Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 H. Miray VURMAY TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası mvurmay@tusam.net Hizbullahİsrail çatışması henüz durmuşken… C S TRATEJİ konuda sert bir şekilde eleştirdi. Dürzî lider, Lübnan’daki suikastlardan sorumlu tuttuğu Suriye ile olan yakın ilişkileri nedeniyle eleştirdiği Hizbullah’ın silahsızlandırılması konusunu da yeniden gündeme getirdi. Samir Geagea kadar olmasa da, Velid Canbulat’ın açıklamaları da etki kapasitesi göz önüne alındığında tehlike sinyallerine bir yenisini daha ekliyor olması ile yaklaşmakta olan fırtınanın bir diğer habercisi olarak algılandı. Nasrallah’ın konuşmasına yönelik tepkilerin hepsi olumsuz değildi. Hizbullah gibi Şii bir parti/örgüt olan EMEL’in, aynı zamanda Meclis Başkanı da olan lideri Nebih Berri ve Hizbullah ile iyi ilişkileri bulunduğu bilinen Özgür Vatansever Hareketi’nin lideri Marunî Michael Aoun’dan Hizbullah’a açık destek geldi. Her iki lider de Nasrallah’ın konuşmasında geniş yer verdiği mevcut hükümetin yetersizliği, ülkenin hak ettiği gibi yönetilmediği gibi konularda Hizbullah ile aynı düşüncede olduklarını dile getirerek tek çözüm yolunun da yine Nasrallah’ın dile getirdiği gibi "ulusal birlik hükümeti" kurulması olduğuna dikkat çektiler. übnan, otuz dört gün süren savaş kâbusundan henüz uyanmışken şimdi de iç savaş tehdidi ile karşı karşıya. 19751991 yılları arasında yaşanan ve kuşkusuz Lübnan tarihinin en acı tecrübelerinden biri olan iç savaşın yaraları tam olarak kapanmamışken, yeniden hortlaması Lübnan için cehennemin kapılarının yeniden aralanacağı anlamına geliyor. Hariri Suikasti ve sonrasında yaşanan zincirleme suikastlar, "Sedir Devrimi" girişimleri, Suriye’nin Lübnan’dan sancılı bir şekilde çekilmesi ve son olarak Hizbullah’ın iki İsrail askerini kaçırması ile patlak veren İsrailHizbullah Savaşı Lübnan’da tüm dengeleri alt üst etti ve ülkede zaten pamuk ipliğine bağlı olan dengeler yeniden kopma noktasına geldi. Hal böyleyken zeminin her türlü iç çekişmeye son derece uygun olduğu Lübnan’da küçücük bir kıvılcım bile tüm ülkeyi yeniden ateşe verebilecek bir yangını tetiklemeye yeter de artar bile… Nitekim böylesine bir ortamda ülkedeki siyasi/dini grupların yaptığı her gösteri, liderlerin ağzından çıkan her bir sözcük tansiyonu yükseltmeye yetiyor. Lübnan’da kimi kesimler tarafından son savaşın, dolayısıyla son yıkımın müsebbibi olarak gösterilen Hizbullah’ın tüm bu eleştirilere inat, yüz binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği 22 Eylül’deki "Zafer Mitingi" ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yaptığı "Zafer Konuşması" bu bağlamda Lübnan’da domino taşlarını harekete geçirdi denilebilir. L Lübnan’da iç savaş tehdidi İsrail saldırılarının durmasının ardından Hizbullah’ın düzenlediği dev gösteriler, Lübnan’ın iç dengelerinin sarsılmasının başlangıcı oldu. Gölgede kalmak LUSAL BİRLİK’ DEDİKLERİ istemeyen Maruni ve Dürziler tepki ‘U Nasrallah’ın her zaman olduğu üzere psikolojik bir harekât niteliğinde olan gösterirken, ülkede bir anda iç konuşması sırasında mevcut Lübnan hükümetini hedef alan son derece ağır çatışmayı anımsatan gelişmeler eleştirilerde bulunması alışıldık muhalefet serzenişlerinden biri olmaktan çok öte, iç yaşanmaya başladı. savaşın bir önceki safhasını yani olası bir Hizbullah’ı ülkeyi yoktan yere ateşe atmakla ve "devlet içinde devlet" olmakla hatta Lübnan’ın tek sahibiymiş gibi davranmakla suçlayan Geagea, Nasrallah’ı açık ve sert bir dille hedef alan, ateşli Hizbullah karşıtı konuşmasında Lübnan İç Savaşı’na da atıflar yaparak bir anlamda Lübnan’ın karşı karşıya olduğu yeni fırtınanın çok yakınlarda olduğunu gösterdi. Hizbullah’a yönelik eleştirilerden bir diğeri de İlerici Sosyalist Parti’nin Dürzî lideri Velid Canbulat’tan geldi. Savaş sırasında Hizbullah’a göreli olarak destek veren Canbulat, savaş öncesindeki tavrına geri dönerek Hizbullah’ı iki MİTİNG SAVAŞLARI Nasrallah’ın, Hizbullah’ın "ilahi ve stratejik" zaferini ilan ettiği mitingde yaptığı söz konusu konuşma öyle büyük bir sarsıntıya neden oldu ki artçı şokları her geçen gün Lübnan’ın başka bir yerinde hissediliyor. Konuşmanın satır aralarında göze çarpan ilk şey ise Hizbullah liderinin Suçlamaları "İsrail’in oyunu" olarak reddedemeyen nitelendirdiği "iç savaş" Sinyora... senaryolarının hiç de hafife alınacak cinsten olmadığıydı. "Lübnan’ı bölmek isteyen, federalizm getirmek isteyen birileri var" sözleri ile yeni tehdidi açıkça ortaya koyan Nasrallah hemen hemen her cümlesinin sonunda "birlik" mesajları verdi ancak Hizbullah’ın tüm dünyada ses getiren mitingi sonrasında Hizbullah karşıtı gösteriler de hiç vakit kaybetmeden, peşi sıra geldi. Kimi savaş sırasında sessiz kalmayı tercih eden, kimi ise Hizbullah’a görece destek veren grupların yaptığı karşı gösterilerin ilkini Samir Geagea liderliğindeki Marunî’ler gerçekleştirdi. hükümet krizini işaret ediyor. Savaş sırasındaki pasif tutumu nedeniyle hükümeti eleştiri yağmuruna tutarken "ulusal birlik" hükümeti kurulması gerektiğini söyleyen Hizbullah lideri ayrıca "Hükümet halka güven vermelidir, zira gözyaşları kimseyi koruyamaz" sözleri ile savaşın ilk günlerinde televizyon ekranlarında "çaresizce" gözyaşı döken Başbakan Fuad Sinyora’yı hedef alarak Hizbullah’ın tavrını açıkça ortaya koydu. Savaş süresince büründüğü sükunet ile "varlığı ile yokluğu bir" hissi uyandıran ve işlerliğini çoktan yitirmiş olan hükümetten ise maruz kaldığı eleştirilere karşı sağlam cevaplar gelmemesi de oldukça şaşırtıcı bir gelişme. Hatta Başbakan Sinyora’nın Nasrallah’ın düşüncelerine saygı duyduğunu ve herkesin güçlü bir Lübnan istediğini söylemesi hükümetin de "kendinden vazgeçtiği" yorumlarına neden oldu ve zaten bulanık olan kafaları iyice karıştırdı. Hafızalarda, ünlü ressam Salvador Dali’nin 1936 yılında İspanya İç Savaşı’na ithafen yaptığı "İç Savaş Sezgisi" adlı müthiş eserini yeniden canlandıran böylesine bir kompozisyon söz konusuyken, iç savaşın habercisi olarak nitelendirilen muhtemel bir hükümet krizine karşı Nasrallah’ın önerdiği ilaç olan ve belki de daha önemlisi günümüz Ortadoğu’sunun en popüler kavramlarından biri haline gelen "ulusal