27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

güçlüklerin sebebi, bütün arkadaşlarca anlaşılmıştır sanırım. Eksiklik ve yanlışlık, uygulamakta olduğumuz usul ve şekildedir. Gerçekten de, yürürlükteki Teşkilatı Esasiye Kanunu’na göre, bir hükümet kurmaya teşebbüs ettiğimiz zaman, bütün arkadaşların her biri vekilleri ve hükümeti seçmek mecburiyeti ile karşı karşıya kalıyor. Hepinizin birden hükümet üyelerini seçmek zorıında kalmanızda görülen güçlüğün giderilmesi zamanı gelmiştir. Geçen dönemde de aynı şekilde güçlükle karşılaşılıyordu. Görülüyor ki, bu usul bazan birçok karışıklıklara yol açıyor. Yüksek heyetiniz bu güçlüğün çözülmesi için beni görevlendirdi. Ben de bilginize sunduğum bu görüşten hareket ederek düşündüğüm şekli tespit ettim. Onu teklif edeceğim. Teklifim kabul edilirse kuvvetli ve kendi içinde uyumlu bir hükümet kurmak mümkün olacaktır. Devletimizin şekil ve niteliğini tespit eden ve hepimiz için bir gaye olan Teşkilatı Esasiye Kanunu’muzun bazı noktalarına açıklık kazandırmak gerekir.” Mustafa Kemal Paşa, bu sözlerin ardından tasarıyı kâtiplerden birine uzatarak kürsüden ayrıldı. Teklifin niteliği anlaşıldıktan sonra hemen mebuslar arasında tartışmalar başladı. Çeşitli eğilimlere sahip mebusların görüşlerini beyan etmelerinin ardından, teklifin bütünü ve ardından da maddeler okunarak görüşüldü ve sonuçta tüm maddeler kabul edilerek toplantıya son verildi. Aynı akşam saat 18.00’de Meclis toplantısı açıldı. Kanun teklifi, Kanunı Esasi Encümeni tarafından usulen incelenip tutanağı hazırlanırken, Meclis diğer işlerle meşgul oluyordu. Sonunda, başkanlık kürsüsünde oturan Başkan Vekili İsmet Paşa’nın “Kanunı Esasi Encümeni, Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda değişiklikler yapılması ile ilgili tasarının öncelikle ve derhal görüşülmesini teklif ediyor” sözlerinin “Kabul!” sesleriyle karşılanması üzerine tutanak okundu. Nihayet, kanun, birçok konuşmacının “Yaşasın Cumhuriyet!” sesleriyle alkışlanan konuşmalarıyla kabul edildi. Hemen ardından cumhurbaşkanı seçimi için yapılan oylamanın sonuçları ise İs met Bey tarafından şu şekilde bildiriliyordu: “Türkiye Cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamaya yüz elli sekiz kişi katılmış ve cumhurbaşkanlığına yüz elli sekiz üye, oybirliği ile Ankara Mebusu Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ni seçmişlerdir.” Cumhuriyet kararı 29/30 Ekim 1923 gecesi saat 20.30’da verilmiş, on beş dakika sonra cumhurbaşkanı seçilmiş ve bu yeni gelişme aynı gece bütün memlekette gece yarısından sonra yüz bir pare top atılarak ilan edilmişti. Cumhuriyet’in ilanı, bütün milletçe sevinçle karşılanırken İstanbul’da bazı kimseler ve iki üç gazete bu sevince katılmaktan çekinip durumu endişeyle karşılıyor, hatta Cumhuriyet’in ilanına önayak olanları eleştirmeye girişiyorlardı. Bu, Mustafa Kemal Paşa’nın deyimiyle “en hafif bir rüzgârdan bile korunması gereken yeni doğmuş bir çocuğun, onu beslediklerini söyleyenler tarafından hırpalanması” demekti; ancak yine de o çocuk, kendisini hırpalamaya çalışanlara direnecek kuvveti kendinde bulacaktı. 327
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear