Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 dınlarda ise bu izin bir öğretmenlere bir de annelere çıkıyor, dayak cennetten çıkmadır sözü de bunu doğrulamıyor mu? fakat bu çok acı birşey. Yakurbanlar? Başta çocuklar, kadınlar ve sonra da bunları uygulamak istemeyen ve istcmediği için kurban olan crkekler diyebiliriz. Çö/.ümü nerede görüyorsunuz? Kızgınlığın yıpratıcı bir güç yerine, bir kullanım gücü olarak görülmcsi için çalışıyorum. Kızgınlığın bir davranış olarak değü, geçerli ve gerçekçi bir duygu olarak kabul edilmesigerekiyor. Erkeklerin kızgınlıklannı ifade etmeleri meşru olduğuna göre bunu kadınlara mı söylüyorsunuz? E vet, erkeklcrde meşrulaştıran bir toplumsal anlayış var. Ben isc kadınlara davranışı değil, duyguyu meşrulaştırmayı öneriyorum. Şu şu nedcnlcrle kızgınlık duyabilirsiniz ve bu sızi saldırgan yapmaz, çünkü kızgınlıkta tek görülen davranış saldırı ve kadınlar bunu yaşamaktan korkuyor o duyguyu duymak sizi insanyapar, diyorum. Kızgınlık neden kadınlara yasak? Çünkü duygular enerj i yükler bize, çünkü kızgınlık dcğişim getirir, çünkü bütün devrimler kızgınlık üzerine yapılanır... Kadın kızarsa bazı şeyleri değiştirecektir, bu nedenle kadınlara kızmakyasaklanmıştır. Kadın kızgınlık duygusuna yabancılaşmayıp, kendisini bağışladığında, bu, yaşanunda nasıl bir dönüşünı yaratır? Duygu birşeylerin iyi gitmediğini sizebelirten bir sinyaldir. Ya ilişkinizde, ya hayatınızda ya da toplumda bir şeylere kızıyorsunuzdur, size bir sıny al geliyordur, ona bakmahsınız. Neden bu duyguyu duyuyorum, benim bu duyguyu duymamam lazım yerine, nelerin iyi gitmediğini anlamayaçalışın, ondan sonra bu duygunun getırdiği güçle bazı şeyleri değı ştirmek için yola çıkabilirsiniz... Bu kadar kolay mı? Bu söylemekle olmuyor, bitkıyıele alalım; öncc büyümesini engelleyen aynksı otlan ayıklamak, toprağı harmanlamak, vitaminlemek ondan sonra da onun yaşamasına izin vermek gerekir. Bizim çalışmamız da böyle. Sonunda bu duyguyu yıkıcı bir enerj i yerine, yapıcı bir anlayışa çevirdiğimiz zaman ifadeye, bazı şeyleri değiştırererk kendini rahatlatmay a dönüşüyor... Ya toplumların kızgınlıklannı ifadesi... Biraz izin verilse, mesela demokratik bir yapıda, toplumsal gösterilerin çok sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Ters giden bir şey için kalkıp yürüyebilmemiz, ben bunu beğenmedım diyebilmemiz lazım. Bunlar bastınldığı zaman, ister istemez farklı saldınlara dönüşüyor çünkü toplumumuz kurbanı suçlamak üzerine kurgulanmış. Son zamanlarda öğrencilerinprotestolannayaklaşımabakın. Buna izin vermeyen bir toplum, kızgınlığı meşrulaştıran, sadece iktidara yönelik meşrulaştıran bir toplum oluyor. Kurban cellada mı dönüştürülüyor? Tabii ki. Bunlara izin verilmedikçe kendi içinde bir kısır döngü oluşuyor. En büyük saldırganlar kendi saldırıya uğramışlar, en çok dayak atanlar kendileri de dayak yemiş olanlardır... Biz de farkında olmadan bu kısır döngüyübesliyoruz... Kızgınlık, bağırmak, çağırmak, küfür etmek, saldın olarak algılanır. Bunu kolayca yapabilen erkeklerin yanı sıra yapamayan, istemeyen erkekler olduğunu söylemiştik. Bencc erkeklerin acı tuzağı burada. Bunu yapmak istemeycnler toplumca kılıbık ve zayıfdiye algılanıyor, işin garibi, kadınlar tarafından da böyle algılanıyor. Erkeklerin bu konudakışkırtıldığını düşünüyorum... Kadın neden bu kışkırtılmaya alet oluBaşta kızgınlığı bir duygu olarak kabul etmek, duygunun söylediğini duymak, anlamak gerekir. Bunu anladıktan sonra ifadeyle, yani neden hoşnut olmadığımızı karşı tarafa açıklamakla değişim gelebilir. Burada çok önemli iç korkulan vardır, ınsan, hoşnut olmadıklarımı söylersem dünyanın sonu gelecek sanıyor. Söylemeye hakkı olduğunu düşündüğüzaman aktanyor ve hiçbir şey olmuyor, yani dünyanın sonu gelmiyor. O söylemiş olduğu için rahatlıyor, karşı taraf da bunu duyduğu zaman bazı şeyler değişebiliyor. Bu nedenle ben, içsel olarak yarattığımız korkuların, gerçektc yaşanan korkulardan daha büyük olduğunu düşünüyorum... Biz hcm çok kızgın hem de çok korkak bir toplum muyuz? Korkutulmuş olduğumuzu düşünüyorum. lktıdar ve teba durumundayız ve teba olarak kızgınlığını dile getiremcyen bir toplumuz. Ben kalkıp da bir polise kızarsam, bir şey yapamam çünkü güç onun elinde, bastırmak, ya da göstermemek zorundayım... Böyle bakarsak, gcrçekten korkutulmuş bir toplumuz... Teba olmanın kaçınılmaz sonucu... Tabii ki. Demokrasi zaten izin verir, yani demokratik toplumlarda istediğinizi söylersinizve düşündüğünüzü söylediğiniz içinbaşınıza birşey gelmez, oysa bu toplumda gelir. Bu o kadar içimize işlemiş ki, ben bunu söylerken bile okurlarla başım belaya girer mi gibi bir şeyler düşünebiliyorum. Olmayacak birşey de değil. Ya kadın ve erkeğin birey olarak korkulan? Bireysel açıdan bakarsakbence her iki taraf için de korku var. Programımıza katılan erkeklerden biliyorum, mcscla sokakta, eşiy le ya da sevgilisiyle gidcrken bir kavga oluyor, erkek kavgaya karışmak istemiyor, kanşırsa dövüşmek zorunda çünkü, fakat belki yanındaki kadın onu erkek görmek için karışmasını istiyor. Ya da, özcllıkle aşiretlerde erkekler kızkardeşıni, ablasını veya anncsini öldürmeklc görevlendiriliyorlar. O kadar acı tuzaklarki bunlar... Kadın? Karanlık bir odaya girdiğinizde her şey çok daha büyük ve ürkütücü görünür, ışığı yakarsınız her şey yerli yerine oturur. Bastınlan korkular, dile getirilmeyen kızgınlıklar da o kadar büyük gözükür ki sanki dışarı çıkanrsam tüm sistemi mahvedeceğim diye düşünülür. Bu kadınlara mahsus birşey mi? Hem kadınlara hem de ast üst durumlannda, ast olanda görülür, patronuma ya da müdürüme söylersem her şey mahvolacak sanıhr, halbuki söylemenin bir şekli ve zamanı vardır. Bu arada iktidara oynayan da bu korkularımızdan beslenmiyor mu? Kesinliklc. Korkulan besleyenbiranlayışımız, ambalaj lı tehditlerimiz var, hem evde, hem sokakta, kamusal alanda... Neden bunu altedemiyoruz? Zihniyct dcğişmedıkçc altetmek imkânsız. Politik açıdan zihniyetin ve demokratik yapının sağlamlaştınlması lazım. Bence cumhuriyet adı altında bir meşrutiyet yaşıyoruz, yani Osmanlı zamanını yaşıyoruz, isim değişti ama zihniyet değişmedi. tktidar kullanımında kadınların ve erkeklerin açmazlan nerelerde? Cinsiyetrollcnndeki farkhhklarda. Cinsiyetçi anlayışlar gücün kullanımını erkekte meşrulaştınyor. Oysa kadınlann pek çok gücü var, fakat erkek egemen toplumda güç erkekle eş değer sayılıyor ve kadınlann gerçek güçleri ki, çok değerli ve güzel güçler.. isimsizkalıyor... İsim koyarsak... Kadınlann başkalanm güçlendirerek kendilerini güçlü hissetme duygusu veya dav «* asaıı Kızgınlık, Güç ye Cinsel Roller Üzerine Remzl Kttahevi Psikolog Leyla Navaro üçüncü kitabı "Bir Cadı Masalı"nda kızgınlık ve gücü sorguluyor. Kızgın erkekleri, öfkesini gizleyen kadınları anlatıyor. Navaro'ya göre kızgınlığı bir davranış olarak değil duygu olarak benimsemek hayatı dönüştürmenln anahtan. Navaro, kadının gizli gücünün isimlendirilmesini de istiyor... lınlar ğ Kadın da bu suçlamayı reddetmiyor... Benim kadınlara vermek istediğim mesaj a bu: Depresyonunuzun nedeni sizdeki bir <siklik değil, sistemdeki eksikliklerin size ansımasıdır. Dolayısıyla kendinizi hasta larak görmeyin, kendinizi sorgulayacağınıı, sistemi sorgulayın. Kızgınlığı ele alacak olursak, şiddeti bu adar benimseyen bir toplumda sakin bir irey bulmak miimkün mü? Şiddct bir güç gösterisi, kaba gücü elinde ıtamn size uyguladığı bir saldırı. Ne yazık i, bunu kurumsallaştıran, hatta neredeyse nay layan veya savunan bir sistem içindeyiz. lu genel anlamda hepimizi kızgınlık ve öfcyle dolduruyor, hele biraz düşünen bir inın isek kızgm olmamak imkânsız. Kızgınlığın onaylanmasında da adil deilizama,.. Genel anlamda konuşursak kızgınlıklannı ışa vurmalarına izin verilenler var, bunlar oğunlukla resmi kuruluşlar ve crkekler. Ka yor: Çünkü kadına izin verilmemişbirgüçkullanımı var. Kadın eril olarak kabul edilen kızgınlığı, kendi kullanamadığı gücü erkeğin kullanması gibi bir anlayış edinmiş. Çocuğuna "Babana söylerim" demesi de bunu göstermiyor mu? Sürekli kendi gücünü erkeğe teslim ederek, bundan kaçınıyor.. Bu sorumluluktankaçınmakdeğil mi? Evet çünkü kızgın. Ve kızgınlık, saldırı gibi çirkin bir yüzle görüldüğü için kadın bunu istemiyor, istemediği için erkeğe teslim ediyor ve sonuçta kısır döngüye dönüşüyor... Yine kurban cellat ilişkisi... ? Evet, veya kadın kendısi ayru şekildc dönüştürerekçocuğuna, eşine veyactrafma aynı şeyi yapabil ıyor. Oy sa kızgınlıkinsanı bcnliğine kavuşturan bir duygudur, ama duygudur diyofum, davranışbr demryorum, çünkü onu nasıl davranışa çcvirebUeceğimiz ayn bir şey, duygu olarak gerçckten çok güzel bir duygudur, bazcn özlerim kızmay ı... Doğrn davranışı saptamak, ama nasıl?