Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Bahadır Selim DİLEK 8 Ocak'ta Pakistan geleceğini oylayacak C S TRATEJİ Afganistan'a yönelik müdahalesini meşru kılmak için Usame Bin Ladin'i hayatta tutan yine ABD... Hamit Navaz Han'ın, "ABD güçleri Afganistan'da büyük şehirler dışında kontrolünü genişletemedi. Amerikanın gerçek amacı neydi? El Kaide'yi yok etmek mi? Yoksa buraları bombalayıp teröristlerin Pakistan'a, Afganistan'a kaçmasını sağlamak mı? Aynen Irak'ta olduğu gibi... ABD Irak'ta da sınırları kontrol altına alamadı. Kendi yapamadığını bizim yapmamızı istiyor. Mesela kimse Usame Bin Ladin'in hayatta olup olmadığını bilmiyor. Bin Ladin ABD tarafından hayatta tutuluyor. Böylece buralara müdahale etmek için gerekçe olarak kullanıyor. Benzer şeyi Irak'ta Saddam Hüseyin ile de yapmıştı. Önce kendi tarafında kullandı sonra da Irak'a müdahale etmek için gerekçe olarak gösterdi" yönündeki sözleri dikkat çekici... Çima ise ABD'nin oynadığı oyunu şu kendince sözlerle ortaya koyuyor: "Hindistan nükleer güce sahip olduktan sonra Pakistan'da nükleer kapasite geliştirdi. Bu da ABD'nin tepkisine neden oldu. Çünkü Pakistan, nükleer güce sahip tek Müslüman ülke, aynı zamanda İslam dünyası içinde anti Amerikan düşüncenin en fazla yaygın olduğu ülke... Aynı zamanda da ön cephe konumunda... Üstelik 21. yüzyılda ABD'nin karşısında denge unsuru oluşturabilecek süper güç olmaya aday Çin ile yakın ilişki içinde. Yani güçlü bir Müslüman ülke nükleer güce sahip ve bu da ABD yönetiminin hoşuna gitmiyor. Pakistan kendi bölgesinde önemli bir konumda bulunuyor" ABD'nin Pakistan'a yönelik baskısı sadece bu çabaları ile de sınırlı değil. ABD Gizli Servisi CIA, Pakistan'ın Belucistan Eyaleti'nde İran'a karşı Sünni Cundullah (Allahın Askerleri) örgütüne de destek veriyor. Bu noktada ABD'nin Irak operasyonu öncesinde Kuzey Irak'a Cundullah'ın sızdığı yönünde haberleri gerekçe gösterip, bölgeye müdahale etmek için meşru zemin yaratma çabasını da not olarak düşmek gerekiyor. Washington yönetimi bu politikası ile Pakistan ile İran arasında sıkıntı yaratmaya çalışıyor. İşte bu nedenlerden dolayı Pakistan'da Amerikan karşıtlığı giderek artıyor. Pakistan'a yönelik baskılar sadece ABD'nin çabaları ile sınırlı değil. IPRA'nın uzmanlarına göre Hindistan, Afganistan üzerinden Pakistan'a yönelik terör girişimlerine de destek veriyor. Ana hatları ile Pakistan'daki tablo böyle ortaya konuyor. Ancak radikal İslamcı unsurların denetimden çıkması olasılığı göz ardı ediliyor. Göz ardı edilen bir başka nokta ise İslamabad ile Pekin arasındaki yakın ilişki ve Pakistan'ın nükleer kapasitesi. "Eğer ülke radikalizme kayarsa söz konusu bu nükleer kapasite kimin eline geçecek" sorusu havada kalıyor. İşte bu kritik soru Müşerref P akistan, 8 Ocak'ta tarihinin belki de en önemli seçimine hazırlanıyor. Pakistan halkı özellikle 11 Eylül 2001'de İkiz Kulelere yapılan saldırının ardından gelinen süreçte, geleceğine ilişkin kritik bir karar verecek. Ülke ya radikalizmin karanlık sularına doğru yelken açacak ya da geçmişiyle hesabını kapayıp istikrar ve demokrasiyi benimseyecek. Ancak, bugünkü koşullar içinde Pakistan, yakın tarihi, toplumsal dinamikleri ve küresel aktörlerin alt kıta olarak tanımlanan ve İran'dan Çin'e kadar uzanan coğrafyaya işaret eden bölgelerdeki çıkarları ve oynadıkları oyunlar dikkate alındığında oldukça sıkıntılı bir dönem içinde bulunuyor. Ülke adeta bir kıskaç içinde. Bir tarafta, ABD'nin Afganistan'a yaptığı operasyonun ardından "etrafa dağılmış olan" radikal İslamcı unsurlar ve diğer yanda ABD baskısı, ülke içindeki dengeleri ciddi anlamda etkilemiş durumda. Radikal İslamcı unsurlar, deyim yerindeyse ülkenin toplumsal dokusunu değiştiriyor, bozuyor. Pakistan'da yaklaşık 2 milyon çocuğun eğitim gördüğü ve devletin denetimi dışında bulunan medreseler, sözkonusu radikal unsurlar için çok uygun bir zemin sağlıyor. Pakistan toplumu hızla radikalizme doğru evriliyor. Pakistan’ın zor seçimi Pakistanlı stratejistlere göre ABD alt kıtada çok büyük bir oyun oynuyor. ABD'nin Pakistan'ı baskı altında tutmak için çaba gösterdiği, bölgede Hindistan ile birlikte hareket ettiği düşünülüyor. Bu nedenle Pakistan'ın kontrollü bir kaos içinde olması, güçlenmemesi ve Hindistan ile cepheleşmeye gitmemesi isteniyor. da Hindistan karşısında bir tehdit olmaması gerekiyor. Bu nedenle Pakistan'ın kontrollü bir kaos içinde olması, güçlenmemesi ve Hindistan ile cepheleşmeye gitmemesi gerekiyor. Radikal İslamcı unsurlar Pakistan'ın iç sorunları şekillendirmiyor. Terörün Pakistan üzerinde çok kapsamlı bir etkisi bulunuyor. Örneğin kötü eğitim almış olan Afgan Ordusu terörle mücadelede yetersiz kalıyor. İçişleri Bakanı Navaz Han'ın, ABD'nin oynadığı bu büyük oyun konusunda oldukça iddialı bir görüşü de var. Navaz Han'a göre BÜYÜK OYUN... ABD ise Soğuk Savaş döneminde Pakistan'da kendi elleriyle ve "itinayla yetiştirdiği" ve Afganistan'ı işgal etmiş olan Kızılordu'ya karşı savaştırdığı, radikal İslamcılara karşı bugün Pervez Müşerref yönetimini baskı altına alma kolaycılığına kaçıyor. Tabi bu arada kimse çıkıp da, kendi yarattığı canavarı neden ABD'nin kendisinin yok etmede yeterli siyasi irade göstermediği sorusunu sormuyor. Çünkü bu sorunun yanıtı bir çok Pakistanlı yöneticiye göre zaten belli. ABD, Pakistan'ı istikrarsızlaştırmak, Pakistan askerleri... denetim altında tutmak ve stratejik müttefiki Hindistan'a karşı caydırıcı olmasının önüne geçmek için radikal İslamcı militanları kullanıyor. Gerek seçim hükümetinin İçişleri Bakanı Hamit Navaz Han gerek İslamabad Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. İkbal Çima, Washington yönetiminin alt kıtada çok büyük bir oyun oynadığı görüşünde. Her iki isim de, ABD'nin Pakistan'ı baskı altında tutmak için çaba gösterdiği görüşünde. Ortaya atılan görüşler dikkat çekici... Bunlara göre ABD, alt kıtadaki çıkarları konusunda Hindistan ile birlikte hareket ediyor ve Pakistan'ın