23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili akulebi@tusam.net "Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek." Atatürk Geçmişten günümüze… C S TRATEJİ Anadolu’yu fethederek Orta Avrupa içlerine kadar ilerleyen Oğuz Türkleri, genişledikleri bu bölgelerde, Anadolu, Rumeli, Azerbaycan Türkleri olarak adlandırılan toplulukları meydana getirmiş ise de esasen bütün Orta ve Doğu Avrupa coğrafyasındaki bölgelere daha önceleri yerleşmiş olan Peçenekler, Kumanlar (Kıpçak), Hakaslar, Karluklar ve Akhunlar’ı unutmamak gerekir. Yine Ortadoğu’da yerleşen başta Türkmenler ve birçok Türk boyu da Türk ırkının bu bölgelerde kurmuş olduğu imparatorluğun temel yapısını ve devraldığı zengin ırk mirasının köklerini açıklar. Yani temelde bir avuç Osmanlı Türk’ü eski dünyanın yarısını tek başına fethetmemiştir. Anadolu, Avrupa ve Ortadoğu’da asırlardır var olan Türk varlığının da yardımıyla Osmanlı imparatorluğu gibi geçmişin bu muazzam gücü ortaya çıkmıştır. Batılı emperyalistler Türklüğün bu zengin mirasının ve yaygın dağılımının tarihsel boyutlarının farkındadırlar. Doğu Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan bölgedeki yok edilemeyecek Türklük etkisinin büyüklüğünün farkındadırlar. Bunu Sovyetler Birliği gibi bir baskı rejiminin bile 70 yıllık mezalim sürecinde yok edemediğini de tespit etmişlerdir. Geçmişten günümüze uzanan bu mirasa ve realiteye bugün bir de bu söz konusu geniş coğrafyadaki Türk insanının başarı gösterdiği diğer boyutlar eklenmiştir. İş adamlarımızın, eğitim kurumlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin ilgisizliği ve bürokrasinin türlü engellerine rağmen nasıl geliştiğini, günbegün bölgede egemenlik kurmaya başladığını gören Batılı emperyalistler, bugün bizi içerden parçalama faaliyetlerine tekrar hız verme ihtiyacını artan ölçüde hissetmektedirler. Özellikle Sovyetler Birliği’nin bütün gayretlerine, Türkistan’ı parçalara ayırmalarına, Türkler birbirlerini anlamasınlar diye 15 farklı alfabeyi uygulamalarına rağmen geçmişten bu yana bölgede var olan Türklük bilincini ve bunun göstergesi olabilecek Pantürkizm olgusunu ortadan Batı’nın ‘Türk Birliği’ korkusu Türklerin zaman zaman egemen olduğu coğrafyada günümüzde üç dinden 30 devlet kurulmuş durumda. Bu Batı ile sürekli çatışmayı beraberinde getirmiş. Bu nedenle Batı, Türk devlet ve topluluklarının bir araya gelmesine soğuk yaklaşıyor. giderek bu stratejilerinde başarılı olmuşlar ve bizi özellikle dış politikada hadım etmişlerdir. Kıbrıs, Ege, Irak’ın kuzeyinde son yıllarda yaşadığımız başarısızlıkları hep bu nedene bağlarsak yanlış yapmış sayılmayız. Özellikle tarih bilincimizi erozyona uğratmada büyük ölçüde başarılı olmuş dış güçler bugün milli bütünlüğümüz ve üniter yapımızı parçalama yolunda uğraş vermekteler. Buna karşı koyan, neredeyse tek kale kalan Cumhuriyet’in güçlü sigortası Silahlı Kuvvetlerimizi pasifize edemeyenler, ulusal egemenliğimiz üzerindeki tehditlerini arttırdıkça meydanlarda Ayyıldızlı bayraklarla bir anda toplanmış yüz binlerin tepkisiyle karşılaşarak kabus yaşamaya başlamışlardır. Batı, Türkiye’yi parçalamak için önce milli duyguları etkisizleştirme, dostluk, barış hikâyeleriyle uyutma stratejisini uygular. Milletçe hafızamızın zayıf olduğunu bilir. Çünkü Türk’ün en önemli zayıflığı aşırı merhameti ve affetme duygusudur. Bunun için önce kapitülasyonlarla ve ardından gelen Sevr zorlamalarıyla işgal edenler ve ardından da ülkemizde PKK’yı ortaya çıkaranlar, besleyenler unutuldu. Suriye, Ermenistan, Rusya, Bulgaristan, Irak, İran ve İsrail belli zamanlarda hep bir elden belli ölçülerde PKK’yı beslediler, Yunanistan her konuda PKK’ya hamilik etti. Bunların hemen hepsini unuttuk. Siyasilerimiz Yunanlılar ile sarmaş dolaş pozlar verdiler. Ertesi gün ise Rumlar sözde Pontus Soykırım heykelini Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin hemen yakınlarına nispet yaparcasına diktiler. Karasularımıza, hava sahamıza göz diktiler. Bunlar, basın ve medyanın belli kesimince unutturuldu. Yıllardır NATO’lu sözde müttefiklerimizin PKK terörünü açıkça desteklediği görmezden gelindi, yok farz edildi. Batı ülkelerinin bizden duydukları korkuyu bize karşı her alanda yıpratma, bizi parçalama stratejileriyle gidermeye çalıştıklarını anlayamadık. H iç şüphesiz dünyada tek bir millet, özünü bozmadan, birçok hasletini yitirmeden bir kıtanın bir ucundan öteki ucuna gidip orada bir imparatorluk kurarak hemen yanındaki kıtanın da ortalarına kadar genişleyebilmiştir. Bunu Türkler başarmıştır. Üç kıtada kurdukları imparatorluk üzerinde bugün üç dinden, 30’a yakın devlet kurulmuş olması yapılmış işin cesametini ortaya koyar. Bu beceri, savaşmanın yanı sıra, yönetme sanatının inceliklerine vakıf olmanın, adil ve hoşgörülü olmanın da eseridir. Ancak bütün bu özellikler, hasletler aynı zamanda Türkleri özellikle Batı dünyası açısından ilk sıradaki potansiyel tehdit haline getirmiştir. Bunun etkilerinin hala süregeldiğini, Avrupa tarihinin yazılmasında en etkili milletlerden biri olmamız ve Avrupa’nın yarısına yakınını asırlar boyu yönetmemize karşın Batılıların bizi işlerine geldiği zaman Avrupa devleti, gelmediği zaman Avrupa dışı bir devlet olarak kabul etmelerinde görüyoruz. Türkler bu yönetme ve fethetme özelliklerinde bizzat Türkler tarafından yönetildikleri derecede başarılı oldular. Bunu bilen Batılılar ise Türkiye’nin tekrar güçlenmemesi için içimizdeki finansal, siyasal ve sivil toplum kuruluşları gibi uzantılarıyla, basın ve medyamızı da etkileyerek, Türklük dışı unsurları söz birliği etmişçesine iş başına getirme stratejisini kullanma çareleri ararlar. Atatürk’ün ölümünden bu yana TÜRK POTANSİYELİNDEN KORKANLAR Aliyev Orta Asya’dan kopup gelerek, İran’ı ve Nazarbayev
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear