23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

,SSCB Televizyonu: Batı kaynaklı dızı lılmler de ızlıyor Sovyet halkı Bu tur dızılerın en çok ılgı gorenı de, Uzay Yolu" TV we terör: Televızyonun, teror olaylarını haber olarak ekrana getırmekle bunların sorumlularını odullendırdığını savunanlar da var Î programlan, Amerika'nın nıyor. "Konserve kahkaha" denilen ka'dan getiriliyor. ;anını yarattı rimizde konuk olan William Shatner, yani Kaptan Kirk bir anısını anlatıyor: "Hazar Denizi kıyısında, kiiçiik bir köyiin kiiçiik lokantasında oturuyorduk. Garson yuziime baktı ve sonra heyecan içinde 'Kaptan Kirk' dedi. Şaşırmışlım." örnek, bu türden bir ctkilcnmeden kendini en çok korumaya çalışan ülkelerden birinde, Sovyetler Birliği'nde olduğu için ilginç. Ya öteki ülkeler? örneğin bundan bir süre önce bir magazin gazetemizde "Costanse, yani Morgan Faircihld kendisinden 40 yaş biiyiik ulan Johny Carson ile birlikte yaşıyor" diye bir haber çıkmıştı. Biz, Costanse'yi Flamingo Yolu adlı diziden tanıyorduk ve o bizden biri gibiydi. Ve birlikte olduğu kişi, haberi veren gazete açısında haber değeri taşımıyordu. Oysa Johny Carson'un Morgan Faircihld ile birlikte olması haber olmalıydı. Çünkü 100 milyona yakın Amerikalı her hafta Johny Carson Show'u izliyordu ve Johny Carson çok çok daha ünlü bir kişiydi. Bonanza dizisi, 1959 yılında ilk hazırlandığında 95 bin dolar gibi bir paraya mal olmuştu. Ülke içinde dizi bu parayı çıkarttığı gibi kâra bile geçti. Sonra yurtdışına satışlar başladı. Kanada, dizi film için 4 bin dolar ödedı. Amerikalı yapımcılar, ÜçUncü Dünya ülkelerine daha insaflı davranıyorlardı. Aynı dizi Kenya ve Nikaragua'ya sadece.25 dolara satıldı. Bu, kelimenin tam anlamıyla kültür emperyalizmiydi. Dallas bütün dünyada izlendi ve çok beğenildi. Hanedan izlenmeye devam ediliyor. Arherika ve Amerikan değer ölçüleVi, yaşam tarzı ve Amerikan kadınları her evde beğeniliyor.Bu gidişten hoşlanmayan, ulusal kültürlerini korumak isteyen TV istasyonları da vardı tabii. Ama bu şirketler kısa sUrede Anglo Amerikan dizilerini yayımlamazlarsa uzun süre ayakta kalamayacakla rını anladılar. AngloAmerikan TV dizileri, bir TV istasyonunun zorunlu mönüsü olmak zorundaydı. Zaman içinde dizi filmlere eğlence programlan eklendi. Bütün dünyada eğlence programlan Amerika'da bulunup geliştirilen formüller uyarınca hazırlarup sunuluyor, esprıler onagöre yapılıyordu. Hatta "Konserve kahkaha" denilen kayıtlı kahkaha sesleri bile Amerıka' dan getirtiliyordu.BucUzi filmleri bir çoğu zaman içinde çok ucuz ve çok kötü yapımlar olmaya başladı. Son derece sıradan ve film olarak gösterilmesi garipsenecek olaylar bile araya iki cinayet, bir arabalı takip ve birkaç dövüşmc sahnesi katılınca izlenir dizi haline geliyordu. Ve vurdulu kırdılı dizilerin en bol bulunduğu Japonya'da bir yapımcı korkusunu şöyle anlatıyordu: "Bir gün seyircilerin TV'lerinde gerçek bir cinayet izlemek istemelerinden korkuyorum. Naklen yayımlanan, sludyoda çekilen ve arada bir sludyodaki izleyicilerin yüzlerinin gozüktiigü bir programda, gerçek bir cinayel isteyecekler ve biz de yapacagız." Çok haksız bir korku değil. ABD'de herhangi bir TV şirketinin izleyici oranındaki 1 puanlık düşüşün bile yılda 500 milyon dolara mal olduğu, reklam pastasından kapılacak en küçük payın yılda 800 milyon dolar olduğu düşünülürse, sadece seyirciler istedi diye ekrana gerçek bir cinayet bile getirilebilinir. Son olarak Tony Smorra örneğini verelim. 16 yaşındaki Tony, 6 Ekim 1977'de Minmi'de bir kadını öldürür. Kadın, o sırada TV'de gösterilmekte olan bir dizide ölen bir kadın gibi öldürülmüştür. Tony'nin avukatı, mahkemede çocuğun TV'den etkilendiğini, TV'nin dizi filmlerde ve programlarda şiddet sahneleri göstererek özellikle çocukları kötü etkilediğini savundu. Tanık olarak da Tony'nin arkadaşlarını dinletti. Arkadaşlarına gore Tony, aynı Baretta dizisindeki Baretta gibi giyinip yürüyor, hatta ltalyan aksamyla konusuyordu. Televizyonla ilgili bu yazının son bölümünde, uydu yayınlardan söz etmek gerekiyor. Bugün dünya bazı frekanslarda uzaya güneşten daha çok enerji yayıyor. Amerika'nın bazı bölgelerinde gökyüzünde her metreye rleredeyse bir uydu düşüyor. Türkiye bile bu uyduların etkisi altında. tki büyük haberleşme uydusu, yörüngeleri Türkiye'yi de kapsayacak şekilde uzaya fırlatıldtlar. Uydu yayınlar sınır tanımıyor, ulusal televizyonların, ulusal hükümetlerin televizyon üzerindeki baskısını hiçe sayıyor. Uydu yayınları denetlemek ve baskı altına almak imkânsız. örneğin Hollanda, ulusal televizyon istasyonunun hemen hemen hiç seyredilmediği bir Ulke. Bu Ulkede en çok izlenen kanallardan biri Ruperdt Murdock'un "Sky Channell"ı. Sadece müzik ve eğlence programı yayımlıyor ve yayınlar uydudan alınıyor. Yayınları Türkiye'den de izlenebilen CNN ise 24 saat haber yayımlıyor. Böyle binlerce özel kanal, çok kısa bir süre sonra belki özel antenleri bile gerektirmeden izlenebilir hale gelecek. Bir televizyoncu, "Uydu yayınian en az giineş kadar demokraliktir. Herkese eşit ulasır" diyor. Günü gelip herkes kendi uydusunu attığında, iletişimciler için çok daha yeni bir tartışma başlayacak. D Uydu yayınlar 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear