Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İttifak Devletleri kanadına; 1915’te İtalya, 1916’da Portekiz ve Romanya, 1917’de ise Yunanistan ve ABD İtilaf Devletleri kanadına katılacaktı. I. Dünya Savaşı’nın patlak verdiği günlerde Osmanlı Devleti’nin asıl yarası orduydu. Balkan Savaşları’ndan sonra ülkede sınır güvenliği kalmamıştı. Askerler aylardan beri maaş alamıyordu. Ordunun üst kademesi siyasete yönelmeye başlamıştı. Silahları ve teçhizatı çağın gerisinde kalan askerde büyük bir moral çöküntüsü ve yorgunluk vardı. Savaşta kendisinden beklenen görevi yerine getiremediği gibi disiplinini de kaybeden orduyu toparlamak için Almanya’dan bir heyet getirildi. Yapılan anlaşma gereğince heyet başkanı Liman von Sanders 1. Ordu’ nun komutasını fiilen devraldı. Bu arada içeride büyük savaşa ilişkin hararetli bir tartışma başlamıştı. Bir tarafta acele etmeyip askeri gelişmenin tamamlanması gerektiğini savunan “ihtiyatlılar”, bir tarafta İtilaf Devletleri’ne katılmanın fayda sağlayacağına inananlar, diğer tarafta ise Almanların mutlaka kazanacağını söyleyenler yer alıyordu. Alman taraftarlarının başını Harbiye Nazırı Enver Paşa çekiyordu. Orduda yeni düzenlemelere girişen Enver Paşa’ nın Almanlarla yakın ilişkileri vardı. Oysa çoğunluk Almanya’ya şüpheyle yaklaşıyor, Avusturya’nın PanGermen siyasetinin Berlin tarafından desteklendiğini savunuyordu. Bu arada İtilaf Devletleri’nin zafer kazanması halinde Rusya’nın boğazları işgal edeceği düşüncesi de hakimdi. Ne var ki savaşa girmekten yana olmayanların sağduyulu çabaları yeterli olmadı. Enver Paşa, 2 Ağustos 1914’te Rusya’ya karşı Almanya’nın yanında yer almayı öngören gizli bir savunma antlaşması imzaladı. Bu gelişme başlangıçta birkaç isim dışında kabine üyelerinden gizli tutuldu. Tam bu sorunların görüşüldüğü bir toplantı sırasında Enver Paşa, Goeben adlı Alman gemisinin Çanakkale Boğazı’na girdiğini “müjdeledi”. Nitekim, Akdeniz’de bulunan Goeben ve Breslau adlı iki Alman savaş gemisi İngiliz donanmasının takibinden kurtulmak için 10 Üstte Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal Paşa, kendisinden önceki komutan Liman von Sanders ile birlikte (1918). Altta Osmanlı Donanması’na ait savaş gemileri. Sol baştaki gemi Midilli’dir. Sağda V. Mehmed Reşad’ın I. Dünya Savaşı’na girilmesi hakkındaki fetvası. 6