23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S noktasından çıkarıp, bu katliamı engelleyebilseydik, Balkanlar’da her girişimizi geleneksel olarak engelleme çizgisindeki Yunanistan dahil hiçbir Batı ülkesi herhalde ses çıkarmayacaktı. Yine, İkinci Körfez Harekatı’na kuzeyden katılmamış olmamızı da önümüzdeki yıllarda daha fazla yargılayıp, yanlış mı doğru mu yapıldığını, hükümetin bu konuda TBMM’de daha kararlı bir tavır koymamasını herhalde ayrıntılarıyla ülkemizin çıkarları açısından irdeleyeceğiz. Ama bizi Orta Asya’ya fiziken ulaştırabilecek Azerbaycan politikası(zlığımız) örneğinde olduğu gibi, birkaç aşiret liderine hediye ettiğimiz Irak’ın kuzeyi ve yıllardır yalnız bıraktığımız Türkmen kardeşlerimizle ilgili konularda hiç hazırlıklı olmadığımız rahatlıkla söylenebilir. Geleceğe hazırlık ek kutuplu dünya ve bunun jandarT malığına kendi çıkarları doğrultusunda soyunmuş ABD’nin ileride karşılaşabileceği sorunlar, NATOVarşova Paktı dengesinin ve o zamanki savaş tehlikesinin çok ötesinde bir görüntü verecek karmaşıklık arz etmeye başladı. Kirli Bomba veya Kitle İmha Silahları kullanımı vasıtasıyla terörizmin ulaşabileceği boyutlar, önümüzdeki yılların neler getirebileceği konusunda bizlere çok da pembe bir tablo çizdirememektedir. Yine yanı başımızdaki İran ve Suriye’ye olası bir ABD müdahalesi, bu ülkelerin parçalanmaları, Irak’taki Kürt oluşumunun Suriye ve İran’a yayılma ihtimali söz konusudur. Ayrıca Rusya Federasyonu’nun, Putin ve onun otoriter idaresi ve artan petrol fiyatlarının sayesinde zorlukla halen dünyanın en geniş alanını kontrol etmesinin ne kadar süreceği de bir soru işaretidir. Rusya’daki siyasi ve ekonomik dengelerin değişmesi bu ülkeyi tekrar parçalayabilir. Yeni devletlerin de tekrar ortaya çıkması böylelikle söz konusu olabilir. Suriye, İran ve Rusya Federasyonu’nda ortaya çıkabilecek bu gelişmelere, artık geçmişten de ders alarak siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel bakımdan hazırlıklı olmayı öğrenmiş olmalıyız. ABD ve stratejik hazırlıklar ukarıda değinilen hususların yanı Y sıra dünyada gerçekleşebilecek daha değişik boyutlardaki terör olayları, buna paralel artacak asimetrik ve düşük yoğunluklu savaş ihtimallerinin yanı sıra, şimdilik sakin bir kaplan gibi bekleyen Çin olgusunu da ele almak gerekir. Yıllık 60 milyar Dolar civarındaki askeri harcamalarını boşu boşuna yaptığı düşünülmemesi gereken Çin Halk Cumhuriyeti, ekonomik siyasi ve askeri yönden giderek güç toplamaktadır. ABD’ye de son günlerdeki gibi çıkışlarını arttıran Çin, Şangay İşbirliği Örgütü sayesinde kuzey sınırlarını güvenlik altına almış durumda. Ancak Tayvan üzerindeki iddiasından da hiç vazgeçmeye niyeti yok gibi. Ciddi bir balistik füze ve nükleer güç envanterine sahip olan Çin, güney sahillerine şimdiden 700’ün üzerinde balistik füze yerleştirdi. Bir yıl sonra bir trilyon Dolarlık bir döviz rezervi olacak. Bu kadar gücü, kabına sığmayan Çinlilerin bir gün gelip kullanmayacağını düşünmek saflık olur. Bu nedenle dünyanın bu hızlı gelişen yöresinin yakın gelecekte ciddi sorunlara gebe olduğu açık. Dünya jandarması ABD, Irak ve Afganistan dışında topyekun veya düşük yoğunluklu yeni savaşlara kapasite olarak hazır değil. Eğer Çin’in ilgi ve yaşam alanlarına bir şekilde müdahale ederse veya Çin’in belli askeri girişimlerine karşı çıkarsa bunun sonu nükleer savaşa kadar varabilir. Bu da ABD’yi en azından Irak’tan asker çekme durumunda bırakabilir. Böyle bir durum Irak’ta otorite boşluğu doğuracağı gibi, çevremizde başka otoriter boşlukları da doğuracaktır. Bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye’nin eski yanlış deneyimlerinden de ders alarak yeni koşulları çıkarlarına uygun şekilde değerlendirmesi gerekebilecektir. TRATEJİ 23 de kulak kalır. Yine Türkiye ciddi bir nükleer güç konumuna gelerek, caydırıcılığı ön plana almakla beraber buna paralel olarak ikincil vuruş kapasitesine de sahip olmayı hedeflemelidir. Son yıllarda, Somali, Bosna, Kosova, Afganistan gibi birçok barış harekatını başarıyla tamamlamış olan ordumuzdan bundan böyle de barış ve Türkiye’nin stratejik çıkarlarını koruma harekatları beklenecektir. Denizaşırı harekatlarda bu tür harekatlara uygun yetiştirilmiş deniz piyade birliklerinin önemi ortadadır. Bu nedenle, Güneydoğu’da da çok başarılı deneyimler elde etmiş olan deniz piyade tugayımızın gücünün en azından tümen gücüne eriştirilmesi ve bu gücü sevk edebilecek helikopter gemilerinin envantere sokulması stratejik hedeflerimizin korunması açısından yararlı olacaktır. Stratejik kuvvetler komutanlığı skeri güç açısından önde gelen A ABD ve Rusya Federasyonu gibi ülkelerde kurulmuş bulunan Stratejik Kuvvetler Komutanlıkları gelecekteki savaşlara hazırlık açısından üzerinde durulması gereken olgulardır. Dünyanın en büyük ve modern ordularından birine sahip ülkemizde de bu tür bir kadro kurulacak şekilde hazırlık yapılmasında ve 2010’lardan sonra çevremizde meydana gelebilecek gelişmelere hazırlıklı olunmasında şüphesiz büyük yarar vardır. Çünkü bundan böyle oluşabilecek gelişmeler Türkiye’nin daha uzakları stratejik ve taktik açıdan hesaplamasını gerekli kılacaktır. Yine bu olasılıklara yanıt verebilecek şekilde ve Türk Savunma Sanayi Politikası ve StratejisiVizyon 2023 Projesi’ne uygun olarak ordumuzun daha ileri seviyede bir dönüşüm geçirmesi, dünyanın değişebilecek siyasi durumuna göre önemli olacaktır. Bu bağlamda; ? Askeri güçlerimizin sürat ve görünmezlik kazanma yeteneğine kavuşması, ? Kullanılacak taktik ve stratejik silahların teknolojik minyatürleşmeye uyarlanması, görünmezlik özellikleri kazanması, ? İstihbarat paylaşımı ve geliştirilen durum muhakemesi sistemlerine kavuşturulması, ? Eldeki silah araç ve platformların dayanıklılığının ve menzil yeteneğinin arttırılması, ? Otomasyon ve simülasyon sistemlerinin etkin düzeye çıkarılması ve bu özellikler sağlanarak çağdaş ordu kavramına uygunluk önemlidir. 21. yüzyıl savaşlarında tehditlerin görünmez ve özellikle hava ve uzay platformlarına yönelik olacağının hesabı ve hazırlığı yapılmalıdır. Kurulabilecek bir Stratejik Kuvvetler Komutanlığı bu gereksinimleri büyük ölçüde ve çağdaş bir yaklaşımla karşılayabilecektir. Ne var ki, burada önemli olan husus, özellikle siyasi yönden hızla değişen dünya koşullarına uygun olarak, eksikliğimiz olan orta ve uzun vadeli devlet politikaları ve stratejilerin üretilmesi ve siyasi iradenin bunu inançla desteklemesi, değişebilecek dünya koşullarına ülkemizi hazırlamasıdır. Ülkelerin kaderinin birçok durumda coğrafyalarına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Milletimizin kaderinin belirlenmesinde ve daha iyi bir gelecek sağlanmasında coğrafyamızın özelliklerinden yararlanmalıyız. ken çevresinin, bölgesinin güvenliğini sağlamaya ve çıkarlarını korumaya zorlayacaktır. Bütün olası gelişmelere hazırlıklı olmak ve iş işten geçtikten sonra tepki göstermek yerine, olayların ortaya çıkması sürecinde hemen ciddi tavır koymak önemlidir. ABD ile bu bölgede özellikle PKK sebebiyle siyasi ve askeri anlayış açısından ters düşmemiz son günlerde söz konusu edilmektedir. Yıllardır bu bölgede çok ciddi bir misyon üstlenmiş, motivasyon, operasyonel güç ve deneyim açısından dünyanın sayılı ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri ile karşı karşıya gelmek isteyebileceğini düşünmek, ABD açısından talihsizlik olur. Dünyanın birçok yerinde pek çok sorunla her an baş YunanistanGürcistanErmenistan başa kalabilecek ABD’nin, bilakis, Türk ordusu ile beraber olmak istemesi ve Türk uzeydoğumuzda bizi Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ni bölgenin güvenlik ve Orta Asya Türk cumhuriyetlesigortası olarak görmek istemesi daha rine bağlayan Gürcistan’ın stratejik öneakılcı bir davranış olacaktır. Bu bağlammi ve bizim ilgi ve hatta yaşam alanımız da, ABD’nin dünyanın başka bölgelerinolduğu gerçeği, bugüne değin ihmal edilde artabilecek meşguliyetlerinde, ordumiş, kaybedilmiş imkanlar ve stratejiler muzun Türkiye’nin çıkarlarına sahip çıkgöz önüne alınarak unutulmamalıdır. masını beklemek bölge istikrarı ve dünGürcistan üzerinde siyasi anlaşmalardan ya barışı açısından daha akılcıdır. doğan haklarımız bu güne kadar yapılBunu sağlamak amacıyla, her şeyden mış olan yanlışlar göz önüne alındığında önce siyasi irade ve dış politikamızı beve bu ülkeye yönelik olası tehditlere karlirleyicilerin bu anlayışa kendilerini adapşı kesin tavır almamız kaçınılmaz olacakte etmeleri, kararlı ve cesur olmaları getır. Gürcistan’ın çeşitli etnik gruplarca zarekir. Geçmişteki yanlış ve kararsız davman zaman çalkantıya sürüklenmesi, buranışlar Türkiye’nin güraya Rusya’nın mücünü tam kavrayamadahale ihtimali, mış olmaktan ileri geleErmeni azınlığın unanistan’ın karasularını bilir. Gücümüze inanülke içindeki fa12 mile çıkarma ve Kıbrıs makla daha sağlıklı kaaliyetleri, Türkleiddialarına, TSK tarafından rarlar alabileceğiz. Bure yapılan baskısert tepki gösterildiği dikkat nunla ilgili olarak, çevlar ve terörist çekerken, Yunanistan diğer ülre ülkelerin de askeri grupların Gürciskelerden destek görüyor. harcama ve öncelikleri tan’ın egemenliAB’ye üyelik yolunda verilecek göz önüne alınarak ğine zarar verebiödünler ise Türk dış politikasışimdiye kadarki eksik lecek faaliyetleri na kalıcı zararlar verebilir. stratejik yaklaşımlarıdikkate alınarak mızı tekrarlamamak gerektiğinde tavır için askeri yönden de uykonmalı, refleksin gun hazırlıklar yapmamızda yarar vardır. ötesinde cevap verecek stratejik hazırlık içinde bulunulmalıdır. Askeri caydırıcılık Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma sevdası ve Kıbrıs dahil öteki emellerine silahlı kuvvetlerimizin kararlı bir u bakımdan her şeyden önce straşekilde karşı koyması, siyasi irade tarafıntejik bir caydırıcılık elde etmemiz dan da desteklenmelidir. AB’ye şirin göhedeflenmeli ve her düzeyde dokunulrünme uğruna Yunanistan’a verilecek tamazlığımızı sağlayacak önlemler alınmavizler milletimiz tarafından kabul görmelıdır. Bunların başında, nükleer güce erişyecektir. Siyasal stratejilerimizin Yunanmemiz ve bu gücü sevk edebilecek platlıların bize çeşitli konularda verebilecekformlara sahip olmamız geliyor. Bugün leri zararların misliyle yanıtlanacağı şedünyadaki bütün bölgesel güçler nükleer kilde hazırlanması gerekir. ve balistik füze gücüne sahiptir. SınırdaTürkiye’nin giderek artan tehdit ve isşımız İran ve Suriye’nin 700 civarında bateklerine karşı da Ermenistan ve bunu listik füze platformu vardır. Türkiye, esadestekleyenlere yönelik caydırıcı cevap sen çok ciddi bir hava gücüne sahip olseçenekleri olmalıdır. Bu bağlamda, Yumakla beraber, olası bir savaş durumunnanistanErmenistan ittifakına karşı, da bu gücünün kullanılmasında, teknoloAzerbaycan ve Arnavutluk ile daha derin jik bazı engellemelerin olabileceği hesave sistemli bir ittifak geliştirilmesi düşüba katılmalıdır. Sistemlerimizin her dünülebilir. zeyde sabote edilmesi söz konusu olabilir. Buna karşılık en azından bütün komşularımızın başkentlerine, teknolojik enStratejik önlem ve öneriler gellemelerden uçakla kıyaslandığında göreceli olarak rahatlıkla ulaşabilecek ve nierçekleşebilecek bir Üçüncü Düntelik ve nicelik olarak tatmin edici düzeyya Savaşı, ABD, Çin ve Rusya’nın de balistik füze sistemlerine behemehal veya bunların ikisinin arasında oluşacak sahip olmamız caydırıcılık ve milletimisürtüşmelerden çıkacaktır. Rusya’nın zin bekası için önemlidir. Bu platformlaBaltık ülkeleri ve Avrupa’nın kuzeyinden rın elde edilmesi, teknik olarak ekonomik vazgeçmeyeceği, Çin’in giderek artan nügücümüz açısından olasıdır. Türkiye Pfusu nedeniyle doğal kaynak eksikliğini KK terörüne karşı 100 milyar Dolar, banSibirya’dan karşılamak isteyebileceği ve ka hortumcularından doğan zararın karABD’nin Tayvan sebebiyle Çin’le karşı şılanması için de yine yaklaşık 100 milkarşıya gelme ihtimali Türkiye’yi, bu söz yar Dolar harcamıştır. Bu silah sistemlekonusu ülkeler böyle sorunlarla meşgulri kaybettiğimiz değerlerin yanında deve K Y B G
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear