22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Nr. 12 / 2006 24. MÄRZ 2006 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr. 18 Mart’tan Bugüne... Bizim tarihimizin unutulmaz günlerinden biri olan ‘18 Mart’ta her yıl Çanakkale Zaferi’ni ve şehitlerimizi anarız, Mustafa Kemal’i yâd ederiz. Ancak bu yıl biz 18 Mart sürecinde unutulmaz anıları yaşarken Erzincan’daki helikopter kazasında şehit olan askerlerimizin acısı da devreye girdi; yurdumuzda ve yeryüzünde Irak’ın işgaline karşı tepki eylemleri de yüzlerce kenti sardı; olay dünyada savaşa karşı büyük bir protesto içeriğine dönüştü; tarihsel zamanlarla güncel olaylar kucaklaştılar. ? En başta İngiltere, Fransa ve Anzaklar Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Boğazı’nı geçmek, İstanbul’u ele geçirip Çarlık Rusya’sına yardım amacıyla ulaşmak için 1915’te harekete geçmişlerdi. Tasarım kâğıt üzerinde akıllıcaydı; ama, başarı kazanamadı, ‘İtilaf Devletleri’ ağır gemi kayıpları vererek 18 Mart’ta çekilmek zorunda kaldılar. Ardından Çanakkale’yi karadan geçmek istediler, Mustafa Kemal’in adını tarihe yazan bu savaşlarda da yenilgiye uğradılar. İngilizlerin tasarımı gerçekleşseydi, tam zamanında Çarlığın imdadına yetişilecek, belki de 1917 Bolşevik İhtilali suya düşecek, Milli Kurtuluş Savaşı’nda Türklerin sırtlarını dayayacakları Sovyetler kurulamayacaktı. Çanakkale Savaşları’nın Türkler için özel anlamı vardır; Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşundaki yeri tartışılamaz. ? Çanakkale ve Erzincan’la başka yörelerdeki dünkü ve bugünkü şehitlerimizin acıları birleşip güncelleşince, 18 Mart’a evrensel açıdan bakmak kaçınılmaz bir içerik kazandı. Ne gariptir ki Anadolu ile birlikte bölgeyi kan ve ateşe boğan baş aktörler aradan geçen zamanda değişmemişlerdir; doksan yıl sonra bugün İngiltere’nin, Amerika ile birlikte, işgalci kimliğiyle Müslüman coğrafyasında savaşın başını çekmesi bir rastlantı mıdır? Üstelik dünden bugüne Amerika ile İngiltere’nin daha çok el ele vermeleri göze çarpıcı bir gelişme sayılabilir. ? Bugünlerde ülkemiz her zamankinden daha çok rizikonun içine çekilmektedir. Dışişleri Bakanı Gül, Amerika’nın artık pek meşhur olan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kapsamında Türkiye’nin yerini alacağını söyleyebilmiştir. Dışişleri Bakanımız ne demek istemiştir? GENELKURMAY: İDDİANAME BELLİ ÇEVRELERİN TELKİNİYLE HAZIRLANMIŞ Asker konuştu Hükümet göreve çağrıldı Şemdinli iddianamesini ‘‘siyasi, kasıtlı ve TSK’yi zayıflatmaya yönelik’’ olarak değerlendiren Genelkurmay Başkanlığı, Büyükanıt hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi. Genelkurmay açıklamasında, ‘‘Savcının belli bir görüşün temsilcilerinin etki ve telkinleri altında kalmış olabileceği değerlendirilmektedir’’ denildi. A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Şemdinli iddianamesinde yer alan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkındaki iddialarla ilgili soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Genelkurmay, iddi anameyi hazırlayan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya ciddi hukuki eleştiriler yöneltti. İddianameyi ‘‘siyasi içerikli’’, ‘‘TSK’nin terörle mücadele azim ve kararlılığını zayıflatmaya yönelik’’ şeklinde değerlendiren Genelkurmay, haksız ve mak satlı suçlamalar karşısında öncelikle ‘‘anayasal sorumluluğu olanların’’ tavır almasını, saldırıyı bütün yönleriyle ortaya çıkarmasını ve çarpık zihniyetin temsilcilerini makam, statü, konumları ne olursa olsun kamoyuna açıklamasını istedi. Genelkurmay’ın anayasal sorumlular ifadesiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi iktidarı ima ettiği değerlendiriliyor. Şemdinli iddianamesine ilişkin olarak Genelkurmay Karargâhı’nda 2. Başkan Orgeneral Işık Koşaner ve Adli Müşavir Tuğgeneral Hıfzı Devamı 18. Sayfada ABD’NİN IRAK İŞGALİ Demokrasi yerine kan 80 bin sivil öldü ABD işgali ile birlikte Irak’ta devlet sistemi tamamen çöktü, büyük bir iktidar boşluğu ortaya çıktı. Kargaşaya sürüklenen, iç savaşın eşiğine gelen ülkede ABD operasyonları ve iç çatışmalar sonucu yaklaşık 80 bin sivil öldü. ABD’nin direnişi zayıflatmak ve ülkede hâkimiyetini pekiştirmek için yürüttüğü ‘‘Baas’sızlaştırma politikası’’ aralarında doktor, öğretmen ve bürokratların da bulunduğu 750 bin Iraklının işsiz kalmasına neden oldu. BAHADIR SELİM DİLEK’in haberi 10. Sayfada KOYLAR İMARA AÇILIYOR Muğla’nın koylarında yeni kitle turizmi yapılanması istemediklerini söyleyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, yapılacak büyük konaklama tesislerinin doğaya ve turizme zarar vereceğini belirtti. Kitle turizmini hedefleyen türde büyük konaklama tesislerinin oluşturulması için yapılan bu tahsisin doğaya ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın en önemli araçlarından biri olan turizme zarar vereceğine inandıklarını kaydeden Ulusoy, bu bölgelerde belli oranlarda butik otelciliğin ve köylerde geliştirilecek otantik projelerin de yanında olduklarını belirtti. ŞİRİN’DEN SUÇLAMA ‘Başbakan gaflet içinde’ HÜKÜMETİ ÜLKEYE İHANET ETMEKLE SUÇLAYAN CHP GENEL BAŞKANI BAYKAL ‘AKP iktidarı devleti kuşatıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘İşbaşındakiler, dalalet sınırını aştı. Bugün Türkiye yöneticileri dalalet aşamasını artık çok geride bıraktı’’ dedi. Baykal, AKP’nin kadrolaşma girişimlerini ise ‘‘partizanlığı, kadrolaşmayı aşan, toplumu, devletin kurumlarını AKP’nin kuşatma girişimi’’ olarak nitelendirdi. Baykal, partisinin grup toplantısında AKP’nin kadrolarıyla ‘‘devleti kuşatma’’ girişimi içinde olduğunu söyledi. AKP’nin partizanlık ötesi ‘‘tehlikeli’’ bir kadrolaşma anlayışı sergilediğini belirten Baykal, ‘‘Türkiye’de kuşatma ve bu kuşatmaya paralel bir yıldırma çabası var’’ görüşünü dile getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nda çalışan bir personelin Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan’ı, ‘‘isim ve çalıştığı kurumu’’ da belirterek ‘‘dilini kopartırlar’’ diye tehdit edebildiğine dikkat çeken Baykal, kurumun genel müdürünün ise Çölaşan’a ‘‘Personelin medeni cesareti varmış’’ diyebilmesinin, durumun vahametini ortaya koyduğunu söyledi. ‘‘Kurumlar, anlayışlar, husumetler buna göre şekilleniyor’’ diyen Baykal, ‘‘Bu gidişin sonunda barış, kardeşlik, insan hakları yoktur. Hâlâ bunu kavrayamadıysak, yazıklar olsun. Bu gidişin bedelini Türkiye çok ağır ödemektedir’’ diye konuştu. Türkiye’nin gerek komşularından kaynaklanan dış, gerekse terör nedeniyle içeride son derece sıkıntılı bir tabloyla karşı karşıya olduğunu kaydeden Bay C AKP içindeki nurcu kanadın, Şemdinli iddianamesiyle ilgili gelişmelere “bulaştığını” belirten Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin, “Siyasetin dine ne kadar karıştığının en güzel örneğini burada Mehmet Ali Altındağ veriyor” dedi. AKP’nin iktidara geldikten sonra sertlik gördüğü yerde geri çekildiğini söyleyen Şirin, “Ama denemeye devam etmekte. Erdoğan bu konudan bizzat haberdar olmayabilir. Ancak bu bir gaflet” dedi. Haberi 12. Sayfada Devamı 18. Sayfada DUSSELDORF ‘RETRA’ KÖKLÜ DÖNÜŞÜME TANIKLIK EDİYOR PENTAGON DANIŞMANI ALEX ALEXIEV: Laikliğe saldırı var Pentagon danışmanı ve Güvenlik Politikası Merkezi Başkan Yardımcısı Alexiev, ‘‘Mustafa Kemal tarafından kurulan laik geleneklere karşı’’ topyekun bir saldırı olduğunu ileri sürdü. Alexiev, Erdoğan hükümetinin yönetimindeki Türkiye’de ‘‘hızlı bir İslamlaştırma’’ eğiliminin bulunduğunu savundu. 18. Sayfada Girişimci göçmenler Almanya’da Göçmen Girişimciler için Bağlantı Büroları‘‘ (ReTra)’’ üzerinden göçmen kökenli insanların kendi işlerini kurmaları veya mevcut işlerini geliştirmeleri için stratejik destekler veriliyor. TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen’e göre, göçmen işletmeleri daha şimdiden yerel ekonominin bir parçası ve etki alanlarını da sürekli genişletiyor. 8. Sayfada Opera sokağa mı dönüyor? Çalışmalarını Almanya’da sürdüren şan sanatçısı Ömer Temizel’e göre, Türkiye eğer köklü bir çıkış gerçekleştiremezse, geçmişten gelen tüm kazanımlarını da yitirmek zorunda kalabilir. Haberi 17. Sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear