23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 GÜNCEL C haberlerin devamı 8 HAZİRAN 2007 CUMA CÜNEYT ARCAYÜREK Güvercini vurdular Tunceli’de şehit düşen 7 asker gözyaşlarıyla memleketlerine uğurlandı. Şehit annesi Kısmet Sağlam’ın anlattığı rüyası dinleyenleri duygulandırdı Yurt Haberleri Servisi Tunceli’nin Pülümür ilçesinde teröristlerin Kocatepe Karakolu’na yaptığı saldırıda şehit olan 7 askerin yakınları teröre öfke yağdırdı. Şehit İlhan Sağlam’ın annesi Anne Kısmet Sağlam, bir gece önce rüyasında köpeklerin güvercinlere saldırdığını anlatarak güvercinleri kurtarmak için eline aldığını, köpeklere taş attığını, ancak taş attıkça köpeklerin daha çok saldırdığını, güvercinleri kurtaramadığını söyledi. PKK’nin saldırısının ardından helikopterle Elazığ Asker Hastanesi’ne götürülen şehitler için burada tören düzenlendi. Törene Elazığ Valisi Muammer Muşmal, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Tunceli Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Yaşar, Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdi Muz, Cumhuriyet Başsavcısı Behiç Şahin, kurum müdürleri ve askeri yetkililer katıldı. Törenin ardından ambulanslarla uğurlanan şehit askerlerden Burhan Yalçın’ın cenazesi Şırnak’a, Eraslan Güngör’ün cenazesi Amasya’ya, Eyüp Yabangülü’nün cenazesi ise Kayseri’ye gönderildi. Emrah Kayadelen’in cenazesi İstanbul’a, Erdem Erkaçtı ve İlhan Sağlam’ın cenazesi İzmir’e, Mustafa Arslan’ın cenazesi de Balıkesir’e uçakla gönderilmek üzere Diyarbakır’a götürüldü. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Sorumluluk cayip bir tutumu var yazılı medyanın. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde seçimlere gidilirken daha çok iktidar partisinin davranışlarına, örneğin aday listelerine gözler çevrilir. Bizde ise bu kural tersine işliyor. İktidar partisinin tutumu gözlerden kaçırılıyor. Ana muhalefet partisi listelerindeki zaaflar özenle adeta cımbızla ayıklanıyor. AKP listelerini haberlere göreeşi Emine Hanım’ın da “kriterlerini” göz önünde tutan “tek seçici” RTE evine kapanarak düzenledi. Tek başına, kimselere danışmadan saptadığı isimlerle partinin Meclis grubunu oluşturma yetkisini yönetimin RTE’ye devretmesine, böylece parti içi demokrasinin ruhuna bir kez fatiha çekilmesine dikkat edilmiyor. Partideki tek adamın ülkeyi tek adamlığa götüreceğinin üzerinde tek satırla durmayan medyamızın Allahlık tutumuna karşı… …CHP’de Meclis grubunun bugünkü kadrosundan 66 milletvekilinin liste dışı bırakılması dallandırılıp budaklandırılarak yansıtılıyor. Bu türden oynak haberler medyada neden yer alıyor diye kafa yormayın sakın. İçimizde de görev gereği CHP’ye bakan ama nedense CHP düşmanlığını, zoraki DSP sevdasını alaturka kurnazlıkla haberlere yansıtan muhabirler var ve “tarafsız haber” ancak bu kadar oluyor. Daha neler, neler… Yazılı medyamızda iki dil bilen, gerçekten aydın kimilerinin geçen seçimde CHP’den milletvekili olma istemi geri çevrilince dört buçuk beş yıldır her fırsatta Deniz Baykal aleyhine yazı yazanlar da var. ??? CHP’nin iddiası: Aday listeleri “Türkiye’ye hitap edecek bir kadro.” AKP ise takıyyeyi aday listelerinde de kullandı. Dinci parti olmanın üstünü örtmek için orta sağ bir parti izlenimi verecek bir kadroyu oluşturduğunu öne sürüyor. Listeler Yüksek Seçim Kurulu’na henüz verilmiş; al dudaklı sürme gözlü haber spikerleri veya program yapımcısı latif, şık hanımefendiler… özellikle genelde şansı büyük olan partilerin listelerde kadınlara yeterince yer vermediğini ilan ediyorlardı. Listeler üzerinde birazcık inceleme gösterdi ki, bu habercilik, kimi ekranlardaki bu telaş ve bu fuzuli gayretkeşlik daha doğrusu bilgi almadan fikir yürütmek bir avuç saçmalık! CHP’de 52, AKP’de 63 ve hatta umutsuz vakaya dönüşen Ağar Mehmet’in Doğru Yol’un namı diğer Demokrat Parti listelerinde de 58 kadın listelerde yer alıyor. Bu arada yazılı ve sözlü sazlı medyanın iki isim üzerindeki şaşkınlığına katılmamak olanaksız. İlki; son İbo şov programını Urfa türküleriyle açan Urfalı İbrahim Tatlıses’in Urfa’da bağımsız adaylıktan birden vazgeçerek Genç Parti listelerinde adaylığa “teveccüh ve itibar” etmesi. İkinci “sürpriz” ise bizim gazetede yazar olamayan Ahmet Tan’ın, önce DSP Genel Sekreteri ve şimdi adı partinin CHP’nin göstereceği adaylar arasından hayli zamandır çıkarılmasına karşın yine milletvekili adayı olmayı başarması. ??? Financial Times son günlerdeki yorumlarında medyamızı solluyor. “Sağda birlik olmayışı AKP’nin işine yarıyor” diye yazdı. İçeride de sağda birleşmenin gerçekleşmemesi karşısında karamsarlığa kapılanlardan da bu türden yorumlara rastlanıyor. Fakat bu yorumlar birlikteliğin gerçekleşmesini “AKP adına kimin sabote ettiği” gibi bir sorunun akla takılmasına neden oluyor. Erkan Mumcu’nun yükselen sol karşısında sağın “bir elde” daha da güçlenmesine hizmet etmek için birleşmeye darbe vurduğunu öne süren yorumlar da yapılıyor. Bu türden yorumlara hak veren olaylar birden, hiç beklenmedik bir biçim ve zamanda gelişmedi mi? Erkan Mumcu NTV’ye çıktı, Mehmet Ağar’la birleşmenin olanaksızlığını ilan etti. Diğer sorumlu Ağar ise Mumcu’yu yatıştırmak için sağ elinin işaret parmağını oynatmadı. Bu hızlı süreç sonunda birleşme; Erkan Mumcu’nun açtığı çukura Ağar’ın attığı birkaç kürek toprakla gömülüverdi. Şayet giderek değeri ve oyları düşen AKP yine tek başına iktidara gelirse; öncelikle Erkan Mumcu ile Mehmet Ağar, laik Cumhuriyet karşıtı bir kadroyu yine iş başına getirmeye yardım eden, destek veren iki lider olarak tarihe geçecek. Kına fiyatlarından ne haber? Siyaset Sanatı! A G ‘ÇOK GURURLANDIM’ Jandarma er Mustafa Aslan’ın Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Küpçıktı köyünde yaşayan yakınları fenalık geçirdi. Baba İsmail Aslan, oğlunun Balıkesir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda 2 yıllık elektrik bölümünü bitirdiğini ve hemen askere gitmek istediğini anlattı. Oğlunun nisan ayında izne geldiğini belirten Aslan, “4 gün önce telefonla görüştük. Ama askeri yetkililer, kalabalık bir şekilde gelerek oğlumun şehit olduğunu söylediler. Tek oğlum vardı, o da şehit oldu. Çok gururlandım, onu vatan için kaybettim. Oğlum olmasa başka evlatlarımız da olabilirdi. Vatan sağ olsun” diye konuştu. Şehit Mustafa Aslan’ın cenazesi, Gönen ilçe merkezinde düzenlenecen askeri tören ve Çarşı Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından İlçe Şehitliği’nde toprağa verildi. AY SONRA EVLENECEKTİ Jandarma Er Eyüp Yabangülü’nün, Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesine bağlı Alamettin beldesindeki evinde toplanan yakınları haberi gözyaşları ile öğrendi. Baba Zeki Yabangülü konuşmakta güçlük çekerken anne Hatice Yabangülü nişanlı olan oğlunun terhisine 2 ay Tunceli’de şehit Düşen askerlerin cenazeleri, Elazığ Askeri Hastanesi’ndeki törenin ardından ambulanslarla memleketlerine gönderildi. Şehit yakınları büyük acı yaşarken Erdem Erkaçtı’nın memleketi olan İzmir’in Bayındır ilçesinde yurttaşlar terörü lanetlemek için yürüyüş düzenledi. (Fotoğraflar: AA) kaldığını ve dönüşünde düğün yapmaya hazırlandıklarını anlattı. Yabangülü, “Vatan sağ olsun, geride 3 evladım daha var” dedi. Şehit Eyüp Yabangülü’nün cenazesi, Kayseri’de düzenlenen askeri törenin ardından Alamettin beldesinde toprağa verildi. KİZ KARDEŞİYLE BIRLİKTE ASKERLİĞİNİ YAPIYORDU Şehit er Erdem Erkaçtı, demirci çırağı olarak çalışıyordu. Bayındır Belediyespor’da futbol oynayan Erkaçtı, Manisa’da acemi eğitimini tamamladıktan sonra çift yumurta ikiziyle dağıtımda Tunceli’ye gitti. İzmir’in Bayındır ilçesinde oturan baba Turgut Erkaçtı, ikiz oğulları Erden ve Erdem Erkaçtı’yı birlikte askere gönderdiğini söyledi. Oğullarının, aynı anda askere gittiklerini ifade eden Erkaçtı, “İki oğlumun da dağıtımı Tunceli’ye çıktı. Erdem 1 hafta önce aradı, ‘Baba beni buradan al, burası çok tehlikeli’ dedi. Oğlumun şehit olduğu haberi geldi. Vatan sağ olsun” dedi. Anne Nuran Erkaçtı ise “Saat 11.00 sıralarında içimdeki sıkıntıyla birlikte oğlum Erdem’in görev yaptığı karakola telefon ettim. Silah arkadaşları uyuduğunu, saat 13.00’te aramamı söyledi. Daha sonra televizyondan oğlumun görev yaptığı karakola saldırıda bulunulduğunu öğrendim. Dünya başımıza yıkıldı. Gencecik oğlum gitti. Bu işin sonunu getirsinler” diye konuştu. Şehidin evine asılan Türk bayrakları dikkat çekti. geçirdi. Anne Kısmet Sağlam, bir gece önce rüyasında köpeklerin güvercinlere saldırdığını anlatarak güvercinleri kurtarmak için eline aldığını, köpeklere taş attığını, ancak taş attıkça köpeklerin daha çok saldırdığını, güvercinleri kurtaramadığını söyledi. Abla Mahperi Sağlam ise “İlhan’ı ak güvercin olarak gönderdik, kara güvercin olarak geldi. Onlar bir tane vurur, biz 10 tane göndeririz” dedi. İ SİGARALARINI ALAMADI Elazığ’da düzenlenen törene şehitlerden Şırnaklı er Burhan Yalçın’ın babası Yusuf Yalçın da katıldı. Yalçın, oğlunun terhisine 5 buçuk ay kaldığını belirterek “Onunla en son 2 hafta önce görüştüm. Bana durumunun çok iyi olduğunu söyledi ve sigara istedi. Ben de 1 karton sigara gönderdim. Ama sigaralar ona ulaşmadı” diye konuştu. 2 ANNENİN RÜYASI Şehit İlhan Sağlam bir elektrikçide çalışıyordu. Hayali, askerden dönünce kendi işini kurmaktı. İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde yaşayan ailesi, acı haberle sinir krizleri Karakolu havaya uçuracaklardı Baştarafı 1.sayfada uğrayan Kocatepe Karakolu’nda olay günü bir başçavuşun komutasında 60 kadar asker olduğu belirtiliyor. Askeri ve sivil kaynaklardan derlenen bilgilere göre 7 askerin şehit olduğu saldırı şöyle gelişti: Kocatepe köyünde oturan Çalışkan, arkadaşı olan başçavuş ve askerlerin gereksinimlerini karşılamak için sık sık Kocatepe Karakolu’na gidiyor. Çalışkan siparişleri aldıktan sonra Pülümer’e giderken ilçe çıkışında bir grup terörist tarafından durdurularak kaçırılıyor. Teröristlerden biri 34 EU 8332 plakalı Datsun marka cipi kullanırken intihar eylemi için üzerine patlayıcı yerleştirilen ikinci terörist ise arka koltukta oturuyor. Teröristler söz konusu araçla öğle saatlerinde karakolun önüne geliyor. Nöbetçiler tanıdıkları aracın içeri girmesine izin veriyor. Kısa süre sonra çevrede gizlenen 18 20 arasındaki terörist de roketatar ve kanas silahlarla karakolun nöbetçi kulübelerine ateş açıyor. Cipteki terörist yemekhane ve yatakhanenin bulunduğu salona girerek içeriye el bombası atıyor. Buradaki patlamada 3 asker yaşamını yitiriyor. Bu terörist üzerindeki bombaları patlatmaya hazırlanırken bir asker tarafından vuruluyor ve büyük bir katliam önleniyor. dından güvenlik güçleriyle teröristler arasında uzun süreli bir çatışma yaşanıyor. Olay yerinde ölen militan ile cipte yapılan incelemede teröristlerin karakolu havaya uçurmak ve 60 kadar askeri öldürmek için sinsi bir plan yaptığı ortaya çıkıyor. Öldürülen teröristin üzerinde patlamaya hazır 3 kilo A4 patlayıcı olduğu saptanıyor. İddiaya göre cipte ise 40 kilo civarında A4 plastik patlayıcı bulunuyor. Ancak cipte bomba olduğuna ilişkin bilgiler kimi kaynaklarca doğrulanmıyor. PKK’nin askeri kanadının yayın organları saldırıyı “Fedai eylemi” olarak niteliyor. Bu açıklama üzerinde patlayıcı olan militanın intihar eylemi için yemekhaneye girdiğini kanıtlıyor. Ancak örgütün askeri kanadı HPG’nin web sitesinde, saldırının intihar eylemi olmadığı iddia ediliyor! Oysa teröristlerin çok sayıda askere karşın askeri bir birliğin içine girebilmesi bile pratikte intihar anlamına geliyor. lerin yakalanması için Kocetepe ve Pülümür çevresinde yoğun operasyonlar yapılıyor. Özel Kuvvetler’e bağlı ekipler Erzincan sınırındaki köyün çevresinde gizlendikleri belirtilen teröristlerin yakalanması için helikopter desteğinde bölgeyi denetim altında tutmaya çalışıyor. Doğu ve Güneydoğu’daki birliklerin en üst düzeydeki komutanları da bölgede incelemede bulunuyor. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI: Helikopter kontrol için indi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, teröristlerin ateş açtığı helikopterin “kontrol amaçlı” indirildiğini bildirdi. Genelkurmay’ın internet sitesinde yer alan açıklamada şunlar kaydedildi: “Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Pirinçeken köyü bölgesinde havadan keşif görevi yapan helikopterlere bir grup terör örgütü mensubu tarafından ateş açılmıştır. Açılan ateş sonucu bir helikopter, hafif silah mühimmatı ile isabet aldığı ihtimaline karşı kontrol maksadıyla Çukurca ilçe merkezinde askeri birliğe iniş yapmış, kontrolü müteakip herhangi bir hasar olmadığı tespit edilmiş ve görevine devam etmiştir.” 20 GÜNLÜK ÇALIŞMA Teröristlerin Kocatepe Karakolu’nu havaya uçurmak için yaklaşık 20 gündür plan yaptığı ve saldırıda kullanılan cip ve sürücüsünü de uzun süredir izlediği belirtiliyor. Askeri kaynaklar teröristlere özellikle cip ve sürücüsü konusunda istihbarat ve lojistik destek veren kişileri belirlemeye çalışıyor. Geçmişte kimi zaman uzaktan el bombaları ve roketatarlarla çok sayıda karakola saldırı düzenleyen PKK bu tür bir eylemi ilk kez gerçekleştiriyor. Son dönemde vurkaç saldırılarıyla risksiz eylemlere girişen teröristlerin önümüzdeki süreçte benzer eylemlere yönelebileceği ifade ediliyor. 7 askeri şehit eden, 7’sini de yaralayan terörist İNTİHAR EYLEMİ Mİ? Dışarı çıkan ve nöbet kulübelerinden birliğe yönelen askerlerle çevredeki teröristler arasındaki çatışmada yaralanan 11 askerden 4’ü ise kaldırıldıkları hastanelerde yaşamını yitiriyor. Askerlerin roket ve kanasla vurulduğu belirleniyor. Cipi kullanan terörist ise çatışmada yaralanınca arkadaşları tarafından olay yerinden kaçırılıyor. Olayın ar el de şu söze bir kez daha haklılık payı verme: Türk’ün aklına ya kaçarken gelir ya seçerken! Bu sözün başka söyleniş biçimleri de olabilir ama biz böyle biliyoruz... AKP, cumhurbaşkanı dayatmasında başarılı olamayınca, süreci belirleme gücünü elinden bırakmamak için her şeyi yapma kararı aldı. Bunun bir parçası da “derhal seçim” oldu. 20 yılı aşkın süredir herseçim döneminde olduğu gibi bu kez de kurallar yolda kondu, partiler seçime yolda hazırlandı. Bu bağlamda ilk ciddi adımı DYP ile ANAP attı. İki partinin genel başkanları 5 Mayıs Cumartesi günü öğle saatlerinde kamuoyu önünde bir araya geldiler ve ilan ettiler: “Biz Demokrat Parti adı altında birleşme kararı aldık. Seçime birlikte katılacağız.” Partinin amblemini de ANAP’ın Türkiye haritasıyla DYP’nin kıratı belirledi. İkisi birleşip kıratlı Türkiye oldu. Bizler de bu derhal seçim öncesi ani birleşmeyi kutladık! Sağ hemen başardı, darısı solun başına dedik... Tam her şey kotarıldı, usulen yerine getirilmesi gerekenler de tamamlanıyor derkeeeen, ayrılık haberleri geldi. Bu aşamadan sonra suçlu suçsuz taraf ayrımının bir anlamı yok. Birleşme başarılamadı, sonuç bu! Öyle anlışılıyor ki, merkez sağın iki partisi yıllarca birbirini kemire kemire iyice yiyip bitirmiş. Ortada tarafları buluşturacak sağlam zemin kalmamış. ??? Bir başka pencereden baktığımızda merkez sağ için şunu söyleyebiliriz: Ektiğini biçiyor! Merkez sağ, yıllarca dini unsurları siyasetin bir parçası haline getirdi. Zamanla bu unsurlar merkez sağın önüne geçti ve ortaya AKP çıktı. AKP, içinde merkez sağ motiflerin de olduğu, uluslararası alanda kabul gören, ABD’nin ılımlı İslam projesinde istediği gibi kullanabileceği bir parti olarak siyaset sahnesine çıktı. AKP’yi aday yelpazesini de dikkate alarak ayrı yazı konusu yapacağız. Merkez sağın geleceği ne olacak? Birleşmenin suya düşmesiyle birlikte DP listelerinden aday olan kimi tanınmış isimlerin tek tek çekilmesi, gelinen noktanın özeti. Siyasetteki birleşmeler için yeri geldikçe şu tanımı yaptık: 2 kere 2 her zaman 4 etmez, bazen 1.5 bazen 7 eder... DYPANAP girişimi ne yazık ki 2 kere 2 diye değil, 2 bölü 2 diye tanımlayabileceğimiz bir sonuç ortaya çıkardı. Uzun yıllar merkez solun yaşadığı dağınıklığın merkez sağa sıçradığını görüyoruz. Türk siyasi yaşamını bir bütün olarak ele aldığımızda her iki kanadın da sağlıklı olması Türkiye’nin yararına... ??? Erkan Mumcu’nun çizdiği zikzaklar, lider yelpazesini gençleştirme umutlarını da olumsuz etkiledi. Mesut Yılmaz’ın gözdesi olarak siyasete giren Mumcu, o günlerde şu unvanla anılırdı: “Her an Mesut Yılmaz’ın odasına girebilen ender kişilerden...” Mumcu, 2002 sürecinde AKP’den aday oldu. Seçildi, önce Milli Eğitim Bakanlığı, sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptı. 2.5 yıllık AKP sefasının ardından istifa edip ANAP’ın başına geçti. Toplama bir ekiple grup kurdu. Birleşmeme sürecinde Yılmaz aleyhine kullandığı tümceler, nedense aklımıza ilk şu sözü getirdi: “Tarihin yapılmasında en büyük pay, hainlerindir!” Mehmet Ağar ise milletvekillerini dağıta dağıta bugüne geldi. Ambleme bakılırsa kıratı Türkiye’nin önüne koymuş görüyor ama, seçimde ne yapacağını şu aşamada kestiremiyoruz. Ne diyelim? Partiyi büyütmektir siyaset sanatı. Başaramazsan boş, siyaset san atı! ankcum?cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear