29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 USİAD Sanayi ve Teknoloji Politikalası Çalışma Grubu Gelişme stratejisi ulusal sanayi ve teknoloji kaynaklı üretime dayanmalı C S TRATEJİ kuruluşların eline geçtiğini öğrenince şaşırdık. İhracat rakamlarımız Gayri Safi Milli Hasılamızın dörtte birine ulaştı. Yerli tabir ettiğimiz sanayimizin önemli bir kısmı yabancı markalara fason üretim yapar oldu. İthalat miktarlarımız ise GSMH’nın yüzde kırkına ulaştı. Hangi sanayinin hangi ara mallarını kullanarak kimin için üretim yaptığı netliğini kaybetti. Yurtdışından ithal ettiği hammaddeyi, fabrikasında birkaç beyaz yakalının yönetiminde ileri bir teknolojiyle ürüne dönüştüren yabancı sermayeli bir firmanın deposunda yüklemeci olarak yerli işgücünü kullanmasını ve kapısında Türk kamyoncularının iş almak için itişip kakışmasını yerli sanayi olarak mı değerlendireceğiz? Rekabet şanslarını koruyabilmek için üçüncü el makineleriyle birlikte Mısır’a veya Bulgaristan’a yerleşen tekstilcilerimizi nereye koyacağız? Fırından aldığımız ekmeğin yapıldığı buğday Arjantin’den, yemek pişirdiğimiz ocağın gazı Rusya’dan, evde boyadığımız ayakkabı İtalya’dan, boyası da Çin’den ithal edilmişse ne yapmamız gerekir? Yerli bir TV kanalında, tamamen yerli sunucu ve katılımcılarla gerçekleşen bir şov programı için formatından dolayı yurtdışına para ödeniyorsa o programı nasıl tanımlayacağız. İçinde yüzde elli yerli hammadde bulunan ancak yabancı sermayeli bir yatırım tarafından üretilen mal mı daha iyidir yoksa içinde yüzde yirmi yerli hammadde bulunan ama yerli bir üretici tarafından üretilen ürün mü? Bunların biri diğerinden daha iyiyse, bunu hangi teraziyle tartacağız? Tüm bunları başkalarının ulusal üretimimizi baltalamak üzere argüman üretmesine olanak tanımamak için öncelikle kendimiz ele alarak açıklayacağız Bütün bunlar "yerli malı" kavramına ulusal üretim anlayışından uzaklaşmadan yeni bir perspektifle bakma zorunluluğu getirmektedir. Öncelikli ve vazgeçilmez olan ise Ulusal bilim ve teknoloji politikalarımızın ışığında sanayileşme ve ulusal kalkınma yolunda rekabet edebilir yerli üretimimizi arttırmak ve tüketmektir. S ıfırdan başlamak lafının binlerce seneden beri tarih sahnesinde yer alan bir ulus için abartılı olduğu düşünülebilir. Türk ulusu için abartılı değildir. Kurtuluş Savaşı esnasında ülke ekonomik olarak bitik durumdadır. Sakarya Savaşı öncesi askerin bir kısmı sivil elbise giymekte ve geceleri açık havada yatmaktadır. Ankara Hükümetinin kontrol ettiği bölgelerde dokumalık kumaş bulunamaz; evlerden toplanan çarşaflardan askere çadır dikilir. Askerine üniforma için kumaş bulamayan bir ulus nasıl on beş sene sonra 2. Dünya Savaşı kapıyı çaldığında kendine yeterli bir ekonomi olabilmiştir? Üstelik yapısal engeller çok fazladır; zayıf Osmanlı ekonomisinin temeli olan zanaatkar takımı tamamen dağılmıştır, savaşın erkek nüfusu azaltması tarım üretimini düşürmüştür. Ayrıca Lozan Antlaşması 1929 yılına kadar gümrük vergisi koymayı yasaklamaktadır. Yeni idarenin kabulleri basittir. Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde meclisi açarken yaptığı konuşmada "kamu yararını doğrudan ilgilendiren kurum ve teşebbüsleri devletleştireceğiz" demektedir. İlk dönemlerde sosyal reformlara ve alt yapı yatırımlarına, özellikle demiryolu ve şose yol yapımına girişilir. 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde benimsenen prensipler desteklenen yeni küresel düzen çok kısa bir sürede itibariyle sanayide özel sektör odaklı bir kalkınma dünya ekonomisini üretim odaklı bir ekonomiden hedeflenir. 1927 yılında Teşviki Sanayi kanunu para eksenli bir ekonomiye taşıdı. Kendimizi bu çıkarılır ve yatırımcılar vergi muafiyetleri ve saldırgan sermayenin baskısı altında "dışa açık kredilerle desteklenir. Bankacılık ve ticaret sektörü büyüme modeli" içinde bulduk. hızla gelişmiş ve yıllık büyüme hızları yüzde onları Klasikleşmiş kabullerimiz, küreselleşmenin bulmuştur. Ancak Cumhuriyet’in genç ekonomisi kurutucu etkilerine maruz kaldı. Yabancı ürün veya dış dünyanın rekabetine açıktır ve 1929 yılına firma ismi kullanarak mallarının Türk sermayesiyle gelindiğinde özellikle temel sanayilerde istenilen ve Türk işgücüyle üretildiğini saklamaya çalışan yere gelinememiştir. İthalat rakamlarının yüzde firmaların yanına, tamamen yabancı sermaye ve yetmişi tüketim malları ithalatından oluşmaktadır. teknolojiyle üretim yapan ancak yerli isimle mallar 1929 yılında Lozan antlaşmasının dış ticaretle ilgili üreten firmalar katıldı. Adına güvenip yerli malı kısıtlamaları sona erince gümrük duvarları olmadığından kuşku duymadığımız malları üreten yükseltilir, yabancı şirketlerin imtiyazlarına son firmaların çoğunluk hisselerinin yabancı verilir. 1930 yılından itibaren aralık ayının ikinci haftası adı daha sonraları Yerli Malı ve Tutum Cumhuriyet’in ik sanayi tesislerinden Sümerbank’ın açılışı... Haftası olarak değiştirilecek olan Milli İktisat Haftası olarak ilan edilir. Kamu bankaları aracılığıyla temel sanayi yatırımlarına girişilir, üretim odaklı ekonomi dönemine geçilir. 1980’li yıllara gelene kadar "Yerli Malı" kullanmak ekonominin temel eksenlerinden biri olacak; ara ve yatırım malları ithal kalemleri içinde en çok yer kaplayan mallar olacaktır. Ekonomiye ‘ulusal çıkar’ bakışı Kurtuluş Savaşı’ndan sıfırlanmış bir ekonomiyle çıkan Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı öncesinde kendine yeter bir ekonomi haline gelmesi ulusal çıkarın akıl ve bilim öncülüğünde geliştirilmesiyle oldu. Günümüzde markası yerli olmasına karşın sahibi yabancı ürünler bulunuyor. NE YAPMALI? Üretim odaklı ekonomilerin yerini para odaklı ekonomilerin alması konuya farklı açılardan bakma zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. 400 milyar doların üzerinde borçlu bir ekonomiye sahip olan, borsasında 7080 milyar dolar yabancı portföy yatırımı bulunan ülkemizde, dar anlamda "yerli malzemeyle üretilmiş ürün" hafiyeliğinin yerini, KÜRESELLEŞME RÜZGARI 1980’li yıllarda dünyanın ekonomik düzeni kabuk değiştirmeye başladı. 2. Dünya savaşı sonrasında hızlı şekilde kalkınan batı ülkelerinde sermaye fazlası oluştu. Neoliberal iktisatçıların kuramlarıyla
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear