22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

O Nazarbayev’in Avrasyacılık önerisi rta Asya cumhuriyetlerinin birliği tartışılıyor... BD’nin Afganistan ve Irak’ı işgali, son olarak AB Anayasası’nın Fransa ve Hollanda’da reddedilmesi, Avrasyacılık tartışmalarına dikkatlerin yoğunlaşmasını sağladı. Avrasya’daki popüler devrimlerin önümüzdeki dönemde olası hedefi olarak gösterilen Kazakistan’ın Devlet Başkanı Nazarbayev ise Orta Asya Birliği önerisini gündeme getirdi. Nazarbayev, bağımsız kalabilmek için kapsamlı birlikteliği öngörüyor. C S TRATEJİ 19 A na girmekle eşdeğer görüyorlar. Rus milliyetçileri ise, 1907 yılında Yusuf Akçura’nın gündeme getirdiği Avrasyacılık hareketine bakış açısını hâlâ değiştirmiş değillerdir. Kendilerini step Türkleriyle eşit görmüyorlar. Üçüncü Avrasyacılık anlayışı ise, Dugin’e göre Atlantikçiliğe karşı konulacak bir güç olur [A. G. Dugin, Türkiye’nin Avrasyacılık Stratejisi (2)] Ona göre Türkiye, önceden kendi ulusal çıkarları konusunda koşulları ortaya koyarak, Moskova ve Tahran ile birlikte tüm haklara sahip bir taraf olarak Avrasya bütünleşmesine katılır. Nazarbayev’in önerisi vrupa Birliğinin Anayasası üye iki ülkede kabul edilmemesinden sonra, AB’nin zaten bir arayış içinde olduğunu, ekonomik birlik hâline gelmesine rağmen hâlâ taşların yerinden oynayabileceğini gösterdi. Türkiye’nin Avrupa Birliğine kabul edileceğine inananların sayısı da, AB’nin bitmek bilmeyen şartlarından sonra iyice azalıyor. Türkiye de çok önceleri Yusuf Akçura’nın dile getirdiği, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Sovyetlerin dağılmasından hemen sonra teklif ettiği Avrasya Birliği kavramına kulak vermeye başladı. Acaba Nazarbayev, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, herkesin özgürlük, bağımsızlık dediği bir dönemde neden tekrar bir Birliğe ihtiyacın olduğunu dile getirdi? Onun bu açıklamasının nedenini şu şekilde belirlemek mümkündür: 1. Sovyetler Birliğinde iken tüm cumhuriyetlerin, özellikle Orta Asya cumhuriyetlerinin ekonomileri birbirine bağlı idi. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra akvaryumdaki suyu alınmış çırpınan balığa döndü herkes. Bunun sıkıntısını halk aylarca, hatta bazı yerlerde yıllarca nakit para alamamakla çekti. Paranın yerine şeker, un gibi malzeme alanlar, bazı yerlerde de gülünç gelebilir, aylık maaşı yerine çorap, diş macunu, elbise gibi şeyler aldı. Şehirlerde temel ihtiyaç olan ekmeğe bile sabahın erken saatinde sıraya girdi. Bundan dolayı ekonomik sıkıntı ile dayanışma içinde baş etmenin doğru olacağını düşünmüştür. 2. Küreselleşme hareketine, bir anlamda Atlantikçiliğe karşı durabilmek. Nitekim son dönemde olan turuncu ve kadife devrimler bunun somut göstergesidir. 3. Sovyetlerin dağılmasını fırsat bilen uluslararası terör, uyuşturucu tica A reti ve kaçakçılık gibi uluslararası boyuttaki sorunlarla baş edebilmek. Tabi, o dönemlerde Nazarbayev’in bu teklifini uygulamak için bağımsızlığını yeni elde etmiş cumhuriyetlerin hazır olmadığı belliydi. Ancak birlik için temel olacak Avrasya Ekonomik Birliği (üye ülkeler: Rusya, Belarus, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan) ve Gümrük Birliği gibi oluşumlar ortaya çıktı. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bu örgütlerde Kazakistan’ın ağır toplardan olduğunu ve oluşumlarında da Devlet Başkanı Nazarbayev’in büyük katkıları olduğunu söylemek mümkündür. Bu yüzden Avrasya Birliği entegrasyonuna doğru giden yolda Orta Asya’nın en dinamik, gelişmekte olan ülkesi Kazakistan’ın başka hiçbir ülkenin boyunduruğuna girmeyeceği kesindir. Birlik yönündeki çalışmalar urada ayrıca Nazarbayev’in 18 Şubat 2005 Tarihindeki "Ulusa sesleniş" konuşmasındaki önerisinden bahsetmek de doğru olacaktır. Nazarbayev "dünya ekonomisinin daimî hammadde kaynağı olmak ve gelecek imparatorluğu beklemek yerine, Orta Asya bölgesinin entegrasyonunu" önermektedir. Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan üçlüsü arasında Ebedî Dostluk Anlaşmasını imzalayarak işe başlamak. Nazarbayev’e göre, bu üç ülkenin dili, dini bir, ekonomik çıkarları, tarihî kökleri ve çevre sorunları bile ortaktır. "Ulusa sesleniş" konuşmasında, Avrupa Birliği’nin hayal edebileceği böyle bir altyapıya sahip olarak, daha sıkı ekonomik entegrasyona geçip, ortak pazar ve ortak para birimine gidilebileceğini dile getirmiştir. Eskiden birbirine karşı sınırları olmayan Orta Asya Cumhuriyetleri’nin birlikte birçok sorunla başedebileceği bir gerçektir. Kazakistan’da Orta Asya Devletleri Birliği için çalışmaların başlatılmış olduğunu belirtebiliriz. Şu anda bu Birliğe altyapı olabilecek Orta Asya Gençler Birliği kurulmak üzeredir. İleride, Orta Asya Birliği’nin bölgesinde büyük ekonomik ve stratejik bir güç olacağı bir dönem gelecektir. O zaman Rusya’nın da üye olacağı Avrasya Birliği’nde Orta Asya Cumhuriyetleri’nin eşit haklara ve daha güçlü ve yüksek sese sahip olabileceğine inanmaktayız. Kazakistan’daki gelişmeler ağımsızlığını kazandıktan sonra Kazakistan’da yürütülen politikaların sonuçları da günümüzde alınmaya başladı. Kazakistan bu süre içinde istikrarlı ekonomi reformları, çoğunluğunu Kazak ve Rusların oluşturduğu yüzden fazla ulusun dostluk ve beraberlik içinde yaşaması, eğitim ve kültür alanındaki büyük gelişmelere sahne oldu. On sene önce 700 ABD Dolarından biraz fazla olan kişi başına düşen ulusal gelirin bu sene 3000 ABD Doları civarında olacağı tahmin edilmektedir. Bu özellikleriyle Kazakistan, bölgesinde, "turuncu ihtilal" taraftarlarına karşı direnebilecek deneme üssü olabilir. Burada ihtilalleri kendi çıkarları doğrultusunda finanse edebilen petrol kaynakları işleticileri Batılı firmaların yanı sıra Rus ve Çin yatırımcıların sayısının artmakta olduğunu belirtmek mümkündür. Nazarbayev, 24 Ağustos 2005’te her sene düzenlediği canlı yayında 3.5 saat boyunca halkın sorularını yanıtladı. Canlı yayında, önümüzdeki Aralık ayında yapılacak seçimlerde aday olacağını açıklayan Nazarbayev, renkli devrim sorularına da şu yanıtı verdi: "V.Hugo’nun dediği gibi, fakirlik ihtilali, ihtilal fakirliği doğurur". B Aynur Mayemerova B on dönemde Avrasyacılık kavramının çok tartışılmaya başlandığını görüyoruz. Özellikle 11 Eylül saldırıları ve ABD’nin Irak’ı işgali, AB’de Fransa ve Hollanda’nın AB Anayasasını kabul etmemesinden sonra Avrasyacılık kavramı önemli olmaya başladı. Bundan hareketle önce Avrasyacılık kavramının ne anlama geldiğini belirlemeye çalışalım. S Avrasyacılık yaklaşımları vrasyacılık adı altında üç farklı anlayış kalıplaşmış durumdadır. A Birincisi Avrupa ve Asya kıtalarının birleştiği coğrafya. İkincisi, özellikle eski SSCB ülkelerinde hakim olan anlayış, Rusya merkezli bir birlik. Üçüncüsü de Genişletilmiş Avrasya projesi içinde Rusya–İran–Türkiye üçlüsü. Avrasya kıtası hem coğrafik açıdan, hem sahip olduğu zengin kaynaklar açısından Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ön plana çıktı. Meselâ Brezinskiy’e göre "Avrasyaya hakim olan herhangi bir güç, dünyanın ekonomik olarak en verimli bölgesinden ikisini oluşturan Batı Avrupa ve Doğu Asya üzerinde muazzam bir nüfuz kurabilecektir." Böylece güç dengesi sağlanmış olacaktır. Türkiye’de de Avrasya denildiğinde "Tüm Türk halklarının yaşadığı coğrafya şeklinde anlaşılmaktadır." [Dr. İhsan Çomak, Türkiye’de Avrasyacılık üzerine) Rusya eksenli Avrasyacılığa Orta Asya Cumhuriyetleri ve Rus milliyetçileri karşı çıkmaktadır. Orta Asya milliyetçileri bu durumu tekrar Rus boyunduruğu altı Kazan’da yapılan son toplantıda sırasıyla Beyaz Rus, Azerbaycan, Tatar, Rus, Ermeni, Gürcistan liderleri bir arada.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear