28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 BaltıkKaradeniz hattında Rusya’ya karşı blok… C S TRATEJİ ABD yeni mevzi kuruyor Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net Eylül saldırıları ile Avrasya kıtasına askerlerini göndermek için eşsiz bir fırsat yakalayan ABD, Afganistan ve Irak ile sınırlı kalmaya niyetli olmadığını açıkça gösteriyor. İran etrafında kara bulutların yoğunlaştığı bu dönemde ABD, birden birkaç bölgesel gücü karşısına almaktan çekinmiyor. Bu çerçevede Rusya’ya yönelik politikasını giderek sertleştiriyor. Dünya gündeminin birinci sırasında bulunan İran konusunda Rusya’nın muhalif tutumundan rahatsız olan ABD, bu konuda Rusya’ya baskı yapmak amacıyla Rusya’yı başka alanlarda sıkıştırmaya yönelmiş durumda. Bu bağlamda ABD, eski Sovyet alanında Batı yanlısı yönetimleri savunmaya hazır olduğunu Cheney, Vilnüs’te konferans katılımcıları ile birlikte... göstermek için 45 Nisan 2006 tarihlerinde Litvanya’nın başkenti Vilnüs’te yapılan 2006 Uluslararası Vilnüs Konferansı’nın platformunu kullandı. Konferansta Litvanya, Polonya, Bulgaristan, Estonya, Gürcistan, Letonya, Moldova, Romanya ve Ukrayna liderleri, AB Dış Politika ve Güvenlik Komiseri Javier Solana, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, bir dizi Avrupa ülkesinin ve Ermenistan’ın bakanları ve Azerbaycan Başbakanı bir araya geldi. Aslında konferans, 1 Mayıs’ta başlayan ve Doğu Avrupa ile bazı eski Sovyet cumhuriyetlerinin gençlik teşkilatlarını, sivil toplum kuruluşlarını, aydınlarını ve siyasetçilerini bir araya getiren bir dizi buluşma çerçevesinde gerçekleştirildi. Buluşmaların temel amacı, Avrupa’nın doğusunda demokratikleştirmenin devam ettirilmesi olarak ifade ediliyor. Diğer bir deyişle, ABD önderliğinde ve Rusya’dan tehdit algılayan Doğu Avrupa yönetimlerinin himayesinde gerçekleştirilen söz konusu toplantı, birkaç yıl içinde eski Sovyet alanında meydana gelen iktidar değişikliklerine destek verme niteliğini taşıyor. 11 demokratikleşmenin ilerlemeye devam edeceğini, ABD’nin ise kazanımlarını sağlamlaştırmak için elinden geleni yapacağını belirtti. Cheney’nin konuşması, Sovyet ideolojik konuşmaları çağrıştırma açısından üst düzey bir ABD yetkilisinin son dönemdeki sıradan konuşmalarından birisi olarak sayılabilir. Ancak konuşma, Rusya’ya karşı açık eleştirileri ve Soğuk Savaş olaylarına sık sık atıfları ile dikkat çekti. Rusya’nın otoriterleşmesinin eleştirildiği konuşmada, Rusya’nın komşu ülkelerin demokratikleşmesini engellediği, toprak bütünlüklerini tehdit ettiği ve enerji aracılığıyla şantaj yaptığı açıkça vurgulandı. Orta Asya’da mevzi kaybeden ve halen BaltıkKaradenizHazar çevreleme hattını tamamlayamayan ABD, BaltıkKaradeniz havzalarındaki kazanımlarını sağlamlaştırmaya kararlı görünüyor. Ukrayna parlamento seçimleri Rusya’nın beklediği rövanşı getirmezken, Moldova ve Gürcistan’da da durum GERİLİMİN YANSIMASI Demokratikleşme söylemi, Beyaz Rusya’da yeraltı sularına karışıp Hazar havzasında petrol ve doğalgaz denizi içinde boğulurken Avrupa’nın doğusunda hala geçer akçe olmaya devam etmektedir. Zamanında Doğu Avrupa politikasını demokratikleşme üzerinde kurgulayan ABD, Karadeniz havzası politikasını da demokrasiyi yayma faaliyetleri çerçevesinde ele alıyor. Konferansın yapıldığı hafta içinde ABD, Ukrayna ve Gürcistan’daki iktidar değişiklikleriyle yetinmediğini, bu ülkeleri daha sağlam bağlarla Batı’ya bağlamaya niyetli olduğunu açıkça gösterdi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, NATO üyeliği konusunda Ukrayna ve Gürcistan’a bir şansın verilmesi gerektiğini kaydederken, Dışişleri Bakanı Rice, Rusya’nın, ABD’nin eski Sovyet alanındaki meşru çıkarlarını artık kabul etmesini istedi. Diğer taraftan Vilnüs Konferansı’nda konuşan ABD Başkan Yardımcısı Cheney, kimi Rus yorumcularına göre Soğuk Savaş’ın bitiminden bu yana ABD yönetiminin Rusya’ya yönelttiği en sert sözleri sarf etti. Konuşmasında üstü kapalı olarak Rusya’yı eski Sovyet alanında ilerleyen demokratikleşmenin baş düşmanı olarak ilan eden Cheney, her şeye rağmen ABD, aynı anda birden fazla bölgesel gücü karşısına almaktan çekinmiyor. Tahran’ın yanı sıra Moskova’ya karşı da BaltıkKaradeniz hattında yeni girişimler başlatıyor. Rusya aleyhine gelişmeye devam ediyor. Son dönemde Rusya’nın şarap ürünlerine yönelik yasak gibi Moldova ve Gürcistan’a karşı aldığı önlemler aslında Rusya’nın ne kadar sıkıştığını gösteriyor. Karadeniz’den çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Rusya, Moldova ve Gürcistan’daki dondurulmuş çatışmaları ısıtmakla kalmıyor. Rusya, Ukrayna’nın doğusundaki bölgelerde Rusça’nın bölgesel dil olarak kabul edilmesini destekleyip kültürel ayrılığı pekiştirme yoluna gidiyor. Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’da giderek artan ABD etkinliğini kendi güvenliğine açık tehdit olarak gören Rusya, Romanya ve Bulgaristan’daki ABD askeri üs anlaşmalarından ve genel olarak Doğu Avrupa’da Amerikan askeri varlığını arttırma planlarından, Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO ile işbirliklerinden tedirginlik duyuyor. Polonya ve Baltık ülkeleri başta olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri, NATO ve AB dolayısıyla kendilerini güvence altına alsalar da, ekonomik gücü giderek artan ve dış arenada tekrar aktifleşen Rusya’yı milli güvenliklerine yönelebilecek en önemli tehdit olarak görüyorlar. AB içerisindeki büyük ülkeleri ABD ile dengelemeye çalışan Doğu Avrupa ülkeleri, özellikle enerji konusunda AlmanRus işbirliğinden rahatsızlar. Bu konuda en hassas konumda bulunan Polonya ve Litvanya, Vilnüs Konferansı’ndan hemen önce Almanya’ya olan tepkilerini belirtmekten geri kalmadıkları gibi, konferansı da Rusya’yı şikayet etme platformuna dönüştürdüler. Karadeniz havzasının demokratikleştirilmesi için AB’den daha aktif hareket etmesini isteyen Polonya ve Litvanya, Avrupa’nın enerji güvenliği endişesini kullanarak Rusya’ya karşı ortak bir politikanın oluşmasını istiyorlar. UkraynaRusya doğal gaz kriziyle argümanlarını güçlendiren bu ülkeler, Rusya ve Almanya’yı Baltık Denizi’nin altından bağlayacak Kuzey Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı projesinin iptal edilmesi için uğraşıyorlar. Schröder’den sonra Almanya’nın bu konudaki tutumunun değişeceğini uman Polonya ve Litvanya, Merkel döneminde boru hattı projesinin ve genel olarak enerji alanında RusyaAlmanya işbirliğinin devam etmesi üzerine yoğun bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Aslında Vilnüs Konferansı, Gürcistan ve Ukrayna liderlerinin inisiyatifiyle kurulan Demokratik Seçim Topluluğu (DST) zirvesinin doğal devamı niteliğinde de değerlendirilebilir. DST gibi, bu konferans da eski Sovyet alanındaki Batı yanlısı ülkeleri Avrupa ülkeleriyle bağlayarak, eski Sovyet alanında cereyan eden ayrışma sürecini uluslararasılaştırmayı amaçlıyor. İki zirveye de AB üyeleri katıldığı halde, bu sürecin arkasındaki ABD’nin rolü göze çarpıyor. Dolaysıyla Litvanya Cumhurbaşkanı her ne kadar AB’yi, demokrasiyi Avrupa’nın doğusunda yaymaya ve "Adriyatik’ten Hazar Denizi’ne kadar" özgür ve birleşik Avrupa’yı kurmaya çağırdıysa da, bu konuda Doğu Avrupa ülkeleri daha çok ABD’ye dayanyor, AB’ye değil, NATO’ya güveniyorlar. Bu çerçevede Doğu Avrupa ülkeleri transatlantik bağların geliştirilmesi için çalışıyorlar. Vilnüs Konferansı’nda da ifade edildiği gibi, kimi Doğu Avrupa ülkeleri açısından sadece Gürcistan’ın değil, bütün Güney Kafkasya’nın Batı’ya dahil edilmesi Avrupa güvenliğinin olmazsa olmaz şartı olarak görülüyor. Her ne kadar bu dahil edilme şimdilik büyük Avrupa çerçevesinde ele alınıyorsa da, son dönemde GüneyDoğu Avrupa bölgesinin siyasi kimliğinin ve kader ortaklığının ABD önderliğinde pekiştirilmesi dikkat çekiyor. Son tahlilde BaltıkKaradeniz kuşağı (Ermenistan ve Azerbaycan dahil) sadece Rusya’yı batıdan çevrelemiyor, hem Batı Avrupa ve Rusya hem de Türkiye ve Rusya’nın arasında bulunuyor. ABD DoğuBatı koridorunu enerji alanında desteklemeye devam etse de, bölgesel bütünleşme açısından Güney Kafkasya ve Orta Asya için tasarladığı gelecek Türk çıkarlarıyla artık uyuşmuyor. ABD, Azerbaycan’ı GüneyDoğu Avrupa ile Orta Asya’yı ise Güney Asya ile bütünleştirme yolunda projeler üretiyor. Buna ek olarak ABD’nin Ortadoğu’da Kürt kartını oynaması, Türkiye’nin de ABD tasarımlı çevrelemeyle karşı karşıya kaldığı şeklindeki algılamanın güçlenmesine sebep oluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear