Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Çukobirlik artık kooperatifçilik yapıyor Fevzi KILIÇ (Çukobirlik Genel Müdürü) Fevzi Kılıç, Çukobirlik’in anlayış felsefesini değiştirdiğini söylüyor. TZOB, Tarım Sigortaları Yasası’ndan memnun A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Tarım Sigortaları Kanunu’nun kabul edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar yaptığı açıklamada, birlik tarafından kurulan dört sigorta şirketiyle, 4 milyon çiftçiye sigorta hizmeti vereceklerini bildirdi. Bayraktar, hemen her sene meydana gelen doğal afetlerin, ürünlere zarar verdiğini kaydederek, çiftçilerin zararlarının ‘‘Tabii Afetler Kanunları’’ kapsamında telafi edilmeye çalışıldığını ifade etti. Neredeyse her ülkede tarım sigorta sistemi oluşturulduğuna ve zararların bu kapsamda karşılandığına işaret eden Bayraktar, hükümetin de bu doğrultuda Acil Eylem Planı’na aldığı kanun çalışmalarına hız verdiğini ileri sürdü. Özellikle 2004 yılında ülke genelinde yaşanan afetin faturasının 2 milyar YTL olduğunu belirten Bayraktar, mevcut yasalarla bu zararın karşılanamadığını anımsatarak, tarımsal yapıya uygun bir sigorta sistemi oluşturulmasının amaçlandığını kaydetti. Bayraktar, kabul edilen tasarının, tarım sigortalarının uygulanmasında zorunlu olan devlet desteğini içine alarak hazırlandığını aktardı. Kanunun yasalaşmasıyla birlikte ise çiftçinin en büyük beklentisinin devlet tarafından verilecek prim desteğinin miktarı olduğuna işaret eden Bayraktar, konuya hem çiftçinin sosyal yönden des teklenmesi hem de tarımsal üretimde istikrarın sağlanması açısından bakılması gerekliliğini vurguladı. Bayraktar, şunları söyledi: ‘‘Yapılan çalışmalara göre devletin prim desteği için ayırması gereken mali kaynağın miktarının 200400 YTL arasında değişeceği tahmin edilmektedir. Kanunun uygulanması amacıyla tarım destekleri için ayrılan bütçeye, 2005 yılı için 30 milyon YTL kaynak koyulmuştur. 20062010 yıllarını kapsayan tarım strateji belgesinde tarım sigortası ödemeleri için yapılacak destek miktarının payı yüzde 5 olarak belirlenmiştir.Tarıma verilen genel destek miktarına bağlı olarak netleşecek bu destek, özellikle uygulamanın başlatılacağı ilk yıl üretici beklentilerine cevap verecek nitelikle primlerin en az yüzde 50’sini karşılayacak düzeyde artırılmalıdır.’’ Bayraktar, uygulamanın işlerlik kazanabilmesinin sigorta şirketlerinin acenta ağına bağlı olduğuna dikkat çekerek, mevcut olan 62 özel sigorta şirketinin sadece 9’unun tarım sigortalarıyla uğraştığının altını çizdi. Sigorta şirketlerinin hizmet ağını arttırmak amacıyla birlik bünyesinde ziraat odalarının da ortağı olduğu bir sigorta şirketi kurulduğunu açıklayan Bayraktar, Ak Sigorta, Başak Sigorta ve Anadolu Sigorta şirketi ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde, ‘‘685 ziraat odasıyla tarım ürünleri sigorta edilerek, çiftçiye hizmet verilecektir’’ dedi. arım Satış Kooperatifi ve Birlikleri’nin (TSKB) ana sözleşmelerine bakıldığında kuruluş amaçlarının; ekimden hasada kadar geçen süreçte üretici ortaklarının tohumluk, zirai ilaç ve gübre gibi emtia gereksinimlerini karşılamak ve ürünlerini serbest piyasa koşullarında en iyi şekilde değerlendirerek aracıtefeciye boğdurmamak olduğunu görüyoruz. Çukobirlik, 1940 yılında bu amaçtan yola çıkılarak kurulmuş ve siyasilerin bu kurumlara ilgi duymaya başladıkları 1970’li yıllara kadar asli görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir. Siyasi otorite ile TSKB’lerin yakın temasları, 4572 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 16 Haziran 2000 tarihine kadar devam etmiştir. Bu tarihten sonra Çukobirlik’te hızlı ama olması gereken gerçekçi bir değişim yaşanmaya başlamıştır. İstenmemesine rağmen, kuruldukları günden itibaren hiçbir zaman kârlılığı yalayamayan, reel işletmecilik anlayışı yerleştirilemeyen, ortalama 2025 yıllık teknoloji ve emek yoğun üretime dayalı sanayi tesisleri, kapatılmak durumunda kalınmıştır. Çukobirlik yönetimi, bu tesisleri, yerinde çalıştırmak koşuluyla kiralamak isteyen sanayici olursa, ilk etapta 4 yıl, daha sonra 10 yıl kira bedeli almayacağını taahhüt etmesine rağmen, bu teklif ilgi görmemiştir. Söz konusu yasa; TSKB’lerin artık hiçbir yerden karşılıksız kredilerle beslenemeyeceğini ve ayaklarının üzerinde durması gerektiğini net ifadelerle öngörmektedir. Dolayısıyla yasa; Çukobirlik’in asli görevi olan kooperatifçiliğe yönelmesinde etkili olmuştur. Bu arada, kâr eden yağ fabrikamız, faaliyetini verimli şekilde sürdürmektedir. Yeni yasadan sonra Çukobirlik’te çok şeyin değiştiği ve değişim sürecinin devam ettiği söylenebilir. En önemli değişimin ne olduğunu merak edenler için şunu söyleyebilirim ki; Çukobirlik bugün, gerçek sahibi olan ortak üreticisiyle bütünleşmiştir. Yaşanan bir diğer değişim, anlayış farklılığıdır. Bugün gelinen noktada, Çukobirlik’in bir çiftçi kuruluşu olduğu anlayışı egemen kılınmıştır. Kimseyi suçlamak ve yargılamak niyetinde değilim ama önceki yıllarda ortakla kurum küstürülmüş, çiftçi adına devletten alınan krediler sanayi tesislerine adeta gömülmüş ve kuruluş amacından giderek uzaklaşılmıştı. 4572 sayılı yasa ile birlikte Çukobirlik’in ortak üreticilerine verdiği hizmetlerde gözle görülür iyileşme ve artışlar olmuştur. Birlik yönetim kurulu ve idari kadrosu, buranın kendi yağıyla kavrulabilmesinin yegane yolunun; üretici ortağa hizmet vermekten geçtiğini anlamış ve gereğini yapmaya başlamıştır. Sonuçta; ortak üreticilere önceki yıllarda ortalama 3 bin ton dolayında emtia desteği sağlanırken, bu rakam önce 40 bin, sonra 90 bin tonlara yükseltilmiştir. Ürün alımlarında ortak şikayetleri dikkate alınmış ve bunların asgariye indirilmesi konusunda gereken hassasiyet gösterilerek eksikler süratle giderilmiştir. Kampanya dönemlerinde "taban fiyat" yerine "avans fiyat" uygulaması başlatılmış, böylece dünya ve iç piyasalarda ürün fiyatları yükseldiğinde, bu artış anında kuruma ürün teslim eden ortaklara yansıtılmıştır. Daha önce kurumun önünden geçemeyen üretici ortak, artık ayağında şalvarı, başında kasketi ile yönetim kurulu üyeleri ve idari yöneticilere rahatlıkla ulaşarak sıkıntılarını anlatabilmektedir. Özetle; anlayış felsefesi değişen Çukobirlik özüne dönmüş ve kooperatifçilik hizmetlerini kuruluş amacına uygun şekilde vermeye başlamıştır. T 15