Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 Akademisi'nde Stalbach ve Bissierc'le çalışmış, ertesi yıl Namık tsmail atölyesinedevam etmiş. 1942 yılında D Grubu'nun çalışmalarına katılmıştı. Bütün yeniliklere açık birsanatanlayışı vardı. Sembolizm, Fovizm, Sürrealizm, Gerçekçilik, Mıstısızm, Nonfigüratif, Soyut gibi resim alanındaki tüm hareketlerilgisiniçekiyordu. Zeid'in figüratif resimden lirik soyut resmc vc son dönemlerinde portre çalışmalarına yönclırkcn geçirdiği değişimler,aşamalar her şey bu sergide karşımaçıkmıştı.Eserlerintümübüyüleyiciydi. Renklerin bu dcnli coşkun bir anlatıma varabilmesi izleyiciyi şaşirtacakdüzeydeydi. Kırmızılar, turuncular, morlar, yeşiller Zeid'in fantastik cennetinin renklcriydi. Kcndine çeken, çağıran, coşkulu, sarhoş edicibirdevinimiçindeydilersanki..Dakikalarca"Cehcnnemim" adlı tablosunun önünden aynlamamıştım. Sonra diğer izleyenlcrin yüzünüincelemiştim.Benzerbirşaşkınlıkla izliyorlardıeserlerini. Sergide Zeid'in fotoğrafları dayeralıyordu. Fazil Hüsnü Dağlarca"Sanatçının fotoğrafıçekılmesedeolur. Hattagereksizdif'demiştirbirsöyleşi esnasında. Haklıdır; gcrçek birsanatçınınyüzüürettiklerınıngerısinde durur. Hatta hiçbir şey ifade etmeyebilır izleyici için.. Hangi fotoğraf "Cehennemim" tablosundaki Zeid'in tüm ruhunu, görüntüsünüortayakoyabilir,elcverebılirki?Böylc düşünmemerağmen Zeid'in tbtoğraflarındanctkilendiğimi ıtirafetmeliyım. Gözbebeklerindekiışıltı vcderinliktietkilendiğım. Deha fışkıran gözleri sanatçı kişiliğini daha ön plana çıkaran belirginliktcydi kı, bu çarpıcı güzelliğinin de, prenseslığıni bctımleyen görkemli görüntüsünün de çok öni'ınde yer ahyordu. Rcsmin prensesi olmak onun için daha önemliydi yoksa sırudan yan bir uğraş olarak ele alabılirdi resmi. O, zaten gerçek bir prensestı çünkü... Bu unvanı almasına neden olan ikinci eşi EmirZeid, Irak Kralı I. Faysal'ınkardeşiydi. Zeıd'le Yunan elçisinin eşi Madam Polychroniadis'in verdiği öğle yemeğinde tanışmışlardı.Zeid'letanıştıklannda Fahrünnissa, Serveti Fünun yazarlarından, Fransa'da büyük itibargören lzzet Melih Devrim'le evliydi. Fahrünnissa Zeidgenç kızltğında. 1921 Ceıınetin renklerini cehennemde keşfetti Fahrünnissa Zeid Eylül 1991 'de veda etmişti resmc ve yaşama. Sanata düşkün Şakir Paşa ailesinin bir ferdiydi. Uluslararası sergilere imza atmıştı. Ağabeyi Cevat Şakir yöneltmişti onu resim yapmaya. O da kız kardeşi Aliye Berger'i. Tiyatro Sanatçısı Şirin Devrim'le ressam Nejat Devrim'in de annesiydi Fahrünnissa Zeid. NEVtN ÜNALIN Berlin yıllaru.. 1937 Yakışıklı lzzet Mellh lzzet Melih (îalatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra hukuktahsilıni Paris'teyapmış daha sonra Istanbul'da Fransızlar'ın sahip olduğu"RegieOttoman"tütünşirketininbaşkanı olmuştu. Henüzotuzyaşındaydı. Fran. sız edebiyatına, yaşam tarzına düşkün yakışıklı bir işadamıydıFahrünnissa'yıannesinden istemeye gittığındc... Fahrünnissa ise DamedeSion'dabirsüreokumuş, I. Dünya SavaşrnınçıkmasınedeniyleDamedeSion kapanmca yinc özel bir Fransız okulu olan Pansiyon Braggiotti'ye dcvam etmiş daha sonra Sanayii Nefise'den mezun olmuştu. Çarpıcı birgüzelliğe sahip genç birrcssamdı Melih'le karşılaştığında. Bu karşılaşmayı daha sonra kızı Şirin Devrim'e şöyle aktaracaktı:"Babanınyakışıklılığı,kibarhğı,kusursuz kıyafeti ve konuşması öylc hoşuma gitmiştikianlatamam.Onaeskizlerimigösterdiğimde bcni övdü ve Avrupa'daki müzeleri mutlaka gezmelisiniz dedi. Ben onun ne dediğini anlamıştım. Bunu evlendiğimizde birlikteyaparızdemekistemişti." Melih verdiği sözü tutacak, sık sık yurtdışı gezilerine çıkacaklar, birlikte müze gezeceklerdi. Fahrünnissa, Melih'in ikinci eşi olacaktı. Melih'in ılk eşi çıktıklanbiryurtdışı gezisinde ltalyan doktorla aldatmıştı kendisini. Olayı bilmesine rağmen kansına yalvanpyakarmıştıTürkiye'ye birlikte dönmek için. Rahatsızlığını tedavi etmek için gelen ltalyan doktorla Venedik 'te kalmak düşüncesi eşi Seniye için pek yadırganır, alışıl •" H er şey mükemmel olmalıydı o gun... Herşey eksiksizbirgüzellikte sunulmalıydı gelecek davetlilere.. Somonbalıklı.hayvarlı kanepeler, viski ler, şampanyalar.fınnda kuzu, pilav, çeşitli sebze, salata, tath tuzlukurabiyelertekertekerhizmetkârlartarafındanhazırlanmış masalara taşınıyordu. Oymalı, yaldızlı tahta benzeyen koltuğunda oturmuş dikkatle masayataşinanlan izliyorduFahrel nissa Zeid. 86'ncı doğumgününü kutlayacaktıogün... Sabahın çok erken bir saati olmasina rağmen uzun bej dantel elbisesini giymiş, kıymetlimücevherlertakmıştı. Sabah 10.00'da baş. layacaktı parti ve öğle yemeğinden sonra da sona erecekti. Biliyordu ki gelecek konuklar da onu meınnun etmek için gece davetine gidergibi giyinmcktengeri kalmayacaklardı. Nitekim sefireler, prensesler, bakanlar ve resim öğrencileri birer ikişer gelmeye başladıklannda onun ştk kıyafetini yadırgatmayacak şekilde giyinmişlerdi. Konuklannı karşılarken mutluydu. Oğlu Raad, gelini Majda, torunlan ve sırf doğum günü için Amerika'dangelenkızı Şirin Devrimde onu o gün yalnız bırakmamışlardı. Zeid, konuklann oturacağı masaları 5.5 metre boyundaki "Cehenncmim" adını verdiği tablosunun önüne koydurtmuştu. Devasa tablonun coşkuyla, sabırla, binlerce renk arayışıylaoluşrurulmuş lirik anlatımı, soyut birdüşüncetarzıylaifadesinindonığunaerişirken geçirdiği heyecanlar, çileler, tutkulu, tcmpolubirçalışmanın getirdiği yorgunluk ve ardından gelen doyumun bir göstergesiydi sankı vc herhalde ceıınetin renklerini keşfetmenin bedeli olan "cehennemdi" bu süreç... O yüzden mi bu adı vermişti tablosuna. 1994 yılında karşılaşmıştım bu resimle. Cemal Reşit Rey Sergi Salonu'nda adına düzenlenen retrospcktif sergide... 75 yılı dev tuvallerle, yüzlerce fırça, palct, binlerce boyayla geçen 90 yıllıkbir ömrün, alev alev tutkuy la, sabırla, doludizgin, geceli gündüzlü çalışmayla geçtiğini kanıtlayan muhteşem eserlenn arasindaydı o resim... Çeşitli dönemlerineait50'ycyakıneserivardı sergide. 1920'lerde izlenîfttci (cmpresyonist)bir tavırlabaşlamıştı reşme... Sanayii Nefise'yi (bugünküGüzelSanatlarAkademisiJbitirdıkten sonra, 1928 yılında Paris'tekiHanson