Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HNİSAN 1997. SAYI 577 labaşf nda. Beşkatlı. Benıorayagötürdü. Bir oda verdibana. Üç mılyona. Ayda üç milyon veriyorum ona. Bazen bana da adamlar getiriyor. Bugcce üç milyon içinçıktını. Aybaşı geldi. Üç milyon vermem lazım Muhlis'e." "Kaldığın yer nasıl bir yer Nursen? Tuvaleti, banyosu filan var mı?" "Pansiyon diyorum ya; tuvaleti dc banyosu da var ama ortak kullanıyoruz." "Peki, hep üç milyon mu alıyorsun beraber olduğun insanlardan?" " Dcği ijiyor; bazen üç, bazen dört diyorum is, te. Ne kadar verirlerse..." DERGI DEN Merhaba, Uzun süredir Haftanın Not Defteri başlığıyla geçmişten iz bırakan olaylara yer veriyoruz. Silifke 'de yaşayan arkaduyımız Yaşar Öztürk geçmiş olaylardan uzun listeler hazırhyor her defasında. Cumhuriyet Arşiv Servisi de değişik kaynaklardan bu tarihleri bir kez daha gözden geçiriyor. Biz de geçmiş olaylardan yedisini not defterine aktarıyoruz. Hemen her hafta not defterimizde hâlâ suçlulan yargılunmamış birya da iki siyasi cinayet yer alıyor. Son yirmibeş yıl içinde düşünen insanlarımızm kaçı doğal ölümlerle aramızdan ayrılmış diye saymaya kalktığımızda liste sel gibi kabarıyor. Bu hafta da not defterinden sayfalarımıza kaydırdığımız bir yazar var dergimizde. II Nisan 1980'de öldürülen Garip Tataroğlu ya da onu tamdığınız ismiyle Ümit Kaftancıoğlu. Öyküler yazmış, kimsenin cesaret edemediği bir dönemde Aleviligi araştırmış, türküler derlemişti. "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz " da onun derlediği türkülerdendi. Yıllar geçti eşkiya hâlâ dünyaya hükümdar. Garip Tataroğlu 'nun katilleri ise pek hapishane yüzü görmediler. Berat Günçıkan ın yaztsını okuduklarında belki işledikleri cinayetleri hatırlayıp terleyecekler. Kapak konumuz ise her zaman muhalif olan ve "resmî sanat "a karşı da muhalif tutumunu sürdüren bir ressam, Orhan Taylan. "199697" sergisiyle ifade etmekte yetersiz kaldığımız duyguları tuvallerinden bize aktarıyor, apoletlerin, madalyalarm günahını ve kayıpları... Geçen hafta yitirdiğimiz Amerika 'nın aykın adamı Allen Ginsberg'ü Metin Solmaz yazdı. Önümüzdeki hafta daha neşeli bir dergide buluşmak umuduyla... tpek Çaltşlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZSAHİBİ BERİN NADİ• BASANVEYAYAN: YENİGÜNHABERAJANSIBASINVEYAYINCILIK A.Ş.BGENELYAYINYÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERİ: DİNÇTAYANÇ,İBRAHİMYILDIZ(SORUMLU)B YAYIN YÖNETMENİ. İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN:AYNURÇOLAK1REKLAM MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI: ERZADE ERTEM Makyajım bozulmuş mu? Ga/ctecıy le sohbctının bazı yerlerindc durup "Makyaj ım bozulmuş mu, yanımda ayna yok da, baksana, bo7ulmuş mu" diye soruyor. "Hayır, bozulmami!} ama senin makyaja ihtiyacın yok ki, niçin gerek duyuyorsun makyaja?" Hcnüz çok taze, çok genç bir teni vardı pürüzsüz. "Amageceişeçıkıncagereklioluyorbiliyormusun? ICaranlık oluyorya, dahagüzel görünüyorsun." "Nursen'ciğim.dışarısıtehlikelerledolu ama ve sen dc hcnüz çok gençsin. Bak, az önce başına çok kötü şeyler geldi örneğin. Tanıyor muydun o çocukları daha önce?" "Hayır, yolda yürüyordum o yanımdaki adamla. Birdenlafatmayabasjadılar. Zorla güzellıkolma/ki.Onlannarabasınabinmedım diye kızdılar öylc." "Peki, sokaklarıntehlikelerledoluolduğunu biliyor musun? Niçin bir kulüpte fi lan çahijrnayı denemiyorsun?" "Bir kulüpte çalışacaktım da dönmeler vardı orada.Beni istemıyorlardı, hep dövüyorlardı. Kaç defa dövc dövc dış.arı attılar beni. 'Birdahagclmcyeceksinburaya,yoksa ayaklarını kırarız, façanı bozarız!' diyorlar. tstemiyorlarbeni kendi aralarında. Ben de korktum, gitmedim bir daha..." Ve birden bire gözleri faltasji gibi açıldı.. Oturduklarıkafenincambölmesininönündc, dışarda az öncc kendisini döven o üç genç duruponlarabakıyordu. Zatenolayyerinin üzerindebirkafeydiburası. Korkuylagazeteciyle arkadaşına sokuldu Nursen. Gcnçlcr içeri girıp hırsla, öfkey le onların oturdukları masayagcldiler. lçlenndenbiri,küçükkadına yönelcrck "Niye bize küfrettin ulan, ha, o..., söy lesene lan!" diye bağırmaya başladı. Ama Nursen yalnız değildi. Tam o sırada karşıdan ağır ağır seyreden polis otosunu farkedip oradan to? oldular. Nursen, bu kcz de polısotosundankorkuyakapılmıştı. Küçücüktü henüz ama böyle giderse çok dcğil, bes. on yıl içinde çökeceği şimdiden bclliydi. Yaşadığıhayat,birömürtörpüsüydü. Hiç tanımadığı, hiç bilmcdiği sayısız adam,hoyratça,tapta7cbcdeninieskitecckti. Fecı dayaklara "psikopatça eylcmler"e maruz kalacaktı. Zaten yaşadığı korku, gerilim, stres, onu "içerden" kemirip hızla tüketiyordu... Sustular bir süre. Sorabilecek hiçbir şey kalmamış gibiydi. Boşlukta kalmıştı birçok şey zaten. Dışardaydı lar şimdi ve sokak çocuklanetraflannabirikmişti. "Şehvetyüklü" bakışlar çoğalmıştı. Aşağılanıyordu henüz "hayat"ın "kadını" olamamış bu küçük "sokak kadını". "Kusurabakma," dedi, "artık çalışmam lazım. Vakit geçiyor. Geceyansına kadar kalmak istemiyorum, o zaman sapıklar daha çok oluyor, kalkıp biraz çalışayım, tamam mı?" Yanaklarından öptü, elini sıktı gazetecinin. Htraftan başlayan "laf yağmuru" na hiç aldıru, ctmeden dimdik yürüyerek tekrar kaldırımın caddeye en yakın bölümünden ağır ağır yüriidü gitti.. .^ "Lubinya: Eşcinsel alt kültür dılınde "efemıne (kadınsı)erkekeşcınsel"anlamındabırsözcük. Not: Yazıdageçenısımlerıdeğıştirdik. tDAKÖY ÇÎFTLÎK EVt SARIKIZ BİR KAZDAĞI MASALI Gure'li gu/cl Sankız, hjkkındAı kötü soylcntıler ncdcnıylc, babası tarafmckn oldunJmck uzcre Ka/djgı'nnı /ırvcsıne çıkanlır Sanku'ın bir Marmara'datı vc bır dc Egf'dcn su al dıgıni RÖren babası onuıı ermış oldujjunu anlar vc pıjmanlık Hindc olur Sarıkı/ da /ırvcdc lu/lan ılc yaşamaya dcvam cdcr ve efsancyc karsarak ycıre halkııiL,ı kıılsaııır Ycryuiundclu anarrkıl duzcnın vavaj yavaj vunııı aucrkıl du^ene bıraktıftı bınlcrcc vıldır, gokvuzunde de tanrı^a Kybe IfKiderekycrmıtannZeus'akjptırmıştır Meryemanagıbı Sa nkı/ da bu »lnuya /anuıı ıc ıııdf dırenmcnın bır ı^arctıdır (.unumu/ kadını var ulına sava^ııula ba^arı ka/andı^ı ııl çüdc ancak, eokyü/unde tannçalar yınc eskı (jorkcmlı vcrlerı ııı alaıakldruır Nisan ayı RyMma: 2.İ00.000. TL. Kışı / Giin. Yanm Pansıvon + Grup RehlıtTİİfi. Scmalskcnder Azatuflıı / ÇamlıM Koyıı F.drcmil. TelVFaks: 0.266 387 34 02 / 387 33 93 "Makyajım bozulmuş mu? Yanımda ayna yok da. Baksana bozulmuş mu?'