Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGİ Selim Açan tam 6.5 yıldır tutuklu. Operasyonlann ardından Bayrampaşa'dan F tipine nakledilip hücreye . atılanlardan biri. Ağabeyi Ali Açan bayram öncesi Edirne F Tipi Cezaevi'nde gördüklerini anlattı: Selim'in kaburgalannda kınk, sağ omzunda kurşun var. Operasyon sırasında atılan gaz ve sinir bombalanndan kalçasına saplanmış bir parçayı kendi elleriyle çıkarmış. Edirne F Tipi Cezaevi önünde bekleyen aileler... Ziyaretçiler açıkta beklemek zorunda bıraküdu Kırığıyla, kurşunuyla hücrede O perasyonlann başladığı 19 Arahk'tan iki gün sonra Selim'in Edirne F tip cezaevine nakil edildiğini öğrenebildik. O güne dek Selim' in ölü mü yoksa sağ mı olduğunu bile öğrenememiştik. O nedenle iki gün bize aylargibiuzungeldi. 2526 AralıkgünüFtiplerine nakil olanlara görüş verileceğini öğrenince iki kız kardeşimle birlikte Selim' in gereksınim duyacağını tahmin ettiğimiz eşyalarla (bu konuda artık uzmanlaştığımızı söyleyebilirim) Edirnc'yehareketettik. F tipi cezaevi Edirne otogan ile tam zıt yönde ve Edime çöplüğünün hemen yanında. Etrafındahiçbiryapıyok. Düzlüğüinortasında ıssız bir yer. Ben Sincan F tipine de gitmiştim. Orasının da yolu "Canlı Hayvan Borsası"na kadar asfalt kaplama idi, geri kalan kısım da aynı Edirne'deki gibi ham bir toprak yol idi. Her iki cezaevine ulaşım zor vepahalı. Ziyaretçiler için hıçbir şey yapılmamış. Insanlann oturabileceği, soğuktan ve yağıştan korunabileceği hiçbir düzenleme yok. 1\ıvalet ihtiyacı da dikkate alınmamış, etrafa çöp kovası, vb de konulmamış. Orada ınsanlann her tiirlü koşulda saatlerce ayakta ve açıkta beklemek zorunda bırakılmaları, sanki "siz buralara gelmeyin" demenin bir başkabiçimi gibi geldi bana. 25 Aralık günü gözlemlcdiğım ilk şey müthiş bir kargaşa idi. Gelen aileler yakınlannın orada olup olmadığım, orada ise ne zaman görüş yapacaklanru, görüşte yakınlanna ne tür eşya verebileceklerini öğrenebilmek için oradan oraya koşuşturup duruyorlardı. Jandarma, bu konularda yetkıli olmadığını, yanıtlan cezaevi müdürlüğü elemanlannın verebileceklerini söylüyorlardı. Ancak ortada cezaevi personeli yoktu. Uzakta görünen personele de ulaşmak mümkün olmuyordu, çünkü jandarma ziyaretçilerin belli bir çizgiden ileriye gitmesine izin vermiyordu. Bu kargaşa birkaç saat sürdü. Neden sonra önce kimlerin hangi gün görüş yapacağıveyanmsaatsürecek olan görüşlerin başlama ve bitiş saatlerı açıklandı.Ayncateksiredilmişlistelerdağıttlarak, hangı eşyadan kaçar tane kabul edilcccği bildirildi. Listede battaniye ki tutuklu ve hükümlülenn en çok istedikleri eşyalardan biri idi, nevresim, dişfirçası,diş macunu, sabun, havlutürüeşyalaryeralmıyordu. Nitekimailelerin getirmiş olduğu bu eşyalar geri çevrildi. Listede yer alan eşyalar, bir palto veya mont, 2 takım elbise, 5 adet gömlek, 4 adet kazak, 2 pantolon, bir takım pijama, birçift kışlık ayakkabı, birçift iskarpin, birçift spor ayakkabısı ve yeteri kadar iç çamaşınndan oluşuyordu. Listede herhangi bir renk veya malzemc kısıtlaması bclirtilmemiş olmasına karşın eşya kontrollcri sırasında yeşil ve lacivert renkli hiçbir eşya içeri ahnmadı. Örneğin Selim için aldığımız kazaklardan iki tanesinde diğer renklerin yanı sıra yeşil de olduğundan, o kazakları Selim'e gönderemedik. Xışını muaycncsındc, aldığımız kışlık ayakkabının tabanında demir olduğu göründüğünden ay akkabılan da Selim'e gönderemedik. Benim tanık olduğum kadarı ile hiçbir aile bu yüzden getirdiği ayakkabıyı içeri sokamadı. Bu iş böyle giderse, cezaevi idaresinin ya bir kundura mağazası açması ya daziyaretçileri "anlaşmalı" bir kundura mağazasına y öneltmeleri gerekecek. Keza Selim'e götürdüğümüzgüderi kabanda yanıcı maddedcn yapıldığı gerekçesi ile içeri ahnmadı. Uzun tartışmalardan sonra, kendi paltomu kabul ettirebüdim ve o paltoyu Selim 'e gönderebildik. Ziyaret grupları ve saatlerı belli olduktan sonra, tl Jandarma Alay Komutanı olduğu belirtilen bir albay ailelere hitaben uzun bir konuşma yaptı. Konuşmada vurgulanan noktalar satır başlan ile şöyle sıralanabilir: 1 Edirne'yc gelen tutuklu ve hükümlülerin durumlannın "çok iyi" olduğu; 2 TAıtuklu ve hükümlülerin "her türlü" ihtiyaçlannın karşılanmakta olduğu, ki bu durumun görüşte aileler tarafmdan da görülebileceği; KESİNTİSİZ SOSYALIST Selim Açan 28 Nisan 1954'te Erzurum'da doğdu. llkokul, ortaokul ve liseyi Ankara'da tamamladı, Ankara Hukuk Fakültesi'ni son sınıfta, tek dersle bıraktı. Bırakma nedeni fakülte yönetiminin aynmcı uygulamalarıydı, "Hukukun üstünlüğü, uygulanmayan sözde bir kavram. Benim seçtiğim yaşamda diploma gereksiz" dedi. İlk kez lise ikinci sınıfta, TÖS'ün eylemine katıldığı için gözaltına alındı. 17 Mart 1972'de "aranan bir şahsı gördüğü halde güvenlik güçlerine bildirmedıği" gerekçesiyle tutuklandı ve 18. yaşına Izmir Şirinyer Cezaevi'nde girdi. Ülkücülerin egemen olduğu Niğde Yurdu evi ile okulu arasındaydı, sataşma ve saldınlara uğradı. Emekli Albay babası ibrahim Açan oğlunu koruma isteğiyle fakülte kapısında bekledi, daha sonralan oğlunun avukatlığını da üstlenecekti. 12 Eylül öncesinde legal bir sol derginin yazıişleri müdürlüğünü üstlenen Açan hakkında 12 Eylül'de onlarca dava açıldı. lllegal yaşama geçti, ancak 1983'te, Istanbul'da üzennde sahte bir kımlikle yakalandı, iki ay yoğun ışkence gördü. Bayrampaşa ve Metris Cezaevi'nde kaldı. Basın davalanndan üç bin yılı bulan hapis isteğiyle yargılanan Açan, örgüt davasından ise hakkında herhangi bir ifade ve delil olmamasına rağmen 24 yıl hapis cezasına çarptınldı. 1984 yılında dört kişinin ölümüyle sonuçlanan ölüm oruçları bünyesinde kalıcı izler bıraktı, "mide zarında incelme" tanısı konuldu. Bu tanının altında yatan, ani bir hıçkınk ya da kasılma ile zann delinebileceği ve müdahaleye zaman kalmadan ölümle sonuçlanabıleceğııdı.1991 yılında Gaziantep Cezaevi'nden şartlı salıverildi. 1994 yılında evinden gözaltına alındı. Işkence gördü, bu.Eyüp Adlı Tabipliği'nce "işgöremez raporu"yla belgelendi ve Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Son bir yıldır Cerrahpaşa Dermatoloji Bölümü kontrolünde Behçet Hastalığı olasılığı ile tedavi gördü. Selim Açan'ın davası altı buçuk yıldır sonuçlanmadı. Eşı Oya Açan da beş buçuk yıldır cezaevınde bulunuyor. Operasyonda Ümraniye'den Kartal F Tipi Cezaevi'ne sevk edildi. ^