Catalog

28HYLÜL 1997 SAYI 601 70'li yıllarda doğanlar radyo deyince bir "Çocuk Bahçesi"ni, bir de sabaha karşı yükselen tank ve postal seslerini hatırlarlar belki. Ama artık 20'li yaşlarını sürenlerin nihavend ve hüzzam zamanlan hatırlamalan için bir müze hazırlanıyor, radyoların ve ağır "Çocuk Bahçe>>i"ndeki mkuduşlar, Evren 'in sesi duyulduktan sonru sankiyok oldular. zamanların müzesi... Radyoma gecenin matemi doldıı... ECETEMELKURAN lkkcz "sabaha karşfdedıklerizamanın ne olduğunu o gün gördu küçük kız. Bir adamsinirlısınırlıkonu!>uyorradyoda, muhtcmelen kötü bir haber vcrıyordu. AnnegecemaviMsabahlığınasarınmışağlayacak gibi. Baba, bıyıklannın altında kayboİansigaraMylakararmısyüzunüsaklıyor. Sınırlı adamın sesi, ordudan, vatanın ülkcsi ve mi I lctıy le böl ünmez bütünlüğünden söz edıyor. Kız çocuğunun aklına ncdense hemcn "Çocuk Bahçesi" programı geliyor. Ünlar neredelcr?Tamam,hcrzamanbirazgıcıktılar, fazla uslu ve çalışkan. Ama y ine de onları sevmişti. Radyonun ıçıne gıren adanı, onlan bahçcden kovmuşolmalı. Kızçocuğusinirleniyor. () gün Türkiye değişiyor ve çocuk bahçeleri tatsızlaşıyor. Kızçocuğu,bunuöyle yadaböyle anlıyor, artık radyoyudinlemiyor. Çünkü o sabaha karşı radyo, o sinirli adam tarafından ele geçirıhyor. "Bu son mektubu yazarken ben, saadetler diliyorum" Radyo müzesi için Veys FM'in binasında toplanan radyolara dokundukça, Kenan Evren'ın sinirli sesi geliyor ınsanın kulağına. Sanırım, 70'li yıllardadoğanlann radyo deyince akıllarına buna benzeranılar, sahnelcr gelir. O günlerı hatırlarken, Veys FM'deçalınan s>arkı,binanın içındc sahnıp duruyor. "Dönülmezakşamın ufkundayız." 70'li yıllarda doğanlar, Veys FM gibi özel radyolarla taniijtılar sonra. 12 Eylül günü radyonun önemlı bir ijey olduğunu anlayanlarbelkidetekciddıeylemlerini göğüslennekurdelelertakaraközelradyolannkapatılmaması ıçın yaptılar. Pop müzık dinlemedenyaşayamayacaklarınıanladıklarıogün, hepbirliktebırkararakar^ıdirenmenintadına vardılar. Veys l'M bugün bu yüzden açık ve bugün bu yüzden radyo müzesine doğru hızlayolalınıyor. Toplanan 25O'ye y akın eski radyonun sayisi 500'e ulaştığında radyo müzesi için bir binatııtıılacakyadaKültürBakanlığrndan bıryertahsısctmesi ıstenecek.24saatcanlı Klasık Türk Müzığı yayını yapan Veys FM'ınçokgençyönetıcisı Naıl Balin.bukonudabılgıvcrırkenhcpheyecanlıayrıntılardansözedıyor. Gençdınleyicılerınsanıldığından çok fazla olduğunu söylüyor örneğin. 2ü'lı yasjlannı sürenlerin kı onlar radyoyu Safiye Ayla'nın sesıyle değıl, Kenan hvren'ınsesıylehatırlayanlardirKlasikTürk Müziğrnınasılsevmeyebaşladıklannıanlattiklannı söylüyor Hatta VeysFM'ınvegıderek radyo müzesının önemı şu, muhafazarkârlarla akşamciları, gençlerle yaşlilan bir araya getırmesi. Heyecanlanarak radyo müzesinın kurulu^u için düzenlcdıklen " Brunch" dan sÖ7 edıyor. Herhalde, radyo bağışlamak için aksakrıtm Veys FM'inyolunu tutanlar hayatlarında ılk kez bir brunL'h'akatılmışlardır. Ağlayarakradyolarını bırakanlardan, çay içmek için radyoya uğı ayan "musîkı scverlerden" söz edıyor Naıl Balın.Gulerek anlatiyor, ışın nasılkontroldençıktığını "Bız"diyor"Buışıaslındaticarı anıaçlarla yapmiijtık. Bugünlerde moda oldıı, her f ırmanın kendısıne bir yay ın aracı bulması. Özellıklcde radyo. Ailededecs*" l\ail Balin, Veys FM'in kontrvlden çıktığmı anlutıyor. Radyo, ona gö're akşamcılarla muhufuıakârları bir araya gvttren tck $ey.