26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Üstte Gazi Mustafa Kemal ve eşi Akşehir’de (23 Mart 1923). Altta Mustafa Kemal Paşa’yı betimleyen bir kart: “Nurı didei millet Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin timsali satveti.” tavır almaya doğru yönelmiş, Yunan orduları gücünü iyice yitirmişti. İtilaf Devletleri’nin barış önerilerine karşılık Ankara Hükümeti Anadolu’nun boşaltılması koşulunu öne sürmüş, bu teklif kabul edilmemişti. The New York Times, 10 Mart 1922 tarihli nüshasında çizdiği tabloda Yunanlıların Anadolu’daki Türk direncini kıramadığını, ama Mustafa Kemal’in de yeterince ciddi bir tehdit unsuru olmadığını, Türklerin İzmir’i alacağını söylemek için çok erken olduğunu, Trakya’da ise Türklerin durumunun hiç de iç açıcı görünmediğini resmediyor ve hâlâ paylaşım planlarından söz ediyordu. 2 Nisan 1922 tarihli bir haberde ise, “uygarlığa hiçbir katkıda bulunmayan Türklerin bir işgal ordusu şeklinde Avrupa topraklarında bulunduğunu” iddia eden Prof. Steffen Duggan’ın “Türkler Avrupa’dan çekilip asıl yurtları olan Anadolu’nun bir köşesine yerleşmedikçe Yakındoğu sorunu son bulmayacaktır” şeklindeki sözlerine yer veriliyordu. 1 Ağustos tarihli bir haber ise şunları söylüyordu: “Yunanlıların İzmir’de ne kadar tutunacaklarını kimse bilmiyor. Bilinen bir şey varsa, o da Türklerin Yunanlıları İzmir’den çıkartmasının imkânsız denecek kadar zor olduğudur. Büyük devletlerin kendi elleriyle İzmir’e yerleştirdikleri Yu nanlıları çıkarmak için silaha başvurmaları ise hiç düşünülemez.” Oysa Büyük Taarruz 30 Ağustos günü başarıyla sonuçlanmış, 9 Eylül’de Türk askeri İzmir’e girmişti. Şimdi artık bozgun haberlerinin sırası gelmişti. New York Times 10 Eylül 1922 tarihli nüshasında Yunanlıların tamamen İzmir’i boşalttığı haberini verdikten sonra, Türk tarafının savaş tazminatı talebinden söz ediyordu. 12 Eylül tarihli gazetede ise Türklerin istediklerini elde edene kadar sonuna dek savaşmaya niyetli oldukları, Avrupa devletlerinin ise bunu durdurmaya çalışacak fedakârlığa gücünün bulunmadığı söyleniyordu. Yunan yenilgisi Fransız basınında da geniş yer tutuyor, mizahi yazılar, karikatürler haberlere eşlik ediyordu. Kimi gazeteler Doğu’daki İngiliz politikasının bir yalanın üzerine inşa edildiğini, zaten er geç çökecek olduğunu ve sonuçta çöktüğünü yazarken, kimileri Türk zaferinin Türkiye’ye yapılan haksızlıklarla hesaplaşma sağladığını, bunun adaletin zaferi olduğunu yazıyordu. Le Temps gazetesi 19 Eylül 1922 tarihli nüshasının başyazısında bu zaferden şöyle söz ediyordu: “Her şeyden önce Türk toprakları olan ve Türklerle meskun bulunan Küçük Asya ve 340
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear