01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 SİYASET 84 getirdiğini bile söylemek mümkUn. Iki grubun ateşli rekabeti kongreleri canlandırmakla kalmıyor, bu canlılık meclis calışmalarına da yansıyor. Demokratik sol gruptan Adana'nın çalışkan ve genç parlamenteri Cüneyt Canver, aralarında Aydın Gürkan'ın da bulunduğu 40 kişiye imzalattığı, lçişleri Bakanı Ali Tanrıyar hakkındaki gensoru önergesi ile ANAP'ın zor günler geçirmesine neden oldu. Ancak başlangtçta merkezcilerden kimsc bu önergeye imza atmaya yanaşmazken, önergenin beklenmedik olayları ortaya çıkartması, bu önergenin paylaşılamamasına yol açtı. Calp ekibine göre önergenin başarısı ken Parti iei mücadele ile parti HASAN UVSAL HP Kongrelerinde büyük canlılık var partileşfyor Banş çubuğu mu? (Fotoğrqf: Namık GÖZ ÜM.) HP'de kesin kongre tarihi hâlâ belli değil. Genel Merkezin il örgütlerini fesh ve kongreleri erteleme kararı nedeniyle büyük kongrenin nisan ayından önce yapılması mümkun görülmüyor. Ancak daha arada beşbuçuk ay gibi uzun bir süre olmasına karşın kıran kırana bir merkezcidemokratik solcu kavgası sürüyor. Gruplar birbirlerine karşı yeni mücadele stratejileri hazırlarken yeni yeni "çokertme planlan" da araştınyorlar. Bu çekişme HP grubunda daha hissedilir ve gözle görülür biçimde ortaya çıkıyor. Mücadele, gruplar arasında kemiİdeşmeyi getiriyor. tki grubun mücadelesi sürerken, yavaş yavaş oluşmaya başlayan daha önce Calp'e gözüken bir başka grup, kendilerine "Üçüncü Dünyacılar"adını vererek ortaya cıkmış gözüküyor. Çoğunluğunu sendika kökenlilerin oluşturduğu üçüncü grup, varlıklarıru duyurmaya başlarken temel felsefelerini "ne Calp, ne Gürkan, ne SODEP ne de D S P " biçiminde açıklayarak, HP'nin kimseyle birleşmeden kendi başına bir güç olacağını ileri sürdüler. Demokratik sol gruba göre "Üçüncü Dünyacılar" kendileri için avantajdı. Bu grup hem Calp'in oyunu bölecekti, hem de Calp'e oranla daha anlaşılabilir kişilerden oluşmuştu. Calp'in ekibi ise bu grubu "önemsiz"olarak nitelendiriyordu. KUçümsenen grup, küçümsenmemesi gerektiğini, ilerde genel başkan adayaları olarak açıklamayı düşündükleri CHP eski Gençlik Kolları Başkanı Dr. Çaglar Kırçak'ı ve arkadaşlarını alarak kanıtlıyordu. Ancak bıitün bu parti mücadelelerinin HP'yi yıpratmak bir yana partiye canlılık bu Samsun Kongresi akşamı, bir grup HP'li parlamenterlerle birlikte yemek yerken şunları söylüyordu: "Olacak şey degil. Gazetelerde okumııştum, ama bu kadarını düşUnmüyordum. Ben büyük kongre öncesi yapılan bir HP il kongrcsine ilk kez katılıyoruın. Böyle coşku ve kalabalık eski CHP kongrelerinde bile zor oluyordu. Şaştını kaldım." Kongrcye katılıp Ankara'ya dönen Prof. Aydın Gürkan da Sinop ve Samsun kongrelerini değerlendirirken şunları anlatıyordu: "Delegelerle, dinleyicilerle konuştum. Salonu dolduran herkes hep beraber alkışhyorlardı. t>in ilginci, bunların (umıi HP'li degil. SODKP'li var, kurulacak DSP'yi bekleyen var. Şimdiye kadar herhangi bir partiye sempali duvmamış, ancak yeni yeni polilize olınaya başlayan var. Konuşmalar birbirinden cesaretli, hilinçli ve coşkulu. Hor kongrvmiı digerinden dalıa iyivc gidiyor. Bu gidiş hem dcmokrasimi/in gerçekleşmesi hem ulkeınizin hem de demokratik sol görüşün esenligi için büyük umut ışıgıdır." Morkc/ci grubıın elemanianndan Genel Sckreler V ılmaz Haslurk ile Genel Başkan Yardımcısı Özer Giirbüz dönüşlerinde, kongreye gelmeyen Genel Başkanı Necdet Calp'e, kongrelerin çok coşkulu ve kalabalık geçtiğini, kendilerinin çok alkışlandığını, demokratik sol grubun kendi deyimleriyle "çuvalladıgını" ve buradaki kongreleri kazandıklarını anlattılar. Oysa C'alp'in ekibi hem Sinop'u 42, hem de Samsun'u 142 delege hesabıyla ağır bir yenilgiyle kapamıştı. Sinop'ta çok sevilen HP Genel Başkan Yardımcısı ve Sinop milletvekillı Özer Gürbuz'e ilçe başkanı aynen şoyle scslenmişti; "Özer abi, seni çok severiz. Ama karşımıza çıkma, seni de ezeriz." HP'nin il kongrelerinın hemen tümünü Calp'in ekibi yitiriyordu, ama çoğunlukla seçimlcrden sonra il teşkilâtına uğramamış milletvekilleri, Calp'in gözünden düşmemek için Genel Başkana yanlış rapor veriyorlardı. "Sayın Genel Başkanım" diye başlıyorlar ve ardından "kongremi/.in lumünıı bizint ekip kazandı. Yeni il başkanımiz size baglılıgını bildirdi. Gürkan ekibi re/il oldu. Bizimkiler onları yuhalayacaklardı da ben 'ayıp olur, boşverin' diyerek önledim" diye rapor veriyorlardı. Kendisine gelen raporlara guvenen HP Genel Başkanı Necdet Calp ise "Her şey iyi gidiyor. lslunbul'uyüklenmek lazım. İstanbul'a da halledersek iş bitti" diyerck, geçtiğimİ7 hafta, Sinop ve Samsun Kongrelerini beğenmeyip, yanına kendi ekibinden Genel Başkanı Yardımcısı Giinseli Özkaya ve lstanbul milletvekillerini alarak Istanbul'daki ilçe kongrelerini izledi. nkara Atanık olanHP'nin geçtiğimiz hafta yapılan Sinop ve Samsun il kongrelerine dcneyimli bir basın mensu MerkezcilerGürkanctlar kavgası bütün şiddetiyle sürerken Üçüncü Dünyacılar grubu ortaya çıktı. Gruplar HP Meclis Grubu'nda birbirleriyle rekabet halinde, bu verimi arttmyor, ortaya birçok öneri, birçok plan çıkıyor. dilerine aitti. Canver "Ben böyle şey görmedim. Önergeyi verdim diye beni elestirenlcr simdi önergenin kendi başanlan oldugunu söyliiyorlar" diyecekti. Gürkan ve Calp çekişmesi grupta açıkça görülüyor. Parti içinde ayrı bir parti gibi çalışmaya başlayan Gürkan grubu yeni bir alternatif programı hazırlamaya başlamış, iddıulauna göre Mcclısi sarsabilecek ve kamuoyunu yakından ılgılendiren yasa önerilerini sıraya koymaya başlamıştı. Aynı biçimde, parti yönctimini elinde bulunduran merkezci ekip de boş durmuyordu. Demokratık sol grubun başarısını aşacak yeni hazırlıkların planlarının yapılması kendi aralarındaki her toplantıda gündeme geliyordu. Kısacası, kongre yaklaşırken giderek tırmanan parti içi çekişme, HP'yi partileşmeye zorluyor. ı Gel bakalım biraz böy aday ıtıısuı doğru söyle MDP Meclis Grup Başkanvekillerinden Ali Bozen "Ciddi verilere dayanarak muhalefet yapıyoruz, ama ne yazık ki gazetelere yansımıyor" dedi gazetecilere, "Bize dikkat edip değerlendirirseniz memlemet ve siz kazanırsınız. tlle terbiyeadap dışı hareket mi yapalım ?" RAFET GENÇ ankara Milliyetçi Demokrasi Par tisi'nde bugünlerde "yapıcı A gerektiğikadar kamuoyunamuhalefelin" yansımabu "cenlilmenler kulubiine" benzetiyor, konuşmalardan bir sonuç alınamayışından yakınıyordu. litanbul Mıllctvekili Dogan Kasaroglu, "Partimiz Meclise geldi geleli bir turlü parti politikasını saptayamadı. Toplanıp toplanıp dagılıyoruz, ama bir türlü parti politikasını saptayamadık" diyordu. ANAP içinde Maliye eski Bakanı Vural Arıkan'ın "çıkışı" sırasında birdenbire bazı beklentiler içine giren MDP Grubu uyelerini, Genel Başkan Tlırgut Sunalp'ın bif ilçe kongresinde "iktidar müjdesi" vermesi oldukça sevindirmişti. Oysa geçen hafta, Genel Başkan TUrgut Sunalp'ın bulunmadığı bir grup toplantısında Doğan Kasaroglu bu "iktidar müjdesi" hakkında bilgi istemiş, ancak "politikada olur böyle vakalar" yanıtını almıştı. Bu konudaki bir haberin eksik çıkmasını fırsat bilen Turgut Sunalp da "Ben grupta yoktum, durum yalandır" diye açıklamalarda bulunmuştu. "Ankan olayı" tüm beklentilerin dışında gerçekleşince, bu kez Genel Başkan İlırgut Sunalp, ikide bir bazı üyeleri Meclisteki odasına çağırıp "Beyefendi, Gtnel Başkan adayı mısınız, bunu oğrenmek istiyorum" diye sormaya başlamıştı. TUrgut Sunalp şu sıralarda odasında pek az kişi ile beraber saatlerce oturup, parti içindcki "Genel Başkan adaylan"nı avlamaya çalışıyor. Meclis kulisinde pek fazla oturmuyor, sohbetlere katılmıyor. Geçenlerde Memduh Yaşa'yı makamına çağırıp "Genel Başkan adayı mısını/?" diye sordu, karşılığında "efendim vallahi de tallahi de hayır" yanıtını ahnca içi rahatladı. Birkaç gün sonra bir sohbette Mustafa Corapçı'nın adını duymuş, onu da çağırıp adaylık durumunu öğrenmişti. Ermeni meselesi, Arıkan olayı, Meclis araştırması önergesi üzerinde meclis çalkalanırken MDP Grubu kendinden beklcnen "aslında beklenmeyen" bir işi daha aradan çıkarıvermişti. Geçen hafta grupta, öneınli bir sorun için grubun eğiliminin saptanması gerekirkeıı, biı uye ayağa kalkarak, "efend'm, şu sıra meselesini bir arada iken çözün yelim" diyerek, genel kuruldaki parti sıralarının yeniden düzenlenmesini istemişti. Uzun tartışmalardan sonra, genel kurulda il sırasına göre düzenlenmiş olan oturma düzeni değiştirildi. Ve milletvekillerinin oturacakları yerler kura ile yeniden saptandı. Bu kura çekiıni sunucunda TUrgut Sunalp sekizinci sıraya düştu. Ancak Başkan olduğu için şimdilik ön sırada oturuyor. Bazı üyeler, şaka yolla "genel başkanlıgının sona yaklaştıgı sıra seçiminde de belli oluyor" demeye başladılar. MDP Başkanı Sunalp başkan adayı avında dığı şikâyetleri yanında, "Vural Ankan olayı" ile iktidar umudu da ya^andı. MDP dış ilişkilerle ilgili genel görüşmeden bu yana "ciddl ye vakur" muhalefet örneği verme çabası içinde. Meclis Grup Başkanveklilerinden Ali Bozer bu konuda gazetecilere örnekler veriyor ve kcndilerini "artık anlamaları gerektigi" üzerinde duruyordu. Bozer bir gazeteciye şöyle diyordu: "Biz gerçeklen samimi bir bicimde ve clddi verilere dayanarak muhalefet yapıyoruz. İktidarın Anayasa içinde ve tuzııklere uygun biçimde hareket etmesini saglamak için elimizden geleni yapıyoruz. Ama ne yazık ki gazetelere geregi kadar yansımıyor. llla da terhiye, adap dışı hareketler yaparak mı gazetelere geçelim? İşte biz de bunu i.stemiyoruz. Bize dikkat edip, degerlendirirseniz, memleket ve siz kazanırsınız..." Ali Bozer böyle konuşurken Meclis grubunda başka havalar esiyordu. Bitlis Milletvekili eski hariciyeci Kfimran Inan, gru
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear