Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Urfalı çiftçi İsa Sümer özelinden GAP geneline: ‘Susuz tarım adamı batırır’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) İsa Sümer, Urfa’nın köklü ailelerinden birinin reisi. Urfa’daki çiftliklerinin 3 bin 500 dönüm (3 bin 500 dekar veya 3.5 milyon metrekare) toprağı var. Toprağının bin dönümü sulanıyor. Geriye kalan arazide kuru tarım yapılıyor. Sümer bu ikili özelliğiyle, Türk tarımının ikilemine tipik bir örnek oluşturuyor. Bu ikilemi daha iyi anlayabilmek için ‘‘işin matematiğine’’ bakmak lazım. Sümer sulamadığı yere buğday, nohut, suladığı yere pamuk, mısır, karpuz, sebze ekiyor. Buğdayı ele alalım. Sümer, kuru tarım yaptığı yerden, normal yağış şartlarında dönüm başına ortalama 200 kilo ürün alıyor. Buğday’ın kilosu kabaca 300 bin liradan hesap edilince, Sümer kuru tarım yaptığında, toprağının dönümünden 60 milyon lira gelir elde ediyor. Son bir yılda mazot ve gübre başta olmak üzere girdiler çok arttığı için buranın maliyeti de aşağı yukarı 60 milyon lira. Sümer ‘‘Bu masraflarla kuru tarımdan ancak çok iyi iklim olursa para kazanılır. Normal şartlarda çok zor. İklimler çok değişti, artık eskisi gibi yağmur yağmıyor. Sulanmayan arazide çiftçilik yapmak öyle zorlaştı ki, insanı batırır’’ diyor. Peki ya sulu tarım? Sümer bu soruyu, pamuk örneğinden yola çıkarak, şöyle yanıtlıyor: ‘‘Sulu tarımda normal şartlarda, toprağın dönümden 400 kilo ürün alırız. Kilosu 500 bin liradan desek, gelirimiz dönümde 200 milyon liradır. Pamuğun ve sulu tarımın girdileri, kuru tarıma göre biraz daha fazla olduğu için pamukta dönümden 60 milyon lira kâr ederiz’’. A Urfalı çiftçi İsa Sümer, kuru tarımda kâr edemezken, sulu tarımda dönüm başına 140 milyon lira kâr ettiğini söylüyor. Sümer örneğinden yola çıkarak, GAP’ın bölgeye katkısının yılda 2.1 katrilyon lira gelir, 2 milyon 250 bin kişi istihdam artışı olacağı anlaşılıyor. maya geçirilememiş yaklaşık 1.5 milyon hektar (yani 15 milyon dekar) tarım arazisi olduğu dikkate alınınca hesap daha açık bir hale geliyor: Sulu tarıma geçilerek dönüm (yani dekar) başına 140 milyon lira daha fazla kâr ediliyor. Sulu tarıma geçecek 15 milyon dekar arazi var. Böylece GAP’taki çiftçilerin geliri sulu tarıma geçilse, yılda 2.1 katrilyon lira daha fazla olacak. yapılmayacağını, karşılıksız kaynak aktarılmayacağını’’ belirtiyor. ‘1.8 milyar dolarlık ithalat ikâmesi’ Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın farklı görüşte: ‘‘Hükümet’in GAP’a yaklaşımı sıfır’’ diyor Günaydın, ‘‘Tarımda yüzde 13 gerçekleşme. Bu ülkede çok acil yeni tarım ayanlarının sulamaya açılması gerekiyor.’’ Günaydın yapılması gerekeni ise şöyle açıklıyor: ‘‘İki şey yapılmalı. Bir, buraya kaynak aktaracaksınız ve 1.4 milyon hektar alanı sulamaya açacaksınız. Bunu yaparsanız bu alanlarda mısır, pamuk, çeltik, buğday ve yağ bitkilerini ekeceksiniz. Türkiye bu ürünleri ithal etmek için yılda 1.8 milyar dolar para ödüyor. Bunları sulamaya açarsak bundan kurtarırız.’’ Peki dünya fiyatlarından bu üretimi yapmak mümkün mü? Günaydın ‘‘Bölge 1. sınıf tarım arazisi. Ama girdiler pahalı. Girdiyi dünya fiyatından verirsen, çıktıyı da o fiyattan alırsın.’’ Günaydın, yapılması gerekenler arasındaki diğer konuyu ise ‘‘mevcut açılan alanlarda yapılması gerekenler’’ başlığında topluyor: ‘‘Kamusal tarım hizmetlerinin çiftçiye götürülmesi, üretim planlaması, pazarlama kanallarının kurulması lazım. Bunları yapmak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na düşüyor’’ Peki Türkiye bu konularda hangi noktada? Günaydın ‘‘Mevcut hükümet sulamaya yeni alan açmak bir yana, bunları açacak Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü gibi kuruluşları kapatıyor. Türkiye’de sayıları 400’ün altında olan toprak uzmanlarına İtanbul, İzmir’de asfaltta görev veriliyor.Yerelleşme adı altında Tarım Bakanlığı tasfiye ediliyor’’ diye konuşuyor. Sulu tarımın istihdama katkısı Sümer, sulu tarımın bir başka avantajını ‘‘Sulu tarımda bir yıl buğday ekiyorsanız, ertesi yıl pamuk ekiyorsunuz, değiştirme oluyor, kuru tarımda ise senede bir ürün ekiliyor’’ diye açıklıyor. Sulu tarıma geçmenin avantajını daha iyi anlatmak için belki en iyi örnek yine buğday. Buğday kuru tarımda yapılırsa normal şartlarda dönüm başına 200 kilo ürün verirken, sulu tarımda 500 kilo veriyor. Sümer konuyu ‘‘İyi tarım yapılır, hiç bir ekstra masraf çıkartılmazsa, sulu tarımdan iyi para kazanılır’’ diye özetliyor. Bu anlatılanlar, sulu tarımın çiftçi açısından faydaları. Peki ya ülke, bölge açısından? Sümer’in verdiği örnek, bu konuda da sulu tarımın faydasını bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor: ‘‘Sulu tarım tamamen istihdama dayalıdır. Çiftçinin zaten modern alet, ekipman kullanma gücü yok. Kuru tarımda fazla bir işçilik yok, makinası, traktörü, biçerdöveriyle ve çok az insanla yapabiliriz. Ama sulu tarımda çapası, pamuğun toplanması, bunlar tamamen insan gücü. Bizim çiftlikte bin dönüm sulu tarım yaptığım arazi için, pamukta 100150 kişi 23 ay çalışıyorlar.’’ Urfalı İsa Sümer’in örneğinden yola çıkarak bu durumu genelleyelim. Tabii ki bu yapacağımız hesap ürüne, işletme boyuna, toprağın durumuna ve daha bir çok etkene göre birbirinden farklılaşır. Ama yine de bize genel bir fikir verecektir. Sümer örneğinde dönüm başına kuru tarımdan para kazanılmazken sulu tarımdan 140 milyon lira kâr edildiğine ve GAP bölgesinde hala sula 2 milyon 250 bin kişilik istihdam Aynı şekilde Sümer’in örneğinden yola çıkarak, sulu tarımın istihdama katkısını daha elle tutulur bir biçimde hesaplayabiliriz. Sümer’in çiftliğinin sulu tarım yapılan bin dönümlük bölümünde, kabaca 150 kişi 23 aylığına iş imkanına kavuşuyor. GAP’ta 15 milyon dönüm toprak olduğuna göre, sulu tarımın buraya getireceği istihdam, sadece tarım işçileri açısından, 2 milyon 250 bin kişi olacak.. Tabii bütün bunlar ancak, bu bölgedeki yatırımların tamamlanması durumunda gerçekleşebilecek kazanımlar. O halde şimdi sıra, bu yatırımları gerçekleştirmenin maliyetinin sorgulanmasına geliyor. Sulu tarımı bitirmek için ne kadar yatırım yapmak gerekiyor? Devlet Planlama Teşkilatı’nın GAP ile ilgili rakamlarına göre gündemde 11.5 milyar YTL ’lik sulama projesi bulunuyor. Bunun 3.1 milyar lirası gerçekleştirilmiş, yani geriye 8.4 milyar YTL ’lik bölümü kalmış. Bir başka deyişle 8.1 katrilyon liralık bir yatırım yapılması gerekiyor. Sulamadan elde edilecek yıllık fazladan gelir 2.1 katrilyon lira olduğunu hesaplamıştık. Demekki, hükümet bu yatırımı yapsa, 4 yılda çıkaracak. 2 milyon 250 bin kişilik bir tarımsal istihdam sağlayacak. Hesap bu kadar açıkken, hükümet her fırsatta ‘‘artık popülizm 18