27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 P » ki müzık meraklısı çok olduğu için 24 saat Klasik Türk Müziği yaymı yapan bir radyo açmaya karar verdik. Ama sonra iş bunu aştı. Gitgidebirradyodostluğuyaşamayabaşladık. Sanki unutulmuş insanlar için bir şey yaptık gibi. Çünkü bu müziği sevenler, hayatı ve yaptıkları işi, özellikle de bu radyoyu çok ciddiye alıyorlar." Kolayca tahmin cdilebileceği gibi gelen "titiz"tclcfonlardanbahsediyorNail Balin. Makami yanlış söylencn, güfle yazarı yanlış anons edilen bir şarkıda hcmen tclefonlar çalmayabaşhyormuş.Bırde.radyonunçok genç çalısjanları ilk kez karşılannda artık unutulmuşbirhassasiyetigörüyorlarvedeğişiyorlar. Onlarbelki deradyonunevingelini gibi sakınıldığı zamanları hatırlamıyorlar, anıa o zamanlan yaşayanlarla sürekli konuşuyorlar, onlann eleştiri lerine maruz kalıyorlar. Nail Balin kendi hayatının ve radyo çalışanlarının bakıs, açısının nasıl değiştiğiniböylcanlatıyor. Radyo müzesi için bağışlan an radyolann herbirinin üzerinde Emekli Albay Faik öztürk, Emekli öğretmen Ayşe Aşkın ve daha nice emekli isimlerbirbirgörülüyor. Radyonuniçindcaynii)arkısalınıyoryine:"Hayata bir daha gelmek hayal cdilsc bile, avunmak istemeyizböylebirteselli ile." Brunch'da yaşananlar cabası. Gelen eski radyo sanatçılannın ve radyo severlerin nası I alçakgönüllü ve sessiz olduğu anlatılıyor. Böyle bir ruh halini ilk kez yakından gören radyo çahijanları, sanki zamanınderinliklerine gömülmüş, bir hazineyi çıkarmış gibi muzafferhissediyorlarkendilerini.Oinsanların nasıl uzaklaradalıpdalıpgittiğinianlatıyorlar. Şarkı devam ediyor:" Bu son fasildır ey ömrüm, nasıl geçersen geç." Genç ınsanların eski anlamıyla ve eski müzikleriyleradyoyu nasıl keşfettiğini anlatıyorNail Balin. Aşkı bileartık "Yakalarsam Muck Muck " şekl inde yaşamaktan bıktıklannı. "Hangisi daha önce oldu bilemiyorum, önce aşk mı bozuldu yoksa şarkılar mı. Ama bu pop şarkılarla aşk yaşanmayacağını anladılargalıba. Ya daaijkın böyle bir şey olmadığını. Şimdı yeniden 'Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım lstanbul'un' cinsindenaşklaryaşamakistiyorlarbelkide." Hâlâ20'li yaşlarını sürenlerin lstanbul'un meyhanelcrinde sanki yeni bulunmuş şeyler gibi eski şarkıları söylemeye çalıştıklarını konuşuyoruz. Uzun saçlı,küpeli erkcklerin veminietekli.bistüerlıkızlannnasılbirduyguyla " Bir bakış baktın, kalbimı yaktın " şarkısı söylediğini düşünüyoruz. Herhalde artık "Canısı" ya da "Yakarım bilirsin" doyurmuyorgenç kalpleri. Duygulannın,hüzünlerinin ve coşkularının karşıhğını bulamadıkları cıstak şarkılardan çok "Beklcrim yolunuaylarboyunca"demeyiyeğliyorlar artık, bekleyebilmeyi istiyorlar, "Seni bir kalemderezilederim"demektençok. Radyolann arasından geçiyoruz. Radyonun adının "telsiztdefon" olduğu zamanlardankalma Philips'lerin, lmperiarierin ve markası okunmayanların. Bunlar, Türkiye'de ilk anonsun yapıldığı zamanlardan kalma: "Allo, allo, Muhteremsamin...Burasıtstanbul telsiztelefon 1200 m. tulumevç... Bugünkü tecrübe neşriyatımıza baş, lıyoruz..." Radyolar, radyo mecmuasının verdiği 5 kuponu biriktirene bir radyo alıcısı hediye edildiği giinlerden, emekli albaylann zıpkın gibi delikanlı olduğu zamanlardan. Şimdiki delikanlılardageliyorhenüzaçılmamış radyo müzesınin emektar radyolarını görmek için. Gülüyorlar, ama mutlaka "titriyorlar mücrim gibi baktıkça istikballerine". Belki o zaman girecekler, "Dönülmez akşamın ufkundayız" şarkısının içine. Radyo müzesi, o genç çocuk larla bu topraklarda y aşanan hüzünler arasında bir köprü kuruyor, kuracak gibi görünüyor. ^ Geldîm, gördüm, üzüldüm Rant hırsıyla gözü kamaşanlar bütün Türkiye'ye gözlerini diktiler. Tokat'ta hızlı kentleşme canavannın tehdit ettiği pek çok sokak ve tarihi han var. YAZI VE FOTOĞRAFLAR: DOĞAN GÜNDÜZ İL ç Anadolu'nun bozkırhavasını soluyup, • bir anda bağ ve bahçelerden süzülen se• vecen yeşille karşılaşınca Tokat'a geldi•i ğinizı anlıyorsunuz. Karasal iklim, hırçınlığından vazgeçip Karadeniz'in yumuşak ikliminebırakıyorkendini.Kentsadeceiklimscl bir geçiş alanı değil, aynı zamanda bırçokkültürünkonaklamamekanı.Dağsıralarıyla çevrili geniş ve sulak vadilerden oluşan verimh topraklarında, beş bin yıl öncesindengünümÜ7ekadarsırasıylaHattiler, Hititler, Frigler, Medler, Persler, Büyük lskenderlmparatorluğu, Romalı'lar, Bizanslılar,bazı Arapdevletlen,Danİ!>mcntliler, Selçuklular, Moğol lar, I lhanlı lar ve Osmanlılar konukolmuş. Uygarlıkların gelip geçişleriyle birlikte Tokat'ın adı da değişmiş.. Antik dönemde Komana olarak bilinen bu yerleşim merkczi, Bizans döneminde Eudosıa ve Dokeia olmuş, ArapdevletleriDokatderken,Selçukj lular Dar ünnusret, Moğollar ise Sobaru demışler. Osmanlı 'da Yıldırım Beyazıd zamanında Dar ünnasr ıken sonraları Tokat olarak anılmış vebu ad günümüze taşınmış. Tokat'taki hanlar da "kültür tellallarınm " eline dü$mü$... Bir tarih uzanıyor arkada, önde hayat sürüyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear