26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 Karadeniz’de yeni stratejik mihver ve ABD üsleri C S TRATEJİ Türkiye, gelişmeleri gözden kaçırıyor Dr. A. Serdar ERDURMAZ ALICE: Hangi yoldan gideyim? TAVŞAN: Nereye gideceksin? ALICE: Bilmem! TAVŞAN: Nereye gideceğini bilmezsen, hangi yoldan gideceğinin ne önemi var. Alice Harikalar Ülkesinde BD’nin Irak’a müdahalesi sonrasında, ülkemiz içeride bir taraftan ekonomik sorunlar, diğer taraftan AB üyeliği hazırlıkları ve gittikçe şiddetini arttıran terörizm ile uğraşıyor. Dışarıda ise şahsiyetli bir dış politika yürütmek ve bölgesel bir güç olduğunu ispat etmek için iyi hesaplamadan atmış olduğu adımlarla ABD ile ilişkilerinde gittikçe zayıflıyor. Türkiye, çevresindeki gelişmeleri, özellikle kuzeybatısında oluşan yapıyı gözden kaçırıyor, izlemekte güçlük çekiyor ve hatta izlese dahi artık etki etme olanağı kalmadığı aşikar bir şekilde ortaya çıkıyor. Irak’a yönelik harekatı sırasında Türkiye ile uzlaşamayan ABD, İran’a yönelik planları için stratejik ortaklarını yedekliyor. ABD bu kapsamda Hazar ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere yönelmiş ve sonuç almış durumda. Bilindiği gibi, Varşova Paktı’nın çöküşünden önce Türkiye dışında, Karadeniz’e kıyısı bulunan bütün ülkeler komünist rejim altında ve Batı Bloku’na ve dolayısıyla NATO’ya karşı bir tutum içindeydiler. Bu durumda tek NATO üyesi olan ve Ortadoğu’ya bağlantısı bulunan ülke olarak Türkiye, seçeneği olmayan stratejik bir değerdeydi. Kafkaslar bölgesi zaten Rusya’nın etkisi altında olduğu için ABD açık bir şekilde bu bölgeye olan ilgisini ortaya koyamamaktaydı. Ancak, komünizmin çöküşünün ardından, yüzünü batıya dönen ülkelerin NATO ile entegre olma çabaları, ABD’nin Ortadoğu ile beraber enerji kaynakları zengini olan Kafkaslar ve Hazar Havzası’na ilgisinin açığa çıkmasına yol açtı. ediyor ve 2020 yılında yüzde 70’ini ithal edeceği planlanıyor" şeklinde konuştu. Bu açıklamaya göre Karadeniz, Hazar kaynaklarının Batı’ya nakli için yaşamsal bir bağlantıdır. Washington bölgede etkisini arttırmak ve varlığını sürdürmek suretiyle, hali hazırda ve gelecekte Avrupa’nın enerji ihtiyacına yönelik stratejik mihveri kontrol ederek, dolaylı tutumla başta Fransa olmak üzere bütün Avrupa’yı etkisi altına alabilecektir. ABD bölge ülkelerinin katılımıyla GUUAM’ı sağlamlaştırmaya çalışıyor ama bu bir hayal olmaktan öteye gidemeyebilir. Bu durumda Karadeniz’e kıyısı bulunan iki ülke; Bulgaristan ve Romanya ABD’nin yeni yaklaşımında iki önemli aktör olarak ortaya çıkıyor. Bu ülkelerin ABD tarafından seçilmesinde iki faktör bulunuyor. Birincisi, Avrupa ile politik entegrasyonlarının sağlanması, diğeri ise; stratejik kararlılığı temsil eden ve sağlayan NATO ve ABD yanlısı politika izlenmeleridir. Bilindiği gibi, Bulgaristan ve Romanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerle birlikte AB üyeliğinden 2004 sonbaharında NATO’ya entegre oldular. Ama, AB’ye 2007’de girmeleri bekleniyor. Dolayısıyla ABD’nin etkisi bu iki ülke üzerinde oldukça güçlü. Irak’a müdahale sırasında her iki ülke hükümetleri ABD liderliğindeki koalisyonun ülkelerindeki bazı askeri üsleri kullanmalarına izin verdi. A ABD’NİN ÖNCELİĞİ KARADENİZ Çok iyi bilindiği gibi, 11 Eylül 2001’den sonra ABD’nin güvenlik anlayışı köklü bir değişikliğe uğradı. Bu zamana kadar Ortadoğu tehdidin kaynağını oluşturan en önemli bölgelerden biriydi. Ama, bu olaydan sonra tehdidin birinci kaynağı olarak nitelendirilmeye başlanmıştı. Afganistan’a ve Irak’a yapılan müdahalelerden sonra, İran’ın nükleer enerji konusundaki ısrarlı tavrı, ABD’yi yeni arayışlar içine soktu. Bu bağlamda ABD hem Ortadoğu’ya müdahale imkanı sağlayan ve Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamada ilk adımı atması için yeterli potansiyeli barındırabilecek, hem de AB enerji ihtiyacı için kritik öneme sahip, zengin gaz ve petrol yataklarının bulunduğu Hazar Denizi bölgesine el atma imkanı sağlayan Karadeniz Bölgesi’ne öncelik vermeye başladı. ABD, burada yapılanma faaliyetlerini sessizce halletmeye çalışıyor. Peki neden ABD yeni arayışlar içine girdi ve Karadeniz Bölgesi’ni ilgi alanı içine aldı. Bu konunun incelenmesinde fayda bulunuyor. ABD ile Bulgaristan arasındaki üs anlaşması töreninden... BÖLGENİN YENİ JEOPOLİTİĞİ Karadeniz Bölgesi’nin bu yeni jeopolitiği Rusya’nın çekilmesiyle, büyük güçler arasında yeni mücadelelere sahne oluyor. ABD, Fransa ve daha çok gizli faaliyetlerle Almanya bölgede etki sağlama çabası içinde olan aktörler. Bugün Karadeniz’in jeopolitik önemini değerlendirdiğimiz takdirde, bu nispeten küçük ve kapalı bölgede iki önemli dinamiğin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Birincisi, Amerikan etkisinin eski Rus ve Sovyetler etkisinin yerini aldığı ve ABD’nin Fransa ve Almanya’nın bölge üzerindeki emelleri ile çatışmaya başladığı. İkincisi ise; Yeni bir oluşum olarak ortaya çıkan Karadeniz, AB ve Balkanlar ile Hazar gaz ve petrollerini, Orta Asya’yı bağlayan enerji mihverinde önemli bir rol oynamasıdır. 9 Mart 2005’te, ABD Bükreş Büyükelçisi, Romanya Devlet Başkanı Basescu’nun Washington’u ziyaretinden bir gün önce basına, halihazırda Karadeniz’in Avrupa’nın enerji ihtiyacını tedarikte yaşamsal rolünün olduğunu ve gelecekte de bunun artan bir şekilde süreceğini açıkladı. "AB ülkeleri enerji ihtiyacının yüzde 50 kadarını ithal FRANSA’NIN RAHATSIZLIĞI Bu politika 2003 Şubat’ında Fransa’yı rahatsız etti. Şubat 2003’te Fransız Başkanı Chirac, "iki AB üyeliğine aday ülkeyi Fransa’nın savaş karşıtı olan diplomasisindeki hassasiyetine rağmen harekata destek verme tavırlarından dolayı "düşüncesiz" hareket etmekle eleştirdi. Chirac, AB’nin yeni aday ülkeler üzerindeki etkinliğini kaybettiği hissine kapıldığını dile getirdi, 1990’dan beri Fransa’nın AB ve NATO’ya iki ülkenin adaylığı ve başvurusu hususunda nasıl devamlı destek verdiğinin unutulmaması gerektiğini belirtti. Fransa’nın özellikle Romanya ile olan tarihi bağları oldukça kuvvetli. Paris, Bükreş’i Fransızca konuşan ülkelerin bir üyesi kabul ediyor. Bu nedenle Fransa, "Romanya’nın yeni yöneticilerinin bu Amerikan yanlısı açık tavrından hayal kırıklığı duymuştur" açıklamasında bulundu. Ancak, Romanya ve Bulgaristan’ın ABD yanlısı tavır almasının nedeni tarihi ve politik geçmiş incelendiğinde kolaylıkla anlaşılabilir. Tarihi olarak, Doğu, Merkezi Doğu ve Güney Doğu Avrupa ülkeleri için temel güvenlik endişesi, Almanya ve Rusya’nın hegemonyası altına girmemektir. İngiltere ve ABD gibi Avrupa ana kıtasından uzak ülkeler bu yüzden tercih ediliyor. Ayrıca, son 15 yıldır ABD her açıdan Dünya da lider durumunda olan, Fransa ve Almanya’dan her açıdan üstün durumdadır. ABD’nin bu üstün konumunun tercih nedeni olduğu da söylenebilir. ABD KARADENİZ’DE AKTİF ABD Karadeniz Bölgesinde son derece aktif bir rol oynuyor. Locheed Martin’in Başkan yardımcısı ve eski bir ordu mensubu olan Bruce Jackson, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan ve Ukrayna’da Amerikan yanlısı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear