26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Üstte Yunan işgal kuvvetlerinden kurtulmak için dağlara kaçan Türk köylüleri. Altta “Yaşasın Venizelos” diye bağırmayı reddedip Yunan askerlerince ağır süngü darbeleriyle öldürülen Albay Fethi Bey. Sağ sayfada Yunan Efzun askerleri İzmir’de (15 Mayıs 1919). Aynı sıralarda Venizelos’un İzmir halkına hitaben yayımladığı bildiride, Yunanistan’ın düzen ve güvenliğinin korunması için İzmir’e geldiği ve halkın sevincini göstermesine engel olunmayacağı belirtiliyor, ancak gösterilerde ölçülü olunması isteniyordu. Çıkarmayı yapan tümen kumandanı Albay Zafiriu da benzer şekilde işgalin olaysız sonuçlanmasını istiyor, birliklerine Türk ile Rum mahallelerinin birbirinden tecrit edilmesini ve şehir içindeki yabancı unsurların karışıklık çıkarmasına imkân verilmemesini emrediyordu. 15 Mayıs sabahı Yunan istila gücü Amerikan, İngiliz, Fransız ve Yunan savaş gemilerinin koruyuculuğunda İzmir’e çıktı. Yunan çıkarmasının başladığı saatlerde İzmirli Rumlar, Kordon boyunca büyük gruplar oluşturdu. İzmir Metropoliti Hristostomos’un çıkarma birliğini takdis etmesinden sonra, Efzun Alayı ve İzmirli Rumlar Kordon boyunca yürüyüşe başladılar. Konak meydanında bulunan Sarıkışla’nın önünden ilerleyip Kemeraltı’na varıldığında, gazeteci Hasan Tahsin Recep’in (Osman Nevres) tabancasını ateşlemesiyle Efzun taburunun önündeki bayrağı taşıyan asker yere düştü. Bu olay Yunan askerlerini ve yerli Rumları harekete geçirdi. Başta Vali İzzet Bey olmak üzere Vilayet Konağı memurları ve İzmir Sultanisi öğrencileri tutuklandı. Sarıkışla’da bulunan Türk askerleri Konak meydanına indirilerek, “Zito Venizelos” (Yaşasın Venizelos) diye bağırmaya zorlandılar. Bunu kabul etmeyen subaylar dövüldü ve hakarete uğradı. Yunan subayının tüm ısrarlarına rağmen “Zito Venizelos” diye bağırmayan Albay Fethi Bey defalarca süngülenerek ağır yaralandı. Ancak işgal kuvvetlerinin komutanı, sokağın ortasına yığılan albayı ailesine vermeyi reddetti. İzmir’deki Fransız konsolosunun aracılığıyla Yunanlıların elinden alınabilen Fethi Bey, hastaneye yatırıldıysa da kurtarılamayarak öldü. Fethi Bey’in ertesi gün düzenlenen cenazesi, tüm yasaklamalara rağmen İzmir’in Türk halkının coşkulu bir saygı törenine sahne oldu. Fethi Bey’in sergilediği metanet ve kararlılık, milli direnişin önemli bir simgesi haline geldi. Süngü yaralarıyla delik deşik olmuş giysisi de sonradan askeri müzeye verildi. Öte yandan Yunan işgalinin Rum ahali arasında yarattığı coşku, taşkınlıkların giderek artmasına ve yayılmasına neden oluyordu. Olayların yayılması üzerine işgal kuvvetleri kumandanlığı tarafından bir beyanname yayımlandı. Beyannamede Rumlar tarafından vilayetin içinde ve dışında Türklere karşı silah kullanıldığı ve taşınabilir malların yağma edildiği, bu tarz olaylara Rum ahalinin utanma ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear