22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

tutumla örtüşüyor. Japonya’nın bölgeye olan yapıcı, güvene dayalı ve sosyoekonomik konulara ağrılık veren yaklaşımının, bölgedeki sarsıntılarla test edilmiş olduğu ve örnek niteliğini taşıdığı söylenebilir. Ayrıca Japonya, Türkistan bölgesinin dış dünya ile bütünleşmesi konusunda, aynı ABD gibi, KuzeyGüney bağlantılarının geliştirilmesine ağırlık veriyor. Zira bu seçenek, Türkistan bölgesindeki Rusya ve Çin ikilisinin etkisini azaltabilecektir. Planda Japonya’nın Tacikistan ve Afganistan’ı bağlayacak olan projelere gösterdiği ilgi ve mali katkı belirtilirken, Afganistan Dışişleri Bakanı’nın da Diyalog toplantısında özel konuk olarak bulunması dikkate değer diğer bir gelişmeydi. Toplantı öncesinde açıklama yapan dönemin Japonya Dışişleri Bakanı Taro Aso’nun konuşmasından, Orta Asya’nın dünyaya bağlanması konusunda Japonya’nın güney yönünü tercih ettiği belli oluyordu. Aso özellikle Afganistan ve Pakistan bağlantılı projelere Japonya’nın gösterdiği desteğe değindi. (Taro Aso, "Central Asia as a Corridor of Peace and Stability", 1 Haziran 2007, http://www.mofa.go.jp) Japonya hem ülke olarak hem de Asya Kalkınma Bankası (ADB) aracılığıyla Afganistan bağlantılı ulaştırma projelerini destekliyor. Japonya’nın TürkmenistanAfganistanPakistan veya Afganistan Geçişli Boru hattı (TAP) projesine ilgi göstermesi, projenin fizibilite çalışmasının ADB’nin mali desteği sayesinde gerçekleşmesine yol açtı. Aslında Japonya açısından Türkistan enerji kaynaklarının herhangi bir yolla dünya piyasasına ulaşması da önemlidir. Bununla birlikte 1990’lardan itibaren Japonya, doğal olarak özellikle Rusya’ya alternatif boru hatları projelerini destekliyor. BaküTiflisCeyhan (BTC) petrol boru hattının inşasından ve işletilmesinden sorumlu olan şirketin içerisindeki iki Japon şirketinin toplam payı yüzde 5,9’dur. Karşılaştırmak gerekirse BTC’deki TPAO’nun payı yüzde 6,53’tür. (http://www.btcinvestment.com) Ne var ki, daha Afganistan operasyonunun öncesinde Japonya’nın Afganistan geçişli doğal gaz boru hattı projesine çok daha fazla ilgi gösterdiği biliniyor. Bu ilginin sonucunda Türkmen doğal gazını Afganistan ve Pakistan üzerinden dünya piyasasına taşıma amacıyla kurulan Orta Asya Doğal Gaz Boru hattı Konsorsiyumu’na Japonya’nın iki şirketi yüzde 13’lük paya sahip olmuştu. TAP projesi gerçekleşme aşamasına gelmese dahi, Japonya’nın ADB aracılığıyla bu konudaki çabalarını sürdürdüğü biliniyor. başkenti Duşanbe’de yapılan toplantıda Avrasya Japonya’nın bölgeye kıtasını bütünleştirecek yeni "İpek Yolu" projelerine olarak 19 milyar dolarlık yatırımın yaklaşımı sosyo yaklaşık yapılması planlandığı belirtildi. Bu tutarın yarısının ADB, IMF, EBRD, DB gibi uluslararası ekonomik kurumlardan temin edilmesi planlanıyor. ABD’nin İMF ve Dünya Bankası gibi kalkınmayı uluslararası kurumlar aracılığıyla CAREC’i desteklediği, son dönemde ise bu platforma bir temel alıyor. ivme kazandırmak niyetinde olduğu biliniyor. 2005 CAREC programına Afganistan’ın Bu yaklaşımla yılında katılması, Japonya’nın ve ABD’nin Türkistan bölgesindeki bütünleşme süreçlerine olan bakışını bölgedeki yansıtıyordu. Dolayısıyla alternatif KuzeyGüney bütünleşmesi konusu CAREC çerçevesinde de ele aşırılıkların alınmaya başlanmıştı. CAREC’in son bakanlar desteklenmesi kararlaştırılan altı önlenmesinin toplantısında ulaştırma koridorlarından birisi Tacikistan, ve Pakistan’ı bağlayan hattır. Aynı yanı sıra Afganistan zamanda CAREC, Türkistan’ın dünyaya bağlanması daha önce tartışılan neredeyse bütün hem Orta konusunda temel koridorları için bir işbirliği platformuna Bu projenin temel Asya için dönüştürülmektedir. finansörünün Japonya etkisindeki ADB’nin olması tesadüf değildir. Türkistan bölgesinde dışlayıcı hem de kendi bir jeopolitik oyunlarına karşı olan Japonya, birbirine olan bütün bu projelerin aslında Türkistan çıkarları için alternatif cumhuriyetlerinin dünyaya açılmalarına farkındadır. Böylece görüşülen uzun vadeli yarayacağının koridorlardan birkaçı Rusya ve Çin’i kapsasa da, çeşitli ulaştırma koridorları geliştikçe, Türkistan yatırım ve bölgesi Rusya’ya ulaştırma bağımlılığından kurtulacak ve ağırlıklı olarak Rusya ile Çin’in etkin planlar olduğu bir bölge olmaktan çıkacaktır. öngörülmüş GÜVEN VE GÜVENLİK durumda… Rusya ve Çin’den farklı olarak Japonya’nın işbirliği platformunun adı Orta Asya Bölgesel Ekonomik İşbirliği veya daha çok İngilizce kısaltılmasıyla bilinen CAREC’tir. ADB’nin aktif desteğiyle 1997’de kurulan bu işbirliği platformu, bugün Afganistan, Azerbaycan, Çin (Doğu Türkistan odaklı), Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan, Tacikistan ve Özbekistan’ı kapsıyor. ADB ve CAREC platformu sayesinde Japonya ve Çin bölgede işbirliği içerisinde bulunuyorlar. Mesela iki ülkenin Moğolistan üzerinden RusyaÇin bölgeye sınır olmaması bir jeopolitik engel olarak önümüze çıkıyor. Diğer taraftan Japonya’nın potansiyel olarak bile Türkistan güvenliğini askeri olarak sağlayan ülkelerden olma ihtimalinin son derece zayıf olması da Japonya’nın bölgedeki etkinliğini sınırlandıran faktörlerdendir. (C.Len, "Japan’s Central Asian Diplomacy", The China and Eurasia Forum Quarterly, Kasım 2005, s.146) Ne var ki, Türkistan ile ilgili olarak Japonya’nın benimsediği vizyon söz konusu dezavantajları avantajlara çevirdi. Her şeyden önce bölge ülkelerinin ihtiyaçlarını önde tutan yaklaşımıyla Japonya, bölge ülkelerinin güvenini kazandı. Bölgenin büyük oyuncularından hiçbiri, bölgede böyle bir güvene sahip değildir. Diğer taraftan, Japonya bölge güvenliğini askeri açıdan etkileyemese de, sahip olduğu bölgesel bütünleşme vizyonu her şeyden önce bölgenin güvenliğiyle yakından alakalıdır. Bölgede sosyoekonomik ve ekonomik gelişmeye önem veren Japonya, aslında sosyoekonomik zorluklardan beslenen aşırıcılıkla mücadele etmiş oluyor. Bölgenin bütünleşmesi ise hem bölgeyi iç sarsıntılardan koruyacak bir seçenek, hem de dış güçler karşısında bölgenin daha güçlü olmasını sağlayabilecek bir şemadır. Japonya’nın Türkistan politikası, Japonya’nın kısa vadedeki çıkarlarını değil, Japonya’nın ve hedef bölgenin uzun vadedeki geleceğini etkileyebilecek bir vizyon niteliğindedir. Üstelik bölge ülkelerinin ihtiyaçlarını öne çıkaran yaklaşımların dayatmacı yaklaşımlardan daha etkili olduğu tecrübeyle sabit olmuştur. C S TRATEJİ 21 ÇOK YÖNLÜ İPEK YOLU Türkistan’ın Güney Asya ile bütünleşmesi konusunda ABD ve Japonya ortak çıkarlara sahip olsalar da, Japonya’nın davranış tarzı ABD’ninkinden çok farklıdır. Japonya’nın halen çok taraflı şemalar çerçevesinde hareket etmeye yeğlediği görülüyor. (Bkz. T. Yuasa, "Japan’s Multilateral Approach toward Central Asia", Iwashita Akihiro (Ed.), Eager Eyes Fixed on Eurasia, Cilt 1, Slavic Research Center, Hokkaido Üniversitesi, Sapporo, 2007) Özellikle Çin ile alakalı olarak dikkatli dış politika izleyen Japonya, Çin’i de dahil eden bölgesel şemalar çerçevesinde çalışmaya da devam ediyor. Türkistan’daki bu bağlantısını geliştirmek için birlikte çalıştıkları görülüyor. Bölgesel ekonomik işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan CAREC, başta ADB’nin mali katkısıyla olmak üzere özellikle bölgede ulaştırma altyapısının geliştirilmesi ve ticaretin kolaylaştırılması alanında faaliyet göstermektedir. En son 2007 Kasım ayının başında Tacikistan’ın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear