Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PAZARIN PENCERESİNDEN nadığı ünlü tenisçilcri sordum: "Ahmet Çetiner, Selahattin Cihanoğlu, Amiral Doğan Toktamış, Şefik Fenmen, Prof.Ercümend Bora, Prof.Ali Uras, Prof.Cevat Babuna, Prof.Saman Belgerden, Prof.Muhterem Gökmen, Orhan Kralp, Dr. Sedat Atikkan, Suat Nemli". Prof.Cevanşir,günümüzdekigelişmeyişöyleanlattı: Artık Türkiye'nin birçok yerinde kort ve kulüp var. İstanbul'da dört kulüp mevcut: Tenis Eskrim, ENKA, Taç ve Yeşilyurt kulüpleri.. Birinci ve ikinci tenis ligleri düzenleniyor. Çocuklarına tenisdersialdıranlarınsayısıarttı. Malzemenin her türlüsü bol bol bulunuyor. Spor akademilerinde en çok rağbet gören dal tenis.. Zira tenis hocalarının kazançlarının insanı iyi yaşatacak bir düzeyde olacağı biliniyor. Ancak bu güzel sporun kitlelere daha çabuk yayılması için malzemesinin gümrük ve fonlardan muaf olarak ithal edilebilmesi, daha ucuza mal edilmesi gerekir.. Tenisi niçin seçmiştini/? "Galatasaray'da okurken her sporu yapardım. 1leri yaşlarda da yapabileceğim bir spor olduğunu kavradığım günden beri tenise daha çok ağırlık verdim.." Abbas Hocada tenisin yararını kendini örnek olarak göstererek vurguluyor. Gerçekten ileri yaşlarında tenis oynamış olan General S.Galatalı, Sait Selahattin Cihangiroğlu, Sedat Atikkan, Osman Kermen gibi o da en azından on yaş dahagençgörünüyor.. ^ Eski tenisciler, eski kortlar TUrkiye'de, tenis sporunun çekirdekten yetişme bir elemanı Abbas Gökpınar, anımsadığı ilk kortun Kirilof adlı bir beyaz Rus taraf ından Clhangir'de işletilen Pikar Kortu olduğunu anlatıyor. ir süredir ENKA Spor Tesisleri'nde Abbas Gökpınar'dan tenis dersleri alıyorum. 1929doğumlu Abbas Hoca tenis sporunun Türkiye'deki gelişiminin çekirdekten yetişme tanıklarından. Eski kortları, eski tenisçilerisordum;anlattı: "Bildiğim ilk kort Cihangir'de, Alman Hastanesi'nin arkasındaydı: tki sahası vardı. Bu korta "Pikar Kortu" derdik. Kirilof adlı bir beyaz Rus işletirdi. Cihangir'de oturduğumdan ilgilenirdim..Bu kortta on kuruşa, yirmi kuruşa ders verirlerdi. Biz de "ballyboy"luk yapar, toptoplardık. Burası 1948'deyıkıldı Su/an (liirel ve Hasan Gökpınar ağabeyim gibi iyi tenisçilerimiz bu sahada "ball boy'Muktan yetişmişlerdir. Sonra, Türkiye'de "tenis"ten söz açınca akla ilk gelenlerden biri olan değerli meslektaşım Prof. Behbut Cevanşir'cdedanıştım: Beyaz Rusların bizde tenisin gelişimine katkıları olmuş mudur? Evet! Hocalarımdan Rozet'i, Maçka Palas'taki beton kortta ders veren eskrimci Gorodetski'yi hatırlıyorum.. Gorodetski bu ara kızı Mualla Hanımı öyle iyi yetiştirmişti ki bu hanım sonra uzun yıllar Türkiye şampiyonu olmuştu.. Bu hocaların öğrencileri ilk kuşak Türk tenisçileridir. Onlardan önce tenis daha çok levantenlerin, diğer azınlıkların rağbet ettikleri bir spordu: Daha 1900'lerde başlatılan Çalenç Kupaları her sene Tarabya'da Sümer Palas (eski Summer Palace) kortlarına oynanırdı. O sıralarda İzmir'de de Jirolar, Alayotiler de bir kulüp kurmuşlardı. İstanbul'a gelir,Çalenç'ekatılırIardı. Abbas Hoca'ya Cihangir'den sonra açılan kortları sordum: "Taksim Stadı'nın arkasında AteşGüneş kortları vardı: Üçsahalıydı. Sonra Cihangir'de, şimdiki Ilkyardım Hastanesi'nin karşısında bir kort vardı: Bu kortun bulunduğu yerde inşa edilmiş olan binanın adı "Tenis Apartmanı"dır. Harbiye'de şimdi askerin bulunduğu yerde dc kortlar vardı. 1936'da Taksim Bahçesi'nin Divan B Abbas Ottkpınar, 4O yıllık tonls hocalı&ını ENKA Taaialarl'nda aUrdürüyor. Oteli'ne bakan ucunda salaş bir bina ve iki kortlu bir Yürüyüş Kulübü vardı. 1944'te Prof. Muhterem Gökmen'in başkanlığı ve Lutfi Kırdar'ın belediye başkanlığı zamanında Sheraton'un karşısına taşınıp TenisEskrim ve Dağcılık Kulübü adını almıştı. Önce üç kortla başlandı sonra yedi korta çıktıydı. Ben uzun yıllar buradaçalıştım. Fenerbahçe'de yıkılan Fenerbahçe Kulübü'nünolduğu yerde, ModaKulübü'ndede kortlar vardı. Maçka'daSelami Bey Apartmanı'nın kortunu ve Tarabya'daki Sümer Korosu'ndaki Sümer Palas kortlarını da saymak gerek. Büyük Ada'da Anadolu Kulübü'nde, Madende kortlar vardı. Heybeli Ada Plajı'ndada vardı.. 1930'larda yetişen ilk kuşak Türk oyuncuları arasından Balkan şampiyonları çıkmıştı: Fenerbahçeli futbolcu Suat Subay, belediye başkan yardımcısı mimar Sedat Erkoğlu, ve Şirinyan 1933 yılında Balkan şampiyonu olmuşlardı." Abbas Hoca tenise "ballboy" olarak başlamış, 1945'te Dağcılık Kulübü'nde Türkiye gençler şampiyonu olmuştu. "Ballboy'luktan yetişip şampiyon olanlar çoktu" dedi. Nazmi Bari, Fehmi Kızıl, Hasan Gürpınar, Remzi Aydın, Suzan Gürel, Alaaddin Karagöz, halen Almanya'da olan Ali Ycnilmez ballboy'luktan yetişen şampiyonlarımızdır. O zamanki sahaların yapımı da bakımı da güçtü. Abbas Hoca anlattı: "Yer, Maslak'tan bugün Askeri Akademi'nin bulunduğu yerden taşınan kırmızı toprakla kaplanır, çizgiler tutkallı şu ile karıştırılmış üstübeçle çizilirdi. Üstüne çok basılan yerler her gün, di ğerleri beşaltı günde bir tazelenirdi. Her akşam kortları biriki saat hortumlasularsabahlarısilindirçekerdik." Raketler, toplar gibi gerekli. Malzeme daima bulunur muydu? Hayır. Özellikle Dünya Savaşı sırasındaneraketbulunulurnedetop... Eski, çarpuk çurpuk tahta raketlerle oynardık. Spor malzemesi satanlar da azdı. Sirkeci'de Nimet Abla gişesinin karşısındakı Zeki Bey'in mağazası vardı sadece... Orada bulunan Kris Uncuyan adlı biri kırık ve kopuk raketleri onarırdı. Eski topların üstü kaplanır, yeniden kullanılırdı. Ben maç bitince şortumu, lastik papuçlarımı ve raketimi Nazmi Bari'ye verirdim. O bunlarla oynardı.." Prof.Cevanşir'c "İyi yetişmis kadın tenisciler kimlerdi?" di ye sord um: "lstanbul'da Mualla Gorodetski, Ankarada Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Bahriye Musluoğlu vardı. Dağcılık Kulübü'nde 1945'te başlatılan yıllık uluslararası turnuvanın ilk üç yılında birçokönemliyabancıoyuncuarasında bu hanımlar şampiyon olmuşlardı. Bu güne kadar sürdürülmüş olan bu turnuvada erkeklerimiz hiç bir yıl bu kadar iyi sonuçalamadılar." Abbas Hoca'ya tanıdığı, beraber oy Yıl 1 9 6 S | Mayıa'ın 8*lı T a n l a l a k r i m va Da^eıhk KulUbU'nda A b b a s Hooa, Papo S a r M , Apoatol Apoatolldls, L«on Palamut va Cano Vartanaayan I I * blrilkta... C U M H U R İ Y E T DEROİ 1 E Y L U L 1 9 9 1 S A Y I 286 10