mesken Müd. de 104 kuruş). 5 Karaağaç Kurumları Müdurlüğüne lüzumlu 170 adet komple havaî hat kanca makarası cem'an 30.600 liralık tahmin bedeli dahilinde satın alınacaktır. Ük teminatı 2295. liradır. (Karaağaç Kurumlaarı Müd. de 76 kuruş). 6 Belediyeye bağlı hastahanelerle diger müesseseler için 2350 kilo tahin helvası, 500 kilo tahin ve 300 kilo pekmez cem'an 17.075. liralık tahmin bedeli dahilinde satm alınacaktır. İlk teminatı 1280.62 liradır. (Levazım Müd. de) Keşif, tahmin ve şartname bedelleriyle ilk teminat miktarları yukarıda yazıU alım ve onarım işleriyle arsa satışı 17 Ekim 1966 pazartesi günü saat 15 de Belediye Sarayında toplanan Belediye Encümeninde 4 üncü kalemdeki iş kapalı zarf arttırması, dığerleri kapalı zarf eksiltmesi usulüyle şartnameleri veçhile ayn ayrı ihale olunacaktur. Şartnameleri hizalaruıda yazılı Müdürliiklerde bedelsiz olarak görülecek veya tesbit olunan ücretlerı mukabilinde satın alınacaktır. İhalelere iştirak edeceklerın ilk teminat makbuz .eya banka teminat mektuplannı (4 üncü iş hariç) 1966 yılı ticaret odası vesikalarını veya bağlı bulunduklan dernek belgelerını (2 inci iş için) ihaleden 3 gün evveline kadar «tatil günleri hariç» Belediye Başkanlığına müracaatla alacaklan ehliyet belgelerini) havi olarak hazırlıyacaklan kapalı zrflannı ihale günü saat 13.30 dan 14 e kadar Belediye Encümetüne vermeleri lâzımdır. (Easın: 20966 11496) • Hangisi? | stanbula bir kıral oğlu gelmiş. ' Suudi Arabistan Kıraumn oğlu. Ve bir meslekdaşımıza beyanat ta bulunmuş. «Babam Kıral, ben ise basit bir tank snbayıyım. Birr menüekette halk yükseUrse kıral da yükseUr» gibi lâflardan sonra ilâve ediyor: bütün ihtımama rağmen tutulduğu amansız hastalıktan kurtaramamış bulunuyoruz. Cenazesl 2 Ekim 1966 pazar günü öğle namazını müteakip Heybeliada Camiinden kaldırılarak Heybeliada mezarlığına dejnedilecektir. Kendlsini sevenlere duyurulur. Eşl ve Kızı Cumhuriyet 11482 CEMİL ULÜSER'i llml görüşlerle maddelerin izahı 2O'Temmuz9i966 k tarihine kadar kabul edilen, Yargıtay < Hukuk Genel T Kurulu ve dairelerinin ilgili emsâl içtihatları; Yargıtay<P Içtihadı Blrlestirme kararları; Federal Mahkemetçtihat<^ lan, blbliyografyalar, çesitli fihristler, Birincl Cilt~.14O1 Sahife^f7S"Clra I k l n c l Cllt^^846"Sahife*?6O Llra. . ödemelli; göndemir.^«3osta«Ucretierl I ayrıcaMİstenmiyecektlr.<) I,S M.A I.L • ' BAK Ö T A B E V f : A K GÜ N MÜESSESELERl) . BABULJ*A>«ARA' CADDESI MATBAACILIKveKİTAPÇlLlK d «Babamdan bir kuruş bile almam.» Aferin. Bravo. Böyle çocuğa can feda. j Yalnız bu beyanatı nerede ver1 miş biliyor musunuz? İstanbulun en Iüks otelinde (hangisi olduğu i nu anlamışsınızdır) ve bn otelin «Kırallar dairesi» denen en pahalı (zannederim gündeliği 230 liradan aşağı değil) dairesinde. Tank subayı dedikse, bu zat, paşa, başkumandan filân değil, rütbesi üsteğmen. Iki yıldızb bir asker. Eğer söylediği hakikat ise (!) bu durumda iki ihtimal akla geliyor: Ya sayın üsteğmen başmetlu babasının hazinesinden gizlice para çekiyor, vahut da. Suudi Arabistan, subaylanna, günde yalnız oda parası olarak 250 lira ödeyecek kadar, bol maaş veriyor. Birincisi ayıp. tkincisi doğrnysa, o zaman, zaten muhteşem pederinden para almays ihtiyacı yok deroektir. Ve her iki thtünalde de, gazete MERKEZ: CAGALOGLU SERVELI MESCtT'SOK..NO.l24İST S U B E L E R Î V HAK KİTABEVİ :»CAĞALOfiUJ YANTK SARAY SOK. W\ TEŞEKKÜR Bir müddettenbcri çekmekte olduğum rahatsızlığa hâzik ameliyatıyla »on veren değerli Dr. Ürolog Operatör rahatsızlığım sırasmda daünl alâkasını gördüğüm değerli Dahiliye MütehassMi ve gerek ameliyatım sırasında gerekse müteakip zamanda yardım ve nazik bakımlsrını esirgemiyen Amerikan Hastanesl personeline teşekkürlerimi sunarım. Nuri İSMAN Cumhuriyet 11508 KAYIP Sofor ehliyetimi kaybettim. Yenisini alacagımdan eskisL aln hükmü yoktur. All Söylemezoglu Cumhuriyei 11S0J İlâncılık: 5935/11486 Çok Acı Bir Kayıp T • FKRI AKDAU GÜRBÜZ BARLAS'a Dr. CEMAL GÖKÇAY'a HAZIRLAYANLAR ı • KEMÂL BEUKEM Kars tüccarlarmdan Nâsır v e Kara Kazak'ın sevgili kardesleri; Sakine Kazak'm eşi, Neriman, Naran, Ülkü; Tülin v e Av. Nuran Kazak'm sevgili babalan, Sakine Esentepe, Eczacı Bahadır Kazak, Hüseyin Kazak, Fatma Tuncay, Vildan, Leman, Suzan, Şirin; Hvan; Tekin ve Fethi Kazak'ın sevgili amcalan, Besiro Esentepe'nin dayısı, Küçük Kâmil'in dedesi KARS TÜCCARLAR1NDAN . VA5Fİ İLTER • NİHAT ERER. • StLÂMl DlNÇER AK BURO MEŞRIYAT NAKİ KAZAK tutulduğu amansız hastalıktan fcurtulamayarak 1/10/1966 günü vefat etmiştir. Cenazesi 2/10/1966 pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldırılarak Zincirlikuyu Mezarhğındaki ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. Tann Rahmet Eylesin. Cumhuriyet 11519 MÜRACAAT • . ANKARA . ZAFER MEYDÂNI P.T.T. YANİ l / 7 ISTANBUL . flECEP PASA* C O 3/3 TAKSİM , A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle