Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ulaştırılmasını siyasal ve coğrafi açıdan kontrol ettiğini, bu işten de büyük ölçüde maddi çıkar ve siyasal kazanç elde ettiğini biliyoruz. Rusya devlet şirketi Gazprom’u etkin bir biçimde kullanıyor. C S TRATEJİ 7 Gazprom’un elinde çeşitli stratejik boru hatları bulunması nedeniyle hidrokarbon ürünlerini sevk edecek alternatif boru hatlarının başka ülke şirketleri tarafından inşa edilmediği ortamda Rusya’nın bölgedeki ekonomik etkinliğini arttırarak sürdürmesi kaçınılmaz olacaktır. Amerikan elektrik firması AES’in Güney Kafkasları terk etmesiyle onun hisselerini RAO UES’in alması bu firmanın da Kafkasya’daki Rus etkinliğini arttırmada özellikle etkili olacağını ortaya koymaktadır. RUSYA VE POLİTİKASI Boris Yeltsin’den sonra, Putin’in işbaşına gelmesiyle Rus Dış Politikası’nın ciddi ölçülerde değiştiğini ve Rusya’nın yeniden bölgesel güç olmanın ötesinde heveslere bürünüp, bu çizgide aktif bir politika izlemeye başladığını söylemek gelişmelere bakıldığında abartılı bir görüş olmayacaktır. Bugün için Kremlin’in bölge politikasının eski Sovyet ve hatta 1990’ların başındaki Rusya Federasyonu politikalarından farklı hale geldiği rahatlıkla söylenebilir. Bugün Kremlin bölgede Kuzey Kafkasya’da olduğu gibizaman zaman güç kullanma emareleri gösteriyorsa da bunun yanı sıra ve hatta ağırlıklı olarak küresel ticaret kurallarına uygun akılcı bir politikayla, yumuşak bir şekilde etkinlik kazanma yolunda da ilerlemektedir. Bunu Rusya’ya ait Gazprom, Lukoil ve RAO UES(Birleşmiş Enerji Sistemleri) gibi firmaların son yıllarda yaptığı devasa atılımlarla Rusya çevresindeki birçok projeye katılmasında, tesisler satın alarak birer dev şirket haline gelmelerinde de görebiliriz. Rus enerji firmaları neredeyse her gün Karadeniz ve Hazar çevresinde yeni bir ekonomik teşebbüse katılıyorlar. Rus firmalarının, özellikle Türk Avrasyası bölgesindeki ülkeleri işbirliğinin kazançlı olacağı yolunda ikna etme konusundaki başarıları önemli ve üzerinde durulması gereken bir husustur. Ancak bu ikna metodunun tersi de vardır ve o da işbirliğine yanaşmayan ülkelerin bir şekilde ve özellikle ekonomik olarak sıkıntılara uğratılacağının kulaklarına fısıldanmasıdır. Bölge ülkeleri açısından hala en güçlü stratejik ortak olan Rusya’nın bu konudaki başarısı hiç şüphesiz kültür etkinliği gücünü ustaca kullanmasıyla da ilişkilidir. Hala bölge ülkelerinin çoğunda Kiril Alfabesinin resmen ve hatta gündelik işlerde kullanılması, iletişimin Rus dilinde gerçekleştirilmesi, eğitim dilinin büyük ölçüde Rusça olması Rusların kültürel egemenlik çabalarının devam ettiğinin göstergesidir. Bu Rusya’ya, dış güçlere karşı olduğu kadar, bölgeye ait olan, ancak yıllar boyu bu coğrafyadaki kardeş ülkelerine bilinçli bir şekilde uzak düşürülmüş ve aralarına coğrafi olarak Ermenistan ve Gürcistan sokulmuş Türkiye’ye karşı da bir üstünlük sağlamaktadır. Genişleme ve dinamik unsurlar Son yıllarda dünya çapında dev firmalar haline gelen Gazprom, Lukoil ve RAOUES (Birleşmiş Enerji Sistemleri) firmaları bugün Rus Dış Politikası’nın aracı durumundadır. Rus Devlet veya özel sektör kuruluşları olarak geçmişten bu yana intikal etmiş boru hattı ve benzeri tesisleri ve KAFKASLAR VE ORTA ASYA’YA DA DEMOKRASİ ABD, Kafkaslar ve Orta Asya’da demokrasi getirme vaadiyle özellikle sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla ortalığı karıştırırken, bu bölge halklarının önceliğinin demokrasiden çok hızlı ekonomik kalkınma olduğunu fark edememesi ve vermekten çok almaya yönelik politikalar uygulaması bu bölgedeki etkinliğinin giderek azalmasına neden olmuştur. Artan petrol ve doğalgaz fiyatlarıyla ekonomik durumunu düzelten Rusya, Putin gibi güçlü ve kararlı bir liderle dış dünyaya karşı daha güçlü bir duruş sağlarken, Batılı ülkelerin Türkiye’ye olduğu gibi Rusya’ya da çeşitli vesilelerle müdahale etmek ve baskı uygulamak istediğine şahit oluyoruz. Demokrasi havarisi kesilip, özellikle Orta Doğu’yu yaşanmaz hale getiren ABD’nin Rusya’yı da demokrasi söylemleriyle eleştirdiği ve demokratik kışkırtmalarla sisteme zarar vermek istediği aşikâr. Bunu bilen Putin dış güçlere taviz vermeden kendi bildiği yolda ilerlerken, yakın çevresindeki ülkelerde konumunu güçlendirmek için yumuşak güç kullanımına ağırlık vererek, Gazprom ve RAO UES gibi devlete ait veya Lukoil gibi devlete sadık şirketleri kullanmakta maharet göstermektedir. Ancak son aylarda Rusya Federasyonu yetkililerinin NATO ve ABD karşıtı söylemleri, Putin ve yöneticilerinin yeri geldiğinde sert güç kullanımından kaçınmayacaklarını da göstermektedir. Bu noktada örnek alınması gereken husus ise Rusya’nın özellikle Orta Asya’da ve bütün Türk Avrasya’sında genişlemek veya en azından etkinliğini sürdürebilmek için kültürel, ekonomik ve askeri bütün güçleri belli ölçülerde başarılı bir şekilde Yeltsin kullandığıdır. Son yıllarda dünya çapında dev firmalar haline gelen Gazprom, Lukoil ve RAOUES adlı devlet firmaları bugün Rus Dış Politikası’nın ciddi birer aracı durumuna geldi. Bunu bilen Putin dış güçlere taviz vermeden kendi bildiği yolda ilerlerken, yakın çevresindeki ülkelerde konumunu güçlendirmek için yumuşak güç kullanımına ağırlık vererek, bu şirketleri kullanmaya başladı. elektrik dağıtım sistemlerine sahip olmaları, bunları etkili bir şekilde kullanıp büyütmeleri Rus Dış Politikası açısından önemlidir. 19901998’lere kadar kendi iç ekonomik sorunlarıyla uğraşan Rusya’nın özellikle bu firmaların faaliyetleriyle artık Orta Asya’da her geçen gün ekonomik açıdan daha aktif hale geldiğini görüyoruz. Bu bağlamda, Bağımsız Devletler Topluluğu’nun 2002’de Rus dış ticaretindeki toplam payının yüzde 14’lerde olmasına karşın 2004’de bu rakamın yüzde 18’e yükselmesi ve giderek artmaya devam etmesi önemlidir. Buna en önemli örnek, 2004 yılı Ocak – Kasım aylarında, bir önceki yıla göre dış ticaret artışının yüzde 36’lara varan bir hacme ulaşmasıdır. Bu hacme ulaşırken Rusya’nın hiç şüphesiz en önemli silahı söz konusu bu üç firma olmuştur. Yakın bir gelecekte de bu artışın devam etmesi ve Rusya’nın Orta Asya’daki ekonomik etkinliğinin sürmesi bekleniyor.