Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 Prens Adalan 1984'te SÎT alanı ilan edildi. Bu konuda Büyükelçi Muharrem Nuri Birgi'nin, dönemin Kültür bakanlanna gönderdiği mektuplar etkili oldu. Birgi'nin adalann SlT alanı olması için yazdığı mektuplan yayımhyoruz CUMHURİYET DERGİ terk edilmiş durumdadır, bunun tabiî neticesi olarak da yavaş yavaş hatta gün geçtikçe süratlenen bir şekilde harap olmaktadır.(...) Onun için, çatıyı saran yangının hiç değilse durdurulması maksadıyla ada mimarisinin kurtanlması için, acil olarak "StT Bölgesi" kararı alınmasımn zarurî olduğu kanaatindeyiz. Ve gereğini istirham ediyoruz. Büyükada'nın memleketimizin 19. yüzyıl sonu siyasî yaşamında ve aynı dönem edebiyatındaki yeri göz önünde tutulursa bu yerin tahriplcrden korunması gereğinin önemi daha daartar. (13 Temmuzl983) (Muharrem Nuri Birgi mektubun bir kopyastnı da mektubu birlikte kaleme aldıkları ÂdaDostlan 'ndanressam Tiraje Dikmen 'e göndermişti.) Muhterem Bakan*, Mühim vazifenizi devraldığınız şu sıralarda ne kadar çok yoğun olabileceğinizi tahmin ederek, belki de bu mektubumu y azmamın sırası olmayabileceğini düşündümse de, işlerinizin hiçbir zaman hafiflemeyeceğini gözönünde tutarak yine yazmaya cesaret buldum. Ben, çoktan emekli olmuş, 75 yaşında bir Büyükelçiyim. Demek istiyorum ki bu mektubum tamamen menfaat düşüncelerindenaridir. Sahicibirlstanbullu'yum. Bu itibarla, bile bile ve bazen de bilgisizlik ve görgüsüzlük yüzünden mahvedilmekte olan Istanbul' umun, henüz kurtarı labilecek halde bulunan bir parçasının, Prens Adalan' nin ve bilhassa Büyükada'nın kurtanlması için, sizc müracaat ediyorum. Sizden evvelki Kültür ve Turizm Bakanına vaktiyle yazmış olduğum mektubun bir örneğini ilişikte takdim ediyorum. Bu mektupta meselenin ruhunu anlatmaya çalıştım. Hiçbir cevap almadım, fakat bir müddet sonra bir Adalar Vakfı kurulduğunu habcr aldım. Bu tedbirin alınmasında benim mektubumun herhangi bir tesiri olup olmadığını bilemiyorum; bildiğim bir şey varsa, bu Vakfın, bugünkü haliyle, aşağıdaki iki sebepten dolayı, benim mektubumda izaha çalıştığım hedeflere götürebilecek bir nıtelik arzetmeSizın de bildiğiniz gibi, bu Adalann ve bilhassa Büyükada' nin taa Bizans 'tan başlayıp Cumhurıyet devrimizi dc içine alan uzun asırlar boyunca oluşmuş bir tarihi ve bu tarihin çeşitli izleri ve eserleri mevcuttur. Bilhassa Osmanlı devrinin 19'uncuasnnda Büyükada çeşitli siyasi ve edebı faaliyetlere sahne olmuştur. Batı' nin "Art Nouveau" üslubunun milli çeşnimize intibak ettirilmiş bazı nefis mimari eserlerden, sinsi ve amansız tahnpçilerin tecavüzlerinden kurtulabilenbazılannın fotoğraflannı çekmek için dışandan gelen uzmanlar veya amatörler vardır. Bütün bunlann korunması, onanlması ve kıymetlendirilmesi ve bunlann bir devamı, aynlmaz parçası olan tabıi güzell iklerın muhafazası için, gelişmiş memleketlerdeki sayısız numunelerden istifade edilebilir. Fakat teferruata girip daha fazla vaktinizi almak istemem. Onun için bu maruzatımı şu iki öneri ile tamamlamak istiyorum: 1. Biranevvel Büyükada'nın ve öteki adalann StT bölgcsı ilan edilmesi suretiyle, spekülasyoncuların ve vandallerin cinayetlerinin önüne geçilmesi gerekir. 2. tlişik listedc ısımlerinı telkin ettiğim Mektuplu SÎT yakanşı /1983 Muhterem llhan Evliyaoğlu, tstanbul' u tahrip edenler, bu şehrin korunmasının bir bütün olarak ele ahnmamasından istifade ederek, neresi himaye edilmemiş ise oraya çullanmak suretiyle, "Salami action" yani bir sucuğun dilim dilim kcsilmesi şeklinde, şehri mahvctmektedirler. Bundan birkaç yıl önce, Avrupa Konseyi, tıpkı Venedik için yaptığı gibi, şehrimizi insaniyct medeniyetinin şaheserlcrinden biri olarak ve korunmasını da medcniyet âleminin vazifesi olarak ilan etmişti. Ancak, Avrupa Konseyi bu karannda, koruma ve imar bakımından başlıca vazifenin, herkestcn önce ve herkesle beraber, o şehrin sahıplerine yani bizlere düştüğünü de kaydetmekten geri kalmamıştır. Itiraf etmek lazımdır ki o günden bugüne koruma ve imar bakımından pek az şey yapılmıştır. Boğaziçi 'nin, hemen hemen iş işten geçmeküzereyken, kurtarılması için yapılan ve yapılmayan veya bozulan şeyler bunun parlak bir misaüdir. Şimdi, Istanbul'un korunması için UNESCO'nun teşebbüsü ile bir şeyler yapılır gibi oluyor, fakat bizim gözümüze çarpanlar, sokaklara getirilcn yaftalardan başka bir şey değil... Yardım kampanyasının hazin bir fiyasko halini aldığını da duymaktayız. Demek oluyor ki, henüz milletçe yani tstanbul halkınca önümüzdeki büyük probleme bakmasını bilemiyoruz veya bakmak istemiyoruz. Bu durum karşısında hükümet ve mahalli idarelere halkın eksikJerini çifte gayretle doldurmak düşmektedır. Onun için bu muhtırayı kaleme aldım.(...) Işittiğimize göre Adalar, yani Büyükada, Heybeli, Burgazve Kınalı adalar"StTBölgesi" olarak bile ilan edilmemiş..lşinfecaatı buradanbaşlamaktadır. Çünkü"SİT Bölgesi" ilan edilmeyen yerlerin bina ve arsalan, vicdansız müteahhitlerin ve spekülasyoncuların bütün oyunlarına ve bilgi ve görgüden mahrum mal sahiplerinin tahriplerine açılmış bulunmaktadır. Bu feci durumun kolaylıkla gözc çarpan birkaç tezahürünü aşağıya kaydediyorum: Adalardabeton apartmanlar dikilmektedir. Apartman inşasına izin verilmiştir. Böylece, Adalann turistik değeri olan, hem mimari hem de tarihı kıymete sahip köşklerbirerbireryıktınlmakta ye bahçeli evlernizamı da yok olmaktadır. Üstelik, apartmanlann inşaası sırasında meyilden istifade edilmek ve gizli katlar çıkılmak suretiyle bu beton canavarlann çirkinliği bir kat daha artmaktadır. Mevcut tarihi evlerin içinin gizlice başka bir ev haline getirilmesinden sonra kabuktan ibaret kalan dış kısmının emrivaki şeklinde yıktınlması suretiyle mahvedilmesine de şahit olunmuştur... Turistik bir bölgenin başlıca hususiyetlerinden biri binalann mimarisi, tarihi ve estetiği ise, diğerbir hususiyeti de oradaki ağaçlar, bahçeler, yollar ve ormanlardır. Halen Adalarda, yollarda ve bahçelerde ağaç kesilmekte, sokaklann iki tarafına eskiden muntazam bir şekilde dikilmiş olan ağaçlann birçoğu yokedilip, yerlerine yenileri dikılmemektcdir.(...) Büyükada'nın cadde ve sokaklarınınbalık sırtı hususiyetleri ise usulsüz biçimde dökülen katran tabakalan ile yok edildiği için yollann su akıntı ları bozulmuş olup su birikmelerine meydan verilmektedir. Adanın onjinal kaldırımlı yokuşlan da betonla örtüldüğünden oralara artık arabalar çıkamamaktadır. Ve Büyükada'da otel bahsinde, üzerinde bilhassa durulması gereken bina lsa tepesindekı Rum Yetımhanesi'dir. Bu bina halen kimselerle bir bilgi ve fıkir alışverişi toplan tısı yapmanızı istirham ederim. Onlardan her biri meselenin, benim yukarda kısaca temas ettiğim ve hatta yazımı ağırlaştırmamak için temas etmediğim cepheleri hakkmda çok yapıcı ve bilgili bulacağınızdan emin olduğum şeyler söyleyebilirler, önerilerde bulunabılirler hatta vazifcler üstlenebilirlcr. Bayram Gümüş'ten "Heybeliada YatLimanı" (üstte). İbrahim Çalh'dan "Adalı soylu bir kadın, haiayıgı ıic <ı>n üstte)... (20Arahkl983) * MükerremTaşçıoğlu