23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 CUMHURİYE7 DERGİ Haddeler, gazetenin amacının, Ermenice yayım yaparak, kendi dillerini ve kültürlerini muhafaza etmek olduğunu söyliiyor. Ermeni alfabesinin zorluğundan dolayı, gençlere öğretmekte güçlük çektiklerini bu nedenle yeni neslin Frmenice'yı kolay kolay öğrenemediklerıni belirlen Haddeler, "Biz her seye rağmen mücadcle ediyoruz. Ermeni kökenli vatandaslanmızın bu dili cn az okuyacak kadar bilmeleri gerekli" diyor üazetenın biiyiik bir böliimü Ermenice olarak basılırken, okurlarının isteği doğrultusunda, ilanların bir kısmı ve çok kisi tarafından okunulması istenilen habcrlcr Türkçe yayımlanıyor. Yine, Türk basınında Ermenilerle ilgili yorumlar ve habeıier varsa, okuyuculara iletiliyor. Sekiz sayfadan oluşan Marmara'nın birinci sayfasında politik ve Frmeniler'i ilgilendircn haberler, diğer sayfalarında ise bulmaca, roman, kültür ve edebiyat konuları yer alıyor. Gazetede. kilise ayinlerine, Ermeni cemaatiyle ilgili haberlere, derneklerdc yapılan etkinliklere, sanat konferanslarına ve yurtdışında ya^ayan Ermeniler'e ili.şkin haberlere geniş yer ayrılıyor. Haddeler "Türkiyc'yi ilgilendiren çok önemli siyasi olayları da okuyucularımıza bildirmektcn gcri kalmıyoruz. Özellikle yurtdısındaki okurlarımız Türkiye ile ilgili her şeyi bilmek istiyorlar." diye özetliyor haber yclpazesini. İki oğluyla beraber gazetede çalışan 70 ya^ındaki Rober Haddeler. "Maddi olanaksızlıklardan dolayı 13 kişiyle gazeteyi çıkarmak zorundayız. Marmara'ya bir aile gazetesi de denebilir" diyor "Biliyor musunuz. gazetenin göniillü çalışan bir gazete kadrosu da var. Ya tirajı? "I5OO2OOO arasında değisiyor. Zatcn önemli olan gazetenin tirajı değil. kaç ki^i tarafından okunduğudur." Gençlere ulaşamadıklarından yakınıyor Haddeler: "Gençler, kendılerıni ilgilendiren haberlere yer vermediğimizi .söylüyorlar. Ama biz de onlar okumadığı için bu tür haberleri yayımlaınıyoru/ ve daha yaslı okuyuculara yönclik lıaberler yapıyoruz. (iençlerı ilgilendiren haberlerin okunacağmı bilsem, gazetenin yarısını bu konularla donatırım ve onlardan da yardım isterim. Ama gençler Ermcnice'nin zorluğundan dolayı okıımuyorlar, okıımak istemiyorlar." Haddeler konu^urken nc bir telefon çalıyor ne de bir okurla karşjlasıyoruz... Ama kus, susnıak bilmiyor. llatta inatla konu!jmayı bölüyor: "Okurlarımız bızımle konu^ıırlarken ya da yazı^ırlarkcn Ermenice'yi hatalı kullanmaktan çekindikleri için tepkilerini dilc gctirmiyorlar. Ne olursa olsun tepkisiz kalmamalarını istiyoruz." Söz dönüp dolaşıp Türk basınına geliyor: "Türk basınının en biiyiik yanhîji halkın düzeyine ınmcsi. üysa, basın. halkı kendi seviycsinc çıkarmakla görevİKİir. Buna rağmen Türk basınında yer alan gazetelerin yurtdı^ındakılerden hiç t'arkı yok" Marmara özellikle Ermeııiler'in yoğun olarak bulunduğu semtlerde, özellikle Samatya, Pangaltı, Bakırköy, Yeşilköy'de satı^a sunuluyor. Bulmaca, roman ve cemaat... Ellialtıyıllık Murmura Gazetesi'nin işçisi makinu bu^ında. Ermeniler'e ilişkîn huberler dahu çok yer alıyor jfuzetede... İki dilde döner rotatif Üç gazete, Marmara, Şalom ve Agos. İkisi Ermeni, Şalom da Yahudi cemaatinin gazetesi. Hem kendi cemaatlerine dillerine sahip çıkma ve haberleşme olanağı sunuyorlar hem de bize kültürlerinin zengin renklerini. Istekleri, barış, yani kansız sayfalar. Sorunları ise genç okuyucuya ulaşamamak... YAZI VE FOTOĞRAFLAR: PERVİN METİN B eyoğlu'nda Solakzade Sokağı... Zanıanın adeta dondurulduğu eski ve sessiz binanın kapısmda bir tabela "Marmara "... Hiç kimsc buraya gızleııınis 56 yıllık bir gazctcnııı farkında değil. Bınanııı biiyiik denıır kapı.sındaıı ıçerı süzülüncc loş, scssı/ vc seıııı bir koriclor. gelenlerı kaışılıyor... Kafcste bir ku.ş. korıdoıa bakan küçiik odada sessizliğin sesi oluyor. Bu sessizlikte lıcr gün bir gazetenin tcla.^ı yasanıyor. Istanbul'da 31 Ağustos 1940 yılından beri aralıksız yayımhınan Marmara, F.rmeni a/ınlık içın çıkarılıyor. Surcn îjamlıyan tarafından kıırıılan gazete, öncclcri haftada iki gün çıkarılırken, kı.sa bir süre sonra giinlük olarak yayımlanmaya ba^ladı. "Marmara, yaklasık 15 yıl öncesme kadar haftada yedi gün yayımlanırdı. Ben ga7etenin sorumluluğunu I967'de aldıktan sonra, pa/ar günlerı yayımlamanın zorluğunu gördiim. $u anda gazele altı gün yayımlanıyor" diye anlatınaya baslıyor Haddeler: "Ticaretle uğraştığım zamanlarda bile edcbiyal yazıları ya/ıyordum. (Ja/etcnın benden önccki sahibi yakın arkadaşımdı ve sık sık yurtdısına gittiği ıçııı, benden sorumlulukları geçıeı olarak almamı ısledı. Ancak aıkadasım düşündüğümden daha u/un sürc yurtdi!}inda kalınca, gazetenin yükü tam anlamıyla üzerıme kaldı. Öncelerı ga/etecılığin beni a^tığını düşünerek sıkılıyordum. Ancak. zamanla alıstım ve şimdi çok mennunum." Odadaki kuş, Haddeler'in sö/lerine eslik eder gibi, hıc susmuyor... llk olarak Karaköy'de kuruldu Marmara (ia/etesı. Beyoğkfııda eskı Markiz Pastanesrnın yanındakı bir pasajda uzun yıllar laalıyet göslerdi. (ia/etenm sorumluluğunu bıırada aldığını belirtıyor Haddeler: "Ofset baskı sıstemine gecıne zorunluluğıı bi/ı mekan değiştirmeye mecbur bıraktı. Bıı nedenle orada gazeteyi cski sistemde basarkcn tarihi Tokatlıyan Han'da ycni bir matbaa kurdtık ve her şey hazır olunca gazcteyi buraya naklettik. Kendimize ait bir makineyle yaklaijik 15 yıldır Tokatlıyan'da baskı yapıyoru/." Marmara, 1950 yılında o zamanın cn gelişnıİ!} tekniği olarak kabul edilen Linotype baskı sistemine gecti vc 6 liylül 1975'dcn sonra bir of'set tekniği ile yayımlanmaya başladı. () zamanlar yalnı/ dcğildi gazete. C'unıhurıyct sonrası döneminin lirmeni yayınları nercdey.se bir elin parmaklan kadardı. Noror (Yenı Gün), Baykar (Mücadcle), Jamanak (Zaman), Norlur (Ycni Haber), (iavroş, Luus (Işık), Surp Pırgıç. Kulis ve Marmara... Bunlardan günümüze iki gazete kaldı, Jamanak ve Marmara. Barış ve selam... "Alo Tuerto Tuerto, Alo Dereço Dcrcço" yani "Eğriye Eğri, Doğruya Doğru". Bu cümle Musevi cemaati içın çıkarılan bir gazete olan Şalom'un ba^ köşesinc oturuyor. Şalom'un Türkçe anlamı ise, "barış ve selam". Ni.santaşrnda iki kata yerle;>miş gazetenin Yayın Yönetmcni Suzan Nana Tarablus, "Azınlık gazetesi kalıbının kullanılmasından oldukça rahatsız oluyorum. Çünkü, bcn kcndimı Türkiye ("umhurıyeti"nde azınlık değil, eşıt haklara sahip bir vatandaş olarak görüyorum" diyor "Azınlık kavramı bazı haklardan faydalanan ve ayrıcalıklı tııtulan bir kcsimı hatırlatıyor bana. Ancak biz ayrı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear