Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7OCAK2001.SAY1772 niz, benimle oynuyorsunuz diye yanıtlıyordum. Birkaç hafta sonra neysc ki Vivıen kendini tümüyle inanarak bana teslim etti. Çalışmamızın ıkınci ve üçüncü bölümünde tam eşgüdümü sağladık. Tüm söyledıklcrimi Vivien heyecanla karşılay ıp eksiksiz yaptı. Aslında filmin ikinci yansında daha da olağanüstü soluk kesen bir roman scrgılcdi. Bu rolüyle de Oscar kazandığında ben de gerçekten çok sevinmiştim, çünkü o bunu sonuna değin hak etmişti" diye sürdürüyor filmin gerisindeki ilginç öyküyü Kazan. thtiras Tramvayı yardımcı rollerde oynayan Kim Hunter ve Karl Malden'e de 1951'in oscar'lannı getirdi. Aynca en iyi sanat yönetimiödülünüdealdı. Kazan'ın filmle ilgili en önemli anılanndan biri de Tennessee Wüliams' ın karakterleri için söyledıği sözlerdi: "Dramatik bir kişilikte kesinlikle alışılmayan biryan bırakılmalı. Dostoyevski'nin"Budala"diyenitelenen Prens Mışkin ıçin söylediklerini hatırlasana. Prens, sıradanınsanlar ıçın önemli sayılmamalı, gizemli kalmalı, anlaşıhr olmamalı. Tennessee' nin bu sözleri surgit aklımdadır. Bana sorarsanız Blanche DuBoiys yazann ta kendisidir, yani Tennessee'dir. Du Bois, onun cellatı olacak Kowalski'nin evinin içine girer. Oyununtüm derinliği iştebu noktada saklıydı. Kowalski scrt, kaba, sadist biridir ama aynı zamanda da olağanüstü çekicidır. Blanche ise onun bitişi olacak hayvani varhğı sevecenlikle, istekle caymadankucaklayanbirkaralcterdi. Daniel Mann'ın 1955'te yönettiği "The Rose Tattoo"da (Dövme Gül) yazar Güney' ın hiç de ilginç sayılmayacak birnoktasını yıne ele aldı, çok gerçekçi bir Italyan ortamım anlattı. Mann, bu sıradan, yahn ortarru vurucu, canlı kışıliklerle sergiler. Dövme Gül'e gerçeklik ıçenğinı kazandıran beş karakter güçlü ttalyan oyuncu Anna Magnani idi. Kocasınaher koşulda sadık kalmış, onun anısını daima saklayan dul Magnani, Sinyora rolündeki oyunuy la çok etkileyiciydi. Kocasının anısına olan derin saygısı, tutkusu, onun gerçekte muz taşıyan kamyonuyla ölüme gitmeden önce bir sanşınla yakın bir beraberlık yaşadığını öğrenmesine ve bu olayla sarsılmasına değin devam etti. Yönetmen Mann bu durağan sayılabilecck durumlan iyi bir akılcıhk ve devinimle yönetmişür. Magnani 'de tıpkı Leigh gibi, Sinyora rolü ile 1955"in en iyı kadın oyuncu Oscar'ını almışü. "Dövme Gül" aynca o yıhn en iyi görüntü, en iyi sanat yönetimi Oscar' larmı da kazandı. Elia Kazan' ın 1956'da beyaz perdeye aktardığı ikinci Williams yapıtı ise "Baby Doll"du (Taş Bebek). Başroldeki kişilerin mizah yuklü kimi anlan dışında 'Taş Bebek" tümüyle Güney'in kirli, gri, kapalı, kötümser fbnunda geçer. Tüm bu ortamda aittan alta büyüyen bir çürüme egemendir. Film 1941'de Williams'ın yazdığı ve 1957'de Broadway'de sahnelenen "Pamuk Dolu 27 Vagon" oyununa dayanıyordu. Olaylarevli kankoca (Carroll BakerKarl Malden) ve genç kadını baştan çıkarmaya çalışan pamuk deposu sahibi (Eli VVallach) arasında gelişir. Kazan, VVilliams'tan fılme yeni bir final yazmasını ıstiyordu o sıralar. VVilliams'ın onunlabirlikteGüney'egelmesini önerdi. Williams' ın ona yanıtı ise şöyleydi: "Bu insanlar, o topraktakiler beni kovdular. Onların bana karşı bu davrânışlan yüzünden ben Güney'i terk ettım. Eşcmselleri asla kabul etmıyorlar, aşağılıyorlar.Bendebil kiyenıdenaşağılanmak ve yenidcn hakarete uğramak istemiyorum."... Richard Brooks'un 1958'de çektıği "Cat On AHotTinRoof "(KızgınDamdakı Kedı) önemli bir yoğun filmdi. Eşcinsellikbelirtisinin yerine dolaylandınlmış olgunlaşmamışkişılige dayalı cınscl itilcr, bağımlılıkla işlenmiştir. öykü yine onun Güney'inde gcçiyordu. Toprak verimliydi. Güney li büyük çiftlık sahibi bir ailede görünürdeki ilişkileri sürdürmek ıçin söylenen duygusal yalanlan Brooks usta bir biçimde yönetti. Burl Ives, Paul Newman, Elizabeth Taylor'da başanlı ve iyi oyunculuklar sergilemişlerdi filmde. <•»• • •• Jfc wf• Dimvillfll W UNVII l« Joseph L. Mankıevvicz, Williams' ın "Suddenly Last Summer"ını (Birdenbire Geçen Yaz) 1959 'da sinemaya aktardı. Eşcinsellik ve saldırganlık ile ilgili olan oyunun filmdeki saldırganlık öğesi görünürde oldukça yumuşatılmıştı. öykü, Katharine Hepbum'ün oynadığı bir anncyle oğlunun öyküsüydü. Oğul eşcinseldir ve annesi de ona bu konuda yıllarca yardımcı olmuştur. Annesinın ona yardım edebilecek yaşı geçince, yaslanınca oğul, güzel kuzini Elizabeth Taylor'dan yardım ister. Olaylann gidişini izleyen psikiyatrist doktoru çağdaş Amerikan sinemasının unutulmaz aktörlerinden Montgomery Clift oynuyordu. Film boyunca bu üçlü ilişkınin, saklanılanla yüz yüze gelmcsi işleniyordu. Tennessee NVıllıams' ın tek romanından sinemaya aktanlan "The Roman Spring of Mrs. Stone"ın (Bayan Stone'un Roma Bahan) 1962 'de Jose Ojuintero yönetmişti. thtiras Tramvayı'nda Blanche Du Bois rolünde izlediğimiz Vivien Leigh, filmde orta yaşlı, dul, kötümser, ünü yitmekte olan bir film yıldızıydı. Yalnızlığa gömülmüş, kendine artık güvenmeyen Bayan Stone kocasının anı ölümü nedeniyle sınema ilişkilerini de geridc bırakarak Roma'ya gelir. Roma'da iş tutan ve zengin kadın avcılığıy la geçinen birj igolonun (VVarren Beatty) tuzağına düşer. Leigh, fılm boyunca başany la güçlü bir dışavurumcu Bayan Stone karakterini sergiliyordu. 1964'te John Huston da Williams'a yöneldi. Yönettiği "The Night of Iguana"da (Iguana Gecesi) oyuncular Richard Burton, Ava GardnervcDeborah Kerr'dı. Üçüdebuson derecezor rollerde olağanüstü bir oyunculuk sergilediler. Yönetmen Huston ise yaratıcı, dinamık, basanlı bir anlatımla yazann felsefı ipuçlannı yitirmeden verenbiryönetime imza attı. Burton, papaz Shannon rolünde çok etkiliydi, delilik sımnna yaJdasan bu rolü büyüleyici bir yorumla oynadı. Ava Gardner ise dünyevı hazlann, tcnsel tutkulann peşindeki otel sahibesı Maxinc Faulk rolündcydi. Deborah Kerr ise kurduğu idealleri için yasayan, yaphğı kara kalem çizimleri satan, hiç evlenmemiş, içine dönük ressam Hannah Jelkes rolünde özelliklc başanlıydı. Iguana Gecesi 1964'te en iyi siyahbeyaz kostüm dizaynı Oscar' uıı aldı. Tennessee Will iams' ın sinemaya aktanlan diğer yapıtlan ise şunlar: The Fugitive Kind/Kaçak Ruh (1960, Yönetmen: Sidney Lumet), Summer and Smoke/Yaz ve Duman (1961, Peter Glenville), Period of Adwustment/Uyum Zamanı (1962, George Roy Hill), Svveet Bird of Youth/Gençliğin Tatlı Kuşu (1962, Richard Brooks) This Property Is Condemned/Bu Mülk Lanetlidir (1966, Sydncy Pollack), The Glass Menagerie/Sırça Köşk (1987, Paul Newman). Pek çok önemli yönetmcnı çekım alanına alan Willıams edebiyat değeri asla yadsınamaz bir yazardı. Onun başanlı, unutulmaz yapıtlan çok sayıda dile çevrildi, birçok ülkede de sahnelendı. Tennessee Williams yazarlığı süresince kendi yolunu izleyerek, kimseyi eleştirip düzeltmeye çalışmadı. Onun amacı yaşama, yaşanan acılara, sevınçlere, horlanmalara, kırgınlıklara yani insana sadık kalmaktı. " Yaşamayı sürdürürüz işte hepimiz" diyordu "Elbette elimizden geldiğince..."^ Tennessee VVilliams'ın Arzu Tramvayı adlı oyunu Ankara Devlet Tiyatrosu 'nda sahnele1 nryor. Oyunda yaşamla uzlaşıp ona dahil olanlar ile uzlaşmayanlann başkaldınsındaki dram ele alınıyor. Arzu Tramvayı'nınTürkçesi Halit Çakır'a ait. Yönetmen:Ferdi Merter, Dekor: Sertel Çetiner. Kostüm: Funda Karasaç, Işık: Mehmet Yaşayan. Onlü oyuncular onun oyunlarında rolleriyle bir kez daha unutulmaz oldular. Amerika'nın çelişkilerle dolu bireylerini hep onun tiplemesinden tanıdık. Türk seyircisinin yakından tanıdığı tiyatro yazan Tennessee Williams bir oyunuyla yine Ankara sahnelerinde.