26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

bölgede, yani yanı başında bir savaşın ya da başka sorunların yaşanmasını istemediğini belirterek, derhal uzlaşmasını istemişti. Çin’in en büyük endişesi çıkabilecek bir çatışmanın ABD’nin bölgeye müdahalesine neden olabileceğidir. Çin, bu konuda haklıydı; çünkü ABD’nin Tayvan’a yerleşmesinde Kore Savaşının etkisi büyüktü. Öbür taraftan, Hindistan da Çin’le olası bir sürtüşmeye girmemek için Pakistan’la uzlaşma yolunu seçmiştir. Hindistan’a göre olası bir çatışmada Pakistan’ın geleneksel müttefiki Çin sessiz kalmayacaktı. Anlaşmanın en can alıcı noktası ise her iki tarafın da ulusal güvenliklerini ve toprak bütünlüklerini tehlikeye sokacak hiçbir bloğa veya ittifaka girmemesini ve tarafların topraklarını üçüncü bir devletin kullanımına açmayacağı yönünde garanti vermeleridir. Diğer bir nokta ise, tarafların kendi topraklarında güvenliklerini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye sokacak hiçbir organizasyonun veya kurumun kurulmasını yasaklamış olmasıdır. Genel bir şekilde, bu ifadeleri yorumlamak gerekirse, Çin, Pakistan’dan ne ABD’nin, ne de Rusya’nın öncülük ettiği hiç bir ittifaka girmemesini istiyor. Aynı zamanda, topraklarında yabancı güç de bulundurmamasını da talep ediyor. Bunun yanında, Avrasya coğrafyasında yaşanan renkli devrimlerin nedeni olarak görülen batılı sivil toplum kuruluşlarının ve örgütlerinin de kurulmalarına izin verilmemesini istiyor. S ANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ 5 Temmuz 2005 tarihinde, Kazakistan’ın başkenti Astana’da toplanan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet başkanları zirvesinde, Pakistan’ın gözlemci üye statüsünde örgüte kabul edilmesi kararlaştırılmıştı. Kuşkusuz bu kararda Çin’in etkisi büyüktür. Soğuk Savaş sonrası Asya’nın yükselen gücü olarak tanımlanan Hindistan, ABD yörüngesinde hareket ediyor. ABD, yeni dönemde, geleceğin süper gücü gözüyle bakılan Çin’e karşı Hindistan’ı bir denge unsuru olarak kullanmak istiyor. Çin, Pakistan’ı ŞİÖ’ye alarak Hindistan’ı dengelemeyi amaçlıyor. Bu son ziyarette, Müşerref, ŞİÖ Genel Sekreteri Cang Deguan’la yaptığı görüşmede, Pakistan’ın örgüt çerçevesindeki işbirliğine kapsamlı bir şekilde katılmak için, bir an önce örgüte tam üye olmak istediklerini söyleyerek, ŞİÖ’ye tam üye olarak kabul edilmelerini talep etti. Ş BÖLGESEL GÜVENLİK Çin, büyüyen ekonomisi nedeniyle hiç olmadığı kadar hassas ve kırılgan bir güvenlik algılamasına sahip. Ekonomik kalkınmasının tamamlanabilmesi için, bulunduğu bölge ve ona bitişik alanlarda güvenli bir ortam sağlanmış olması gerekiyor. Bu nedenle, Çin, kendisi için tehdit oluşturan radikal hareketlerle mücadelede Pakistan’la işbirliği yolunu seçmiş durumda. Sinciang/Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygurların bağımsızlığa yönelik faaliyetlerinin sınır ötesinden desteklendiğini Sonuç olarak, Çin, giderek Avrasya coğrafyasında daha belirgin bir güç haline geliyor. Rusya’nın daha küresel politikalar izlemeye çalışması nedeniyle, Avrasya coğrafyasına fazla eğilmemesi Çin’in işini kolaylaştırıyor. ABD, TRATEJİ SAVAŞLARI önceleri Rusya’yı Çin’e karşı öne sürmüşse de Putin buna karşı çıkmıştı. ABD, Hindistan’ı Çin’i Geçtiğimiz günlerde, Venezüella’nın ABD’ye dengelemek için kullanmaya karar verdi. Bu verdiği petrolü kesme tehdidi, Amerikan bağlamda, Hindistan’a askeri teknoloji transferi yönetiminde soğuk duş etkisi yarattı. Kulislerde, yapmaya başladı. Rusya, Güney Asya’da ABD’nin Chavez’in Çin’e güvenerek bu şekilde cesur desteğiyle ortaya çıkmakta olan yeni güç söylemlerde bulunduğu konuşuluyor. ABD ise, Hindistan’a karşı pek ses çıkarmadı. Gerekçe olarak Japonya ve Tayvan kartlarını masaya koyarak Çin’e ise, Çin’in bir şekilde dengelenmesi ve kontrol gözdağı veriyor. Çin ise, Pakistan edilmesinin Rusya’nın da işine gelmesi. Çin de bütün bu gelişmelere karşı kendi stratejilerini devreye soktu. "Düşmanımın düşmanı benim dostumdur" felsefesinden yola çıkarak, Asya’nın iki önemli ülkesi İran ve Pakistan’la stratejik ilişkiler kurmuştur. Çin, İran’dan aldığı ve almayı düşündüğü petrol ve doğalgazı deniz üzerinden taşımanın yanında boru hatlarıyla ve diğer vasıtalarla Pakistan üzerinden topraklarına ulaştırmak istiyor. Böylece riski yarıya indirmeyi düşünüyor. Müşerrefin son ziyarette de belirttiği gibi Pakistan, Çin’e transit geçiş koridoru sağlamayı garanti etti. Böylece Çin, enerji güzergâhlarını çeşitlendirmiş olacak. Gezinin diğer önemli sonuçlarından bir tanesi de, Çin ve Pakistan’ın JF17 Thunder savaş uçaklarını ortak üretme kararı almaları oldu. Pakistan’ın askeri envanterine bakıldığında neredeyse birçok silahın Çin kökenli olduğu görülür. Bölgede, Çin’in Pakistan’dan daha fazla askeri yardım yaptığı ikinci bir ülke bulunmuyor. Özellikle, bu son savaş uçağı üretme kararı da Çin için bir ilk oldu. Özetlemek gerekirse, uluslararası politikada yaşanan karmaşanın arasında Çin sessiz sedasız kendi güvenlik çemberini oluşturmaya başladı. Çin’in sessizce gerek İran, gerekse Pakistan ve hatta Afganistan’la sürdürdüğü ikili görüşmelerle kısa vadede bir şeyler planlandığı açık. Bu sessizliğin ardından bir Tayvan fırtınası patlayabilir. Çin, yaşanan hengâmede, Kore Savaşı nedeniyle yarım kalan işini tamamlamak isteyebilir. Hatırlanacağı üzere, Çin, Kore Savaşı nedeniyle Tayvan’ı ele geçirmek için Pervez Müşerref’in Çin ziyaretinden... yapacağı askeri operasyonu (askıya almıştı!) düşünen Çin, Avrasya coğrafyasındaki İslami gruplar üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahip olan Pakistan’ın bu gücünden faydalanmayı hedefliyor. Bu nedenle, 4 Ağustos 2004 tarihinde Çin ve Pakistan Sinciang bölgesinde bir askeri tatbikat yaparak, Uygurlar ve diğer gruplara gözdağı verdi. Zaten Pakistan, 2003 yılında Doğu Türkistan İslami Hareketinin lideri Hasan Masum’u sınır bölgesinde düzenlediği bir operasyonda öldürmüştü. Çin’de arananlar listesinin en başında bulunan Hasan Masum’un öldürülmesini Çin, Pakistan’ı ŞİÖ’ye alarak ödüllendirdi. Müşerref, bu son ziyaretinde terörizm ve radikal İslami hareketlerle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceği konusunda Çin’e garanti verdi. Çin Devlet Başkanı Hu Jintao ise, Güney Asya’nın bir barış bölgesi olmasını istediklerini, dolaysıyla Pakistan’ın elinden geleni yapmasını istedi. C S TRATEJİ 7 kartını öne sürerek üstü kapalı yanıt veriyor. Pakistan kartı hemen etkisini göstermiş olmalı ki Afganistan’da Amerikan güçlerine Taliban tarafından büyük saldırılar düzenlenmeye başladı. Pakistan’ın Taliban üzerinde ne denli etkili olduğu biliniyor. Bütün bu olanlar bölgede Çin ve ABD arasında yaşanan strateji savaşlarının bir göstergesidir. Tıpkı Soğuk Savaş’ta olduğu gibi iki güç kozlarını başka ülkeler üzerinden oynanamaya çalıyor. Fakat burada unutulmaması gereken en önemli şey strateji sanatının ustası ve mucidinin Çinliler olduğu gerçeğidir. TAYVAN SÜRPRİZİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear