26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Önce seyirci değişsin sonra biz Serdar Akar'ın yönettiği "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filminde farklı bir rolle karşımıza çıkıyor. Sinemanın duygusal jönü Uğur Polat, ilk kez kötü bir adamı oynuyor. Hem sinema seyircisini beğenmiyor hem de gençliği. "Bugünün gençliği zibidi" diyor. GÖKÇE ÇtÇEK ÇETİN nu "Kimsecikler", "Çileklı Pasta" gibi televizyon fılmlcnyle tanı5 dık. Oysa Uğur Polat, son zamanlarda içi ıyıce boşaltılan beyaz catndan çıkan yeni bir sürpriz değil. Yirmi bir yıllık tıyatro kariyen ve on güzel fılmıyle gerçek sanatseverlerın fcnomeni. Hep ıçe dönük, duygusal karakterlerin adamı oldu. Bunun nedeni belkı dcnn, hüzünlü bakışlan, belkı de sesindeki o ürkek, romantik tonlamaydı... Belkı de onun da söyledığı gibi, yönetmenlerin kolaya kaçan tavn. K.ım bilır? Ancak şu sıralar vizyonda olan, sezonun en iyi yerli yapımlanndan birinde, Serdar Akar'ın yönettiği "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filminde farklı bir rolle karşımıza çıkıyor. Sinemanın duygusal jönü Uğur Polat, ilk kez kötü bir adamı oynuyor. "Ilkokul yıllarında Yumurcak, Ayşecik, Ömcrcık gıbı zamanın ünlü çocuk yıldızlanna özenırdim" dıyor ve mcsleğıne olan tutkusunun çocukluk yıllannda başladığını anlatıyor: "Onlannafişlenne bakar ve bir gün benim afişlerimın de sinema salonlannı renklendireceğini hayal ederdim." Belkı de, Türkıye'de sanatçı olmanın ağır yükünü her şeye rağmen taşıyor olmanm sırn, çocukluk hayalıne ulaşmış olmanın büyüsünde saklı. Uğur Polat' ın sanat çevresınde kendıne has bir çızgisı var. Onu, magazin programlannda görmek, Televole'de "Maraba Televole" deyıp gülümserken ızlemek mümkün değil. Çızgısıni nasıl koruduğunu soruyoruz. Bır suçlu gibi bıraz pışman, biraz çaresiz günah çıkarıyor: "Çizgimi çok iyı koruduğum söylenemez. Zaman zaman ekonomik zorluk lardan dolayı delıniyor. örneğın televizyon ıçın çektığim hiçbir filmden memnun değılım. Maddi durumum iyi olsa, onlara dönüp bakmazdun bile..." Polat, televizyon filmlerinden tanınıyor olmaktan rahatsız. tstiyorki; izleyicileronu sinema filmlerinden ya da tıyatro sahnelerindenhatırlasın. Popülerolmakiçinheryolun dcncndıği bır ortamda o, popüler olmama çabasında. Popülıst politikalara ve bu şekılde düşünüp, bundan çıkar sağlanmasına karşı. Olke koşullarının herkes gibi ona da "öff" dedirttiğinı gızlemiyor. Ama yine de yapmak istediği işi yapıyor olmaktan mutlu. Ekonomik koşullar onu her gün biraz daha köşeye sıkıştınyor olsa da; bu mesleği seçmış olmaktan dolayı asla pışman değil. Türkiye'dekı şartlar Uğur Polat'ı zorlasa da, o kendini özgürce ifade edebileceği bir alan bulmuş: Sinema... Sanat adına bu alan^ da dırenmeye çalıştığını söylüyor. Çünkü seçme şansına yalnız bu alanda, "tek lüksüm" dedığı sinemada sahıp. Sanatçının sinema lüksü Zülfu Livaneli'nin "Sıs" filmiyle başlıyor. "Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri", "Bütün Kapılar Kapalıydı", "Salkım Hanımın Tanelen" onun fılmografısınde yer ; alan nitelikli fılmlerden birkaçı. Polat, dizı filmlere sıcak bakmıyor. Dizi filmlerin hem çok çabuk tüketıldığıne hem de oyunculann yüzunü eskittiğine ınanıyor. "Dizilenn sonunun ne olacağı bcllı değil. Çoğu dızi şaşaa ıle başlıyor; yedinci bölümden sonra yayından kaldınlıyor. Bır garantısı yok yanı. Yapılan ışler çok kötü şeyler. Bu yüzden kendimi dizilerde görmek ıstemiyorum" diyor. Pekı, Uğur Polat kendını nerede görmek ıstiyor? Ya da diğer bir deyışle kendini gör
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear