Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
hangi bir noktada sorun çıktığında Çin’in deniz enerji yolu kesilecektir. Çin, Malacca boğazından geçmemek için Burma ve Tayland ülkelerinden direkt Hint Okyanusu’na inme projelerini gündeme getirmiş, ancak maliyeti ve stratejik açıdan yararlı olmaması sebebiyle askıya alınmıştır. Üstelik Çin’in deniz enerji yolunun güvenliğini koruyacak yeterli deniz kuvveti yoktur. Bu nedenle en uygun ve ekonomik enerji taşıma yolu karadandır. Çin uzmanları, karadan oluşturulmuş boru hatlarının, Çin’in enerji güvenliğini tehdit eden unsurları giderebileceğine inanıyorlar. Ancak Çin’in deniz enerji yolunun ABD’nin tehdidi altında kaldığı kanaatine varan Çinli uzmanlar aynı şekilde ÇinKazakistan petrol boru hattının da ABD’nin engellerine uğramakta olduğunu savunuyorlar. C S TRATEJİ Boru hattı için yapılan törenlerden... 23 var olan ile birlikte büyük miktarda petrol kaynağına sahip olacak. Çinli uzmanlara göre hattın iki ülke için faydaları şöyle: a) Çin’in Ortadoğu petrolüne bağımlılığını hafifletmekle birlikte çalkantılı olan bölgenin Çin enerji güvenliği üzerindeki tehdidi azalmıştır. b) Çin’in uzun vadeli ve güvenli ham petrolü teminat altına alınmış olacaktır. Zengin kaynaklara sahip Orta Asya’nın enerji iletim hatları, Rusya’dan geçecek şekilde tasarlanmış olduğu için, bu hatlara bağımlıydı. KazakÇin hattının petrol sevkıyatıyla, ilk kez bölgede inşa edilen bir boru hattı Rusya topraklarından geçmiyor. Bu da Rusya’nın, Kazakistan’ın petrol ihracatı üzerindeki kontrolünün azalacağı anlamına gelebilir. Boru hattının faaliyete geçmesiyle, yıllardır petrol kaynaklarını sadece Rusya üzerinde dünya pazarlarına sunabilen Kazakistan, artık farklı alternatifleri uygulamaya geçirme imkânı buldu. Bu hat Kazakistan’ın Rusya’ya bağımlılığını hafifletmekle birlikte, enerji alanındaki pazarlık gücünü de arttıracaktır. KazakistanRusya, KazakistanÇin ve planlanmakta olan KazakistanBTC ile Kazakistanİran petrol boru hatları, Astana’nın enerji konusundaki stratejik manevra kabiliyetini arttırdığı kadar, dünya siyaset sahasında da elini güçlendirecektir. ÇİN’İN YUMUŞAK KARNI Aslında ÇinKazakistan petrol boru hattını tehdit eden ne Kazakistan’ın zaman zaman planlarında değişiklikler yapıp Çin’i zor duruma sokması, ne de ABD’nin Kazakistan’ın üzerindeki baskısından dolayı ham petrolün miktarını azaltmasıdır. Uzmanlara göre asıl sorun Doğu Türkistan’ın istikrarı ve güvenliğidir. Gerek Orta Asya kaynaklarını Doğu Türkistan’a taşımak, gerekse Doğu Türkistan enerjisini iç bölgelere ulaştırmak, problemli Doğu Türkistan bölgesinde meydana gelebilecek herhangi bir gerginlik Pekin’in bütün enerji politikasını ortadan kaldırabilir. Aynı zamanda Çin’in Üç Aşamalı Stratejik Kalkınma Projesi ve bu projeye bağlı olan Batı Bölgelerinin Kalkınma Projesi de yarı yolda kalabilir. Uzmanlar Orta Asya’yı, enerji rezervi bakımından Ortadoğu ve Sibirya’dan sonra üçüncü büyük alan olarak kabul ediyorlar. Çin, Hazar bölgesinin petrolünü Doğu Türkistan’a ulaştırarak, bu bölgede S T R A T E J İ K İ T A P L I Ğ I Şu değişen dünya TürkiyeAvrasya Yazan: Yıldız Sertel Bilgi Yayınları, Mayıs 2006, 229 sf. K üreselleşme bir örümcek ağı gibi hızla dünyayı sararken dünyanın bu yeni çehresine ilişkin yapılan tartışmaların başında "ulusdevlet"lerin geleceği yer alıyor. Farklı platformlarda oldukça çeşitli boyutlarda yapılan tartışmaların birçoğunda, küreselleşmenin kısa vadede ulusdevlet’lerin sorgulanmasına; uzun vadede ise parçalanmasına yol açacağı vurgulanıyor. Bu bağlamda, küresel hakimiyet projesinin en büyük aracı olarak kullandığı küreselleşmenin dümenini elinde tutan ABD’nin enerji kaynakları, jeopolitik konum gibi nedenlerle "stratejik" önem atfettiği ülkelerin küreselleşmenin ilk kurbanları olacakları ileri sürülüyor. Söz konusu kurbanların başında da hiç kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti geliyor. Ancak, Türk milleti uzun yıllardır bir nakış gibi zihinlere işlenen "aynadaki görüntülerden" dolayı karşı karşıya olduğu bu tehlikenin farkına zamanında varamadı. Üstelik Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tek tehlike küreselleşme ya da ABD değil; Türkiye aynı zamanda Avrupa Birliği kıskacında. Bu kıskaç öyle derin ki ulusdevlet’in yanı sıra milli ekonomiye, kültürel ve toplumsal yapıya, geleneklere, göreneklere kısacası Türk milletinin var olma sebeplerine bile kastetmiş durumda. "Avrupalılık" ile "çağdaşlık" kavramlarını eş anlamı göstererek Avrupa Birliği’ni çağdaşlığın yegane koşuluymuş gibi lanse eden çevrelerin gerçekleri gizlemeleri Türk halkının uyanışını geciktirdi. Ancak, geç de olsa Türk milleti derin uykusundan uyandı. Başka bir deyişle Türk milletine, "dost Avrupa, müttefik Amerika" sloganının bir uyuşturucu misali enjekte edildiği günler artık geride kaldı. Türk halkı üzerine serilen ölü toprağından kurtularak perdenin ardındakileri görmeye başladı. Türk milletinin bu uyanışı yakın geçmişte kaybettiğimiz usta yazar Atilla İlhan’ın yönetiminde hazırlanan "Bir Millet Uyanıyor" serileri ile kitaplaştırılıyor. Serinin daha önceki yapıtlarına Suat İlhan, Yıldırım Koç, Sadi Somuncuoğlu, Arslan Bulut, Erol Manisalı, Abdullah Ağar, Sinan Aygün gibi isimler imzalarını atmıştı. Bir Millet Uyanıyor serisinin 9.’su ise Yıldız Sertel’in imzası ile okurlarla buluştu. Şu Değişen Dünya: TürkiyeAvrasya ismini taşıyan yapıt, önceki yapıtlarda olduğu gibi Türkiye’nin içerisine düşürüldüğü durumum bir panaromasını çizerek başlıyor. Yazar, Türkiye’nin ekonomik, stratejik, siyasal, ideolojik ve kültürel olarak işgal altında olduğunun somut örneklerle ortaya konulduğu ilk bölümden sonra ikinci bölümde küreselleşen ve bu süreçte kapitalizmin ağına düşerek hızla değişen dünyada ABD’nin kendisine ve Türkiye başta olmak üzere stratejik sıfatını taşıyan ülkelere biçtiği rolleri son derece çarpıcı bir şekilde dile getiriyor. Aynı şekilde Avrupa genelinde Avrupa Birliği özelinde Türkiye odaklı yaşanan gelişmeleri de yorumlayan yazar yapıtın üçüncü ve son bölümünde ise "AsyaRusyaAvrasyaGüney Amerika" ekseninde ABD’ye karşı oluşturulmaya çalışılan alternatif cepheden ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Serinin bu 9. kitabı da diğerleri gibi son dönemde Türkiye’ye yansımaları olmuş ya da olması muhtemel olan olayları aynaya yansıyan retoriklerle değil de tamamen gerçeklerle yorumlayan ve Türk milletine gördüğünü değil görmesi gerekeni gösteren bir eser olarak mutlaka okunması lazım gelen önemli bir çalışma. STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI